Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2021/9 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/437
KARAR NO : 2021/9
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde açılan alacak davasının açık muhakemesi sonunda ;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin dünya genelinde tekstil, çeyiz eşyaları, kumaş ve benzeri eşyaların satışı yaptığını, müvekkili şirket ile davalı tarafın işlettiği .. Tekstil isimli şahıs firması ile 31/03/2018 tarihinde yapılan sözlü anlaşmaya göre davalı taraf müvekkili şirkete kdv dahil 3,24 TL’den toplamda 50.000,00 TL’lik kadife kumaş vermeyi taahhüt ettiğini karşılığında müvekkili şirkete 50.000,00 TL kıymetli evrak vermeyi üstlendiğini, buna göre davalı şirketin söz konusu kadife kumaşları 31/12/2018 tarihine kadar müvekkili şirkete teslim etmeyi taahhüt etmiş ve ilk etapta 31/03/2018 tarihinde toplamda 17.376,12 TL’lik kumaş gönderdiğini, buna ilişkin davalı tarafça müvekkiline fatura kesildiğini, bunun karşılığında da müvekkili şirket .. Bankası A.Ş, Gaziantep Şirehan Şubesinin, 7006139 Seri Numaralı, 31/04/2019 Keşide Tarihli, Keşide Yeri Gaziantep olan, 50.000,00 TL bedelli bir adet çeki davalı tarafa teslim ettiğini, davalı tarafın 31/03/2018 tarihinden sonra müvekkili tarafından kendilerine verilen çekin malikinin çekleri ödemediğini çekleri yazdırdığını bu sebeble çekin vadesi gelmeden üstlenmiş olduğu teslimatları gerçekleştirmeyeceğini, ancak söz konusu çekin 31/07/2019 tarihinde davalı tarafça tahsil edildiğini, ancak davalı tarafından teslimatların yapılmadığını, tazminat ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davacının davalı taraf ile sözlü olarak kumaş alım satımı konusunda anlaştıklarını, bu sözleşme uyarınca davalıya 50.000,00 TL bedelli çek verdiğini, 17.376,12 TL tutarında mal teslimi yapıldığını, bakiye alacaklarının kaldığını iddia ettiğini, müvekkilinin çeyiz, tekstil ve benzeri ürünlerin imalat ve satışını gerçekleştirdiğini, davacı taraf ile 20.03.2019 tarihinde sözlü olarak kumaş alım satım sözleşmesi yaptığını, faturasını kestiğini ve kumaşları teslim ettiğini, söz konusu kumaşın ödemesinin ise 30/11/2018 tarihli 007685 seri nolu ve 30/12/2018 tarihli 0007686 seri numaralı çeklerle yapıldığını, çek fotokopilerinin altına ise davalı şirket sahibi tarafından 27.06.2019 tarihinde “bakiye kalan 19.000,00 TL kardeşim .. hesabından … hesabına gönderilmiştir. Çekler elden teslim alınmıştır” yazıldığını, bakiye alacağın bu haliyle kalmadığını, bu olaylardan sonra müvekkilinden 50.000,00 TL borç istediğini, ödeme yapamazsa mal teslim edeceğini söylediğini, müvekkilinin ise mal teslim vaadinin yeterli olmadığını, karşılığında çek istediğini beyan ettiğini bunun üzerine dava konusu çeki cirolayarak müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek adına icra takibini başlatmadan önce çek keşidecisini aradığını ve çeki tahsil ettiğini, müvekkilinin ciro ilişkisinde 3. kişi ve iyi niyetli hamil konumunda olduğunu, bu nedenle de davanın reddi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Derdest davanın taraflar arasındaki ticari mal alım satımı nedeniyle düzenlenen çeklere ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce dosya davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere 07/01/2020 tarihinde talimat yazıldığı 31/01/2020 dosyanın bilirkişiye teslim edildiği, bilirkişinin ise 21/02/2020 tarihli raporunda ise; Dava dosyası ekleri arasında yer alan davacı şirket … Ltd Şti’nin 2018 yılı yasal defteri olan yevmiye defterinde yapılan incelemelerde; davalı tarafa 30.03.2018 tarihinde 50.000,00 TL’lik çek verildiği, karşılığında 31.03.2018 tarihinde 17.376,12 TL’lik emtia alındığı ve kalan bakiyesinin 32.623,88 TL olduğu, 2019 yılına ilgili bakiyenin “Verilen Avanslar Hesabı’nda” devretmiş olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere dosya SMMM bilirkişisi ..’e 05/02/2020 tarihinde tevdi edilerek rapor tanzim etmesi istenmiş, bilirkişinin 11/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı Şirket’in, dosyaya sunmuş olduğu 2018 yılı Ticari defterleri 213 Sayılı V,U.K.’nu, 6102 sayılı TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından tasdiklerinin yapıldığı tespit edilmiş olup, Bilirkişi .. tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davacının 2018 Yılı kayıtları sonuçlarına göre davalıya toplam 50.000,00 TL tutarında çek verdiği, buna karşılık davalının, davacıya 17,376,12 TL tutarında emtia sattığı, davacının, 2018 yılı sonunda davalıdan 32.623,88 TL ALACAKLI göründüğü, bu alacağı kayıtlarında verilen sipariş avansları hesabında 2019 yılına devir ettiği, davalının 2018 yılı kayıtlarına göre davacıdan 50.000,00 TL tutarında çek aldığı, davacıya 17.376J2TL tutarında satış faturası düzenlediği, 2017 yılı devir bakiye alacağının 4.745,81TL olduğu, davalının 2018 yılı sonunda davacıya 27.878,07 TL BORÇLU göründüğü, bu borca kayıtlarında alınan sipariş avansları hesabında 2019 yılına devir ettiği, 2018 yılı sonunda davacı ile davalı arasındaki hesap farkının 4.745,81 TL olduğu, yapılan tespitlerin 2018 yılı sonu kayıtlarına göre yapıldığı, 2019 yılı kayıtları tarafıma ibraz edilmediğinden dava tarihi olan 31.10.2019 tarihi itibari ile BORÇ-ALACAK durumunun tespit edilemediği, bildirdiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine dosya üzerinde inceleme yapan bilirkişi ..’e dosya tekrar tevdii edilerek ek rapor düzenlenmesi istenilmiş olup, bilirkişinin 12/10/2020 tarihli ek raporunda; Davalı firmanın, dosyaya sunmuş olduğu 2019 yılı Ticari defterleri 213 Sayılı V.U.K. ’nu, 6102 sayılı TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından tasdiklerinin yapıldığı tespit edilmiş olup, davalının incelenen defter kayıtlarına göre, davacıdan yapılan düzeltme kayıtları sonucunda 22.121,93TL alacaklı göründüğü, davalının davacıya 22.121,93TL bedelinde mal ve hizmet teslimi yaptığı ve davacının davalıya düzenlediği 30.04.2019 vadeli 50.000,00TL bedelli çek ile ilgili, 31.07.2019 tarihinde 55.030,00TL tahsilat yaptığı, yapılan bu tahsilattan 5.000,00TL avukatlık ücreti olarak tahsil edildiği, kalan 50.030,00TL davalının tahsilatı olduğu, Dava tarihi itibariyle (31.10.2019) davalının davacıya ( 50.030,00-22.121,93)= 27.908,07.-TL BORÇLU olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında, ticari defter ve kayıtlardan, faturalardan anlaşıldığı üzere ticari satım ilişkisi mevcuttur. Davalı her ne kadar davacı tarafından kendisine verilen çekin borç para verilmesi karşılığında verildiğini iddia etmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin vasfını değiştirir nitelikte yapılan savunmada ispat yükü davalıya geçmiştir, fakat davalı aradaki ilişkinin karz akdinden doğduğunu ispatlayamamıştır. Aksine kesilen faturadan ve kayıtlardan taraflar arasındaki ilişkinin ticari mal satımına ilişkin olduğu ispat olunmuştur. Dolayısıyla bilirkişinin yaptığı hesap da gözetildiğinde, teslim edilen mallara ilişkin bedel, tahsil edilen çek bedelinden düşüldüğünde, bakiye 27.908,07 TL’nin davalı tarafından davacıya iadesi gerekeceği, sözleşmedeki ediminin davalı tarafça yerine getirilmediği gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, 27.908,07.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 1.906,40.-TL harçtan peşin alınan 55,71.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.850,69.-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin 198,00 TL’sinin davacıdan bakiye 1.122,00 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.186,21- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden taktir ve tayin olunan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan toplam 1.075,75.-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre(% 85-%15) 914,38.–TL’sinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/01/2021

İş bu kararın gerekçesi 07/01/2021 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı