Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/195 E. 2020/138 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/195 Esas
KARAR NO : 2020/138

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… -(TCKN: …) …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Davacı ve davalı firma arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı aleyhine Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2018… sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın müvekkil firma ile davalı firma arasında ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen 14.610,00 TL fatura alacağından kaynaklandığını, davalı firmanın söz konusu fatura karşılığı iş yapılmasına rağmen ödeme yapıldığından bahisle borcun olmadığını ileri sürerek başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2018… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlamalıdır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafa defter inceleme gün ve saatini bildirir davetiyenin 13.12.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesi sebebiyle davalı ticari defterleri yönünden bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı bu şekilde ibrazdan kaçınmıştır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır, bu hususta davacı kayıtları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
05/02/2020 Tarihli Bilirkişi Raporuna göre; davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği ve davacının davalıdan ticari defter ve kayıtlarına göre 14.691,00-TL tutarında alacaklı olduğu, işlemiş faiz miktarının 1.296,89 TL olduğunun belirtildiği, her ne kadar davacı davayı 16.182,40 TL üzerinden açmışsa da, 05.12.2019 tarihli celsedeki beyanında takip talebindeki miktar üzerinden itirazın iptalini talep ettiği, davacının 14.610,00 TL asıl alacak ve 1.397,76 TL akdi kanuni faiz olmak üzere toplam 16.007,76 TL zerinden icra takibi başlattığı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce davacının talebi, takip dosyası ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklanacağı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2018… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının kısmen iptaline,
Takibin 14.610,00 TL asıl alacak, 1.296,89-TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam, 15.906,89 üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-14.610,00 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.086,60 TL harçtan peşin yatırılan 276,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 810,24 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 327,16 TL harç ve 708,90 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.036,06 TL muhakeme masrafının kabul ret oranına göre 1.029,54 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine, geriye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2020

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza