Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/254 E. 2022/808 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/254 Esas – 2022/808
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/254
KARAR NO : 2022/808

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. ÇEVRE ARITMA DANIŞMANLIK İNŞAAT MAKİNA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … TURİZM TİCARET’ A.Ş. ile davacı sigorta şirkeli arasmda 31/12/2017 -31/12/2018 tarihleri arasını kapsayacak biçimde Otel ve Tatil Köyü Sigorta Poliçesi tanzim edilmiş olup, Turgutreis No.1 Bodrum Muğla adresindeki … BEACH OTEL sigortalandığını, poliçe teminatları arasında yangın teminatı mevcut olduğunu, 16/11/2017 tarihinde davalı ile … Turizm Ticaret A.Ş. arasında ESER SÖZLEŞMESİ başlıklı anahtar teslim yönileme, bakım ve onarım sözleşmesi yapıldığını, otel teknik Servis Müdürü …’in yazılı beyanına göre; “kazan dairesinde yeni satın almış olduğumuz akümülasyon tanklarının montajı için çalışma yapan … Çevre Antma Danışmanlık İnşaat Makina Sananayi Ve Ticaret JLtd. Şti çalışanları tavandan geçen sıcaksu ve soğuksu borularını oksijenle kesim yaparken 10/02/2017 tarihinde saat 15.00 civarında kazan dairesinin çalışmanın yapıldığı alandaki tavan izolasyon elyaflarının tutuşması sonucu yangının hızla genişlediği, ilk etapta yangın söndürme tüpleri ile müdahale etmenin faydası kalmadığı, yangının itfaiye marifeti ile söndürüldüğü, olay öncesinde otelin zaten kapalı olduğundan dolayı kazan dairesinde otele ait ekipman ve cihazların faal olmadığını, kazan dairesinde bulunan doğalgaz brülörlerinin tadilat nedeni ile gaz tanklarının kapalı olması sebebi ile can kaybı ve yangının tüm otele sirayet etmesinin engellenmiştir.” şeklinde olayı açıkladığını, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı 10702/2018 tarihli yangın raporunda; “Kazan dairesinc öksijen kaynağı ile tadilat yapılırkon yangının çıktığı kanaatine varılmıştır” Yangının görüldüğü durum ve yapıları işlemler ile söndürme sonrası ilk anda görülen hasar durumu rapor edildiğini, olayın hemen sonrasında itfaiyenin müdahalesi dışında henüz bir müdahale görmemiş hali ile bağımsız sigorta ekspertizi gönderilip tespit yapıldığını, yangının başlangııcının otel teknik servis müdürünün beyanları ile uyumlu olduğunun görüldüğünü, otelin 20/10/2016 tarihine olduğu gibi sigortalı firma tarafından devir şeklinde tapudan mülkiyeti ile alındığını, sigorta ile davalı arasında yapılan eser sözleşmesinin 3.6. maddesinde “kazan dairesinde tüm sistem borularına demontaj (söküm işlemi) yapılacak ve yeni borular ile montajlanacak, çıkan malzemeler uzaklaştırılacak” yapılacak iş tanımı olduğunu, banka havalesi ile 02/08/2018 tarihinde 110.366,00 TL, 02/08/2018 tarihinde 117.743,00 TL, 02/08/2018 tarihinde 124.892.00 TL, 31/08/2018 tarihli ibra, mutabakat ve tazminat makbuzu başlıklı belge ile (kdv için) 57.920,18 TL olmak üzere toplam 410.921,18 TL davacı tarafından, sigortalı firmaya ödeme yapıldığını, otel binasında yangının davalının kusuru ile çıktığını, sigortalıya ödenen tazminatın davalıya rücü talepli dava açılması zarüreti hasıl olduğunu belirterek davanın kabulü ile; 410.921,00 TL.’sının, sigorta ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek Merkez Bankası Ticari Avans Faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, mahkeme masrafi ve dava vekil ücretlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava dilekçesinde, … Tur. Tic. A.Ş.ye ait … Beach Otel’de 10.02.2018 tarihinde yangın çıktığını, bu yangının müvekkil şirketin kusuru neticesinde çıktığının iddia edildiğini, davacının bu iddiasını dayandırdığı delil ise, otelin teknik servis müdürü olduğu iddia edilen …’in imzaladığı bir yazı olduğunu, söz konusu yazıda; “10.02.2018 tarihinde kazan dairesinde yeni satın almış olduğumuz akümülasyon tanklarının (odalara giden sıcak su için kullanılmak üzere) montajı için çalışma yapan … Çevre Arıtma İnş. San. Mak. Şti. çalışanları tavandan geçen sıcak su ve soğuk su borularını oksijenle kesim yaparken saat 15:00 civarlarında kazan dairesinin çalışmanın yapıldığı alandaki tavan izolasyon elyaflarının tutuşması sonucu yangın hızla genişlediği” belirtildiğini, … isimli kişi tarafından imzalı, tarihsiz, olay beyanı başlıklı yazının işbu dava dosyası açısından dikkate alınmaması gerekmekte olduğunu, söz konusu yazıya tarih dahi yazılmaması, yazının ne kadar gayriciddi yazıldığını göstermekte olduğunu, … isimli kişinin, söz konusu yazıyı hangi dayanaklar ile yazdığının belirsiz olduğunu, ayrıca, söz konusu yazıda … dışında başka bir kimsenin imzasının bulunmaması da yazının ne kadar gerçeklikten uzak olduğunu göstermekte olduğunu, dava dilekçesi ekinde yer alan, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’na ait yangın raporunda yangının çıkış nedeni olarak; “Kazan dairesinde oksijen kaynağı ile tadilat yapılırken çıktığı kanaatine varıldığı” belirtilmiştir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, sadece söz konusu rapordan yangının çıkış nedeninin belirlenebilmesi mümkün olmadığını, dava dosyası içerisinde herhangi bir fotoğraf, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi ve benzeri delil bulunmadan tek başına yangın raporu üzerinden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple söz konusu yangın raporunu kabul etmediklerini, ancak, yangın raporunda yangının çıkış nedeni olarak belirtilen tadilatın müvekkil şirket tarafından yapılmadığını, söz konusu tadilat, otel ve … tur. tic. a.ş. yetkilileri tarafından temin edilen hurdacılar tarafından yapıldığını, hatta müvekkil şirket yetkililerinin, daha önce otel ve şirket yetkililerini tavan izolasyon elyaflarını sökülmesi konusunda uyardığını, buna rağmen otel ve şirket yetkilileri tarafından herhangi bir önlem alınmadığını, müvekkil şirket ile … Tur. Tic. A.Ş. İle yapılan eser sözleşmesinin 3.6. maddesinde; “Kazan dairesinde tüm sistem borularına demontaj yapılacak ve yeni borular ile montajlanacak, çıkan malzemeler uzaklaştırılacak.” maddesinin yer aldığını belirttiğini, ancak; yangının çıkma sebebi olduğu iddia edilen işlem ile sözleşmede belirtilen madde farklı işlemleri içermekte olduğunu, yangının çıkma sebebi olarak iddia edilen işlemin, otel ve … Tur. Tic. A.Ş tarafından temin edilen hurdacılar tarafından yapıldığını, dava konusu olan yangının çıktığı tarihte müvekkil şirket adına çalışan hiçbir kaynakçı bulunmadığını, müvekkil şirket adına çalışan işçilerin hiçbiri dava konusu olan işlemi yapacak nitelikte de olmadığını belirterek öncelikle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine ve tüm talepler bakımından ise davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı sigortalısı iş yerinde meydana gelen yangın olayında davalı şirket çalışanlarının kusuru bulunup bulunmadığı davacı şirket sigortalısına ait kusur bulunup bulunmadığı, kusuru durumlarının ne şekilde bölüştürüleceği, davacı şirketi sigortalısının yangın olayından kaynaklı hasar ve zararının neden ibaret olduğu, ödenen tutarın yerinde olup olmadığı, poliçe kapsamında davacı sigorta şirketinin davalı taraftan talep edebileceği tutarın neden ibaret olacağına ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce taraf vekillerine istedikleri taktirde tanık beyanlarına karşı beyanlarını yazılı olarak bildirmek üzere 2’şer haftalık kesin süre verilmesine, akabinde taraf vekillerine tanınan sürenin bitiminde ya da beyan dişlekçeleri dosya içerisine geldiğinde, dosyanın bilirkişiye tevdii ile dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur durumlarının tespiti ile davacı sigortalısının zarar durumunun tespiti ile netice itibari şle davacının rücuen tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığının ve rücu edilebilecek tutarın belirlenmesinin istenmesine karar verilmiş ve bilirkişi olarak bir makine mühendisi, bir inşaat mühendisi, bir endüstri mühendisi, bir SMMM ve bir sigorta uzmanı bilirkişi heyetinin seçilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin raporunda; 74.126,42 TL + 278.873,54 TL = 352.999,96 TL KDV hariç toplam zarar olduğu, 10.02.2018 günü, saat 15.00 sıralarında, Muğla ili, Bodrum ilçesi, Turgut Reis Mah, Palamutbükü mevkii,
No:1 adresinde faaliyet göstermekte olan … TUR.TİC.A.Ş unvanlı … Beach Otel ve
Tatil köyünde; davalı … Çevre Arıtma Danışmanlık İnş.Mak. San. Ve Tic. Ltd.Şti. çalışanları A blok,
bodrum kat kazan dairesinin tavanında tadilat yapmak üzere, sıcak su ve soğuk su borularını oksijen
şaloma takımı ile kesim yaparken, tavan izolasyon malzemelerinin tutuşması sonucu yangın meydana
geldiği anlaşılmakta olup, davalı firma kazan dairesi tavanından geçen sıcak su ve soğuk su borularını
keserek tadilat yaparken, özellikle sıcak su borularının izolasyon maddelerinin petrol türevi olduğu ve
hızlı bir şekilde tutuşabileceği teknik ve pratik olarak bilindiği halde, davalı firma çalışanlarının dikkatsiz ve özensiz çalıştığından söz konusu yangının çıkmasında % 100 oranında kusurlu olduğu heyetimizce
belirlendiği, dava dosyası incelendiğinde davacı sigorta şirketi ile … Turizm Tic.A.Ş.ye ait
Turgutreis No.1 Bodrum /MUĞLA adresinde ki işletmenin 52779446 nolu poliçe ile 31.12.2017-
31.12.2018 Tarihleri için Otel ve Tatil Köyü Sigorta poliçesi düzenlendiği ve düzenlenen poliçede Yangın için bina,emtea,demirbaş,makine tesisat ve kasa yangını teminatı verildiği tespit edildiğini, Türk sigorta uygulaması ve mevzuatında yangının tanımı yapılmadığını, uygulamada, yangın
sigorta poliçesi genel şartlarında da yangın sigortası tanımına yer verilmemiş olup, riziko kapsamından
bahsedilmek suretiyle yangın sigortası sözleşmesinin çerçevesi çizildiğini, doktrinde de kabul edildiği üzere, hangi nedenle olursa olsun kendisine ayrılan yerin dışına
çıkarak çevresine zarar vermek üzere yayılan ateşe “yangın” veya “zararlı ateş” adı verildiğini, sigortanın, bu
zararlı ateşten meydana gelen zararları güvence altına aldığını; dost ateş ise sigorta kapsamı dışında kalacağını, dost
ateşten maksat ise her ateşin yangın olmayacağını ifade için kullanılmakta olduğunu, örneğin evimizde ki ateşi
denetim altında tutan fırın, ocak, soba veya mangal gibi cihazlarda meydana gelen yanma olayı vs.gibi.
yangın kavramını açıklayabilmek için öncelikle yanmanın ne olduğunu belirlemek
gerekmekte oluğunu, yanma, yanıcı bir madde ile yanmayı sağlayan bir madde arasındaki kimyasal
reaksiyon olduğunu, bu tanımda yer alan yanıcı maddeler, doğada çok miktarda bulunan organik maddeler olduğunu, yanmayı sağlayan unsur oksijen olup kimyasal reaksiyon ise ısı olduğunu, bu unsurlardan herhangi birinin eksik
olması halinde yanma olayı meydana gelmeyeceğini, yanıcı madde, yanma ısısına ulaşıncaya kadar ısınacağını, bu dereceye gelince yanıcı madde tutuşarak yanmaya başladığını, her maddenin yanma ısısının birbirinden farklı olduğunu, yangın sigortası kapsamında bir yanma olayından bahsedebilmek için ortada zarar verici bir
alevin bulunması ve kendisine tahsis edilmiş olan yerin dışına yayılmasının gerekli olduğunu, bu nedenle, alevin
bulunmadığı yerde yangından söz edilemeyeceğini, bir mal/zarar sigortası çeşidi olan yangın sigortası hakkında TTK.nunda ayrıca bir düzenleme
bulunmadığından, burada uygulanacak hukuk ve ilkeleri öncelikle TTK.nun mal/zarar sigortalarına ilişkin
hükümler, Yangın sigortası genel şartları ve özel şartları ile TBK.nun genel ilkeler olarak sıralanabileceği, 10.02.2018 tarihinde meydana gelen olayın bir
yanma olayı olduğu ve poliçe kapsamı dahilinde kabulü söz konusu olacağı kanaatine ulaşıldığı, sigortacının halefiyetinden bahsedecek olunursa, YSGŞ Md. B. 8.2.maddesinde “Sigortacı, ödediği tazminat tutarınca hukuken sigorta ettiren/sigortalı yerine
geçer.”hükmü çerçevesinde TTK.nun 1472/1.maddesine atıfla kanuni halefiyete dayalı rücu davası
açabileceği ve sigorta ilkeleri gereğince gerçek zararını talep edebileceği belirtildiği, yangından kaynaklanan sigorta rücu davasında, yangının iş yerinde çıkması nedeniyle davalıya
karşı açılan davada davalının istihdam ettiği işçilerin sorumluluklarının değerlendirilmesi ve gerekli
tedbirleri alması hususunun da önemli olduğu, dosyada bu konuda taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinde
3.6.maddesinde “Kazan dairesinde tüm sistem borularına demontaj yapılacak ve yeni borular ile
montajlanacak, çıkan malzemeler uzaklaştırılacak” hükmü yer aldığı ve dinlenen tanığın işçilerden
sorumlu olduğu olay anında orada bulunmadığı belirtildiği, ancak dosyaya davalının gerekli tedbirleri
aldığına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı hususu sayın mahkemenin taktirine olduğunu, davacı sigorta şirketi vekili, müvekkili
şirkete yangın sigortası poliçesi ile sigortalı işyerinin, davalılara ait iş yerinde çıkan yangının sirayeti
nedeniyle yanması sonucu sigortalısına ödediği 2.700.000 lira tazminatın TTK.nun 1301 (1472/1) nci
maddesi hükmüne göre davalılardan rücuan tahsilini talep ve dava etmekte olduğu, gerek bilirkişi kurulu raporu kapsamından ve gerekse mahkemenin kabul şeklinden yangının
davalılara ait iplik fabrikasının (şifonoz) dairesinde pamukların arasında bulunabilen ufak ve sert
cisimlerin tarakların arasında geçerken sürtünme dolayısı ile meydana gelen kıvılcımın (şifonoz)
dairesindeki pamukları tutuşturması sonucu başladığı anlaşılmakta olduğu, uzman kişilerden oluşan bilirkişi
kurulu tarafından düzenlenmiş raporda, pamuk elyafı içinde bulunabilecek yabancı sert cismin varlığının tesbiti, ancak, elektronik imkanlarla mümkün olduğu, fakat Türkiye’de tekniğin henüz bu seviyeye
ulaşmadığı belirtildikten sonra yangının oluşmasında ne fabrika sahipleri olan davalılara ve ne de
onların istihdam ettiği işçilerine atfı kabil bir kusurun bulunmadığı açıklanmakta olduğu, ne varki, yangının
oluşmasında davalıların ve işçilerinin kusurları bulunmasa bile, yangın çıkma ihtimali daima bulunan bir işyerinde çıkabilecek yangının zamanında söndürülebilmesi için gerekli önlemlerin alınması da zorunlu
bulunmakta olduğu, davalıların ancak, BK.nun 55 (66) nci maddesi hükmü gereğince halin icap ettirdiği bütün
dikkat ve itanada bulunduklarını ispat etmekle sorumluluktan kurtulabileceği, nitekim Dairemizin 28.2.1972
gün ve E. 1971/5795,
K. 1972/896 sayılı ilamında da bu görüş kabul ve teyid edilmiş bulunmakta olduğu, mahkemece, davalıların her türlü tedbiri almış olsalar bile, yangını önleyemeyecekleri
konusunda savunmalarının ispat edilmediği görüşü ile davanın kabulüne karar verilmişse de davalılar
vekili bu konuda tanık göstermiş olmasına rağmen bu tanıkların dinlenmeden, savunmanın
ispatlanamadığı görüşü ile davanın kabulünün doğru olmayacağı, bu durumda, mahkemece yapılacak iş; davalılar vekili tarafından gösterilen savunma tanıkları
da dinlenmek suretiyle ve gerektiğinde olay mahallinde keşif yapılarak, davacı şirkete sigortalı iş yerine
bitişik komşu olan davalıların iplik fabrikasındaki (sifonoz) dairesinde her zaman yangın tehlikesi mevcut
olduğundan, davalıların objektif olarak daima ne gibi önlemler alması gerektiğinin, bu nevi önlemlerin
olaydan önce fiilen alınıp alınamadığı araştırılarak, yangının çıkmasında kusurları bulunmadığı bilirkişi
raporu ile sabit olan davalıların çıkan yangının söndürülmemesinde ve bitişik iş yerine sirayetinde her
hangi bir tebbirsizlikleri veya ihmallerinin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi kurulundan bu
yönde ek bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz bulunduğu ve kararın bu yönden bozulması gerektiği, Y.11.HD.nin E.1980/5123,K.1980/5656 ve T. 04.12.1980),
davacının TTK.nun 1472.maddesi gereğince açtığı iş bu davada davalının
sorumluluğunun oluşacağına ilişkin kanaat oluşmuş olup taktirin mahkemeye ait olduğu, davada önem arz eden hususun davacının talebinin ne olacağı veya bir diğer anlamda ne olması
gerektiği olduğu, burada bir çok faktörün söz konusu olduğunu, genel şartların ve özel
şartların değerlendirilmesi gerekmekte olduğunu, genel şartlarda zararın tespiti hususu belirlendiği gibi zarar doğması halinde aşkın sigorta,eksik
sigorta ve muafiyet söz konusu olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmekte olduğu, davalı tarafından sunulan ekspertiz raporunda aşkın sigorta olduğunun belirtildiği, yangın sigortası
genel şartlarında;
poliçede belirtilen sigorta bedeli, sigorta edilen menfaatin, hasara uğradığı andaki değerinden düşük
olduğu takdirde, menfaatin bir kısmının zarara uğraması halinde sigortacı, aksine sözleşme
bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı neden ibaretse zararın o kadarından
sorumlu olduğu, sigorta ettiren, sigorta sözleşmesini, yukarıdaki oran göz önüne alınmaksızın sigorta bedelini aşmayan
zararın tamamının sigortacı tarafından ödeneceği şeklinde değiştirebileceği, sigorta ettiren sözleşmeyi bu
şekilde değiştirdiği, rizikonun gerçekleşmesinden önce, noter protestosu ile sigortacıya bildirdiği
takdirde, bildirim gününden sonra gelen günden itibaren sözleşme hükümleri, kendiliğinden, sigortacının
sigorta bedelini aşmayan zararın tamamından sorumlu olacağı şeklinde değiştirilmiş olacağı, sigorta ettiren
tarifede belirtilen prim farkını esas primin ödenmesine ilişkin hükümler uyarınca ödeyeceği, sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerini aşarsa sigortanın bu değeri aşan kısmının geçersiz olduğunu, sigorta süresi içinde haberdar olan sigortacı bu durumu sigorta ettirene ihbar eder ve sigorta bedelini ve
primin bu aşkın bedele ait kısmını indirir ve fazlasını sigorta ettirene iade edeceği, tespit olunan bir miktara veya sigorta bedelinin belli bir yüzdesine kadar olan hasarların veyahut
hasarın belli bir yüzdesinin sigortacı tarafından tazmin edilmeyeceği kararlaştırılabileceği, bu şekilde
belirlenen muafiyet oranları veya tutarları poliçede belirtildiği şeklinde tanımlandığı, yapılan incelemede davacı ile davalı arasında düzenlenen poliçe kapsamında yangın durumunda
muafiyet uygulanacağına ilişkin bir hükme rastlanmadığı için bu hususun dosya kapsamında incelenmesinin söz konusu olmayacağı, diğer yandan davalı tarafından aşkın sigortadan bahsedilmekte olup bu husus sigorta ettiren ile
davacı sigorta şirketi arasında söz konusu olacağından bu konuda inceleme söz konusu olmayacağı, yine dosya kapsamında davacının sigortalısına ödediği 02.08.2018 tarihinde 110.366,00 TL. 02.08.2018 tarihinde 117.743,00 Tl.,02.08.2018 tarihinde 124.892,00 TL. ve KDV için 57.820,18 TL.
olmak üzere 410.921,18 TL. ödendiği belirlenmiş, yapılan inceleme neticesinde 74.126,42 TL + 278.873,54 TL = 352.999,96 TL
KDV hariç ( üç yüz elli iki bin dokuz yüz doksan dokuz lira, doksan altı krş )olarak belirlenmiş, hasara
ilişkin KDV.nin ise 63.539,99 TL.olacağı ancak düzenlenen ibraname ve mutabakat belgesi ile 57.920,18
TL. KDV ye anlaşıldığı tespit edilmekle toplamda davacının rücuen talep hakkının 410.920,14.-TL.olacağı
sonucuna ulaşıldığı, dosyadaki delil durumu ve yukarıdaki tespitler doğrultusunda yapılan irdelemelerde;
davacı ile dava dışı sigortalı arasında olay tarihini kapsayacak 52779446 nolu poliçe ile
31.12.2017-31.12.2018 Tarihleri için Otel ve Tatil Köyü Sigorta poliçesi düzenlendiği ve düzenlenen poliçede Yangın için bina,emtea,demirbaş,makine tesisat ve kasa yangını teminatı verildiği,
meydana gelen yangın neticesinde emtea,makine,demirbaş hasarı nedeni ile 74.126,42
TL + 278.873,54 TL = 352.999,96 TL KDV hariç hasar oluştuğu, meydana gelen zararın KDV sinin 63.539,99 TL. olduğuna ancak düzenlenen ibraname ve
mutabakatname ile 57.920,18 TL. ödendiğinin tespitine,
davacının ödemede bulunması nedeni ile YSGŞ Md. B. 8.2.maddesinde “Sigortacı,
ödediği tazminat tutarınca hukuken sigorta ettiren/sigortalı yerine geçer.”hükmü çerçevesinde
TTK.nun 1472/1.maddesine atıfla kanuni halefiyete dayalı rücu davası açabileceğine,
dosya kapsamında YSGŞ. kapsamında muafiyet belirlenmediğine ve aşkın sigorta söz
konusu olduğu, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile genel mahiyette bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, tek taraflı olarak alınan otel müdürünün beyanı doğrultusunda rapor oluşturulduğunu, teknik hususlara ilişkin, hasar tespiti hususunda da piyasa araştırması ve fotoğraflandırma yapılmadan tek taraflı olarak hazırlanan hasar bedelini uygun bulmadıklarını, müvekkil şirkete %100 husus izafesi uygun olmadığını, yangının çıkış nedeni olan tadilatların müvekkil tarafından yapılmadığını belirterek ek rapor alınmasını ya da yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasını talep ettiğinden mahkememizce dosyanın Bodrum Nöb. ASH(Ticaret) Mahkemesine gönderilerek bir yangın uzmanı bilirkişi aracılığı ile mahallinde keşif icrası ile yangının çıktığı davacı sigorta şirketi sigortalısı şirkete ait otel iş yerinde meydana gelen yangın olayı nedeni ile 09/12/2007 tarihli binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Madde 96 gereği yağmurlama sisteminin kurulup kurulmadığı, yangına karşı gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı ve yangının çıkış noktasının ne olduğu konularının incelenerek ayrıca yangın önleme tedbirlerinin alınıp alınmadığı hususunun yerinde değerlendirilmesi bakımından otel işyerine ilişkin yangın söndürme projeleri ve tahliye projelerinin temin edilerek yine iş yerine ait diğer tesisat ve ruhsat projelerinin temin edilerek ellerinde bulunmaması halinde mahkememizce ilgili belediyeye (Turgut reis ve Bodrum) belediyelerine müzekkereler yazılarak yazılacak olan müzekkereyi elden takip konusunda bilirkişiye ve gerektiğinde taraf vekillerine yetki verilmesine karar verilmiş, 28/12/2021 tarihli raporda; otelde yapılan incelemede sprinkler (Yağmurlama) tesisatına rastlanmadığı, binanın yapım yılı dikkate alınarak Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik yayın tarihinden önce yapıldığı, yönetmelik gereği Yönetmeliğin yayın tarihinden itibaren 3 yıl içinde yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerekirken getirilmediği, yangından korunma amaçlı olarak Bahçelerde Yangın Dolapları ve katlarda Kuru Kimyevi Tozlu yangın Söndürme Tüpleri kullanıldığı, Yangın dolaplarının aralarındaki mesafelerin uygun olduğu, yangın dolaplarına su sağlayan hidroforun yangın hidroforu olmadığı, yangın dolaplarının incelenmesinde imal yılı bilgisine rastlanmaması nedeni ile dolapların yangın öncesi mi sonrası mı konulduğu konusunda bir yorum yapılamayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin talimat mahkemesinden alınan rapora karşı itiraz ettiği, kazan dairesi dışına taşmayan yangın durumunda yağmurlama sistemi zorunlu olmadığını, kazan dairesi sisteminde yağmurlama sistemi zorunlu olmadığını, bilirkişi tarafından bu konudaki değerlendirmenin yanlış yapıldığını, kaldı ki akaryakıt su ile söndürülmeyeceğini, akaryakıt yangını kuru tozlu tüpler ile söndürülmeyeceğini, yangın yönetmeliği hükümleri de olaya uygun değerlendirilmediğini, otelin kuruluşu da yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 2002 yılı öncesi olduğunu, yangının çıkış sebebine ilişkin bilirkişi raporuna katıldıklarını belirtmiş, akabinde mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişinin yerinde incelemeye dayalı tespit ve incelemeleri de dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerinin itirazları ile mahkememiz ara kararı gereği bilirkişi heyeti tarafından dosya içerisine aldırılan yangının çıktığı otele ilişkin projeler kapsamı ve bu konudaki yönetmelik hükümleri de dikkate alınmak üzere, incelemesi yapılan hususların çıkan yangındaki kusur durumlarına etkisi tartışılarak dosya kapsamına uygun itirazları giderir şekilde ek rapor aldırılması yönünden dosyanın bu kez mahkememizce daha önce görevlendirilen yerel bilirkişi heyetine sunularak ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulunun 25/04/2022 tarihli ek raporda;
her ne kadar, Türkiye Binaların yangından korunması hakkında yönetmeliğin 165.
maddesinin c bendine göre İkiden fazla katlı bir bina içerisindeki yatak sayısı 200’ü geçen
otellerde, pansiyonlarda, misafirhanelerde Yağmurlama sistemi yapılması gerekirken 400
yataklı olduğu anlaşılan otelde yapılmadığı anlaşılmakta ise de,
ekpertiz raporundan anlaşıldığı üzere binanın 20.10.2016 tarihinde tamamlandığı, otel
sezonu dikkate alındığında 15.09.2017 tarihinde kapatıldığı, 15.05.2018 tarihinde açılması
planlandığı halde 10.02.2018 tarihinde tadilat yapılırken yangın çıktığı, dolayısıyla çıkan
yangın yönetmeliğine göre 3. Yıl içinde yönetmelik içeriğin işletmelere uygulanması esası
dikkate alındığında yangın çıkma tarihi itibarı ile bu sürenin dolmadığı anlaşıldığından davalının % 100 kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmış olup kök
raporda yer alan sigorta poliçesi kapsamında ki açıklamaların aynen tekrar edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 10.02.2018 günü, saat 15.00 sıralarında, Muğla ili, Bodrum ilçesi, Turgut Reis Mah, Palamutbükü mevkii,
No:1 adresinde faaliyet göstermekte olan … TUR.TİC.A.Ş unvanlı … Beach Otel ve
Tatil köyünde; davalı … Çevre Arıtma Danışmanlık İnş.Mak. San. Ve Tic. Ltd.Şti. çalışanları A blok,
bodrum kat kazan dairesinin tavanında tadilat yapmak üzere, sıcak su ve soğuk su borularını oksijen
şaloma takımı ile kesim yaparken, tavan izolasyon malzemelerinin tutuşması sonucu yangın meydana
geldiği anlaşılmakta olup, davalı firma kazan dairesi tavanından geçen sıcak su ve soğuk su borularını
keserek tadilat yaparken, özellikle sıcak su borularının izolasyon maddelerinin petrol türevi olduğu ve
hızlı bir şekilde tutuşabileceği teknik ve pratik olarak bilindiği halde, davalı firma çalışanlarının dikkatsiz ve özensiz çalıştığından söz konusu yangının çıkmasında % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dosyası incelendiğinde davacı sigorta şirketi ile … Turizm Tic.A.Ş.ye ait
Turgutreis No.1 Bodrum /MUĞLA adresinde ki işletmenin 52779446 nolu poliçe ile 31.12.2017-
31.12.2018 Tarihleri için Otel ve Tatil Köyü Sigorta poliçesi düzenlendiği, Türkiye Binaların yangından korunması hakkında yönetmeliğin 165.
maddesinin c bendine göre İkiden fazla katlı bir bina içerisindeki yatak sayısı 200’ü geçen
otellerde, pansiyonlarda, misafirhanelerde Yağmurlama sistemi yapılması gerekirken 400
yataklı olduğu anlaşılan otelde yapılmadığı anlaşılmakta ise de,
ekpertiz raporundan anlaşıldığı üzere binanın 20.10.2016 tarihinde tamamlandığı, otel
sezonu dikkate alındığında 15.09.2017 tarihinde kapatıldığı, 15.05.2018 tarihinde açılması
planlandığı halde 10.02.2018 tarihinde tadilat yapılırken yangın çıktığı, dolayısıyla çıkan
yangın yönetmeliğine göre 3. yıl içinde yönetmelik içeriğin işletmelere uygulanması esası
dikkate alındığında yangın çıkma tarihi itibarı ile bu sürenin dolmadığı anlaşıldığından davalının % 100 kusurlu olduğu, davacının sigortalısına ödediği 02.08.2018 tarihinde 110.366,00 TL. 02.08.2018 tarihinde 117.743,00 TL.,02.08.2018 tarihinde 124.892,00 TL. ve KDV için 57.820,18 TL.
olmak üzere 410.921,18 TL. ödendiği belirlenmiş, yapılan inceleme neticesinde 74.126,42 TL + 278.873,54 TL = 352.999,96 TL
KDV hariç (olarak belirlenmiş, hasara
ilişkin KDV.nin ise 63.539,99 TL.olacağı ancak düzenlenen ibraname ve mutabakat belgesi ile 57.920,18
TL. KDV ye anlaşıldığı tespit edilmekle toplamda davacının rücuen talep hakkının 410.920,14.-TL.olacağı
sonucuna ulaşıldığı, dosyadaki delil durumu ve yukarıdaki tespitler doğrultusunda yapılan irdelemelerde;
davacı ile dava dışı sigortalı arasında olay tarihini kapsayacak 52779446 nolu poliçe ile
31.12.2017-31.12.2018 Tarihleri için Otel ve Tatil Köyü Sigorta poliçesi düzenlendiği ve düzenlenen poliçede Yangın için bina,emtea,demirbaş,makine tesisat ve kasa yangını teminatı verildiği,
meydana gelen yangın neticesinde emtea,makine,demirbaş hasarı nedeni ile 74.126,42
TL + 278.873,54 TL = 352.999,96 TL KDV hariç hasar oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulü ile, 410.921,00.-TL’nin 353.001,00.-TL’si için 02/08/2018, bakiyesi için 31/08/2018 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 410.921,00 TL’nin 353.001,00 TL’si için 02/08/2018, bakiyesi için 31/08/2018 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 28.070,01.-TL nispi harçtan peşin alınan 7.017,51.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.052,50.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-1.320,00.-TL arabuluculuk asgari ücretinin davalı yandan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 37.214,47.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 12.334,81.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022

Başkan 37332
✍e-imzalı
Üye 150129
✍e-imzalı
Üye 190236
✍e-imzalı
Katip 104191
✍e-imzalı

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
44,40 TL BVH.
7.017,51 TL PH.
839,80 TL KEŞİF HARCI
1.333,100 TL TEB. VE POSTA GİD.
3.100,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
TOPLAM :12.334,81.-TL