Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/305 E. 2021/40 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/305 Esas – 2021/40
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/305 Esas
KARAR NO : 2021/40

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/03/2017 tarihinde, sigortalı .. A.Ş’ ye ait Kütahya ili, .. yolu 9. km’de yer alan .. tesisleri köyü civarındaki işyerinde saç duvar ve zemin kaplaması üzerine dökülen granül hammaddenin iş makineleriyle yerden toplarken aşındırması nedeniyle hasar oluştuğunu, hasar gören yapı davacı şirkete ait endüstriyel yangın kombine sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, oluşan hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, hasar gören yapının davacı şirkete ait endüstriyel yangın kombine sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı şirkete vaki hasar ihbarına müteakiben yaptırılan ekspertiz incelemesi raporuna göre sigortalının işyerinde meydana gelen hasarın, davalı yana ait iş makinesi operatörlerinin aşındırması sonucu oluştuğunun anlaşıldığını, davacı şirket tarafından hasar bedeli 3.825,03TL’nin 10.08.2017 tarihinde tamamen ödendiğini, böylece davacı şirketin T.T.K’nın halefiyete ilişkin hükümleri gereği sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı tarafın, meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğunu, davalıya karşı Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/.. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine yönelik itirazın iptaline ve alacağın yasal faizleriyle hüküm altına alınmasına, davalının itirazının haksız olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği davalı şirkete ait araç ve çalışanların sigortalıya ait iş yerine zarar verdiği hususunun gerçek dışı olduğunu, sigortalının iş yerinde meydana gelen zararda davalı şirketin hiçbir kusuru olmadığını, davalı firma, bünyesindeki iş makineleri ve firma personeli olan operatörler ile sigortalıya ham madde taşınması noktasında hizmet verdiğini, sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen aşınma, yıpranma ve hasarlar olayın doğal akışında meydana gelebilecek muhtemel aşınmalar olduğunu, davacı, dava dilekçesinde davalı şirketin gerek adam çalıştıranın sorumluluğu, gerek araç sahibinin sorumluluğu gerekse de haksız fiil sorumluluğu hükümlerince sorumlu olduğunu iddia ettiğini, ancak ne zararı ne de mevcut zararın davalı şirketle olan bağlantısını ortaya koyacak hiçbir delil sunmadığını, davacı bir zarar iddiasında ise öncelikle bu zararı ve zararın davalı şirketle olan illiyet bağını ispatlaması gerektiğini, bilirkişi incelemesinden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın zarar olarak addettiği olgu işin doğal sürecinden kaynaklı aşınma ve yıpranmalar olduğunu, işin mahiyeti gereği iş makineleri ile gerçekleştirilmesi zorunlu olduğundan bu tarz olağan yıpranmaların oluşmasının kaçınılmaz olduğunu, söz konusu zararın meydana gelmesine, davalı şirketin kusur ya da ihmalinin sebebiyet vermediğini bu nedenle haksız davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı .. A.Ş.nin Suludere .. Tesisleri Kütahya adresinde yer alan tesisinde saç duvar ve zemin kaplaması üzerine dökülen granül hammaddenin  iş makineleriyle yerden toplanırken meydana gelen aşındırma sonucu oluşan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/.. Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı aleyhine 3.549,35- TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak konusunda uzman bir inşaat mühendisi bilirkişi, bir makine mühendisi bilirkişi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle, meydana gelen hasarda tarafların kusuru ve davacının uğramış olduğu zararın miktarının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmış, davalı tarafından bildirilen tanığın da talimat mahkememsince yapılan keşifte beyanının alındığı görülmüştür.
Davalı tanığı .. beyanında Özetle; davalı şirkette yaklaşık 4 yıl kadar iş makinası operatörü olarak çalıştığını, 2018 yılında ayrıldığını, 3,5 yıl kadar … A.Ş.’nin 9. Km.de yer alan ana tesisinde, yaklaşık 6 ay kadar da .. tesislerinde çalıştığını, gerek fabrikada gerekse diğer tesislerde iş yerinde yer alan sac duvar ve zemin kaplamasının zamanla üzerinde iş makinalarının gidip gelmesi nedeniyle yıpranmakta olduğunu, bahsi geçen zarara uğradığı belirtilen sacların üzerine ince kum gibi maden döküldüğünü, kepçelerin de bu madeni alarak başka bir yere stoğa taşıdıklarını, taşıma sırasında madenin sert olmasından kaynaklı olarak zaman içerisinde yıpranma olduğunu, ayrıca kepçenin de kovasının metal olmasından kaynaklı olarak da yıpranma gerçekleştiğini, iş operatörünün kepçeyi kullanırken özel olarak yıpranmama adına yapabileceği bir şeyin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 66’ıncı maddesinde adam çalıştıranın sorumluluğunun düzenlenmiştir. Anılan maddede; “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. ” hükmü öngörülmüştür. Bu madde gereğince adam çalıştıranlara genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü yüklenmiş ve adam çalıştıranın bir özel hukuk ve bağımlılık ilişkisi içerisinde çalışanlarının kendilerine bırakılan işleri gördükleri sırada hukuka aykırı bir fiille üçüncü kişilere vermiş oldukları zarardan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre adam çalıştıranın sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Başka bir deyişle adam çalıştıranın sorumluluğunun kaynağı, adam çalıştıranın çalışanlarını seçerken ve onları çalıştırırken çalışanlar üzerindeki denetim ve gözetim ödevini yerine getirmemesine, kanun tarafından kendisine yükletilen bu tür objektif bir ödevi ihlal etmesine dayanmaktadır (Eren, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2017, s. 643).
Adam çalıştıran, yapılacak iş için uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin yapacağı iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır.
Adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmadığı için sorumluluk, kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir (Eren, s. 644).
6098 sayılı TBK’nın 66’ncı maddesinde ayrıca adam çalıştırana sorumluluğu kaldıracak nitelikte bir kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmıştır. Buradaki kurtuluş kanıtı niteliği itibariyle bir kusursuzluk kanıtı olmayıp, sorumluluktan kurtulma kanıtıdır. Bu nedenle adam çalıştıran zararın meydana gelmemesi için somut durumun gerektirdiği her türlü objektif dikkat ve özeni göstermiş olduğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulacaktır.
Somut olayda davalının adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği,davalı şirketin dava dışı sigortalı .. A.Ş.nin Suludere .. Tesisleri Kütahya adresinde yer alan tesisinde verdiği hizmet nedeniyle saç duvar ve zemin kaplaması üzerine dökülen granül hammaddenin  iş makineleriyle yerden toplanırken meydana gelen aşındırma sonucu davacı sigorta şirketinin 3.549,35- TL ödeme yaptığı ve rücuen tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının cevap dilekçesi ile meydana gelen zararın işin mahiyeti gereği olduğuna yönelik savunmada bulunduğu, tarafların iddia ve savunmalarının tetkiki için yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre, zararın meydana geldiği depolama alanında iş makinalarının yükleme, boşaltma ve istifleme işlemleri yapmakta olduğunu, bu işlemler gerçekleştirilirken iş makinalarının saha içerisinde birçok manevra yapması gerektiği, mevcut stok sahası kapalı bir alan olup, iş makinasının bu saha içerisinde manevra kabiliyetinin sınırlı olduğu, ayrıca sahada görme kabiliyetini engelleyen bir çok etkenin de mevcut olduğu, bu nedenle iş makinalarının sahada çalışırken betonarme yapıya zarar vermesinin mümkün olduğu, iş makinalarının betonarme yapıya zarar vermesinin engellenmesi için stok sahasının taban ve yan yüzeylerinin saç plakalarla kaplandığı, bu nedenle iş makinalarının çalışması sırasında betonarme yapı yerine stok sahasındaki saç plakaların hasara uğradığı, hasarlı olduğu iddia edilen saç plakaların tespitten önce sökülü olduğundan görülemediği, işletme şartları incelendiğinde, stok sahasındaki kaplama saç plakaların işletme şartlarının gereği olarak dökme hammaddenin yüklenmesi, boşaltılması ve istiflenmesi esnasında iş makinesi ile yapılan manevralar neticesinde zaman içerisinde işin doğası gereği oluştuğunun tespit edildiği, talimatla dinlenilen davalı tanığı Osman Atalay’ın beyanında da zararın zaman içinde oluştuğunun anlaşıldığı, yapılan keşif, anılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının ham madde yükleme, boşaltma, kürüme vs işlerini yaptığı ve yapılan işlerin mahiyeti, çalışan araçların niteliği ve çalışma alanı gözetildiğinde davalının üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına rağmen işin niteliği gereği anılan zararın oluştuğu, davalının zararın oluşmasında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin yatırılan 65,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,03-TL ‘nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.825,03-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı