Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/146 E. 2020/438 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/146 Esas
KARAR NO : 2020/438

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … AŞ ile davalı şirket arasında çeşitli ürünlerin satılmasına ilişkin alım-satımı hususunda anlaşma yapıldığını, bu hususta birtakım ürünlerin müvekkili şirketçe davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalı tarafça söz konusu malların bedelini vade tarihinde ödemeyip temerrüde düştüğünü, bu hususta müvekkili şirketin alacağın tahsiline yönelik Bursa 13.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına müteakip ilamsız icra takibi yoluna başvurulduğunu, söz konusu takibe dayanak olarak ise cari hesap alacağı, ticari defter kayıtları ve faturaların gösterildiğini, davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emrine davalı tarafça itiraz edildiğini, akabinde takibin durmasını sağladığını, karşı tarafça yapılan bu itirazın hukuki ve fiili mesnetten yoksun olduğunu, itirazın alacak haklarını engellemek niyetiyle yalnızca zaman kazanmak için yapıldığı açıkça ortada olduğunu, karşı taraf şirketin müvekkilinin şirketi … AŞ’ye olan alım-satım sözleşmesinden kaynaklı borcunun bilgi, belge, defter ve kayıtlarımız ile sabit olduğunu, davacı tarafça arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlamadığını, izah edilen bu sebeplerden dolayı; davalı yanın Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzeri icra inkar tazminatına hükmedilmesin, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin, posta memuru tarafından Usulüne Uygun tebliğ edilmediğini, iş bu dava dilekçesi ve icra takibinin sehven öğrenildiğini, müvekkilinin havalandırma işi yaptığından ekibiyle birlikte çoğu zaman dışarıda montajda olduğunu, bu zamanlarda iş yerinde hiç kimsenin bulanmadığını, postacı tarafından muhtara bırakılan ödeme emri tebligatından müvekkilinin haberi olmadığını, postacının kapıya bilgi pusulası yapıştırmadığını, ve komşularına haber vermediğini, tebligat memurunun muhtara teslim edildiğine dair 2. ihtar kağıdı yapıştırmadığını, dolayısıyla tebligatın arkasına ihbarın yapıştırıldığına dair bir tarih yazmadığını, Tebligat Kanunu hükümleri nazara alındığında müvekkiline yapıldığı iddia edilen tebligatlar usulsüz olup, müvekkilinin icra takibinden maalesef haberi olmadığını, sehven öğrenildiğini, yargılamanın adil olması bakımından, dava dilekçesinin ve devamındaki diğer tebligatların usulsüz olup olmadığının sayın Mahkemeniz tarafından evveliyetle tetkik edilmesi gerekli olduğunu, ödeme emri ve dava dilekçesi, davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davada ön inceleme ve sonraki aşamalar da geçersiz olup yenilenmesi gerektiğini, itiraza konu icra takibini müvekkilinin gerçek borcunu gösterme niteliğine haiz olmadığından haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrine temerrüt faiz oranının yüksek belirtildiğini, faiz oranına itiraz ettiklerini belirtilmeyen faiz oranı mevcut ise itiraz etme haklarının saklı tuttuklarını, açıklanan bu sebeplerle davanın esastan reddine, Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli takipten dolayı davacı aleyhine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 13. İcra Müd. 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 04.03.2019 tarihinde, cari hesap alacağından kaynaklı 150.175,38 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığı cari hesap alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinde dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır, bu hususta davacı kayıtları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
09/03/2020 Tarihli Bilirkişi Raporuna göre; davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği ve davacının davalıdan ticari defter ve kayıtlarına göre 150.755,38-TL tutarında alacaklı olduğu, takip talebinin 150.175,38 TL üzerinden yapıldığı anlaşılmakla, mahkememizce talep miktarı dikkate alınarak davanın kabulü ile Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 30.035,07 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 10.258,49TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.564,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.693,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 2.615,43-TL harç, 1.190,15- TL muhakeme masrafı olmak üzere toplam 3.805,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 18.216,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça, davalı vekilinin yokluğunda okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır