Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/347 E. 2019/98 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/347
KARAR NO : 2019/98
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket bünyesinde şoför olarak çalışmakta olduğunu, davalı tarafın 18/02/2019 tarihinde malzemenin yurt dışı adresine taşınma işini gerçekleştirdiğini, söz konusu taşıma sırasında kendi kusuru ile müvekkili şirketin aracını Bulgaristan’da kanala batırdığını, aynı gün kamyonun çıkarılması için çekici hizmetinden yararlanıldığını, söz konusu çekici masrafının davalı tarafa yansıtılması yani 16.222,68.-TL tutarındaki alacağın ödenmemesi nedeniyle Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2019/5574 esas sayılı takip dosyası ile bu alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, davalı tarafça takibe konu borca ve ödeme emrine itiraz edildiğini belirterik itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkememizce tensip tutanağı hazırlanmış ve 05/12/2019 gününe ön inceleme duruşma tarihi belirlenmiş, yapılan ön inceleme duruşmasında da davacı vekili “göreve ilişkin takdir mahkemenindir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 17.11.2015 tarih, 2015/110911 Esas, 2015/13183 Karar sayılı kararı “….Dava, rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı E.. B..’ın belediyede şoför, diğer davalı M.. H..’ın da destek hizmetler müdürü olduğunu,davalı E.. B.. yönetiminde bulunan belediyeye ait aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine ödemek zorunda kaldığı maddi ve manevi zararların aracın sürücüsü olan E.. B.. ile aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptırmayan destek hizmetler müdürü M.. H.. dan müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Mahkemece, kazanın, davalı sürücünün %100 kusuru ile meydana geldiği, aracın kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığı, kazada vefat eden kişinin ödenen maddi ve manevi tazminatın davacı tarafından karşılandığı, davacının aracını zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadan kullanılmasına izin vermede kusurlu olduğu gerekçesiyle %50 oranında indirim yapıldıktan sonra bakiye zararın davalılardan ödetilmesine karar verilmiştir. Davalı E.. B.., davacı Belediye’de işçi olarak çalıştığını, sendikalı olduğunu, davacı ile imzalanan toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre iş kazaları nedeni ile bir fon oluşturulması gerektiğini, uyuşmazlığın bu sözleşme hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiğini savunmuş, davacı Belediye ise davalı işçisine karşı açtığı davanın hizmet sözleşmesine dayanmadığı haksız fiil hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiğini iddia etmiştir.
5521 sayılı İ.. K.. 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İ.. K..dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür.” şeklindedir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden davalının davacı şirketin kamyonları ile şoför olarak çalıştığı, bir başka anlatımla davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmakta olup işverenin işçinin verdiği zarardan dolayı tazminat ödetilmesi istemine ilişkin bu davaya bakma görevi 5521 sayılı kanunun 1.maddesi uyarınca İş Mahkemelerine aittir..
Hal böyle olunca dava yönünden görevli mahkeme iş mahkemeleri olduğundan işbu dosyada görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme İŞ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.05/12/2019

İş bu kararın gerekçesi 05/12/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza