Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2019/44 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/394 Esas
KARAR NO : 2019/44

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …
:
DAVALILAR :1- … (T.C NO: …) …
2- … (T.C NO: …) …
3- … (T.C NO: …)
4-… (T.C NO: …)

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Mütevvefa Abdullah ARSLAN ve müvekkili banka arasında tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığını ,ancak müteveffa ödemesi gereken taksitleri vadesinde ödemediğini, müteveffa’nın kullanmış olduğu tüketici kredisi nedeniyle davalılara mirasçı sıfatıyla bankaya karşı sorumlu bulunduğu, borcun ödenmediği takdirde yasal takip başlatılacağına dair ihtarname gönderildiği, davalılar …, …, … ve …; müteveffa Abdullah ARSLAN’ın mirasçıları olup, haklarında Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe başlandığını, davalıların itirazı üzerine, takibin durduğunu, İtiraz üzerine, Bursa 3. Tüketici Mahkemesi 2019/116 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, Mahkemenin ise uyuşmazlığın TTK’nın 4/f maddesinde belirtilen bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğunu, dava konusu itibariyle 6102 sayılı TTK’nın 4-a maddesinde sayılan davalardan olup davacı tarafından arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın dava açıldığından bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiğini, arabuluculuğun sonuçsuz kalması nedeniyle, tekrar bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenlerden dolayı, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin yasal temerrüt faizi ile birlikte devamına, davalıların en az %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine, müvekkili bankanın alacağının tahsilini teminen borçluların menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Davalıya kullandırılan kredinin “Tüketici Kredisi” olduğu ve ticari niteliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “Tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “Tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Tüketici işlemleri ile ilgili özel hukuk uyuşmazlıklarında görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olup görevli mahkemelerin belirlenmesinde işlemin, tüketici işlemi niteliğinde olması yeterli ve tek kıstas olarak kabul edilmiştir. Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalar aynı zamanda ticari dava niteliğinde olsa bile görevli mahkeme yine tüketici mahkemeleri olacağı (TKHK m.83/2; TTK m. 5/1), görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olmasının, uyuşmazlığın ticari dava olması niteliğini değiştirmeyeceği, uyuşmazlığın taraflarından birisinin tüketici olduğu bankacılık işleminin niteliğinin belirlenmesi gerektiği, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Açıklanan gerekçe ve dosyada toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2019

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır