Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/248 E. 2020/719 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/248
KARAR NO : 2020/719

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. …
DAVACI : 2- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye Sınai Kalkınma Bankası AŞ Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı’nın davalı şirket sermayesinde 268.128.-TL’sine karşılık gelen 268.128 adet payın sahibi olup, davalı şirketin 04.07.2019 tarihinde 2018 mali yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdiğini, söz konusu toplantıda kar dağıtımına ilişkin alınan 5. Maddesi ile” 2018 yılı karından yapılması gerekli yasal kanuni kesintilerin yapıldıktan sonra kalan kardan 1.temettü olarak yasal zorunluluk gereği ödenmiş sermayenin % 5’i tutarındaki karın hissedarlara sermaye paylarına göre 31.Aralık 2019 tarihine kadar Yönetim Kurulumuzun uygun göreceği tarihlerde dağıtılmasına, bundan sonra kalan karın ise olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı’nın 268.128 adet red oyuna karşılık 13.216.976.200 adet kabul oyu ile Genel Kurula katılan hissedarların oy çokluğu ile kabul edildi.”şeklinde karara bağlanmış olup müvekkili vakfın TTK.nun 446/1 maddesi uyarınca Olağan Genel Kurul toplantısında hazır bulunup, anılan kar dağıtım kararına olumsuz oy vererek söz konusu muhalefet şerhini tutanağa geçirdiği, ilgili mevzuat ve Yargıtay kararları gereği bir Ticaret şirketinin pay sahiplerine kar dağıtımı esas olup kanunda öngörülen mecburi temettü dışında kalan kısım için kar dağıtım kararı alınmayarak yedek akçeye ayrılmasının yasaya, şirket esas sözleşmesine ve bunların yanısıra iyiniyet kurallarına aykırı olmamasının öngörüldüğünü, bu kapsamda şirket ortaklarına kar dağıtımı yapılmamasının geçerli ve açıklanabilir bir nedeni olması gerekmekte olup somut Genel Kurul Kararında buna ilişkin bir açıklama yapılmadığını, Yönetim Kurulu faaliyet raporunda ise, devam eden yatırımlar nedeniyle 2018 yılı içinde daha kısıtlı bir temettü ödemesi yapılmıştır şeklinde açıklama getirilmişse de şirketin 2018 yılında tamamlanan yatırımları dışında devam eden herhangi bir yatırımından söz edilmediği, şirket ana sözleşmesinin Net Dönem Karı, Yedek Akçeler, ve Karşılıklar başlıklı 17. Maddesi düzenlemesine göre” Yürürlükteki mevzuat çerçevesinde kabul kabul olunan her türlü masraflar gayrisafi hasılattan düşüldükten sonra geriye kalan miktar karı, ortaya çıkan bu kardan vergi mevzuatı gereğince yapılması gereken kesintiler yapıldıktan ve varsa geçmiş yıl zararları indirildikten sonra kalan miktar net dönem karını teşkil eder..Şirketin net dönem karı şu şekilde dağıtılır.1. TTK.nun 519. Maddesi gereğince ödenmiş sermayenin 1/5’ine ulaşıncaya kadar yıllık karın %5’i kanuni yedek akçeye ayrılır.2. Pay sahiplerine ilgili mevzuatın öngördüğü miktarda birinci temettü ayrılır.Birinci temettü sonrası kalan miktarın % 10’u genel kanuni yedek akçeye eklenir ve ilgili mevzuat hükümlerine göre kullanılabilir.3. Genel Kurul tarafından karar verilmesi halinde TTK.nun 522. Maddesi hükümleri dahilinde şirket çalışanları için isteğe bağlı yedek akçe ayrılabilir.4. Kalan net dönem karı konusunda Genel Kurul ilgili mevzuat çerçevesinde ve şirketin mali durumunu dikkate alarak karar verir.” düzenlemesinin yer aldığı, şirket esas sözleşmesine göre kar dağıtımına ilişkin kararın şirketin mali durumu dikkate alınarak verilmesi gerekmekte olup davalı şirket finansal açıdan iyi durumda olmasına ve kar etmesine rağmen 2015 ve 2017 yıllarında asgari sınırın üzerinde kar dağıtmadığını, davalı şirketin daha önce de bu gerekçesiz kar dağıtmama politikasının uyuşmazlık konusu olup, 2015 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında şirketin ana ortağı Coats İndustrial Europe Holdıngs B.V’ye 4milyon Amerikan Doları tutarında borç verilmiş olmasına rağmen haksız ve hakkaniyete aykırı olarak aldığı kar dağıtmama kararına karşı açılan Genel Kurul Kararının iptali davasında Bursa 1 ATM.’nin 2016/848 esas 2017/783 karar sayılı 05.07.2017 tarihli kararı ile”2015 yılı Genel Kurulunda yine %5’in üzerinde kar dağıtmama kararının iptal edildiği” ve kararının önce İstanbul BAM 12 HD.nin 2018/69 esas ve 2018/477 karar sayılı kararı ile sonra da Yargıtay ilgili Dairesi’nin 19.06.2019 tarih ve 2018/3264 esas ve 2019/4619 karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, karar sonrasında ise gerekli kar dağıtımın yapılmış olup, şirketin kar dağıtımı yapmasının şirkete hiçbir zarar vermeyeceği halde 2018 yılı faaliyet raporunda şirketin mali yıl bilançosuna göre zararda olmayıp önceki yıla göre önceki yılın iki katı civarında 50 milyon TL civarında kar elde ettiği ve bu karın dağıtılmaması için haklı sebep ve gerekçe bulunmadığı nedeniyle davadaki taleplerinin kabulü ile davalı şirketin 04.07.2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısında kar dağıtımına ilişkin olarak alınan 5. Maddesinin “ % 5 oran üzerindeki karın dağıtılmamasına..” ilişkin kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, öncelikle müvekkili şirketin 04.07.2019 tarihinden yapılan 2018 yılı dönemine ilişkin Olağan Genel Kurul toplantısında alınan karın dağıtılmasına ilişkin 5. Maddesi ile düzenlenen” ödenmiş sermayenin % 5’i tutarındaki karın ortaklara sermaye paylarına göre dağıtılmasına , bakiye karın olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına..” ilişkin kararın karın % 5’in üstünde kalan kısmının dağıtılmamasına ilişkin kısmının iptali talep edilmiş olup davacı vakıf ortak tarafından açılan iş bu davada öncelikle TTK.nun 448. Maddesi gereği mahkemece takdir edilecek teminatı yatırmasına karar verilmesine, davacının iptali istenen Genel Kurul kararına karşı TTK.nun 446. Maddesinde yazılı şekilde muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmesi davanın ön şartı olup davacının ise tüm maddelere yönelik olarak “ Küçük ortak olarak şirketten bilgi almakta zorlanmaktayız. Yönetim Kurulu Üyelerinin ibrası uygun görülmemiştir. Şirket tarafından yapılan yatırımlar nedeniyle kısıtlı kar ödemesi yapılacağı belirtilmiş olsa da kar dağıtım oranı düşük bulunmuştur.” Şeklinde belirtilmiş olup anılan şerhin kanunun aradığı şekilde bir muhalefet şerhi olmadığı, öncelikle bu yönden yasal şart gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, dava dilekçesinde davalı şirketin kanunen belirlene oranların üzerinde olağanüstü yedek akçe ayırmasının sebeplerinin Genel Kurulda ve Yönetim Kurulu faaliyet raporunda belirtilmediği beyan ve iddia edildiyse de şirketin Genel Kurulunda olağanüstü yedek akçe ayrılmasına dair karar alınırken gerekçe gösterme lüzumu bulunmadığı ancak alınan Genel Kurul kararının iptaline dair dava açıldığında davalı şirketin hangi gerekçeye dayandığınının açıklanması gerektiği, şirketin ortaklara istikrarlı bir şekilde kar dağıtılmasına katkı sağlayacak yatırım projeleri nedeniyle ayrıca genel ekonomik durgunluktan doğan risklerin şirkete zarar verme ihtimalini azaltmak maksadıyla Genel Kurulda olağanüstü Yedek akçe ayrılmasına karar verildiği, davalı şirketin 2018 yılı içerisinde bünyesinde bir ARGE merkezi kurmuş olup yatırım sürecinin 2019 yılında da devam ettiği, davalı şirketin 2019 yılında Miyamoto İnternational Mühendislik LTD.Şti ile bir sözleşme imzalanmış olup sözleşmeye göre yüklenici şirketin davalı şirketin fabrikasında bulunan 31 binanın depreme karşı güçlendirilmesi için uygulanabilir çözümler sunması karşılığında anlaştıkları, yüklenici şirketin teknik analizleri devam etmekte olup yıl sonu itibariyle tamamlanmasının öngörüldüğü, proje teknik bedelinin 513.405,00 USD +KDV olup proje tamamlandıktan sonra önerilen çözümlere göre binalarda inşaatların başlayacağı,bunun maliyetinin de kesin olmamakla birlikte 5.000.000 USD olacağının öngörüldüğü, davalı şirkette sendika ve Toplu İş Sözleşmesi uygulaması bulunmakta olup 2019 yılı Ekim ayında Sendika ile yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı şirkete 2018 yılına nazaran 2019 yılında % 28,34 ek maliyet getirdiğini, davalı şirketin bunun dışında üretime doğrudan katkıda bulunacak rekabet kapasitesini artıracak yatırımları bulunduğu, bu yatırım projeleri kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na müracaatla “Yatırım Teşvik Belgesi” talebinde bulunulduğu, bu kapsamda Tekstil Elyafının hazırlanması ve iplik haline getirilmesi bölümünün modernizasyonu yatırımı için öngörülen toplam maliyetin 39.728.094,00 TL olup bu yatırım kapsamında 540.171 USD değerinde makine ve teçhizat ithal edilmesinin öngörüldüğü, Yatırım Teşvik Belgesi talebinde bulunulan diğer bir yatırımın da İplik Ünitesi’nin kapasitesini artırma projesi olup bu projenin de toplam maliyetinin bina yatırımı hariç 31.220.547,00 TL olup bu kapsamda da 4.984.489 USD değerinde makine ve teçhizat ithal edilmesinin öngörüldüğü, üçüncü yatırım projesinin ise Fermuar Üretim ünitesinin kapasitesinin artırılması projesi olup yatırımın öngörülen maliyetinin 6.079.942,00 TL olup bu yatırım kapsamında 1.037.000 USD tutarlı makine ve teçhizat ithal edilmesinin öngörüldüğü, tüm bu yatırımların şirkete ait kayıtlarda görülebileceği, davalı şirketin Coats International Europe HOLDINGS B.V şirketine 2015 yılında 4.000.000 USD borç verdiği hususunun ise doğru olup söz konusu şirket borcunun da toplamda 4.091.737,89 USD olarak ödendiği ve davalı şirketin alacağının kalmadığı, anılan sebeplerle Yönetim Kurulunun davalı işyerinde bulunan binaların güçlendirilmesi, ayrıca üretim tesislerinde bulunan makine ve teçhizatların yenilenerek ve ek makinelere alınarak üretim kapasitesini artırmak bu suretle rakip firmalarla rekabet şansını elde etmek için zaruri gördükleri yatırımların şirket karından ayrılacak yedeklerle sağlanmasını şirket yönünden faydalı bulmuşlar ve Genel kurula ortakların müktesep hakları dışında kalan karın olağanüstü yedeklere alınmasını teklif ettikleri ve Genel Kurulda da bu şekilde işlem yapıldığını, alınan kararın nihayetinde şirketin olduğu kadar ortakların da menfaatine olduğu, zira olağanüstü yedeklerle söz konusu yatırımların hayata geçirilmesinin önümüzdeki yıllarda ortakların kardan daha istikrarlı bir şekilde pay almalarını sağlayacağını, anılan tüm bu nedenlerle davalı şirket aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Davada, davalı şirketin 04.07.2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan karın dağıtımına ilişkin 5.no.lu maddesinin”..Ödenmiş sermayenin % 5’i tutarındaki karın ortaklara sermaye paylarına göre dağıtılmasına, bakiye karın olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına..” dair karın %5’in üzerindeki kısmının dağıtılmamasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Anonim Şirket Genel Kurul kararlarının iptali hususu TTK.nun 445. maddesi ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup; anılan madde ile” 446. maddede belirtilen kişiler kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabilirler.” TTK.nun 446/1 maddesi ile ise” Toplantıda hazır bulunup da karar olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten….pay sahipleri iptal davası açabilir” şeklinde düzenlenmiş olup anılan yasal usul hükümleri gereği davacı tarafça iptali istenen 04.07.2019 tarihli 2018 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldığı, iptali istenen Karın dağıtılmasına ilişkin 5. Maddesine olumsuz oy verip muhalefet şerhini tutanağa geçirttiği, ve davanın yasal 3 aylık süresi içinde açıldığı anlaşılmakla davaya ilişkin şekli koşulların yerine getirildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Bundan sonrasında ise davacı tarafın ispat etmesi gereken maddi şartların yerinde olup olmadığı yönünden davanın incelenmesi gerekmekte olup, alınan Genel Kurul kararlarının kanuna, ana sözleşmeye ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı olmaması gerekir aykırılığın tespiti halinde ise diğer yasal koşulların da oluşması halinde ilgili Genel Kurul maddesinin iptali söz konusu olabilecektir.
Davalı tarafça açılan Genel Kurul Karar iptali davası nedeniyle davacı şirketin TTK.nun 448 maddesi uyarınca teminat yatırmasına karar verilmesi talep edilmiş olup, dosya kapsamına davacı vekilince söz konusu İptali İstenen davalı şirketin 04.07.2019 tarihli 2018 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında alınan karın %5’in üstünde kalan kısmının dağıtılmamasına ilişkin iptali istenen kısmının yürütmesinin durdurulması talep edilmemiş olmasına ve açılan dava nedeniyle şirket işleyişine engel ve muhtemel bir zararına sebep olacak bir durum oluştuğuna dair bir iddia ileri sürülmemiş olmasına göre teminat alınmasına dair bir karar oluşturulmamış, davalı şirket hakkında Genel Kurul karar iptali davası açıldığına dair yasal ilanlar yaptırılmıştır.
Yapılan tahkikat incelemesinde dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davalı şirkete ait ticari defter ve dayanağı kayıtla ve dosya içerisine getirtilen tüm kayıtlar bir arada incelenerek şirkete ait geçmiş yıllar bilançosu ve faaliyet raporları da bir arada değerlendirilerek iptali istenen davalı şirkete ait 04.07.2019 tarihli 2018 yılına ait Genel Kurul Toplantısında alınan 5 .no.lu karın kanuni yedek akçe ayrıldıktan sonra %5’in üzerinde kalan kısmının dağıtılmamasına ve olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kısmının iptali talep edilmiş olmakla alınan kararın davalı şirketin sermaye yapısı ,geçmiş yıllar karlılığı, geçmiş yıllarda karın dağıtılmayan kısmının yatırımlarda kullanılıp kullanılmadığı, şirket yatırımları nedeniyle şirketin uzun ve kısa vadeli kredi borçlarının bulunup bulunmadığı , mecburi temettü dışında kalan karın dağıtılmayarak yedek akçeye ayrılmasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun olup olmadığı yönünden rapor aldırılmasına karar verilmekle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve dosya kapsamına uygun rapor aldırılmıştır.
Ticari hayatta yer alan her ticaret şirketi gibi Anonim Şirketin nihai amacı da kar elde etmek ve bunu dağıtmak olup Anonim Şirketin kar elde etme ve bunu dağıtma nihai amacına uygun olarak da doğan pay sahibinin kar payı hakkı da vazgeçilmez bir haktır. Bu çerçevede Anonim Şirketin pay sahiplerine dağıtabileceği karı bulunuyorken iyiniyet kurallarına aykırı olacak şekilde uzunca süre dağıtılmaması ya da yetersiz dağıtılması halinde pay sahibi buna bağlı haklarını mahkeme aracılığı ile talep edebilecektir. Anonim Şirkette karın tespiti ve dağıtımı yetkisi münhasıran Genel Kurula ait olup ( TTK.nun 408. Maddesi ) bu yetki başka kişi veya organa devredilemez. Sadece karın varlığı pay sahiplerinin bunu talep edebilmeleri için yeterli olmayıp pay sahiplerinin bunu talep ve dava edebilmeleri muaccel hale gelmesi muaccel olması için ise şirket Genel Kurulunun bu konuda bir dağıtım kararı alması gereklidir. Kar dağıtımına karar verme yetkisinin Genel Kurul tarafından kötüye kullanılması, veya imkan olmasına rağmen kar payı dağıtımı kararı verilmemesi hallerinde Mahkemenin Genel Kurulun bu yetkisine müdahale edebilecekleri kabul edilmiştir.
Davalı şirkete ait ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesinde, davalı şirketin 2018 yılında kar elde etmiş olduğu, 2018 yılı net karının 44.220.734,94 TL olduğu, 2016 yılında 4.003.777,81 TL kar elde ettiği ve bu karın dağıtılmayıp olağanüstü yedek akçeye ayrıldığı, şirketin 2017 yılında 23.144.627,32 TL kar elde ettiği, b u karın da dağıtılmayıp olağanüstü yedek akçeye ayrıldığı, şirketin yasal yedek akçeleri içerisinde 3.006.603,02 TL olağanüstü yedekleri içerisinde78.271.308,58 TL 2017 yılında elde edilen ve dağıtılmayan 23.144.627,32 TL kar dahil bulunduğu, şirketin olağanüstü yedek akçelerine ayrılan miktarların bilançolarda halen göründüğü ve şirket yatırımlarda 2018 yılı bilançosu hazırlanana kadar kullanılmadığı, şirketin 2018 yılı bilançosuna göre satıcılara olan borçlarının 59.353.253,40 TL, ortaklara ve personele olan borçlarının 3.518.336,48 TL, ödenecek vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin 4.973.913,86 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket 2018 yılında kar payı dağıtmamasının gerekçesi olarak 2018 yılında bünyesinde Araştırma ve Geliştirme Ünitesi kurduğunu, davalı şirketin 2019 yılında “Miyamoto Internatıonal Mühendislik LTD.Şti “ ile bir anlaşma imzaladığı, sözleşmeye göre yüklenici şirketin davalı şirketin fabrikasında bulunan 31 adet binanın depreme karşı güçlendirilmesi için uygulanabilir çözümlerini sunacağı, davalı şirkette sendika ve toplu iş sözleşmesi uygulaması bulunduğu, 2019 yılı Ekim ayında sendika ile yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı şirkete 2018 yılına nazaran 2019 yılında % 28,34 oranında ek maliyet getirdiği, davalı şirketin bunların dışında da üretime doğrudan katkıda bulunacak rekabet kapasitesini artıracak neticede şirketin gelişmesini sağlayacak yatırım projeleri bulunduğunu beyanla şirketin yeni dönemde kar payı dağıtmadığını beyan etmiş ise de yapılan inceleme şirketin aynı konuda dava konusu olan 2015 yılına ilişkin kar payı dağıtmamasına ilişkin Genel Kurul Kararının iptali davasında yapılan incelemede şirketin 20156 yılı öncesinde de 2013-2014-ve 2015 yıllarında 3 yıl üst üste kar payı dağıtmadığı, dava konusu olan 2015 yılından sonraki 2016-2017- ve 2018 yılların da da kar payı dağıtımı yapmadığı görülmekte olup, davalı şirketin uzun yıllar kar payı dağıtmamasının maddi sebepleri konusunda somut ve maddi bir açıklama getirmediği gibi davalı şirketi karlılık oranı ve mevcut giderleri ile yapacağını açıkladığı yatırım maliyetlerine göre toplu sözleşmenin getireceği maliyetler, mevcut inşaat maliyetleri göz önüne alındığında mevcut yedek akçelerin bu yatırımlara fazlasıyla yeteceği ve kar payı dağıtımına engel teşkil etmeyeceği anlaşılmış olup davalı şirketin 2018 yılı karından da kar payı dağıtmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı sonucuna varılmakla davalı şirketin 04.07.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan 5. Gündem maddesi ile düzenlenen karın % 5’in üzerindeki kısmının dağıtılmayarak olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına dair kısmının iptaline karar vermek gerekmiş hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile davalı … SAN. AŞ’nin 04/07/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 5.maddesinin “.. %5 oran üzerindeki kârın dağıtılmamasına..” ilişkin kısmının İPTALİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin olarak alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 1.440,90.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imza e-imza e-imza e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
44,40 TL BVH.
44,40 TL PH.
152,10 TL TEB. VE POSTA GİD.
1.200,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
TOPLAM : 1.440,90.-TL