Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/235 E. 2021/404 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/235 Esas
KARAR NO : 2021/404

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …) …
VEKİLİ : Av. … … UETS
DAVALI : …
(TC. …) …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili 03/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili tarafça 18/12/2018 tarihine kadar davalı ile yapılmış olan satışlara ilişkin olarak hesap ekstresinde yer alan toplam 62.600,20-TL’lik fatura tanzim edildiğini, bu faturaların 16.000,00-TL’lik kısmı ödenmiş ancak 46.600,20-TL’lik bakiye alacak tüm şifahi taleplere rağmen ödenmediğinden davalı aleyhine Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabulucuk bürosuna başvuru yapılmış ise olumsuz olarak sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; davalının bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekaleti ücretin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 03/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ceviz alımı konusunda anlaşıldığını, anlaşma uyarınca davaya konu faturada belirtilen miktar-mal cinsinin tamamı müvekkile teslim edilmediği ve bunun bedeli olan KDV dahil 16.000,00-TL’nin davacıya ödendiğini, ancak devam eden süreçte müvekkile başkaca hiçbir mal teslimi yapılmamış olmasına ve hatta 25.755,00-TL fatura iadesi yapılmasına rağmen toplam 62.600,20-TL karşılığı mal teslim edilmiş gibi bu tutarda fatura kötüniyetli olarak icra takibine konu edildiğini, bu sebeple 16.000,00-TL ödemesi yapılan ceviz cinsi mal dışında müvekkile herhangi bir mal teslimi yapılmadığından 46.600,20-TL tutarlı faturaya istinaden yapılan icra takibine itiraz edilmesinin zaruri olduğunu, davacı taraf müvekkile 46.600,20-TL bedel karşılığı mal teslim ettiğini ve dolayısıyla alacaklı olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, ancak davacı tarafça fatura konusu malların teslim edildiğine dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, haksız ve kötüniyetli olarak yöneltilen icra dosyası sebebiyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 18.07.2019 tarihinde, fatura alacağından kaynaklı, 46.600,20-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Fatura konusu malın teslim edildiğine dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi haline ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı taraf inceleme gününde ticari defter ve dayanağı belgeleri mahkememize ibraz etmiş; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden SMMM bilirkişi …tarafından mahkememize ibraz edilen 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalının 2018 yılı işletme defteri olup, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, davalının 2018 yılında 2 adet fatura ile (KDV dahil) toplam 62.620,00 TL tutarında davacıdan mal alışında bulunduğu, davalının 2018 yılında 1 adet iade faturası ile (KDV dahil) toplam 25.755,00 TL tutarında malı davacıya iade ettiği, davalının 2019 yılında…’tan … Bankasına EFT ile davacı adına 03.01.2019 tarihinde 4.000,00 TL, 22.02.2019 tarihinde 3.000,00 TL ve 25.02.2019 tarihinde 11.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,00 TL tutarında ödemenin kayıtlı olduğu, iade faturası ve yapılan ödemeler sonucu davalının davacıya 18.865,00 TL borç bakiyesinin olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu SMMM bilirkişi …den alınan 16.06.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin yasal süreleri içinde noter tasdiklerinin yapıldığı, kapanış tasdikinin yasal süresi içinde yapıldığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından davalı taraf adına düzenlenen 2 adet toplam 62.620,00 TL değerinde icra takibine konu edilen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup, bunun karşılığında davalı tarafından 2019 yılında 16.000,00 TL tutarında ödemenin kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 46.620,00 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafından, davalıya düzenlenen ve icra takibine konu olan faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olup, davacı tarafından BS formu ile satış olarak bildirildiği, davalının işletme hesabına göre defter tutması sebebiyle BA/BS formunun bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafından, davaya konu faturada belirtilen miktar-mal cinsinin tamamının teslim edilmeyip ve 16.000,00 TL ödemesi yapılan ceviz cinsi mal dışında herhangi bir mal teslimi yapılmadığı, hatta 25.755,00 TL tutarında davacı tarafa iade faturası düzenlendiğini savunmuş ise de, davacı kayıtlarında iade faturasının yer almaması ve davacı tarafından BA formu ile alış olarak bildirilmemesi birlikte değerlendirildiğinde takibe konu fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, iade faturasına konu malların iade edildiğini ispat yükü davalıya ait olduğu, davalı taraf yemin deliline dayandığından yemin delili dayanıp dayanmayacağına ilişkin ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen davalının davacıya yemin teklifinde bulunmadığı,davalının iade faturasına konu edilen mal teslimini ispatlayamadığı, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı anlaşılmakla bu sebeple mahkememizce davanın kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 9.320,04- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3.183,26-TL harçtan peşin alınan 795,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.387,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-13 madde uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 6.858,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafça yapılan 846,62-TL harç ve 1.218,95-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 2.065,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı taraf yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır