Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/196 E. 2020/409 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/196 Esas – 2020/409
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/196 Esas
KARAR NO : 2020/409

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … LİMİTED ŞİRKETİ ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, dekorasyon malzemeleri satışını gerçekleştirmekte olduğunu, davalı ile müvekkili arasında ticari ilişkiden kaynaklanan 8.000 TL borcun ödenmediğini, faturaya konu malın eksiksiz olarak davalı taraf çalışanına teslim edildiğini, davalının yasal süresi içerisinde de fatura içeriğine itiraz etmediğini, takibe konu faturanın dilekçe ekinde sunulduğunu, borcun ödenmemesi sebebiyle, davalı/borçlu aleyhine 09.05.2019 tarihinde, Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı dosyasıyla, alacağımızın tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket yetkilileri ile karşılıklı görüşmeler yapılmış olmasına rağmen bu güne kadar herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, davalıya ilgili faturalarda belirtilen alacağa ilişkin yapılan icra takibinde ödeme emrine borca vekili aracılığı ile itiraz etmesi üzerine icra takibi müdürlükçe durdurulduğunu, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk müessesesinin dava şartı olması sebebiyle davalı borçlu ile arabuluculuk görüşmelerinde anlaşılamadığını, bu nedenle anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, borçlu şirkete ticari ilişki ve icra takibine konu tüm malların teslim edildiğini, malların teslim edildiğini gösteren irsaliyeli faturanın da dilekçe ekinde olduğunu , yaklaşık ispat kuralı gereğince ihtiyati haciz taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davalının; Bursa 17.icra müdürlüğü’nün 2018/…e.sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına; takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, takip miktarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen, yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 17. İcra Müd.ürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 09.05.2019 tarihinde, fatura alacağından kaynaklı, 8.000,00TL asıl alacak, 325,00 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 8.325,00 TL üzerinden takip yapıldığı, davalının takibe 20.05.2019 tarihinde itiraz ettiği ve takibin 20.05.2019 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinde dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır, bu hususta davacı kayıtları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
02/03/2020 Tarihli Bilirkişi Raporuna göre; davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği ve davacının davalıdan ticari defter ve kayıtlarına göre 8.000,00-TL tutarında alacaklı olduğu, davacı tarafından takip tarihinden önce davalıyı ihtar çekerek temerrüte düşürmediği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, davacının davasını asıl alacak üzerinden açtığı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce davanın kabulü ile Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 325,00 TL işlemiş avans faizi dışında talepnamedeki koşullar ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin 325,00 TL işlemiş avans faizi dışında talepnamedeki koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 1.600,00 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 546,48-TL harçtan peşin alınan 136,62-TL harcın mahsubu ile eksi kalan bakiye 409,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 187,42 TL harç ve 650,40 TL muhakeme masrafı olmak üzere toplam 837,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim….
¸e-imzalıdır