Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2021/1003 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/433 Esas – 2021/1003
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/433 Esas
KARAR NO : 2021/1003

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ
VEKİLLERİ : Av. … UETS
Av. … UETS
DAVALI : … SAN. VE TİC A.Ş. ….UETS
VEKİLİ : Av. …. UETS

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 30/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında; 26/09/2013 tarihli, her iki tarafa borç yükleyen, hizmet sözleşmesi imzalanmış olduğunu, iş bu sözleşmeye göre; müvekkili şirket, Temizlik ve diğer Hizmet işlerinin karşılanması borcu altına girerek, davalı şirkete 10 adet personel sağlamış olduğunu, davalı şirket ise, müvekkili hizmet karı olarak, 9 personel için kişi başı 85,00 TL, bir personel için 14,17 TL, olarak belirtilen aylık tutarı ödeme borcu altına girmiş olduğunu, hal böyleyken; 26.09.2013 tarihli Temizlik ve Diğer Hizmet İşleri Sözleşmesi’nin “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 7. Maddesi gereği, davacı şirketin sözleşme hükümlerine kısmen veya tamamen riayet etmemesi halinde, sözleşmeyi hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın feshedebileceği kabul edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça hiçbir gerekçe ve neden sunulmaksızın, süresinden önce sözleşme feshedildiğini, bu konuya ilişkin olarak, davalı şirkete, 06/09/2019 tarihinde ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen sonuç alınamadığını, bu noktada sözleşmenin 25/09/2015 yılına kadar devam etmesi gerekirken, davalı şirket tarafından, 31/01/2015 tarihinde haksız şekilde süresinden önce feshedildiğini, bu nedenlerle, müvekkili davacı şirketin 8 ay boyunca yoksun kaldığı karın tazmini için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı kalmak kaydı ile; davacı müvekkili, davalının haksız feshi nedeniyle uğradığı 100-TL menfi-müspet zararı, dava tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek oranda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 05/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle bu dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, zira davacı taraf 05.09.2019 tarihli ihtarnamesinde alacak miktarı olarak 6.327,60 TL talep etmiş olduğunu, dava konusunun talep hakkı olmayan davacının, faiz talebine de hakkı olmadığını, asıl alacak mevcut değil ise, faize de hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirketi, davacı tarafın bildirdiği 26.09.2013 tarihli sözleşme ile davacı firmadan Temizlik ve Diğer Hizmet İşleri hizmeti aldığını, bu sözleşmenin konusu 2. maddeye göre ;”… Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin asıl işi, hazır beton üretimi ve satışıdır. Mevcut adreste kurulu olan Genel Müdürlük hizmet binasında, … ve satışa paralel olarak ŞİRKET’in idari işlemleri yürütülmektedir. İşbu sözleşme;…adresindeki Genel Müdürlük hizmet binası ve diğer işyerlerinde, yardımcı işlerinden sayıları “Temizlik ve diğer Hizmet İşleri’nin, tarif olunan YÜKLENİCİ tarafından karşılanması ve ilgili faaliyetlerinin (bundan böyle “Hizmet” olarak anılacaktır.)YÜKLENİCİ’nin sorumluluğunda gerçekteştirilmesinin hüküm ve şartlarını düzenlemektedir. Bu sözleşmenin başlangıç tarihi 26.09.2013/Bitiş tarihi 25.09.2014 olup sözleşmenin süreye ilişkin maddesi aşağıdaki gibidir. Sözleşme 28.09.2013’te başlayıp, 25.09.2014 tarihinde sona erecektir. Taraflar sözleşme bitimine 1 hafta kala, karşılıklı mutabakat sağlayarak süre uzatımına gidebilirler.” Denilmekte olduğunu, müvekkili şirket 26.09.2013 başlangıç tarihli sözleşmenin süreye ilişkin 3. Maddesinde sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süreyle uzayacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin 25.09.2014 tarihinde sona ermesi gerektiğine dair davacı tarafın iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davacı firmanın davaya konu ettiği sözleşme ile ilgili olarak müvekkil şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, sözleşme ile ilgili tüm ödemeler davacı firmaya zamanında ve eksiksiz şekilde yapıldığını, davacının talebi, zamanaşımına uğramış olup, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki tüm sonuçları ile birlikte sona ermiş olduğunu, tüm teminatları davacı Şirkete iade edildiğini, anılan bu sebeplerle; her türlü cevap ve delil hakkı saklı kalmak kaydıyla, zamanaşımı itirazının dikkate alınmasını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında imzalanan 26.09.2013 tarihli Hizmet Sözleşmesi’nin bitiş tarihinden önce, davacı tarafça erken feshedilmesi nedeniyle, davacının yoksun kalınan kazancının, davacıdan tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkememizin ön inceleme duruşmasında, davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce ön inceleme tensip zaptı ara kararı ile; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde 20/02/2020 tarihinde, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesine yönelik rapor tanzim edilmesinin istenildiği, bu nedenle dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM Bilirkişi …. teslim edilmiştir.
15/04/2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı şirket …Temizlik Sanayi ve Tic.Ltd.Şti 2013 yılına ait yasal defterteri 6102 sayılı TFK nu 64/3 maddesine göre açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapıldığı, davacı şirket ticari işkinin devam ettiği 2014 ve 2015 yıllarına ait defter sunmadığını, davalı şirket … San.ve Tk.A.Ş ‘nin 2013 -2014 yılıarına ait yasal defterleri 6102 sayılı TTK nu 64/3 maddesine göre açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapıldığı, davalı şirket 2015 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye ve Defteri Kebir defterlerinin tüm aylara ait aylık olarak alınması gereken beratları 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesi ve 1 Sıra nolu Elektronik Defter Genel tebliğine göre süresinde yapıldığını, davacı şirket …Temizlik Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin 2013 yılı yasal defterlerindeki bilgilere göre davalı şirket … San.ve Tic.A.Ş den alacaklı veya borçlu olmadığı hesap bakiyesinin sıfır olduğunun görüldüğünü, 2014-2015 yıllarına ait yasal defterleri sunmadığını, davalı şirket … San.ve Tic.AŞ ‘nin 2013 -2014-2015 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre davacı şirket …Temizlik Sanayi ve Tic.Ltd.Şti alacaklı ve borçlu olmadığı, hesap bakiyesinin sıfır olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin beyanına istinaden, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, davalının 2015-2015 yıllarında davacı şirkete göndermiş olduğu bir ihtarname olup olmadığı, gönderilmiş ise bir suretinin mahkememize gönderilmesinin istenildiği, ancak 15/12/2020 tarihli yazı cevabı ile, ilgili ihtarnamenin ilgili noterlikten istenilmesi gerektiği yönünde bilgi verildiği, görülmüştür.
Yine davacı vekilinin beyanına istinaden, SGK’ya müzekkere yazılarak, Davacı şirket nezdinde çalışan “….,” isimli davacı şirket çalışanlarının, hangi tarihler aralığında davacı şirkette çalıştığı ve hangi tarihten itibaren başka bir taşeron firmaya geçişlerinin yapıldığı, bu taşeronun hangi firma olduğu hususunda bilgi talep edildiği, 08/12/2020 tarihli yazı cevabı ilgili kişilerin, hizmet dökümlerinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile davacı vekilinin talep ettiği müspet zararın hesaplanması yönünde rapor tanzim edilmesinin istenildiği ve dosya konusunda uzman aktüer bilirkişi … teslim edilmiştir.
Davalı vekili 29/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile, 26/09/2013 tarihli sözleşme, 01/02/2014 tarihli sözleşme ve ekleri ile sözleşmenin feshine ilişkin ihtarnameleri dosya içerisinde sunduğu görülmüştür.
28/06/2021 Tarihli Aktüer Bilirkişi Raporunda Özetle; taraflar arasında 26.09.2013 tarihli ‘Temizlik ve Diğer Hizmet İşleri Sözleşmesi’ imzalandığı, sözleşmenin süresinin 25.09.2014 tarihinde sona erdiği, Ancak 27.01.2014 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandığı, sözleşme süresinin 31.01.2015 tarihinde sona erdiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete Bursa 15. Noterliği 16.01.2015 tarihli …. Yev. No.lu ihtarname gönderilerek 27.01.2014 tarihli sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiği, ihtarnamenin davacı tarafa 21.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bu şekilde sözleşmenin davalı şirket tarafından süresinde sona erdirildiği, sözleşme süresinin uzamadığı, taraflar arasındaki 27.01.2014 tarihli sözleşme kapsamında yer alan …’ın davacı şirketten evvel, uzun süredir kesintisiz olarak davalı şirket bünyesinde çalıştığının SGK kayıtları kapsamında tespit edildiğini, bununla birlikte bu personellerin 26.09.2013 tarihinde davacı şirket nezdinde SGK kaydının (işe giriş) yapıldığı, 31.01.2015 tarihinde davacı şirket ile ilişiğinin sona erdiği, bu tarihten sonra “1262882 -… … ve “1286063- …… işyerleri için SGK kaydının açıldığı, tüm personellerin davacı şirketten önce de uzun yıllar boyunca kesintisiz olarak davalı şirket bünyesinde çalıştığı, sözleşmede yer alan personellerin davacı şirket tarafından temin edilmediği anlaşıldığından davacı tarafın -süresinde yapılan- fesih nedeniyle yoksun kalınan kazanç talebinde bulunamayacağı, taraflar arasındaki 27.01.2014 tarihli sözleşmenin kapsamında yer alan …’e ait SGK kayıtları dosyada bulunmadığından inceleme yapılamadığı, seçenekli hesaplama sunmak üzere, davalı şirketin sorumlu olduğu kabul edildiğinde; … olmak üzere toplam 9 personel için (… hariç) davacı şirketin dava konusu yapılan 8 aylık dönem için toplam 6.120,00 TL tutarında yoksun kalınan kazancının bulunduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 26.09.2013 tarihli ‘Temizlik ve Diğer Hizmet İşleri Sözleşmesi’ imzalandığı, uyuşmazlığın da, davacı şirket tarafından sözleşme gereği, davalı şirket bünyesinde çalışmak üzere 10 adet personel sağlandığı, sözleşmenin bitiş tarihinin 31/09/2015 tarihi olduğundan bahisle, davalı şirketin sözleşmenin feshi başlıklı 7. Maddesine aykırı davranarak, 31/01/2015 tarihinde gerekçesiz olarak sözleşmenin erken feshedildiğini ileri sürerek yoksun kaldığı kazanç bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, tarafların tacir olduğu, bu nedenle mahkememizce SMMM bilirkişi tarafından taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacının var ise alacaklı olduğu miktarın belirlenmesine yönelik alınan bilirkişi raporunda, davalının 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarını bilirkişiye ibraz ettiği, ancak uyuşmazlık dönemi 2014-2015 yılına ait defterlerin ibraz edilmediği, davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede de davacının davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespit edildiği, davacının ileri sürdüğü müspet zararının hesaplanması yönünden, aktüer bilirkişi tarafından alınan raporda da;
Dosya kapsamında taraflar arasında 26.09.2013 tarihli ‘Temizlik ve Diğer Hizmet İşleri Sözleşmesi’ imzalandığı, sözleşmenin süresinin 25.09.2014 tarihinde sona erdiğinin belirtildiği, davalı tarafından cevap dilekçesinden sonra ibraz edilen 27/01/2014 tarihli ikinci sözleşme incelendiğinde 31.01.2015 tarihinde sona erdiğinin belirtildiği, davalı tarafından ibraz edilen ikinci sözleşmenin davacı tarafından başka bir birimin iş sözleşmesine ait olduğu iddia edilmiş olup, davacı tarafa verilen sürede başka bir birimin sözleşmesi olduğuna ilişkin belge sunulamamıştır. Davalı tarafından sunulan ikinci sözleşme ekleri incelendiğinde davacı tarafından sunulan sözleşmedeki işçiler ile davalı tarafından sunulan ikinci sözleşmedeki işçilerin aynı olduğu birinci sözleşmeye ek olarak 2 işçinin daha mevcut sözlemeye eklendiği görülmüş olup, işçilerin SGK dökümleri incelendiğinde belirtilen işçilerin 31/01/2014 tarihinde …. kodlu iş yerinden çıkış olarak kaydedilip, aynı iş kodlu birime 01/02/2014 tarihinde giriş kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalı tarafından cevap süresi içerisinde sunulmayan 2.sözleşmenin savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında bulunduğundan kabul etmediklerini, 2.sözleşmenin davalıya ait Kestel şubesine ilişkin olduğunun bildirilmesi hususu incelendiğinde davalının sunmuş olduğu ikinci sözleşme savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesi halinde dahi davacının dava dilekçesi ile birlikte sunmuş olduğu sözleşmenin süresi başlığı altında “Sözleşme 16/09/2013’te başlayıp, 25/09/2014 tarihinde sona erecektir. Taraflar sözleşme bitimine 1 hafta kala karşılıklı mutabakat sağlayarak süre uzatımına gidebilirler.” hükmünün bulunduğu, bu hükmün uygulanabilmesi için tarafların sözleşme bitimine 1 hafta kala mutabakat sağlamalarının gerektiği, davacının mutabakat sağlayıp sözleşmenin uzatıldığına dair yazılı bir delil sunamadığı yukarıda izah edilen hususlar uyarınca davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile, eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır