Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/413 E. 2021/335 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/413 Esas – 2021/335
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2019/413 Esas
KARAR NO : 2021/335

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 25/10/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkile ait 16 … 454 plaka sayılı araç 20/02/2019 tarihinde müvekkilinin kardeşi olan…’un yönetimi altına iken Çalı Köprülü Kavşağı’nda kontrolden çıkmış ve gidişe göre sol tarafta bulunan bordür taşlarına çarptığını ve maddi hasarlı tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın ardından… tarafından kolluk birimlerine haber verildiğini ve kazayla ilgili tutanak tutulduğunu, kaza sonrası hasarların giderilmesi için davalı şirkete ihbarda bulunulduğunu ve eksper incelemesi ile kaza sonrası hasarlar tespit edildiğini, hasarların giderilmesi için kasko şirketi olan … sigorta’ya da başvuru yapan müvekkili 30/04/2019 tarihinde davalı şirketten hasarın, tazmin kapsamına alınmadığı gerekçesiyle olumsuz yanıt aldığını, aracın serviste beklediği dönemde davalı şirketin kendisine ikame araç vermemesi nedeniyle müvekkilinin araç kiralamak zorunda kaldığını kiralayamadığı dönemler de ise taksi ve toplu taşıma araçlarını kullandığını, davalı şirketten olumsuz yanıt alan müvekkilin çekici marifetiyle aracını servisten aldığını, kendi bütçesi ölçüsünde başka serviste onarmaya çalıştığını, müvekkilinin çekici, ikame araç kirası, tamir ve parça ücretlerine toplamda 10.912,00-TL ödeme yaptığını her ne kadar Tramer kayıtlarında hasar miktarı 27.470-TL gözükse de müvekkili aracını bütçesi ölçüsünde özel sevriste tamir ettirdiğini, tamir esnasında da orjinal parçalar kullanılmadığını, müvekkilinin kasko sigorta poliçe hükümlerine göre aracını tamir ettirebilse idi, kısa sürede aracını yetkili serviste orjinal ürünlerle tamir ettirme imkanına sahip olacağını, 20/02/2019 tarihinden 10/05/20219 tarihinde kadar davalı şirketçe aracının onarılmasını beklediğini, davalı şirketin kasko poliçesine aykırı davranması neticesinde müvekkilinin boşa geçen süreçte ikame araç kullanamadığından kendi imkanlarıyla ulaşım sağladığını, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğrayıp mağdur olduğunu, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesiyle tazminat miktarı bedeli olduğu anda arttırmak üzere araçta oluşan zarar bedeli, kiralık araç bedeli ve çekici bedeli olan şimdilik 10.912,00-TL’nin kazanın meydana geldiği 20/02/2019 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi tarafından alınarak müvekkiline verilmesine ve yarılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı … Sigorta şirketi vekilinin davaya cevap dilekçesini özetle; davacı vekilinin davaya konu taleplerinde yasal isabet bulunmadığını, zira meydana gelen hasarla ilgili olarak yapılan başvuru sonrasında davalı müvekkili sigorta şirketi nezdinde 4200599685/1 numaralı hasar dosyası açıldığını ve konunun araştırıldığını, yapılan araştırmalar aşamasında, müvekkili şirket tarafından kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü olduğu iddia edilen…’un sigortalı aracın maliki …un ve kaza ile ilişkili diğer kişilerin beyanları alınmış anlaşmalı profesyonel hasar araştırma merkezi tarafından araştırma raporu temin edildiğini, elde edilen tüm verilere istinaden ise; kazanın oluş şekli ile müvekkili sigorta şirketine iletilen beyanların uyumsuz olduğunun saptandığını, iş bu nedenle müvekkili sigorta şirketi hasar başvurusunu, sürücü değişikliği şüphesi ile haklı olarak yazılı bir şekilde reddettiğini, davaya konu edilen hasarla ilgili müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, somut olayda hasarın beyanlara uygun olarak gerçekleşmediğini, hasar ile beyanlar arasında uyumsuzluk bulunulduğunu ortaya koyduğunu, sigortalı araç sürücüsünün alkollü seviyesinin somutlaştırılması gerektiğini, bununla birlikte davacı vekilinin hasar bedeli maddi tazminat talebi bakımından kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bir an için müvekkil sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğu düşünülse bile, gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, araçta meydana gelen hasarın alanında uzman bir bilirkişiye tespit ettirilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacı tarafça aracın kullanılamaz olduğu iddia edilmiş ise de; davacıya ait aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerektiğini, onarım masraflarının, taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır, ödenecek zararda hasarın meydana geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden, bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, gerçek zararı tespitinde hasarlı aracın mağdurunun elinde olduğu dikkate alınarak, araç piyasa değerinden hasarlı araç değerinin düşülmesi gerektiğini, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, aksi halde dosyanın bilirkişiye sevki ile mevcut şüpheler giderildikten sonra hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE,
Dava; davacıya ait 16 … 454 plaka sayılı aracın tek taraflı meydana gelen trafik kazası nedeniyle, araçta meydana gelen 10.912,00-TL hasar bedelinin, aracın kasko şirketi olan davalı şirketten tahsiline ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu kaza mahallinde 07/02/2020 tarihinde, refakete aynı zamanda hasar ve trafik kusur uzmanı olan Makine Mühendisi bilirkişi ve sigortacı bilirkişi alınarak keşif icrasına karar verilmiş olup, Makine Mühendisi… sigorta bilirkişi …refakatinde keşif icra edilmiştir. Keşif günü davacı tanığı…’un da hazır olduğu ve beyanının alındığı ve davacı tanığı … ‘nun beyanının alınması yönünden, İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı görülmüştür.
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimata cevap verildiği, tanık …’nun beyanı alınarak, talimatın mahkememize gönderilmiştir.
02/03/2020 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporuna Göre; dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının 20/02/2019 tarihinde, …İzmir yolundan Ata bulvarına katılım bağlantı yolunda meydana geldiği, raporda detaylı olarak açıklanan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunu Madde 47 Madde 52 ve Madde 84 İlgili hükümlerini ihlal ederek, geldiği istikamette sola dönüş kavşağına yaklaştığı yerde daha önceden uygun sağ şeride geçerek ve hızını dönüş için uygun şartlara uydurarak hazırlanması gerekirken tedbirsiz ve dikkatsiz şeklide önce kavşağa sonra viraja aşırı hızlı giren doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaparak ve virajı alamayıp aracının hakimiyetini kaybederek viraj içerisindeki sağ tarafta bulunan bordür taşlarına iki ayrı noktadan çapan 16 … 454 plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, keşif esnasında otomobil üzerinde yapılan incelemelerde aracın hasarlı olmadığı, sadece sol ön teker çelik jantı dış yüzeyinde sürtünmeye bağlı aşınma ve sürtme izleri tespit edildiği, otomobildeki hasarlar ve değişen yedek parçalar göz önünde alındığında trafik kazası tespit tutanağında belirtilen kazanın oluş şekli ve dosya muhteviyatında bulunan ifadeler ile onarım faturalarında yer alan değişen hasarlı yedek parçalar ve işçilik bedellerinin birbiriyle uyumlu olduğu, değişen parçalar ve yapılan işçilikler dahil toplam 4.726,59-TL’lik hasar oranım bedeli kazanın meydana geldiği tarihteki piyasa koşullarında olağan ve makul olduğu, Sigorta Hukuk ve Poliçe Kapsamındaki Yapılan Değerleme Sonucu; … Sigorta tarafından 4200599685 Nolu hasar dosyasıyla takip edilen sigortalı …n’a ait 16 … 454 plakalı aracın 19/02/2019 günü saat 23.00 sıralarında meydana gelen kaza ile ilgili olarak sigortalının, aracın sürücüsü ve tanıkların vermiş olduğu yazılı ve sözlü beyanların çelişkisi yüzünden sigorta şirketinin Metnes Araştırma (oto ve oto dışı suistimal araştırma) şirketine yaptırmış olduğu araştırmada elde edilen sonuçlar gereğince istenen kamera kayıtlarının iletilmemesi sebebiyle kazada sürücü değişikliği olma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından tazminatın ödenmesi reddedilmiştir. Gerçek zararı ispat etmek zarara uğradığını iddia eden kişiye aittir. Mahkemenin vermiş olduğu dosyada sigorta şirketinin şüphesinin aksini ispatlayacak hiçbir belge bulunmadığından Kasko Sigorta Poliçesinin genel şartlar çeşitli hükümler C 2 ve 3. Maddesine göre sigortalıya tazminat ödenme hakkı doğmamakta olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup; davalı, davacıya ait aracın kasko sigorta şirketidir.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında res’en araştırır.Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1 ve2. Md )
Ticari davalar TTK 4. Maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın TTK ‘nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın Ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkonusu olup, mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. Maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikte çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacının davalı sigorta şirketi ile yapmış olduğu kasko sözleşmesi olup, davacının talebinin kaynağı tüketici olarak imzalamış olduğu sözleşmeye dayanarak davalı tarafından ödenmeyen zararın tazminine ilişkindir. Bu kapsamda dava konusu alacak 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Davacı tacir olmayıp, davaya konu aracın da hususi araç olarak kayıtlı olması göz önüne alınarak davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle davanın HMK’nın 114/c maddesi gereğince görevsizlik nedeni ile HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere tarafların yokluğunda yapılan inceleme sonunda karar verildi. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır