Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/171 E. 2022/457 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/… Esas – 2022/457
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/…
KARAR NO : 2022/457

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI : … METAL TASARIM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVALI :SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

BİRLEŞEN 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020 ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVALI : … METAL TASARIM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafa satmış olduğu mallara karşılık dilekçede sözü edilen 19 adet toplamda 354.099,04 Euro tutarında satış faturalarından kaynaklı cari hesaba dayalı alacağımız bulunmakta olup; fatura bedellerinden bakiye kalan 81.562.74 Euro borç ödenmemesi nedeniyle Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/ Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibİ başlattıklarını, davalı tarafça her ne kadar icra takibinin tamamına itiraz edilerek takip durdurulmuş ise de; takibin açıldığı tarihten sonra davalı şirketçe 03/08/2019 ve 09/08/2019 tarihlerinde müvekkil firma hesabına 20.000,00 Euro tutarında ödeme yapılmış olup; bu kez bakiye alacak olan 61.562,74 Euro borç tutarı üzerinden iş bu davayı açtıklarını, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı taraf aynı faaliyet adresinde ortak iş faaliyetinde bulunmuş olup; müvekkili tarafından faaliyet konusu gereği tanınmış markaların mağaza içi dekorasyon işi yapılmakta olup; söz konusu dekorasyon için kullanılan malzeme ve aparatların tamamının müvekkili tarafından üretilmekte olduğunu, anlaşma gereği metal aksanları davacı tarafça üretilerek müvekkili şirkete fatura edilmekte olduğunu, davacı tarafça her ne kadar fatura bedellerinin ödemediğinden bahisle icra takibi ve dava açılmış ise de; müvekkilinin ödemelerinin tamamını zamanında yaptığını, aynı faaliyet adresinde kurulu bulunan her iki işletmenin de aynı iş yerini ortak olarak kullanmaları nedeni ile ortak kullanım alanı ile giderlerin bölüşülmesi gerektiğini, bu tutarlar yönünden Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/12184 Esas sayılı dosyası ile icra takibi konusu edildiğini, iş yerinin asıl kiracısı olan … Turizm Teks. Paz. San ve Tic. Ltd. Şti tarafından davacılara kesilen kira faturası bedeli ödenmediğinden ayrıca Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ayrıca ortak yapılan işler nedeni ile davacıların ayıplı imalatları kapsamında müvekkil tarafından gönderilen mobilya imalat ürünlerinin yurt dışı Cezayir Firması tarafından ayıplar nedeniyle 64.440,25 Euro ve 6.478,17 Euro bedelli iade faturaları kesildiğini, bu hususların da cari hesaplarda belli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen Mahkememizin 2020/sas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin mobilya dekorasyon işi yaptığını, söz konusu dekorasyon işlerinin tamamına ait mobilyalar ve envanterler müvekkilimiz tarafından üretilmekle davalı da ” adresinde kiracı olarak 07/2018 tarihinden 07/2019 tarihine kadar müvekkili ile müşterek kullanımda bulunduğunu, müvekkilinin ürettiği stand ve mobilyaların metal aksamlarının yapımını üstlendiğini ve müvekkiline fatura kestiğini, her ne kadar üretimi yapan firmanın müvekkili Line olsa da; ihracat müvekkilinin şirket ortaklarının sahibi olduğu ve müvekkili ile aynı adreste faaliyet gösteren … Tur. Taş. Ltd. Şti. Tarafından yapıldığını, yani müvekkilinin üretimi yaparak fatura ettiğini, … Tur. Taş. Ltd. Şti.’ nin de yurtdışına ihracat işlemlerini yaptığını, müvekkiline müşterilerden gelen mail ve fotoğraflarda hem dekorasyonun kurulumu aşamasında gemde mağazaların teslimi müşterilere yapıldıktan sonra davalıların ürettiği metal aksamlarda yaşanan sıkıntılar nedeni ile müvekkiline yansıtma ve reklamasyon faturası kesildiğini ve müvekkili tarafından davalının ayıpları imalatları nedeni ile ödeme yapılmak zorunda kalındığını, davalı firmanın hatalı imalatları nedeni ile Cezayir firması olan 07,Rue Bab Azzoun- Alger adresinde bulunan “ Le printemps” tarafından ihracat firması olan … Tur’a 64.440,25 EURO bedelli ” şikayetli ürünlere ait reklamasyon” faturası kesilmdiğini, bu ödemenin müvekkili tarafından yapıldığını, her ne kadar ortaklık yapısı aynı olsa da, … Tur, söz konusu ürün alımlarını müvekkili … Line’dan yaptığından yaptığı ödemenin karşılığı olarak … Line’a 31.10.2019 tarih ve 373409 numaralı 64.440,25 Euro bedelli faturayı kestiğini, şikayet konusu ürünlerin tamamen davalıların ürettiği ve müvekkiline faturalandırdığı metal aksamlar olduğundan; müvekkili tarafından davalıya 31.10.2019 tarih ve 278864 yevmiye numaralı ” 31.10.2019 tarihli 373409 numaralı … Tur Reklamasyon faturası yansıtmasıdır” açıklamalı, 64.440,25 Euro bedelli fatura kesilerek, Bursa 10.Noterliği’nin 08.11.2019 tarih ve yevmiye numaralı ihtarı ile davalıya gönderilmiştir. Fatura aslını içeren ihtarname 20.11.2019 tarihinde davalı şirkette çalışan tarafından teslim alındığını, ihtarda belirtilen 7 gün içinde ödeme yapılmadığı gibi, kanuni itiraz süresi olan 8 gün içinde faturaya itiraz da yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzerine tarafımızca Bursa 8.İcra Dairesi’nin 2019/ E. Numaralı icra dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeni ile icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalının haksız itirazının iptali ile % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Eldeki dava dosyası mahkememizde derdest 2019/Esas sayılı dosyasının içerisine incelenmek üzere celp edilmiş; Mahkememiz dosyasının 08/07/2020 tarihli celsesi (1) nolu ara kararı ile mahkememiz 2020/ Esas sayılı dosyasının mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup; yapılan incelemede, eldeki 2020/240 Esas sayılı dosyası ve mahkememizin 2019/… Esas sayılı derdest dava dosyası ile tarafları ve konusunun aynı olduğu, mahkememiz 2019/… Esas sayılı dosyasında; Davacı Mob. Metal Tasarım San. Tic. Ltd. Şti.’ nin davalı … line Mobilya Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ‘ye satmış olduğu mallara karşılık dilekçede sözü edilen 19 adet toplamda 354.099,04 Euro tutarında satış faturalarından kaynaklı cari hesaba dayalı alacağının olduğu; fatura bedellerinden bakiye kalan 81.562.74 Euro borç ödenmemesi nedeniyle Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra takibinin tamamına itiraz edilerek takip durdurulmuş ise de; takibin açıldığı tarihten sonra davalı şirketçe 03/08/2019 ve 09/08/2019 tarihlerinde müvekkil firma hesabına 20.000,00 Euro tutarında ödeme yapıldığı; bu kez bakiye alacak olan 61.562,74 Euro borç tutarı üzerinden iş bu davanın açıldığı, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, eldeki dava dosyası arasında, davanın konusu, tarafları itibariyle aralarında bağlantı bulunan ve bir arada görülmesinde zorunluluk bulunan mahkememiz iş bu dava dosyası ile Mahkememiz 2019/… Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166/1 maddesi uyarınca birleştirilmesine, dava dosyamız esasının kapatılarak yargılamanın Mahkememiz 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, karar verilerek mahkememize ait 2020/ esas sayılı dosyası eldeki dosya arasına alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Asıl dava, ve birleşen davalar itirazın iptali davası olup yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın dava dilekçesine konu faturalardan kaynaklı alacağının varlğı ve miktarı, davalı tarafça cevap dilekçesinde sözü edilen hususlara ilişkin olarak davacı tarafa kesilen bedel faturası ya da iade ya da ayıplı imalat nedeniyle iade faturası olup olmadığı, bahse konu ticari ilişki kapsamında faturaların ticari defterlere ne şekilde işlendiği ve kabul edildiği, netice itibari ile davacı yanın icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan cari hesaptan kaynaklı var ise alacağının neden ibaret olacağı, öncelikle davacı tarafın fatura içeriği olan malların davalı tarafa satışını mı imalatını mı yaptığı hususlarının irdelenerek ayıpşı imalat bulunup bulunmadığı, var ise ayıbın davacı imalatlarından kaynaklı olup olmadığı, gizli ayıp olup olmadığı, davalı tarafça ayıp bildirimlerinin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı, netice itibari ile ayıp nednei ile bedelde indirim gereken tutar bulunup bulunmadığı konularında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar ile dava dışı … Tur Turizm Şirketine ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak iş bu dava dosyası ile birleşen mahkememiz 2020/2Esas sayılı dava dosyasına konu alacak iddiaları bakımından yurt dışı Cezayir Firması tarafından … Tur Turizm şirketine, oradan da davalı şirkete (…) kesildiği bildirilen iade faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı firma tarafındna cari hesap kayıtlarına alınıp alınmadığı, iade-yansıtma, reklamasyon faturasının davacı … defterlerinde kayıtlı olup olmadığıi ayıp nedeni ile indirim yapılması gerekiyor ise tutar ve değerinin neden ibaret olacağı, ürünlerin iade edilmediği gözetilerek sovtaj bedelinin belirlenerek düşüldükten ve var ise ayıp nedeni ile indirim yapıldıktan sonra (Ayıp mevcut delillere göre tespit edilebiliyor ise) netice itibari ile davacıların icra takip tarihi itibariyle var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesinin istenmesine, Mali Müşavir bilirkişi ve bilirkişi listesinden seçilecek endüstri mühendisinin mahkememizce resen seçilmesine karar verilmiş, bilirkişi kurulu raporunda; … firmasının “Le Printemps Mohamedia” projesi için … firmasına kesmiş olduğu fatura tutarının, fiyat farkı faturalamasından sonra net 48.175,68 € (KDV hariç) olduğu, son müşteri konumundaki firmasının hatalı ürünleri tespit ederek alış fiyatlarıyla değerlendirmiş olduğu ve reklamasyon bedeli olarak 64.440,25 € yu ihracatı gerçekleştiren …’a fatura ettiği, hatalı tespit edilen ürünlerin alış tutarlarının (…’ın kestiği) toplamının 23.288,06 € olduğu, … firmasının reklamasyon yansıtma faturası olarak … firmasına 64.440,25 € luk fatura kesmiş olmasına rağmen …’ın hatalı ürün tutarı olarak …’e 23.288,06 € (KDV hariç) luk mal satışından sorumlu olması gerektiği, hatalı ürünlerin son müşteri konumundaki Sarl Dermoune firmasında kalmış olduğu ve iade edilmediği, hatalı ürünlerin Müşteri tarafından kullanılıp kullanılmadığının, hurdaya ayırıp ayırmadığının bilinmediği, ancak … firması tarafından imal edilen metal aksamların hatalardan dolayı 2.el olarak kullanılmasının da mümkün olmadığı ancak bir metal hurda değerinin olduğu fakat bu ekonomik değerin ne olması gerektiği konusunda yeterli bilgi ve belge bulunamadığından tutarlanamadığı, … firması ile … firmaları arasında akdedilmiş, yapılacak işe ait fiyat, teslimat, kalite uygunsuzluklarında yapılacaklar, reklamasyon durumunda yapılacakların yazılı olduğu bir alım sözleşmesinin bulunmadığı, mal satışının üzerinden 5 ay sonra hataların tespit edilmesinin bu tür projeli işlerde montaj işleminin ardından teslim süresinin uzun sürdüğü anlamına geldiği, Tespit edilen hataların ilk olarak Whatsapp üzerinden 23.10.2019 tarihinde Omar adlı Printemps çalışanı tarafından …’a bildirildiği, ancak gönderilen fotoğrafların hata tespit edilen ürünlerdeki hataların çoğunluk Brubunu temsil etmediği ve bu bilgilerin … firması ile paylaşılmış olduğunu gösterir hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı, tespitler ilk olarak fotoğraflı olarak 23.10.2019 tarihinde bildirilmiş olmasına rağmen Sarl Dermoune firması tarafından 31.05.2019 tarihinde hatalı ürünler için reklamasyon faturası kesilmiş olduğu, muavin deftere 31.05.2019 tarihli faturanın 16.09.2019 tarihinde kaydedilmiş olduğu, … firmasının “Le Printemps Mohamedia” projesi için … firmasına kesmiş olduğu fatura tutarının, fiyat farkı faturalamasından sonra net 48.175,68 € (KDV hariç) olduğu, son müşteri konumundaki Sarl Dermoune firmasının hatalı ürünleri tespit ederek alış fiyatlarıyla değerlendirmiş olduğu ve reklamasyon bedeli olarak 64.440,25 € yu ihracatı gerçekleştiren …’a fatura ettiği, hatalı tespit edilen ürünlerin alış tutarlarının (…’ın …’e kestiği) toplamının 23.288,06 € olduğu, … firmasının reklamasyon yansıtma faturası olarak … firmasına 64.440,25 € luk fatura kesmiş olmasına rağmen …’ın hatalı ürün tutarı olarak …’e 23.288,06 € (KDV hariç) luk mal satışından sorumlu olması gerektiği, hatalı ürünlerin son müşteri konumundaki Sarl Dermoune firmasında kalmış olduğu ve iade edilmediği, hatalı ürünlerin Müşteri tarafından kullanılıp kullanılmadığının, hurdaya ayırıp ayırmadığının bilinmediği, ancak … firması tarafından imal edilen metal aksamların hatalardan dolayı 2.el olarak kullanılmasının da mümkün olmadığı ancak bir metal hurda değerinin olduğu fakat bu ekonomik değerin ne olması gerektiği konusunda yeterli bilgi ve belge bulunamadığından tutarlanamadığı, … firması ile … firmaları arasında akdedilmiş, yapılacak işe ait fiyat, teslimat, kalite uygunsuzluklarında yapılacaklar, reklamasyon durumunda yapılacakların yazılı olduğu bir alım sözleşmesinin bulunmadığı, mal satışının üzerinden 5 ay sonra hataların tespit edilmesinin bu tür projeli işlerde montaj işleminin ardından teslim süresinin uzun sürdüğü anlamına geldiği, tespit edilen hataların ilk olarak Whatsapp üzerinden 23.10.2019 tarihinde … adlı Printemps çalışanı tarafından …’a bildirildiği, ancak gönderilen fotoğrafların hata tespit edilen ürünlerdeki hataların çoğunluk Brubunu temsil etmediği ve bu bilgilerin … firması ile paylaşılmış olduğunu gösterir hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı, tespitlerin ilk olarak fotoğraflı olarak 23.10.2019 tarihinde bildirilmiş olmasına rağmen Sarl Dermoune firması tarafından 31.05.2019 tarihinde hatalı ürünler için reklamasyon faturası kesilmiş olduğu, muavin deftere 31.05.2019 tarihli faturanın 16.09.2019 tarihinde kaydedilmiş olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ibraz edilen bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup esasen bilirkişi raporunun taktiri mahkememize ait bulunmakla davalı/birleşen dosya davacısı vekilinin bilirkişiden yeniden rapor aldırılması konusundaki taleplerinin reddine karar verilmiş olup ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığına dair davalı/birleşen dosya davacısı vekilinin yemin teklif etme hakkını kullanmak istemesi nedeni ile yemin metnini hazırlaması ve sunması konusunda kendisine 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, mahkememizin 23/02/2022 tarihli oturumunda davacı şirket yetkilisi davalı birleşen dosya davacısı vekilinin yemin metni olarak sunduğu hususlarda öncelikle biz karşı taraf firmanın alt kiracısı olarak aynı adreste yaptıkları mobilyaların metal aksam işlerini yapmak üzere faaliyete giriştiklerini, son işlerine kadar da herhangi bir problem yaşamadan çalıştıktıklarını, uyuşmazlık konusu olan son işte kendilerinin Cezair firmasına yaptıkları bir iş olduğunu, o işte de imalatlarını eksiksiz bir şekilde imza karşılığında teslim ettiklerini, herhangi bir sorun yaşamadıklarını, teslim esnasında da bütün ürünlerin tek tek incelendiğini ve teslim edildiğini, kendileri ile başka bir konuda anlaşmazlık yaşadıklarını, daha doğrusu ortada hiçbir şey yokken … Turizm yetkili Müberra hanım bize hakaret edince bizde iş yerinden çıktıklarını, bir hafta sonra makineleri de aldırdıklarını, bu konuda devam eden yürüyen bir savcılık soruşturması da devam etmekte olduğunu, bu firma ile de çalışmalarının kesildiğini, bu işle ilgili kendileri bize 1 yada birkaç kez ödeme yaptıklarını, kalan ödemeyi de yapmayınca kendilerine icra takibi başlattıklarını, işyerini haziran ayı gibi terk ettiklerini, Haziran ayından sonra iki kez ödeme geldiğini hatırladığını, işi teslim ettikleri tarihin ise faturada yazılı tarih olduğunu, icra takibi başlattıktan soran kendilerinin bu şekilde savunmaya geçtiğini, ancak kendilerinin herhangi bir iade faturası ya da ayıp ihbarı da gelmediğini, faturayı da mail yolu ile attıklarını, herhangi bir geri dönüş olmadığını, bahsettiği tarihten sonra bir daha kendileri ile bir daha ne telefonla nede yüz yüze görüşme ya da toplantı yapmalarının söz konusu olmadığını, mailde gönderilmediğini, beyanımda ve yeminimde sebat ettiğini beyan ettiği anlaşıldmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 225 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere, yemin taraflardan birinin, bir vakıanındoğru olup olmadığı hakkında beyanda bulunmasıdır. Bir vakıanın doğru olup olmadığına yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek yoktur. Bu anlamda, yemin delili kesin bir delildir. Davacı yan işyerini haziran ayı gibi terk ettiklerini, Haziran ayından sonra iki kez ödeme geldiğini hatırladığını, işi teslim ettikleri tarihin ise faturada yazılı tarih olduğunu, icra takibi başlattıktan soran kendilerinin bu şekilde savunmaya geçtiğini, ancak kendilerinin herhangi bir iade faturası ya da ayıp ihbarı da gelmediğini, faturayı da mail yolu ile attıklarını, herhangi bir geri dönüş olmadığını, bahsettiği tarihten sonra bir daha kendileri ile bir daha ne telefonla nede yüz yüze görüşme ya da toplantı yapmalarının söz konusu olmadığını, mailde gönderilmediğine dair yemin ettiğini bildirmiştir. doğru olup olmadığı hakkında beyanda bulunmasıdır. Bir vakıanın doğru olup olmadığına yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek yoktur. Bu anlamda, yemin delili kesin bir delildir. Davacı yan işyerini haziran ayı gibi terk ettiklerini, Haziran ayından sonra iki kez ödeme geldiğini hatırladığını, işi teslim ettikleri tarihin ise faturada yazılı tarih olduğunu, icra takibi başlattıktan soran kendilerinin bu şekilde savunmaya geçtiğini, ancak kendilerinin herhangi bir iade faturası ya da ayıp ihbarı da gelmediğini, faturayı da mail yolu ile attıklarını, herhangi bir geri dönüş olmadığını, bahsettiği tarihten sonra bir daha kendileri ile bir daha ne telefonla nede yüz yüze görüşme ya da toplantı yapmalarının söz konusu olmadığını, mailde gönderilmediğine dair yemin ettiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde asıl dava ve birleşen davalar yönünden her iki tarafça kabul edilen sözleşmenin satış sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi olduğunun tespiti gerekmektedir. “Meydana getirme (imal) unsuru eser sözleşmesi ile satım sözleşmesi arasındaki en önemli farktır. Satım sözleşmesinde satıcı, sözleşmenin yapıldığı sırada bir malın mülkiyetini devretmeyi üstlenirken, eser sözleşmesinde ise yüklenici iş sahibinin istemi üzerine kural olarak bir şey meydana getirmeyi ve bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir. Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.04.1978 gün ve E:3, K:4 sayılı içtihadının gerekçesinde, sözleşmede emek unsurunun değil de nesne teslimi üstün ise eser sözleşmesi değil, satım sözleşmesinin söz konusu olacağı belirtilmek suretiyle ayırt edici unsurun meydana getirme olgusu olduğu vurgulanmıştır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/15-2694 esas 2017/1425 karar sayılı kararı.) Yukarıda alıntı yapılan HGK kararında da belirtildiği üzere eser sözleşmesi ile satım sözleşmesi arasındaki ayrımda emek ve imal unsurunun ayırt edici unsur olduğu, dava ve cevap dilekçeleri, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında asıl davanın davacısının asıl davanın davalısının belirttiği özelliklerde ve nitelikte ürün üretmeyi taahhüt ettiği ve bu ürünleri imal edip davalıya teslim ettiği anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu kabul edilmelidir. Dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü ile birlikte asıl dava davalısı ve birleşen dava davacısının eserin fatura bedeli ve eseri teslim aldığı noktasında gerek incelenen ticari defterler gerekse de dosya kapsamından uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmış olup uyuşmazlık asıl dava davacısı tarafından asıl dava davalısına üretilip teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı ayıplı ise ayıbın türü ve ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlama külfeti yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. İş bedelinin ödenmesi için açılmış olan bir davada, iş sahibi kendisini ancak ayıpları ispatla kurtarabilir; eserin sözleşmeye uygunluğuna sadece itiraz yeterli değildir. Ayıp, eser sahibine teslim edilen eserin niteliklerinde, sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına göre teslim edilmesi gereken eserin özellikleriyle karşılaştırıldığında, ortaya çıkan sapmadır. Kısaca ayıp, teslim edilenle, teslim edilmesi gereken arasındaki farktır (YAVUZ, Nihat: Ayıplı İfa, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010, sh. 437-438-447). Buna göre, ayıbın ortaya çıkarılması için iş sahibi tarafından teslim edilen ile sözleşmede kararlaştırılanın karşılaştırılması ve eksiklikler bulunması halinde teslim edilen eserin ayıplı olduğunun kabulü gereklidir. Eserin ayıplı olduğu her türlü delil ile ispatlanabilirse de, tanık delili, zayıf ve çürük bir delildir. Tanığın bir vakıayı tamamen hatırında tutması ve gerçeği olduğu gibi anlatması zordur. Bundan başka, ahlak, din, şeref ve namus gibi manevi yönleri zayıf olan kişilerin, bilerek gerçeğe aykırı tanıklık yapmaları mümkündür. Bundan dolayı, tanık delili ancak küçük tutarlar ve senede bağlanması imkansız olan hukuki işlemler ve hukuki fiiller için caizdir (KURU, Baki; ARSLAN, Ramazan; YILMAZ, Ejder: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, 22. Baskı, Ankara 2011, sh431-432). Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi uyarınca davalının evindeki bir kısım imalatın davacı yüklenici tarafından yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmayıp, davalı iş sahibi tarafından ayıp savunmasında bulunulmuş ise de ayıbın varlığı konusunda bir delil tespiti yaptırılmadığı gibi ayıbı kanıtlayan tanık delili gibi zayıf bir delilin dışında başkaca kuvvetli bir delil de sunulamamıştır. Ayıplı olarak yapıldığı ileri sürülen işler, davalı tarafça yapıldığı yerden sökülüp atıldığından mahkemece de ayıbın varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırma olanağı kalmamış; bu nedenle, ispat yükü üzerinde olan davalı iş sahibince ayıbın varlığı yöntemince kanıtlanamamıştır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/15-1976 esas 2015/1184 karar sayılı kararı). Yukarıda değinilen HGK kararında izah edildiği üzere eserin yapıldığının ve teslim edildiğinin ispat külfeti yükleniciye aitken malın ayıplı olduğunun ispat külfeti iş sahibinde olup, tanık delili ile ayıbın ispatı mümkün olmakla birlikte tanık beyanlarının sübjektif olacağı göz önüne alınarak delil tespiti gibi bir delil olmadan tek başına tanık deliline itibar edilmesi kural olarak mümkün değildir. Dosya kapsamında mahkememizce dinlenen tanıkların tarafların işçileri olduğu, dosyada herhangi bir delil tespitinin yapılmadığı, ayıbın varlığını gösterir somut verilerin dosya içerisinde bulunmadığı, ayıbın varlığının iddia eden davalı birleşen dosya davacısının ayıbın varlığını ispat edemediği, ayıbın varlığının ispat edildiği kabul edilse dahi ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu bağlamda eser sözleşmesinde ayıbı düzenleyen TBK 474”de “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” ve aynı kanunun 477 maddesinde “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. belirtildiği üzere ayıp hususunda iş sahibi imkan bulur bulmaz derhal inceleme yapıp ayıpları gözden geçirmek ve bildirmekle yükümlüdür. şeklinde belirtildiği üzere ayıp ihbarı gerek açık ayıpta gerekse de gizli ayıpta imkan bulunur bulunmaz yapılmak zorundadır. Ayıp ihbarının süreside yapıldığının Yargıtay yerleşik içtihatları kapsamında her türlü delille ispatı mümkün olmakla birlikte mevcut dosyada ayıp ihbarının derhal yapıldığı dosya kapsamında ispat edilememiştir. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve dava dışı Cezayir firmasınca davalı birleşen dosya davacısının ihracatçısı olduğu bildirilen dava dışı … Tur’a gönderilen reklamasyon faturasının (asıl davanın davalısı tarafından 07/11/2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan ) 31/05/2019 tarihli olduğu, davacının ortaklık yapısı aynı olduğunu bildirdiği … Tur’a yurt dışı firmaca kesilen faturayı aldıktan yaklaşık 6 ay sonra asıl dava davacısına ihtarname çektiği, bu durumda asıl dava davalısı birleşen dosya davalısının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı görülmekle gerek ayıbın davacı tarafından ispat edilemediği, ispat edildiği kabul edilse dahi süresinde yapılmadığı anlaşılmakla asıl dava yönünden davanın kabulü ile, davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin 61.562,74 EURO üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte (icra takibinde talep edilen faiz oranını aşmamak kaydı ile) davalılardan alınıp davacıya verilmesine, iddialar yargılamayı gerektirmekle yerinde görülmeyen icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen dava yönünden;birleşen davanın reddine, yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden; Davanın KABULÜ ile, davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE,
İcra Takibinin 61.562,74 EURO üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte (icra takibinde talep edilen faiz oranını aşmamak kaydı ile) davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
İddialar yargılamayı gerektirmekle yerinde görülmeyen icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Birleşen dava yönünden; Ayıp ispat olunamadığından birleşen davanın REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 26.233,40.-TL nispi harçtan peşin alınan 4.039,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 22.194,40.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-7155 Saylı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-Asıl dava davacısı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 35.332,42.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 4.664,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Birleşen Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/240 esas sayılı dosyası yönünden;
7-Alınması gereken 80,70.-TL maktu harcın peşin alınan 5.140,24.-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.059,54.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 38.221,40.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-7155 Saylı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
10-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere Başkan’ın muhalefetiyle oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2022

Başkan …
Muhalif
Üye ….
e-imza
Üye …
e-imza
Katip….
e-imza

Başkanın Muhalefeti: Birleşen davada ayıbın niteliğine göre ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığı ve ispat edildiği nedeni ile birleşen davanın da kabulü gerektiği düşüncesiyle birleşen dava yönünden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 11/04/2022

Başkan 37332
e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA
GİDERLERİ DÖKÜMÜ
44,40 BH
4.039,00 PH
500,00 BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
81,20 TL TB. VE POSTA GİD.
TOPLAM : 4.664,60.-TL