Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2021/1026 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/431 Esas
KARAR NO : 2021/1026

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC. …)
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 30/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kredi genel sözleşmesine kefil olması hasebiyle Bursa 14. İcra dairesi 2017/…E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan İcra takibine dayanak olarak gösterilen genel kredi sözleşmesinin ekinde yer alan eş rıza belgesinde yer alan imzalar müvekkili eşi …’a ait olmadığını, TBK 584. Maddeye göre “ Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” denilmekte olduğunu, varsa sözleşmenin ekinde yer alan eş rıza belgesindeki yazı ve imzalar müvekkili eşine ait olmadığını, dolayısı ile borçtan sorumlu olmadığını, yoksa zaten kanunun aradığı zorunlu şart yerine getirilmediği için müvekkili yine borçtan sorumlu olmadığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/11859 E- 2017/6509 Karar sayılı ilamında da görüleceği üzere, sözleşme tarihinde evli olan kişinin kefil olabilmesi için diğer eşinin buna rıza vermesi gerektiği , Sadece rıza vermesi yeterli olmayıp bu rızanın en geç sözleşmenin imzalandığı tarihte verilmiş olması gerektiği, müvekkili nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere söz konusu tarihlerde evli olduğu, evli olan müvekkili eşinin sözleşme kurulmadan önce veya en geç sözleşmenin kurulduğu sırada söz konusu işleme rıza vermediği, eğer dosya İçerisinde bu minvalde bir belge var ise bu belgede bulunan yazı ve imzaların müvekkilin eşine ait olmadığı yapılacak inceleme sonunda sabit olacağını, TBK 584. Maddeye yer alan amir hükmü gereğince söz konusu şartlar sağlanmadığı için müvekkili iş bu borçtan sorumlu olmadığını, yasa gereği zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmış ve yapılan başvuru olumsuz şekilde sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere ; davanın kabulü ile, Bursa 14. İcra müdürlüğü 2017/…E. Sayılı dosyada yer kefalet sözleşmesinin geçersizliği ile müvekkili borçlu olmadığının tespitine, teminatsız olarak icra takibinin durdurulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 04/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf kefalet işleminin geçersizliğine dayanarak davacının kefalet sözleşmesinden kaynaklı borçlu bulunmadığının tespitini talep etmişse de işbu talep zamanaşımına uğradığından huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, davacı, dava dilekçesinde davaya konu olan kredi sözleşmesinde yer alan kefalet sözleşmesinde davacının eşi tarafından imzalanan eş rıza belgesinin olmadığını varsa dahi eş rıza belgesinde yer alan imzanın davacının eşi …’a ait olmadığını iddia ettiğini, işbu iddialar kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi gerçekliği yansıtmaktan da uzak olduğunu, zira; davacı taraf ilk olarak eş rıza belgesinin var olmadığını ve davacı tarafın evli olması nedeniyle davacının eşinin rızası olmadan kefil olamayacağını iddia etmiş olduğunu, oysa aynı iddianın devamında eğer böyle bir belge varsa dahi belgedeki imzanın davacının eşine ait olmadığını iddia ettiğini, ve bu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, sunulan kredi sözleşmesi ve eklerinde görülebileceği gibi Sayın Mahkeme davalı müvekkil bankadan talep ettiği takdirde belgelerin asıllarından da anlaşılacağı üzere davacının iddia ettiği gibi davacının eşinin “eş rıza belgesi”nde imzasının yer almadığı yahut var olan imzanın kendine ait olmadığı iddiasının gerçekliği yansıtmadığı, “eş rıza belgesi”nde davacının eşine ait imzanın bulunduğu görüleceğini,, Sayın Mahkemeniz gerekli gördüğü takdirde; davacının eşinin imzasının bulunduğu devlet kurumlarından imzasına ilişkin belgeler istetilerek müvekkil banka nezdinde bulunan imzanın karşılaştırılması suretiyle de mevcut imzanın davacının eşine ait olduğu vakıası kanıtlanabileceğini, işbu nedenle; huzurdaki kötü niyetli olarak ikame edilmiş bulunan davanın reddini talep ettiğini, 6098 sayılı kanun 584. Maddesindeki kefalette eş rızası zorunluluğu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte ticari hayatı yavaşlattığı gerekçesiyle yeniden düzenlenerek eşin rızasının aranacağı durumların kapsamının daraltılmış olduğunu, bu kapsamda 6455 sayılı kanunun 77. Maddesiyle 6098 sayılı kanunun 584. Maddesine yeni bir fıkra eklenerek ticari yaşamdaki hızı engellememesi amacıyla eş rızası şartı kaldırıldığını, Nitekim; huzurdaki davaya konu olan kefalet sözleşmesinin imzalandığı kredi sözleşmesi ticari bir sözleşmedir ve kefalet sözleşmesinde eş rızası aranmadığını, bu nedenle; davacının eşinin imzasının var olmadığından bahisle kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığının iddia edilmesinin mümkün olmadığını, anılan bu sebeplerle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, işbu talebin kabul görmemesi halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı aleyhine Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili amacıyla Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/…Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle, davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 14.İcra Dairesi’nin 2017/…sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından… ve … aleyhine 76.630,36-TL, asıl alacak, 18.622,88-TL faiz, 931,14-TL %5 Bsmv, 153,24-TL masraf olmak üzere toplam: 96.337,62-TL üzerinden takip başlatıldığı, davacı …’ın Banka hesaplarına, üzerine kayıtlı taşınmaza ve maaşına haciz konulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Mudanya Şubesine müzekkere yazılarak, davacı ile davalı arasında akdedilen kredi ve kefalet sözleşmeleri ve eş rıza belgelerinin asıllarının gönderilmesinin istenildiği, 02/11/2020 tarihli yazı cevabı ile, GKS aslı Genel İşlem Koşullarına ilişkin bilgilendirme notu ve teslim tutanağı ve Eş Rıza Belgesi aslının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce Mudanya Seçim Kurulu’na, Mudanya Belediyesi’ne Mudanya Tapu Müdürlüğü’ne, Bursa İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, …ait ıslak imzalarının yer aldığı belge asıllarının dosyamıza celbedildiği görülmüştür.
Mahkememizce, …imza yazı örneklerinin alınması ile tanık olarak dinlenmesine karar verildiği bu nedenle 14/09/2021 tarihinde, yazı örneklerinin alınmış olup, ayrıca tanık olarak dinlenmiştir.
Tanık …, Beyanında: “Ben 15 yıl önce eşim başka bir arkadaşı için kredi çekmişti,. Ben en son o zaman eşimin çektiği krediye rıza göstermiştim ve çekilen kredi altına rızama ilişkin imza atmıştım, imza bana ait değildir, Ben …Mudanya Şubesine adım dahi atmışlığım yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dosyanın grafoloji bilirkişisine tevdii ile bilirkişiden dava konusu kredi sözleşmesinde kefil eşin imzasının …’a ait olup olmadığı hususunda rapor aldırılmasına karar verildiği, bu nedenle dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman Grafoloji Bilirkişi …e teslim edilmiştir.
20/09/2021 Tarihli Grafoloji Bilirkişi Raporunda Özetle; Türkiye … T.A.O Kredi Genel Sözleşmesi içerisinde yer alan “Rıza Vren (Eş) ” kısmında … adı ve adına atılı imza bulunan T. … T.A.O Mudanya Şubesi’ne hitaben düzenlenmiş 03/10/2016 tarihli Eş Rıza Belgesi aslı, Mudanya İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 31/03/2019 ve 24/06/2018 tarihli iki adet “Sandık Kurulunca Kullanılacak Sandık Seçmen Listesinin 6 ve 4 numaralı sayfası” Mudanya Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün 06/02/2015 tarihli “Adres Beyan Formu” aslı, Bursa Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün 18/09/2000 ve 12/11/2002 tarihli, iki adet Mernis Doğum Formu aslı ve mahkeme huzurunda alınan mukayese imzalarının incelenmesi sonucu; İmzaların genel şekli ve işleklik derecesi, imzaların başlangıç ve bitim el hareketlerinin yapılışı ve açısal özelliği, imzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılışı, Kalifgrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıklar görülmüş olup, tetkik konusu T…. T.A.O Mudanya Şubesi’ne hitaben düzenlenmiş 03/10/2016 tarihli EŞ RIZA BELGESİ üzerinde … adına atılı bulunan mevcut imzanın mevcut mukayese imzalarına istinaden, … ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı asıl borçlu … ile T. … T.A.O Mudanya Şubesi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nde müteselsil kefil sıfatıyla davacı …’nın imzasının bulunduğu ve söz konusu krediden doğan borcun ödenmemesi nedeniyle davacı aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/…Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davacının imzalamış olduğu kefalet sözleşmesinde, Eş Rıza Belgesi’ndeki imzanın, davacı eşi …’a ait olmadığı, bu nedenle TBK 584 Mad. gereği davacının borçtan sorumlu olmadığı ileri sürülerek, davacının kefalet sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmekte olduğu, mahkememizce davacı eşin …’a ait ıslak imzalarının bulunduğu belge asıllarının celbi için ilgili kurumlara müzekkere yazıldığı ve mahkememiz kaleminde imza örnekleri de alınmakla, Eş Rıza Belgesindeki imza ile karşılaştırılmak üzere Grafoloji Uzman Bilirkişi’den rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporuna göre; … T.A.O Mudanya Şubesi’ne hitaben düzenlenmiş 03/10/2016 tarihli EŞ RIZA BELGESİ üzerinde … adına atılı bulunan mevcut imzanın mevcut mukayese imzalarına istinaden, … ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacının kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı ve kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 03/10/2016 da davacı …’ın evli olduğu anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 584. Maddesi “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” şeklinde olup , bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenleme olduğundan hakim tarafından resen dikkate alınması gereken bir düzenlemedir. Bu husus Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.2017 Tarih, 2017/1135 Esas ve 2017/1012 Karar sayılı kararında “…Türk Borçlar Kanunu’nun 584/1 inci maddesine göre rıza sonradan verilecek icazet ile tamamlanmadığından, eşin izni tamamlayıcı unsur değil geçerlilik unsurudur. Yani kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için eşin rızası mutlaka gereklidir. Aksi halde kefalet sözleşmesi geçersiz olacaktır. Zira rıza, eşin kefil olma ehliyetini sınırlar ve rızanın yokluğunun yaptırımı kesin hükümsüzlüktür. Bu geçersizlik hakim tarafından resen dikkate alınır (Gümüş, M.A.: Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2014, s.348)…” şeklinde ifade edilmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli grafoloji bilirkişi raporuna göre kefalet sözleşmesindeki imzanın davalının eşine ait olmadığının tespit edildiği, davalının 584. Maddenin 3. Fıkrasında sayılan istisna halerden birine dahil olmadığı, ilgili düzenleme resen dikkate alınacağı, eş rızası alınması gerektiğini bilmesi gereken basiretli tacir davalının davacının eşinin kimlik tespitini ve doğrulamasını yapmak zorunda olduğu, geçersiz kefalet sözleşmesine dayanarak Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/…Esas sayılı icra takip sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının Bursa 14.İcra Müdürlüğü’nün 2017/…esas sayılı takip sebebiyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 12.238,91-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.059,73-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 9.179,18-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 20.970,88 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 3.059,73-TL peşin harç, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 139,50-TL tebligat giderinden oluşan toplam 3.843,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır