Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/445 E. 2019/108 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/445 Esas – 2019/108

T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/445 Esas
KARAR NO : 2019/108

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkil kurum tarafından 23/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası olayında kurum sigortalılarından ……. TC Kimlik numaralı ……’in yaralandığını ve sigortalıya geçici iş göremezlik geliri ödendiğini, olay yeri trafik kazası tespit tutanağına göre bu kazada 16 … 44 plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, söz konusu aracın … Sigorta Şirketi tarafından sigortalı olduğunu, 2016/21 sayılı genelgede “Sigortalılarımıza trafik kazası geçirmeleri nedeniyle kurumumuzca iş kazası yada hastalık sigortası kolundan ödenen iş görememezlik ödeneğinin kusur oranına tekabül eden kısmı, kanunun 21. Maddesinin dördüncü fıkrası ve 2918 sayılı kanun gereğince kastı ve suç sayılır hareketi ile olaya sebebiyet veren kişiler ile bunların mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde tahsil edilmesi gerekmektedir” denildiğini, ilgili madde gereği kurum alacağının tahsil ve takibi amacıyla bursa 17. İcra Müdürlüğünde 3.714,97-TL alacağa yönelik takip başlatıldığını, davalı sigorta şirketinin bu ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerden dolayı, davalı borçlunun itirazlarının iptıline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla bakiye asıl alacak ve ferileri yönünden takibin devamına, borçlu aleyhine itiraz olunan alcağın %20’sinden az ollamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketinin vekilinin cevap dilekçesini özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa göre dava şartı olarak arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildiğini, iş bu dava açılmadan önce akabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden başvuru usulden reddedilmesi gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılmasına, süre geçtiyse bu sebeple davanın reddine, kazanın iş kazası olmaması sebebiyle davanın reddine, yeni genel şartlar gereği geçici iş göremezlik talebinin poliçe teminatı kapsamında olmaması nedeniyle haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı kurumun talepleri 6111 sayılı kanun kapsamında kaldığından davanın reddine, müterafik kusur indirimi yapılmasına, kazada kasıt bulunmaması sebebiyle davanın 5510 sayılı kanunun 39. Maddesi uyarınca reddine iş bu talebin kabul görmemesi halinde müvekkil şirketin ancak tazminat talebini yarısından sorumlu tutulabileceğine, müvekkil şirketten sosyal güvenlik kurumuna ve sigortalılara davaya konu kazayla ilgili olarak geçici iş göremezlik tazminatı kapsamında herhangi bir ödemede bulunup bulunulmadığı4nın sorulmasına, icra takibine yapılan itirazın devamına, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali talebinin reddine, haksız takip ve dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından; başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi.12/12/2019

Katip 221345
E-imza

Hakim 150129
E-imza