Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/277 E. 2021/799 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/277
KARAR NO : 2021/799
HAKİM : … …
KATİP : … …

MAHKEMEMİZİN 2019/277 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … -… UETS

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/… ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … -…UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVADA:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilin davalı şirketin kurucu ortağı ve hissedarı olduğu, ortağı olduğu davalı şirketin …Bankası hesabına 11.05.2015 tarihinde 549.850,00 TL para aktardığı, paranın şirketin faaliyet gösterdiği fabrika binasının alınabilmesi için davalı şirkete borç olarak verildiği, müvekkil tarafından davalı şirketten bu paranın talep edilmesinin akabinde davalı şirket tarafından 22/10/2018 tarihinde 100.000,00 TL ve 06/11/2018 tarihinde 448.132,92 TL müvekkil hesabına ödendiği, ancak anaparadan küçük bir miktar ile işlemiş faize isabet eden tutar ödenmediğinden bakiye borç kaldığı, 13/02/2019 tarihinde bakiye borç tutarı olan 169.067,57 TL nin tahsili amacı ile Bursa 2.İcra Müd 2019/… sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine gidildiği, davalının 2.İcra Müd 2019/… sayılı dosyasına itirazı sonucu takibin devamına karar verilmesi istemi ile mahkemeye başvurulduğu, Davalı şirketin, şirket ortağı olan müvekkilden şirket faaliyetlerinde kullanılmak üzere avans/ödünç olarak aldığı 549.850,00 TL’nin 548.132,92 TL sini uzun yıllar sonra müvekkile ödediği, asıl alacak tamamıyla ödenmediğinden ve ilgili ödeme tarihine kadar işlemiş faiz olması sebebi ile bakiye borç kaldığı, müvekkilin faize hak kazandığı, Paranın şirkete verilme tarihinin aynı zamanda faiz başlangıç tarihi olduğu, müvekkilin 11/05/2015 tarihinde vermiş olduğu 549.850,00 TL tutarındaki anaparanın işlemiş faizi ile müvekkile iade edilmesi gerektiği, davalı şirketin müvekkilden aldığı avans, işlemiş faizi ile iade edilmediğinden, bakiye kalan kısmın tahsilinin hasıl olduğu, davalı şirketin takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile işlemiş ve işleyecek faiz ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava konusu ettiği alacağın zamanaşımına uğradığı, davacı tarafın müvekkil şirket ile arasında ödün ilişkisi olduğunu ispatlaması gerektiği, müvekkil şirketin 22/10/2018 tarihinde 100.000,00 TL ve 06.11.2018 tarihinde huzur hakkı ve bağkur ödemelerinden kaynaklı 1.717,08 TL’nin düşülmesi suretiyle 448.132,92 TL davacı tarafa ödeme yaptığı, davacı tarafın iddia ettiği ödünç ilişkisine dayanarak müvekkil şirkete aktarmış olduğu bedelin geri verilmesine ilişkin talebi bulunmaksızın dava konusu icra takibini başlatmış olmasının usul ve yasaya aykırılık taşıdığı, davanın kabul edilmemekle birlikte, faiz konusunda taraflar arasında bir anlaşma bulunmuyor olması, davacı tarafın ancak müvekkil şirketi temerrüde düşürmesinden sonra faiz isteme hakkı doğacak olması, müvekkil şirket tarafından davacının talebi olmaksızın 549.850,00 TL ödeme yapılmış olması (1.717,08 TL huzur hakkı ve bağkur ödemelerine ilişkin olduğu) sebepleriyle davacının faiz talebinin açıkça usul ve yasaya aykırılık taşıdığı, davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, tarafları lehine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini
arz ve talep etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/…E. SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Müvekkilin davalı şirketin kurucu ortağı ve hissedarı olduğu, ortağı olduğu davalı şirketin …Bankası hesabına 11.05.2015 tarihinde 549.850,00 TL para aktardığı, paranın şirketin faaliyet gösterdiği fabrika binasının alınabilmesi için davalı şirkete borç olarak verildiği, müvekkil tarafından davalı şirketten bu paranın talep edilmesinin akabinde davalı şirket tarafından 22/10/2018 tarihinde 100.000,00 TL ve 06/11/2018 tarihinde 448.132,92 TL müvekkil hesabına ödendiği, ancak anaparadan küçük bir miktar ile işlemiş faize isabet eden tutar ödenmediğinden bakiye borç kaldığı, 13/02/2019 tarihinde bakiye borç tutarı olan 169.067,57 TL nin tahsili amacı ile Bursa 2.İcra Müd 2019/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine gidildiği, davalının 2.İcra Müd 2019/… E sayılı dosyasına itirazı sonucu takibin devamına karar verilmesi istemi ile mahkemeye başvurulduğu, müvekkilin 11/05/2015 tarihinde vermiş olduğu 549.850,00 TL tutarındaki anaparanın işlemiş faizi ile müvekkile iade edilmesi gerektiği, davalı şirketin müvekkilden aldığı avans, işlemiş faizi ile iade edilmediğinden, bakiye kalan kısmın tahsilinin hasıl olduğu, davalı şirketin takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile işlemiş ve işleyecek faiz ile takibin devamına, davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava konusu ettiği alacağın zamanaşımına uğradığı, davacı tarafın müvekkil şirket ile arasında ödün ilişkisi olduğunu ispatlaması gerektiği, müvekkil şirketin 22/10/2018 tarihinde 100.000,00 TL ve 06.11.2018 tarihinde 449.850,00 TL olmak üzere toplamda 549.850,00 TL ödeme yaptığı, davacı tarafın iddia ettiği ödünç ilişkisine dayanarak müvekkil şirkete aktarmış olduğu bedelin geri verilmesine ilişkin talebi bulunmaksızın dava konusu icra takibini başlatmış olmasının usul ve yasaya aykırılık taşıdığı, Davanın kabul edilmemekle birlikte, faiz konusunda taraflar arasında bir anlaşma bulunmuyor olması, davacı tarafın ancak müvekkil şirketi temerrüde düşürmesinden sonra faiz isteme hakkı doğacak olması, müvekkil şirket tarafından davacının talebi olmaksızın 549.850,00 TL ödeme yapılmış olması sebepleriyle davacının faiz talebinin açıkça usul ve yasaya aykırılık taşıdığı, Davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, tarafları lehine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Dava asıl dosya olan 2019/77 yönünden davacının ortağı olduğu limited şirket ile aralarındaki karz akdine istinaden ödediğini iddia ettiği 549.850,00 TL nin kendisine ödenmediği bir kısım ana para ve faiz nedeni ile Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2019/…esas sayılı dosyasında başlatılan 169.067,57.-TL tutarlı takibe yapılan itirazın iptaline , birleşen dosya olan 2019/…yönünden ise davacının ortağı olduğu limited şirket ile aralarındaki karz akdine istinaden ödediğini iddia ettiği 549.850,00 TL nin kendisine ödenmediği bir kısım ana para ve faiz nedeni ile Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında başlatılan 169.067,57.-TL tutarlı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, şirket ortağının şirkete borç vermesi durumunda faizden kazanıp kazanmadığı ve taraflar arasında başkaca bir alacak bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim etmesi istenmiş, bilirkişinin 08/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ”Davalı taraf 2015-2016-2017-2018-2019 yılları açılış tasdiki zorunlu Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yapıldığı, kapanış tasdiki zorunlu Yevmiye defterleri kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yapıldığı, ticari defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde; T.C. Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi davacısı … tarafından 11.05.2015 tarihinde şirketin kasa hesabına 549.850,00 TL nakit ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunduğu, (dava dilekçesinde ilgili tutarın şirketin …Bankası hesabına aktarıldığı beyan edilmektedir) Davalı şirket ticari defterlerinde ki, şirket ortağı tarafından şirket nakit kasasına 549.850,00 TL tutarında para aktarıldığına ilişkin kaydın VUK 459 no.lu maddeye aykırı olup hatalı olduğu, 30.12.2016 tarihinde …’un 1.717,08 TL şirkete borçlandırıldığı, 1.717,08 TL’nin …’a ait huzur hakkı ve Bağkur ödemelerinin takip edildiği hesap bakiyesinden kaynaklandığının görüldüğü, davalı şirket banka hesabından, davacı …’a 22.10.2018 tarihinde 100.000,00 TL, 06.11.2018 tarihinde 448.132,92 TL aktarıldığının kayıtlı bulunduğu, 2018 yılsonu itibarı ile davacı tarafın davalı şirketten alacağı kalmadığı, hesabın kapalı olduğu, Ticari defter kayıtlarına göre; İcra takip tarihi olan 13.02.2019 tarihi itibarı ile davacı tarafın davalı şirketten alacağının bulunmadığı, davalı şirket ticari defterlerinde; Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi davacısı … tarafından 11.05.2015 tarihinde şirketin kasa hesabına 549.850,00 TL nakit ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunduğu, (dava dilekçesinde ilgili tutarın şirketin …Bankası hesabına aktarıldığı beyan edilmektedir) Davalı şirket ticari defterlerinde ki, şirket ortağı tarafından şirket nakit kasasına 549.850,00 TL tutarında para aktarıldığına ilişkin kaydın VUK 459 no.lu maddeye aykırı olup hatalı olduğu, davalı şirket banka hesabından, davacı …’a 22.10.2018 tarihinde 100.000,00 TL, 06.11.2018 tarihinde 449.850,00 TL aktarıldığının kayıtlı bulunduğu, 2018 yılsonu itibarı ile davacı tarafın davalı şirketten alacağı kalmadığı, hesabın kapalı olduğu, ticari defter kayıtlarına göre; İcra takip tarihi olan 13.02.2019 tarihi itibarı ile davacı tarafın davalı şirketten alacağının bulunmadığı, İşbu dava davacısı ile birleşen dava dosyası davacısı tarafından, davalı şirkete aktarılan ayrı ayrı 549.850,00 TL tutarlı bakiyelerin, tüketim ödüncü veya ticari ödünç sayılıp sayılmayacağı ve davacıların işlemiş faiz taleplerinin geçerli olup olmadığı hususunda hukuki yorum ve nihai karar Sayın Mahkemenizin olmak üzere; bilirkişiye tevdi edilen ‘’ hem asıl dava davacısı yönünden hem de birleşen dava davacısı yönünden inceleme yapılarak ayrı ayrı yasal faize göre ve ticari avans faizine göre hesap yapılmasının istenilmesine,’’ görevlendirmesi kapsamında asıl dava davacısı (…) yönünden yasal faize göre 172.097,65 TL, ticari avans faizine göre 211.732,18 TL işlemiş faiz hesaplandığı, birleşen dava dosyası davacısı (…) yönünden yasal faize göre 172.383,02 TL, ticari avans faizine göre 212.100,50 TL işlemiş faiz hesaplandığı” bildirmiştir.
Dava tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi nedeniyle davacının faiz alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir. Davacı kendi ortağı olduğu şirkete verdiği ödünç paranın faizini talep etmektedir. Bu noktada , öncelikle davacının vermiş olduğu paranın ticari tüketim ödüncüne istinaden mi verildiği yoksa adi bir tüketim ödüncü sözleşmesi mi olduğu hususunun tartışılması gerekir.
Kanunda ticari tüketim ödüncünün tanımı yapılmamıştır. Doktrinde de ticari tüketim ödüncünün oluşabilmesi için ya karz akdinde ödünç veren tarafın ticari amaçlarla hareket etmesi gerektiği ya da ödünç verilen kişinin bu parayı ticari maksatlarla kullanması gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmüştür. Davalının sermaye şirketi olduğu ve adi alanı bulunmadığı gözetildiğinde aldığı bu ödünç parayı ticari maksat dışında kullanamayacağı anlaşıldığından davamıza konu olayda ticari tüketim ödüncü bulunduğundan bahsedilebilecektir.
Türk Borçlar Kanunu 386/2. Maddesi “Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.” şeklinde olup, davacı ile davalı arasındaki sözleşmede taraflarca öngörülmese dahi faiz istenebilecektir. Bu noktada faizin başlangıç tarihi olarak davacının davalıya ödünç verdiği tarihten , anaparayı ödediği tarihe kadar faiz isteyebileceği gözetilmiştir. Nitekim yapılan bilirkişi incelemesinde de faizin bu şekilde hesaplandığı görülmüş, faiz hesabı denetime elverişli ve hukuka uygun olmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının davasında açıklanan nedenlerle haklı olduğu gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Dava tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi nedeniyle davacının faiz alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir. Davacı kendi ortağı olduğu şirkete verdiği ödünç paranın faizini talep etmektedir. Bu noktada , öncelikle davacının vermiş olduğu paranın ticari tüketim ödüncüne istinaden mi verildiği yoksa adi bir tüketim ödüncü sözleşmesi mi olduğu hususunun tartışılması gerekir.
Kanunda ticari tüketim ödüncünün tanımı yapılmamıştır. Doktrinde de ticari tüketim ödüncünün oluşabilmesi için ya karz akdinde ödünç veren tarafın ticari amaçlarla hareket etmesi gerektiği ya da ödünç verilen kişinin bu parayı ticari maksatlarla kullanması gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmüştür. Davalının sermaye şirketi olduğu ve adi alanı bulunmadığı gözetildiğinde aldığı bu ödünç parayı ticari maksat dışında kullanamayacağı anlaşıldığından davamıza konu olayda ticari tüketim ödüncü bulunduğundan bahsedilebilecektir.
Türk Borçlar Kanunu 386/2. Maddesi “Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.” şeklinde olup, davacı ile davalı arasındaki sözleşmede taraflarca öngörülmese dahi faiz istenebilecektir. Bu noktada faizin başlangıç tarihi olarak davacının davalıya ödünç verdiği tarihten , anaparayı ödediği tarihe kadar faiz isteyebileceği gözetilmiştir. Nitekim yapılan bilirkişi incelemesinde de faizin bu şekilde hesaplandığı görülmüş, faiz hesabı denetime elverişli ve hukuka uygun olmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının davasında açıklanan nedenlerle haklı olduğu gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

A)-MAHKEMEMİZİN 2019/277 E. SAYILI DOSYASINDA
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 2. İcra Dairesinin 2019/…Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 169.067,57.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 169.067,57.-TL’nin %20’si oranında 33.813,51‬.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 11.549,01.-TL harçtan peşin alınan 2.041,92.-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.507,09.-TL harç ve 1.320,00- TL arabuluculuk masrafı toplamı olan 10.827,09.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.120,40-TL yargılama gideri ile peşin alınan 2,041,92.-TL harç toplamı olan 3.162,32,-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 20.011,42.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
B) BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/…E. SAYILI DOSYASINDA,
1-Mahkememizin 2019/…Esas sayılı dosyası yönünden Davanın KABULÜ ile Bursa 2. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 169.067,57.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 169.067,57.-TL’nin %20’si oranında 33.813,51‬.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 11.549,01.-TL harçtan peşin alınan 2.041,92.-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.507,09.-TL harç ve 1.320,00- TL arabuluculuk masrafı toplamı olan 10.827,09.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 2,041,92.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 20.011,42.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine, 14/10/2021
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.
İş bu kararın gerekçesi19/11/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.