Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/257
KARAR NO : 2020/334
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında mal alım satımınına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, süregelen ticari faaliyet nedeniyle davalı/borçlu tarafın müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklı borcu bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2019… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :Davalı tarafın süre uzatım talebinden sonra süre uzatma kararı verilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:Derdest davanın ticari mal alım satımı sebebiyle varoğlduğu iddia olunan 36.521,83.-TL alacağa ilişkin başlatılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafça başlatılan Bursa 19. İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı takibine davalı tarafça itiraz edilmiş ve takip durmuştur. Davacı bunun üzerine işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmayıp iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlamalıdır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi kararı verilmiş ve inceleme gününde sadece davacı tarafın ticari kayıtlarını ibraz ettiği, davalı tarafın inceleme gününde mahkememize herhangi bir başvuruda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
SMMM …an alınan 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporundan, 2018 yılı sonu itibariyle davacının davalıdan 26.693,89.-TL alacaklı göründüğü davacının davalıdan alacağı 29.693,89.-TL’yi 28/11/2018 yılı Euro döviz kuru (6,0245) üzerinden değerlenmesi durumunda davacının davalıdan 4.928,90.-Euro alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davalının 2018 yılı sonu itibariyle davacıya 4.928,90 EURO tutarında borcunun bulunduğu belirlenmiştir. Davacı takip talebinde 5.020,00 EURO’nun takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden ödeme talep etmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.
” şeklinde olup davacı bu maddeye dayalı seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki rayiç olarak belirlemiştir. Dolayısıyla mahkememizce bilirkişinin belirlediği EURO miktarı olan 4.928,90 EURO’nun davacının seçimlik hakkı ile belirlediği gündeki EURO/TL karşılığı olan 6.5793 üzerinden hesaplanması neticesinde bulunan miktara hükmedilmiştir.
Bilirkişi raporu geneli itibariyle doğru olmakla birlikte davacının seçimlik hakkına göre hesaplama yapılmaması sebebiyle bu kısım bakımından hükme esas alınmamış, fakat yapılan defter incelemesi ve borç miktarı hesaplamaları yönünden hükme esas alınmıştır.
Alacağın likit olduğu, kullanılan krediler, yapılan geri ödemeler ve uygulanan faiz oranları itibariyle alacağın hesaplanabilir mahiyette olduğu gözetilerek davalı tarafın itirazlarının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilmiş, davalı aleyhine hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 6.485,74.-TL icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Ayrıca Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” şeklinde olup davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı anlaşılmakla, lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 4.928,90 EURO’nun takip tarihindeki TL karşılığı olan (4.928,90X6,5793) 32.428,71.-TL anapara ve 531,02 Euronun takip tarihindeki karşılığı olan (531,02X6,5793) 3.493,73.-TL olmak üzere toplamda 35.922,44.-TL üzerinden devamına,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında 6.485,74.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 695,40.-TL harçtan peşin alınan 491,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 204,10.-TL harç ve 1.320,00- TL arabuluculuk masrafı toplamı olan 1.524,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacının yapmış olduğu 449,20 TL yargılama gideri ve 491,30 TL harç toplamı olan 940,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 4.864,31.-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/07/2020
İş bu kararın gerekçesi 17/07/2020 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza