Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/316 E. 2022/1129 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/316 Esas – 2022/1129
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/316 Esas
KARAR NO : 2022/1129

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.09.2009 tarihinde, … sevk ve idaresinde bulunan, müvekkili davacının yaya konumunda olduğu yaralamalı trafik kazasında müvekkil davacı …’ın sakat kaldığını, söz konusu kaza ile ilgili olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009/62026 numaralı soruşturma başlatılmış, herhangi bir kaza tespit tutanağı tutulmamış, yalnızca şüpheli ve müştekinin ifadesi alınmış, müşteki konumunda olan müvekkili babasının şikayet beyanı olmaması üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009/24996 karar numaralı Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilmiş olduğunu, müvekkili söz konusu maluliyetine istinaden davalı sigorta şirketine başvuru yaparak sürekli ve geçici maluliyet tazminatının ödenmesini talep ettiğini, müvekkili Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına başvuru yaparak kaza tarihi ile uyumlu yasa ve yönetmeliklere göre maluliyet oranının tespitini talep etmiş ve netice itibariyle %11,2 oranında malul duruma düştüğünü ve tedavi süresinin de 4 aya kadar uzayacağını öğrenmiş olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruyu uzun bir süre işlemsiz bırakarak herhangi bir yanıt vermemiş fakat ısrarlı cevap talebi karşısında konu hasar dosyasının zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle reddedildiğini ifade etmiş olduklarını, Sigorta Şirketinin ceza zamanaşımı olan 8 yıllık süreyi baz almasının kabul edilemeyeceğini, davalı Sigorta Şirketinin, trafik kazasından kaynaklanan sürekli maluliyet tazminat taleplerine 15 gün içerisinde cevap vermemesi/talebi reddetmesi sebebiyle trafik kazasından kaynaklanan işbu belirsiz alacak davasının açılmasının zorunlu olduğunu, her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 900.00-TL daimi maluliyet tazminat bedeli ve 100 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, Sağlık kurulu raporu, vekalet harcı ücreti, baro pulu ücreti de dahil olmak üzere her türlü yargılama gideri, bilirkişi ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. ” denildiği, kazanın 17.09.2009 tarihinde meydana geldiğini, huzurdaki dava anılan zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, her ne kadar başvuran tarafça müvekkili Şirket’e söz konusu zararın giderilmesi için başvuru yapıldığı iddia ediliyor olsa da, zararın tespiti açısından gerekli olan tüm evraklar müvekkili şirket’e iletilmediğini, işbu evrakların eksik olması sebebiyle müvekkili şirket’çe herhangi bir tespit yapılamadığını, dolayısı ile davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmayıp, Mahkeme nezdinde görülen davanın dava şartını haiz olmadığından ötürü, ilgili başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın reddinin gerekeceğini, esasa ilişkin ise; dosyada kusur oranlarının tespiti için herhangi bir rapor alınmamış olduğundan, en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, mahkemece yapılacak yargılama sırasında, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek, müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ve sözde maluliyet oranlarını gösterdiği ileri sürülen raporların, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan bir takım hastane kayıtları ile sağlık raporları; objektif değerlendirmelerden uzak ve Mahkeme kararına dayanak teşkil edemeyecek nitelikte olduğunu, şöyle ki; gerek doktrinde gerek Yargıtay ilke kararlarında kabul gördüğü üzere hükme esas alınabilecek maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş olması gerektiğini, müvekkili şirket’in dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğu, 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirket’in faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bu nedenle davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhe hüküm kurulması halinde müvekkili Şirket dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, anılan bu nedenlerle; öncelikle, zamanaşımı def’inin dikkate alınarak, Sayın Mahkeme nezdinde ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, harç yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Bursa CBS 2009/62026 soruşturma sayılı dosyası, poliçe ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, SGK kayıtları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Dairesinin raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava;17.09.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sürekli ve geçici iş görmemezlikten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça tanık delilline dayanıldığı anlaşılmakla, Mahkememizce davacı vekili tarafından bildirilen tanık ………… Yasalar’ın dinlenmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı Nurhan Yasalar Beyanında;” ben davacı … ve dava dışı …’ı tanımıyorum. Bana okumuş olduğunuz dava dilekçesine konu trafik kazasını hatırlamıyorum. Benim bu olayla ilgili bilgim görgüm varmı hatırlamıyorum. Neden tanık gösterildiğimi bilmiyorum. Hatırladığım herhangi bir kaza olayı yok. Benim olayla ilgili söyleyebileceğim bir şey yoktur.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın ve celp edilen davacıya ait tedavi evrakları ve adli tıp tarafından istenilen raporlar İstanbul İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilerek davacının mevcut trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyetinin tespiti amacıyla, davaya konu trafik kazası nedeniyle mevcut yaralanması dikkate alınarak , kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, davacının kaza sebebiyle bedensel iş gücünde kayıp bulunup bulunmadığı, varsa oranı, geçici ve kalıcı iş göremezlik ve varsa maluliyet oranı yönünden rapor düzenlenilmesinin istenmesine karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 29/07/2022-11001 Karar sayılı raporunda özetle;Mevcut belgelere göre, Mehmet Can kızı, 2000 doğumlu …’ın 17/09/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevkii bilinmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 IV (1……..41)A %45×1/2=%22.5 E cetveline göre %18 (yüzdeonsekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği yönünde oy birliği ile görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 01/11/2022 tarihli davadan feragate ilişkin beyan dilekçesinde özetle; iş bu tazminat davasında dava konusu iddia ve taleplerinden, müvekkili talebi üzerine kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT maddesi uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde, İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2022

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır