Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/341 E. 2021/315 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/341 Esas
KARAR NO : 2021/315
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 15/10/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili davacı ile davalı şirket arasında açık hesap şeklide gerçekleştirilen ticari ilişki bulunduğunu, bu doğrultuda müvekkilinin davalı şirket tarafından istenen malları kargo aracılığıyla 17/08/2019 tarihinde teslim ettiğini, kargo takip sorgulama sonucu akabinde 21/11/2018 tarihinde fatura kesildiğini, ödenme üzere davalı şirkete ibraz edildiğini, davalı şirket ödeme yapmaması üzerine, davalı taraf aleyhine Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça arabuluculuğa başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını anılan bu sebeplerle; davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 17/02/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; müvekkili ile davacı arasında bulunulduğu iddia edilen cari hesap ilişkisinin doğru olmadığını, müvekkiline teslim edilmiş herhangi bir mal bulunmadığı gibi takibe dayanak fatura içeriği de gerçeği yansıtmamakta olduğunu, fatura müvekkili firmaya tebliğ edilmediğinden itiraz da edilemediğini, öte yandan borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülecek olursa ise, davacı tarafından müvekkili temerrüde düşürülmediğinden faiz talebi hukuka aykırı olduğunu, anılan bu sebeplerle; açılan davanın esastan reddine, davacı iş bu icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağından %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra takip dosyası ile, fatura alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 22/04/2019 tarihinde 16.758,28-TL asıl alacak 1.256,07-TL diğer faiz olmak üzere toplam 18.014,35-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafın 08/05/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, taraflara ait 2018-2019 yıllarına ilişkin BA/BS formlarının dosyamıza celp edilmiştir.
Mahkememizce 21/10/2019 tarihinde, …Kargoya müzekkere yazılarak, davalı şirkete gönderildiği iddia edilen 17/08/2018 tarihli kargo sonucunun mahkememize gönderilmesi istenilmiş olduğu ancak yazımıza cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 21/01/2020 tarihli celse 4 nolu ara kararı gereğince; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davalı tarafa ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdii ile, 20/02/2020 tarihine inceleme günü verildiği ve dosyanın tüm ekleri ile birlikte bilirkişiye teslim edilmiştir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde ise, Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
01/04/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının 2018 yılı ticari defterleri ve dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre; davalı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, faiz talebi ve icra inkar tazminatı hususunda takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu, davalı tarafın, davaya konu alacağı oluşturan faturaya ilişkin bildirimlerin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı’na BA formu ile bildirildiği, davacı tarafında davaya konu alacağı oluşturan faturaya ilişkin bildirimlerin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı’na BS ile bildirildiği, dolayısıyla davacı ve davalının BA-BS formu bildirimlerini tutar ve adet olarak bire bir aynı olduğu, davalının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, 2018 yılında davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların üç adet ve toplamda 41.634,41-TL oludğu bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya iki adet ve toplamda 50.000,00-TL değerinde çek verildiği, bu çeklerden bir adet ve 25.000,00-TL’lik çekin davalıya iade edildiği, davalının davacıya cari hesap karşılığı 16.634,41-TL borcunun bulunduğu, tüm bu kayıtların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, TTK’nın 21. Maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtları rastlanmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 16.634,41-TL cari hesap karşılığı alacaklı olduğu davalının ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, işlemiş faizi olan 1.369,57-TL ile birlikte davacının toplam alacağının 18.003,98-TL olduğu tespit edildiğini, işlemiş faizin hesaplama tablosu ise; başlama tarihi 21.11.2018 bitiş tarihi, 22.04.2019 gün sayısı 152 oran %19,50=1.369,57 TL olduğunu, davalı tarafın 2018 yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin TTK’nın 64. Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içine Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, tek düzen hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan Ticari Defterlerin bu davada delil teşkil edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/…Talimat sayılı dosya ile alınan 18/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtları ile sunulan resmi belgelerin incelenmesinde; davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasıfında olduğu, davacının yasal defterlerinde satış faturaları işlemiş olduğu, davacı kayıtların cari hesap bakiyesinin 16.634,41-TL davacı tarafın alacaklı olduğu, davacı şirketin 15/10/2019 tarihli dava dilekçesinde istenen malları kargo aracılığıyla 17/08/2019 tarihinde teslim etmiş olduğu, ancak faturanın teslim tarihinden daha önce 21/11/2018 tarihinde düzenlendiği, davacı şirketin ürünleri teslim ettiğine dair belge ibraz etmediğinden davacı tarafın davaya konu ürünleri teslim ettiği iddiasını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yazılı olan kargı teslim tarihi ile fatura düzenlenme tarihinin çelişki olduğundan davaya konu alacağının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tarafların bilirkişi raporlarına karşın itirazda bulunmaları üzerine, mahkememizce davacı ve davalı defterlerinin karşılaştırılması için dosyanın ek rapor tanzimi nedeniyle bilirkişi …’ya tevdii edilmiştir.
01/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; kargo tarihinin 17/08/2019, fatura tarihinin 21.11.2018 olduğu, davacı ve davalının dava konusu faturaya ilişkin BA-BS formu bildirimleri bire bir aynı olduğu, malların teslimine yönelik davalı defterlerinde kaydın mevcut olmadığını, TTK7nın 21. Maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı ve her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğünü, 18/08/2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde davacı kayıtlarına göre cari hesap karşılığı 16.634,41-TL davalıdan alacağının mevcut olduğunun görüldüğünü, davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya cari hesap karşılığı 16.634,41-TL borcunun bulunduğu, tüm bu kayıtların davalının ve davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafın davaya konu ürünleri teslim ettiği iddiasının ispatı konusunda hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davanın taraflar arasında var olduğu iddia olunan ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı fatura alacağı kapsamında Bursa 13. İcra Müd. 2019/…Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davacı ve davalının tacir olduğu, tarafların ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüşmekle, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinin 16.634,41-TL’ lik alacağı doğruladığı, bu miktarda mal ve hizmetin alındığının her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, BA/BS formlarının bu yönde ibraz edildiği, davalının faturayı ticari defterine işleyip BA formu ile bunu bildirmesi malı teslim aldığını doğruladığı bu nedenle davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 16.634,41-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2019/…esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE, icra takibinin 16.634,41 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si tutarında hesap edilen 3.326,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.136,29-TL harcın peşin alınan 307,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 828,64‬-TL harcın davalıdan alınarak, HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre 1.306,80-TL’sinin davalıdan, 13,20-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 123,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 204,20-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.248,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.236,11-TL ve davacının başlangıçta yatırmış olduğu 307,65-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.543,76‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Bursa Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okunup anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır