Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2020/306 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/21
KARAR NO : 2020/306

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların ticari ilişki kapsamında davacının davalı tarafa yaptığı iş karşılığında 06/3/2019 tarihli 38.586,00.-TL fatura bedelinin tahsil edilememesi üzerine yasal faizi ile birlikte 42.275,77.-TL tahsili için Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE: Eldeki dava Bursa 12. İcra Müdürlüğünde 2019… esas sayılı dosyası ile ilgili alacağın takibine itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlamalıdır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi kararı verilmiş ve inceleme gününde davacı vekilinin 2018 yevmiye defteri (24 Sayfa) 2019 yevmiye defteri (26-100 sayfa) defterlerini, davalı vekilinin ise …yevmiye ve 2019 kebir defterlerini sunduğu anlaşıldı.
SMMM …dan alınan 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı şirketle 08/01/2019 tarihinde sözleşme imzalandığının belirtildiği, sözleşmenin bedelinin 170.000,00.-TL olduğu, ancak dosyaya sunulmuş herhangi bir sözleşmenin olmadığı, davalı şirketin de 27/02/2019 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescilinin bulunduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı şirketten 16/01/2019-28/02/2019 tarihleri arasında 103.800,00.-TL nakit para teslim aldığını belirttiği, buna ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinde buna ilişkin herhangi bir kaydında olmadığı, davacı vekili tarafından icra takibinde icra dosyasına icra takibine konu olan fatura fotokopisi konulduğu, fatura fotokopisinin teslim alan kısmında imza bulunmakla birlikte faturayı kimin teslim aldığının belli olmadığı, davacı şirketin davalı şirketten 38.586,00.-TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı şirket tarafından Ba formu ile alış bildirilmediği, davalı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketin davacı şirkete borcunun gözükmediğinin tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Sonrasında davacı vekilince yemin deliline dayanıldığı anlaşılmakla; davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacakları hususunda davacı vekiline beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin 07/07/2020 tarihli beyan dilekçesi ile yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı yan alacağını ispata yönelik herhangi bir yazılı delil sunmamış, bilirkişi raporunda sözleşmenin dosyaya ibraz edilmediği hususunun ifade edildiğini belirterek beyan dilekçesi ekinde sözleşme örneğini sunmuş olsa da başkaca delil sunamamış ve yemin teklifinde de bulunmamıştır.
Davacı iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanmamıştır. Kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmamıştır.
Ayrıca Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” şeklinde olup davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı anlaşılmakla, lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu harcın ve arabuluculuk masrafı olan 1.320,00 TL’nin peşin yatırılan 468,90.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 905,50.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 629,40.-TL yargılama gideri ile 527,50.-TL peşin harcın toplamı 1.156,90.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı asilin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mahkememize verilecek bir dilekçe ile 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .07/07/2020

İş bu kararın gerekçesi 07/07/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza