Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/164 E. 2019/15 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/164
KARAR NO : 2019/15

HAKİM : … …
KATİP :

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … … YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2019
Öncesinde Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2019 tarih 2017/439 esas 2019/197 sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Garanti Bankasından verilen 5406 5921 9708 7029 numaralı kredi kartı bilinmeyen birileri tarafından kopyalanarak avrupada bir şehirde alışveriş için kullanıldığını ve 2.041,79.TL tutarında alışveriş yapıldığını, müvekkilinin ömrü boyunca Avrupaya hiç gitmediğine göre bir başka şahsın kartı kopyalayarak kullandığının belli olduğunu, müvekkilinin haberinin olur olmaz bankayı uyardığını ve kartı kullananların da bulunup cezalandırılması için Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğunu, buna rağmen davalı banka vekilleri tarafından 2.890,23.TL nin tahsili tebligat çıkarıldığını, süresinde itirazları üzerine takibin durduğunu ve bu güne kadar da itirazın iptali için Bankanın yetkili mahkemeye başvurmadığını, müvekkilinin çalıştığı işyerinin maaşını bankaya yatırınca Garanti bankasının maaştan 230,00.TL kestiğini, bunun üzerine borcun bulunmadığının tespiti ile maaştan kesilen 230,00.TL nin davacıya iadesine, mahkeme masrafları ile vekil ücretinin da davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davalı banka ve varlık yönetimi ile davacının arasındaki kredi kartı sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2019 tarih 2017/439 esas 2019/197 sayılı görevsizlik kararı ile her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; 4/1-f md.si gereğince bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava sayıldığı, 6335 sayılı kanun ile değişik 6102 sayılı kanunun 5.mad. Maddeleri uyarınca ise aksine bir hüküm bulunmadığında dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu, Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağından 6100 sayılı kanun 114/1-c maddesine göre ise görev hususu dava şartı olmakla aynı kanunun 115/2 maddesi uyarınca da dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve noksanlığı tespit edildiğinde ise davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülerek açılan davanın ticari nitelikte dava olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilerek mahkememize gönderilmiştir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, “Tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, ikinci fıkrasında ise “Kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “Tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “Tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “Açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki nitelendirmesine gelince; mahkememizin değerlendirmesine göre davacı bankadan kredi kartı alarak kullanmak isteyen sıradan bir vatandaştır yani tacir değildir. Dava da mutlak ticari davalardan olmadığından mahkememiz görevsizdir. Somut olayda; uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davacı tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 27/09/2019

Katip 221547
✍e-imzalı ✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı