Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2021/19 K. 08.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/19
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …(TCN: …) …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/01/2021
Mahkememize Bursa 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/ Esas 2019/ Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gelen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; borçlu davalı şirket ile müvekkili arasında vinç kiralama konusunda anlaşıldığını, operatörü ile birlikte vincin davalı şirkete verildiğini, borca ilişkin 30/04/2019 ve 16/05/2019 tarihli fatura kesildiğini ancak ödenmediğini, bunun üzerine Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/ Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/ Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 18/07/2019 tarihinde, fatura alacağından kaynaklı, 24.211,24- TL asıl alacak, 438,64- TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 24.649,88- TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bursa 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/ Esas 2019/ Karar sayılı görevsizlik kararı ile; Kira sözleşmesinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın HMK.’nun 4/a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmesine imkan bulunmamaktadır. Görev kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Davanın sürücülü araç (iş makinası) kiralama işine ilişkin hizmet alım sözleşmesi olduğu, işin de ticari nitelikte olduğu anlaşılmış olup, somut uyuşmazlıkta davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Belirtilen bu nedenlerle davanın görev yönünden reddi gerekçesi ile, dosyada görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizin belirlenmesine hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, davalı ve davacı taraf kayıtlarını bilirkişi incelemesi için mahkememize ibraz ettiği görülmüştür.
14/07/2020 tarihli Bilirkişi Raporuna göre; dosya içeriği ve ekleri ile davacı ve davalı tarafa ait 2019 yılı ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; davacı tarafa ait incelemeye ibraz edilen ticari defterlerin açılış tasdiklerinin TTK ve VUK ilgili maddelerinde öngörülen yasal süreler içerisinde yaptırılmış, defterlerin kayıt nizamına ve usule uygun tutulduğunu, bilgisayar ortamında ve mühürlü yüzeye döktürülmüş ve tüm defter kayıtlarının birbirini doğrular şeklide istikrarlı olduğunun tespit edildiğini, yevmiye defterinin kapanış tasdiki yönünden ise, inceleme tarihi itibarı ile yasal sürenin devam ettiğini, davalı tarafa ait incelemeye esas ticari defterlerin açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdikinin TTK ve VUK ilgili hükümlerinde öngörülen yasal süreler içerisinde yaptırıldığını, defterlerin kayıt nizamına ve usulüne uygun tutulmuş, yevmiye defterinin bilgisayar ortamında mühürlü yüzeye döktürülmüş olduğu, kebir ve envanter defterleri henüz döktürülmemiş olduğundan, tüm defterlerin kayıtlar yönünden birbirini doğrular nitelikte istikrarlı olup olmadığının denetlenemediğini, davalı taraf kendi defterlerine, davacıdan iki adet fatura ile 24.211,24-Tl tutarında mal-hizmet aldığını ve 2.575,29-TL tutarında fiyat farkı faturası düzenlediğini, 18/07/2019 takip itibarı ile davacıya 21.635,95-TL borçlu olduğunu kaydettiğini, davacı tarafa ait ticari defterlerde, davalı tarafa iki adet fatura ile toplam 24.211,29-TL tutarında satış yaptığı kayıtlı olmakla, herhangi bir tahsilat yapıldığına dair kayıt mevcut olmadığını, 18/07/2019 takip tarihi itibarı ile davalıdan 24.211,29-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, her iki tarafında da davacının davalı taraf adına tanzim etmiş olduğu satış faturalarını kendi defterlerine kaydederek vergi dairelerine Form/BA/BS bildirimleri ile beyan ettiklerini, taraflar arasındaki bakiye farklılığının davalı tarafça davacı tarafa adına tanzim edilmiş olan 22.05/2019 tarihli A-066238 seri nolu, 2.575,29-TL tutarlı fiyat farkı iade faturasının, davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davacı tarafça davalının takipten evvel temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içeriğinde yazılı bir belge görülemediğinden, takip tarihinden evveline ilişkin işlemiş faiz hesap tablosu oluşturulmadığı, yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüşmekle beraber davalının davacıya karşı satın alınan ürünlerin ayıplı çıktığı belirtilerek iade faturası düzenlendiği bu görülmüş, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinin 24.211,24 TL'(KDV dahil) lik alacağı doğruladığı, bu miktarda mal ve hizmetin alındığının her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, BA/BS formlarının bu yönde ibraz edildiği, ancak davalı tarafından düzenlenen iade faturasının kaynağının davalı tarafından ispatlanmasının gerektiği ancak davalının bunu ispatlayamadığı göz önüne alındığında davanın kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 24.211,24-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE Bursa 18.İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takibe yapılan itirazın İptali ile takibin 24.211,24 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Dava konusu asıl alacak miktarı olan 24.211,24 TL’nin %20 si oranında hesaplanan 4.842,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.653,86- TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 363,35-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.290,51-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 397,95- TL harç ve 564,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 962,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davalının haksız çıkması nedeniyle davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır