Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2021/495 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2021/495
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ……. UETS
DAVALILAR : 1- … …
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2021
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı Gönderme kararı üzerine, Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu tarafından, mahkememize tevzii edilen, Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 07/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketten 27.400,84 TL fatura alacağını bulunduğunu, alacağın tahsili için Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, borçlu şirketin takibe itiraz ederek, takibi durdurduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/… – 2016/… E.K. Sayılı kararı ile borçlu/ davalı şirketin iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemlerine geçildiğini, Bursa 7. İcra Dairesinin 2016… İflas dosyasına yaptıkları başvuru sonucunda alacak kaydının yapıldığını, 17/09/2019 tarihli sıra cetveli ile alacak taleplerinin kanuna ve hukuka uygun olmayarak reddedildiğini, bu nedenle dava açılmadan önce arabulucuk bürosuna 07/10/2019 tarihinde başvuru yapılmış ise de, görüşme yapılamadan 10/10/2019 tarihinde arabuluculuk süresinin sona erdiğini, anılan bu sebeplerle; tasfiye işlemlerini yürüten iflas idaresinin istifa etmesi nedeniyle kurulması gereken iflas idaresinin de kurulamadığını beyan ederek, 27.400,84 TL tutarındaki alacaklarının kabulü ile iflas masasına kaydedilmesi ve sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacının, davalı müflis …’den fatura alacağının tahsili amacıyla, Bursa 7. İcra Dairesi’nin 2016… Sayılı İflas dosyasında alacak kaydının yapılmasına istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, fatura alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine 29/03/2016 tarihinde 27.400,84-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların BA/BS formları dosyamız arasına celbedilmiştir.
Dava ilk olarak, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esasına kaydedildiği, mahkemece yapılan inceleme sonucu, 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı gönderme kararı ile, davanın iflas davası olmadığı, 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin iş bölümüne girmediği anlaşıldığından, dosyanın genel tevzi için Bursa Tevzi Memurluğuna gönderilmesine karar verildiği, Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzii Bürosu’nca dosya mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizin 2019/… Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, 06/03/2021 günü inceleme günü verilmiş olup, dosya tüm ekleri ile birlikte, SMMM bilirkişi…’e tevdii edilmiştir.
10/03/2020 Tarihli Bilirkişi Raporuna Göre; davacı şirketin, dosyaya sunmuş olduğu 2015/2016yılları ticari defterleri 2013 sayılı V.U.K’nu 6102 sayılı TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından tasdiklerinin yapıldığı tespit edildiği, sahibi lehine delil teşkil edileceğini, davacı davalı firmaya 2015 yılında toplam 28.690,84-TL tutarında fatura düzenlediği, 25.000,00-TL tutarında … 03/02/2016 vadeli …numaralı çek ile ödeme aldığı, 15/03/2016 tarihinde almış olduğu çeki karşılıksız çek olarak cari hesaba iade kaydı yaptığı davalının cari hesabına karşılıksız çek tanzim bedeli olarak bankadan aldığı 1.290,00-TL tahsilat kaydını yaparak davalıdan 27.400,84-TL alacaklı göründüğü, davacının icra takip tarihi olan 29/03/2016 tarihinde davalıdan 27.400,84-TL alacaklı olduğu, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosya içeriğinde bilgi ve belgenin bulunmadığı bu nedenle icra takibindeki faiz talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce 4 nolu celse, 4 nolu ara karar gereğince; İflas masası temsilcisine, davalının 2015 yılına ait ticari defterlerini sunması için 4 haftalık süre verilmesi ile, defterler sunulduğunda, dosyanın davacının defterlerini inceleyen bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosya ek rapor tanzimi için, 18/01/2021 tarihinde SMMM bilirkişisi…’e tevdii edilmiştir.
27/01/2021 Tarihli Ek Bilirkişi Raporuna Göre; davacı şirketin, dosyaya sunmuş olduğu 2015 yılları ticari defterleri 2013 sayılı V.U.K’nu 6102 sayılı TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından tasdiklerinin yapıldığı tespit edildiği, davalının incelenen 2015 yılı kayıtlarına göre davacı şirketin düzenlediği 27.805,84-TL faturayı davacıya alacak kayıt ettiği, davacıya 25.000,00-TL değerinde çek ciro ederek davacının hesabına borç kayıt ettiği, 2015 yılı sonunda davalının davacıya 2.805,84-TL borçlu göründüğü, davalı şirketin 2016 yılı kayıtları mevcut olmadığından incelenemediği, fakat 2016 yılında davacı ile ilgili ticari alış veriş olarak 25.000,00-TL tutarındaki … 03/02/2016 vadeli 7792518 numaralı çek, ödeme vadesinde … bankası Nilüfer Şubesi tarafından karşılıksız çek olarak işlem yapıldığı, çekin ait olduğu banka olan … tarafından karşılıksız çek tanzim bedeli olarak 1.290,00-TL davacıya ödeme yapıldığı, yapılan bu işlem sonucunda davalının davacıya 2.805,84-TL + 25.000,00-TL- 1.290,00-TL= 26.515,84-TL borçlu görüneceği, davacı ile davalı arasındaki cari hesap farkının 27.400,84-TL-26.515,84-TL= 885,00-TL olduğu farkın sebebi de davacı kayıtlarında yer alan 09/01/2015 tarihli A-216642 numaralı 885,00-TL tutarındaki davacının düzenlemiş olduğu satış faturası davalı kayıtlarında mevcut olmadığı, incelemenin 2015 yılı davalı kayıtlarında çok fazla düzeltme kaydı mevcut olduğu, kayıtlarına işlediği davacıya ait bir çok faturayı düzeltme kaydı açıklamasıyla 31/12/2015 tarihinde kayıt ettiği, davacı kayıtlarında, davacı davalı firmaya 2015 yılında toplam 28.690,84-TL tutarında fatura düzenlediği 25.000,00-TL tutarında … 03/02/2016 vadeli 7792518 numaralı çek ile ödeme aldığı, 15/03/2016 tarihinde almış olduğu çeki karşılıksız çek olarak cari hesaba iade kaydı yaptığı, davalının cari hesabına karşılıksız çek tanzim bedeli olarak bankadan aldığı 1.290,00-TL tahsilat kaydını yaparak davalıdan 27.400,84-TL alacaklı göründüğü, davacının icra takip tarihi olan 29/03/2016 tarihinde davalıdan 27.400,84-TL alacaklı olduğu, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içeriğinde bilgi ve belgenin bulunmadığı bu nedenle icra takibindeki faiz talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce Bursa 7. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2016… iflas sayılı dosyalarında sıra cetvelinin ilan tarihi, sıra cetvelinin davacıya tebliğ mazbatasının bir örneğinin gönderilmesi istenilmiş, 7 İcra Dairesi’nin yazı cevabında, ikinci alacaklılar toplantısı ile sıra cetvelinin ilan hazırlığı 18/09/2019 tarihli olduğu, davacıya tebligatın 28/09/2019 tarihinde yapıldığına ilişkin tebliğ mazbatasının gönderildiği görülmüştür.
Davacıya Bursa 7. İcra Dairesi 2016… İflas sayılı dosyası ile ilan tebliğinin 28/09/2019 tarihinde yapıldığı, davacının ise tebliğden 9 gün sonra, 07/10/2019 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvuru yaptığı görüşme sağlanamaması nedeniyle de 17/10/2019 tarihinde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Dava iflas idaresince alacağı kabul edilmeyen alacaklının açtığı kayıt kabul davası olup, öncelikli çözülmesi gereken husus davanın süresinde açılıp açılmadığıdır.
İİK 235’inci maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” hükmü ve aynı kanunun 234’üncü maddesindeki “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir.” hükmünü birlikte değerlendirildiğinde,
Mevcut davada çözümlenmesi gereken öncelikli husus davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır, bu noktada davacı vekiline sıra cetvelinde yer almadığı hususunun iflas idaresince davacıya tebliğ tarihinin 28/09/2019 tarihi olduğu, davacının 07/10/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yaptığı, 17/10/2019 tarihinde de anlaşamama sonrası mevcut davayı açtığı görülmüştür. “Alacaklının kendi alacağının esas ve miktarına (kayıt kabul davası) veya sıra cetveline alınmış başka bir alacaklının alacağının esas ve miktarına veya onun sırasına (kayıt silme davası) karşı koyma sebebine dayanan, hacizde (İİK m. 142/1-2) ve iflâsta (İİK m. 235/1-3) sıra cetveline itiraz davasında, uyuşmazlığın dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında olması hâlinde, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanır.” (Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını, Birinci Baskı, Mart 2019, s 179
). Her ne kadar yukarıdaki görüşün aksine görüşler bulunsa da, iflas idaresine karşı kayıt kabul davası açılmasının arabuluculuk kanuna aykırı olmadığı, böyle tartışmalı bir hususta davacının öncelikle arabuluculuğa başvurduğu için hakkını elde edememesi sonucunu doğurabileceği, bunun da davacının hak arama hürriyetini zedeleyebileceği değerlendirilmekle, İİK 235’inci maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” hükmü ve aynı kanunun 234’üncü maddesindeki “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir.” hükmünü birlikte değerlendirildiğinde, davanın süresinde açıldığı kanaatine ulaşılarak esasa geçilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde ve bilirkişi raporu da nazara alındığında; davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüştüğü, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve müflisin ticari defterlerinin 27.400,84-TL’ lik alacağı doğruladığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacının 27.400,84 TL alacağının Müflis … Kant.Et ve Et Ürünleri Rest.Gıda Tur San.ve Tic Ltd.Şti.’nin Bursa 7.İcra Müdürlüğü’nün 2016… iflas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetveline kaydına karar verilerek, dair aşağıda şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının 27.400,84 TL alacağının Müflis … Kant.Et ve Et Ürünleri Rest.Gıda Tur San.ve Tic Ltd.Şti.’nin Bursa 7.İcra Müdürlüğü’nün 2016… iflas sayılı dosyasında düzenlenen SIRA CETVELİNE KAYDINA,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.871,75-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 1.827,35-TL harcın davalı iflas dairesinden alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.110,13-TL vekalet ücretinin davalı iflas dairesinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 450,00-TL bilirkişi ücreti ve 155,00-TL tebligat giderinden oluşan toplam 693,80-TL yargılama giderinin davalı iflas dairesinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalı iflas idaresinden alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır