Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2020/19 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/343 Esas – 2020/19
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/343 Esas
KARAR NO : 2020/19

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI : … (TCN: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVALI : 2- … SANAYİ VE TİC.A.Ş. ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 3-…(TCN: ….) ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin, sigortalısının …San. Ve Tic. A.Ş olduğu davalı sigorta şirketinin sigortasını yapmış olduğunu, 16 … 398 plaka sayılı araç ile 10.02.2018 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, aracın şoförlüğünü…yapmakta olup, Haymana’dan Polatlı istikametine gidilmekte iken aracın yoldan çıkması nedeniyle kaza meydana geldiğini, Bursa Devlet Hastanesi tarafından verilen sağlık raporuna göre %20 oranında ortopedik açıdan maluliyet oranı belirlendiğini, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve talebin red edildiğini, araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerden dolayı, davalılardan fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 50.000,00-TL manevi (sigorta şirketinden manevi tazminat talebi bulunmadığını) 100,00-TL iş göremezlik, 100,00-TL sürekli iş göremezlik, 100 TL bakım gideri, 86,40 TL korse ücretinin kazanın olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ile birlikte tahsiline karar verilmesini, kazaya karışan 16 … 398 plaka sayılı aracı 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi adına, üzerine ihtiyati tedbir konmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekilinin 29/11/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı ile sınırlı olduğunu müvekkili şirketin azami poliçe ile sınırlı olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamını defaten ödenmesi söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, dava anılan zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazlarının bulunduğu ve davanın reddi gerektiğini, her ne kadar başvuran tarafça müvekkil şirket’e söz konusu zararın giderilmesi için başvuru yapıldığı iddia ediliyor ise de zararın tespiti açısından gerekli olan tüm evraklar müvekkili şirkete iletilmediğini, iş bu evrakların eksik olması sebebiyle müvekkili şirketçe herhangi bir tespit yapılamadığını, anılan maluliyet raporunun adli tıp kurumu tarafından alınması gerektiği, raporun objektif olmadığını, tutanağa göre sürücünün alkollü olduğu alkollü kişinin aracına binmesi sebebiyle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, trafik kazası sonucu zarar gördüğü iddia eden başvuran taraf sigortalı araç içerisinde ivaz karşılığında değil, hatır için taşınıyorsa hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacı tarafın kaza anında alnında yara oluştuğunu, yaralanmaların bu bölgede meydana gelmesi, başvurucunun emniyet kemeri takmadığını gösterdiğini, kaza sonucu malul kaldığı iddiasında bulunan başvuru sahibinin emniyet kemeri takmamış olması kazanın sonuçlarını arttırdığını, öncelikle zamanaşımı defi dikkate alınarak, açılmış olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
HMK 16. madde hükmü, HUMK’taki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. ” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,27.05.2015 tarih, Esas No: 2013/11-2359, Karar No: 2015/1443)
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dava trafik kazasından kaynaklanmakta olup trafik kazası netice itibari ile bir haksız fiildir. Davaya konu trafik kazası Ankara’da meydana gelmiştir. Davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri Şişli/İstanbul ve yine sigorta sözleşmesini yapan acente de İnegöl/Bursada olup, davacı ile davalı gerçek kişinin ve davalı davalı şirketin … SANAYİ VE TİC.A.Ş. yerleşim yeri …..; buna göre dava yetkisiz Mahkemede açılmıştır.
Tarafların yerleşim yeri adresine göre ( iş bu davalı bakımından tefrik edilmeden) davalı … SANAYİ VE TİC.A.Ş.nin süresindeki itirazı gereği Mahkememizin yetkisizliğine , yetki itirazında bulunan davalının seçimlik hakkını bu yönde kullanması nedeni ile bu hali ile davaya bakmaya yetkili mahkeme Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde yetkili Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir,
HÜKÜM;Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin ,YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davanın Dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle REDDİNE,
3-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya yetkili mahkeme Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde yetkili Yenişehir Asliye HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. verildi.21/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır