Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/136 E. 2020/579 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/136 Esas – 2020/579
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/136 Esas
KARAR NO : 2020/579

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : … – (….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1- … – (…..
2- … – (TCKN….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacının 21.07.2015 tarihinde saat 23:42 sıralarında …. karşısında trafik lambalarına yakın bir yerde yolun karşısına geçmek isterken davalı …’nun sevk ve idaresindeki 16 …32 plaka sayılı aracın seyir halinde iken dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal ederek ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza tespit tutanağı ve karakolda alınan ifadelere göre davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren 16 …32 plaka sayılı aracın davalı …Sigorta A.Ş.’nin sigortalı aracı olduğunu, davalılardan …’nun ise aracın maliki olduğunu, davalı tarafın tamamen kusurlu davranışı neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, sol bacak çapraz bağları koptuğunu, yüzünde, bacağında ve kolunda sabit iz kaldığını, sol bacağı ve kolunda hissiyat kaybı oluştuğunu, ciğerlerinin zarar gördüğünü, kalça kemiğinde kırılma ve kısalık meydana geldiğini, müvekkilinin 10 gün boyunca Uludağ Üniversite Hastanesinde yoğun bakımda kaldığını, 22.07.2015-14.08.2015 tarihleri arasında toplam 24 gün boyunca yatarak tedavi gördüğünü, sol çapraz bağları koptuğundan ameliyat olduğunu, geçirmiş olduğu tıbbi müdahaleler sonucu müvekkilinin sol bacağında ve kolunda hissiyat kaybı gerçekleştiğini ve müvekkilinin uzun süre ayakta kaldığında dizinde şişme gerçekleştiğini, kaza sonrası müvekkil davacının kalça kemiği kırığı yanlış kaynadığından ayak kısalığı oluştuğunu, bundan dolayı müvekkilinin düz ve set zemine yatamadığını, kaza sonrası ciğerlerinde meydana gelen zarar nedeniyle müvekkilinin nefes alp verirken zorluk çektiğini, davalı araç sürücüsü …’nun Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/…Esas 2017/…Karar sayılı dosyası ile yargılanıp tali kusurlu kabul edilerek mahkum edildiğini, davalı sigorta şirketinden KTK 97. Madde gereği müvekkil davacının zararının tazminine ilişkin ihtarnamenin 16.07.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalılar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını belirterek müvekkil davacının yaşadığı mağduriyetten ötürü 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …. ve …’dan kaza tarihi olan 21.07.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi tazminatın ise davalı Gökhan ve …’dan kaza tarihi olan 21.07.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketi açısından ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıya ait 16 …32 plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, eksik evrak nedeniyle KTK 97. Madde gereğince başvuru şartı yerine getirilmemiş olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın sürekli sakatlığa uğrayıp uğramadığı ve uğradıysa bunun dava konusu kaza ile illiyetinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bu sebeple kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiği, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kuruluna veya üniversite hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümüne sevk edilmesi gerektiğini ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesabı için aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacı yanın hayat boyu iş göremez hale gelmesi veya çalışma gücünün azalması, yitirilmesinin söz konusu olmadığını, tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin sorumluluğun SGK nezdinde olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminat hesabında erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkındaki yönetmelik gereği genel şartlar dahilinde hesabın yapılmasını ve faiz hesabında dava tarihinin ve yasal faiz oranının uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıya SGK tarafından ödeme yapıldıysa bunun tazminat hesabı yapılmasında dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada müvekkillerinin kusuru olmadığını, Kazanın oluşumunda Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyalarında da alınan kusur raporlarından da anlaşılacağı üzere kazaya karışan yaya şahıslar davacı … ve müteveffa ….’nin asli kusurlu olduğunu, kaza anında yol aydınlatma lambalarının çalışmamasının kaza mahallinin karanlık olmasına ve görüşün çok kısıtlanmasına neden olduğunu, yayaların aniden önüne çıkması nedeniyle fren yapacak süre ve mesafe kalmadan kazanın meydana geldiğini, söz konusu kazanın kaldırımdan ana yola inildikten sonra yolun sol kısmında meydana geldiğini, bu hususta davacı anlatımı somut gerçekliğe uygun olmadığını, davaya konu kazada müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek yasal şartları oluşmayan hakkaniyete aykırı olan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hastane evrakları, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/… esas sayılı dosyası, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası, tedavi evrakları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderilerek, dava konusu trafik kazası tarihi itibariyle davacının maluliyetinin varlığı ve oranı ile ilgili rapor tanzimi istenilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından mahkememize sunulan 14/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü ve 11. Ekim 2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının meslekte kazanma gücünü %8,1 oranında kaybetmiş olduğu, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Yargılama aşamasında, davacı vekili tarafından sunulan 16.07.2020 tarihli dilekçe ile özetle davalı …Sigorta A.Ş ile yapılan 25.06.2020 tarihli sulh protokolü gereğince davalı …Sigorta A. Ş.’den tüm maddi tazminat kalemleri açısından hiç bir hak ve alacağının kalmadığını, diğer davalılar … ve … yönünden ise manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini belirtmiş, duruşmada alınan beyanında da maddi tazminat taleplarinden diğer davalılar Mehmet ve … yönünden de atiye bıraktıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
Dava konusu trafik kazası ölümle sonuçlandığından ceza kovuşturması kapsamında, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/… E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada kusura ilişkin olarak İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda sanık sürücü … tali kusurlu bulunmuş, müteveffa …’nin asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Adli Tıp raporunda sadece asli ve tali kusur gösterilmiş olduğundan kusur oranlarının paylaştırılması ve kusurun yeniden değerlendirilmesi amacıyla 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan 24/04/2018 günlü raporda da davalı sürücüsü …’nun %20 oranında tali kusurlu olduğu, davacılar yakını yaya …’nin %80 oranında asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Cismani zararla sonuçlanan dava konusu trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/… E. sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan 24/04/2018 günlü raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş, hızını mevcut şartlara göre ayarlayıp teyakkuzla seyretmemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış seyir yönüne göre sol taraftan kaplamaya giren ve seyir şeridine kadar yürüyen davacıyı farkettiğinde, çarpmaya karşı zamanında etkin fren ve uygun yöne direksiyon tedbiri almamış olup yayaya çarpmış olmakla tali kusurlu; davacı …’in ilk geçiş hakkını sağ taraftan gelmekte olan davalı sürücü yönetimindeki otomobile vermeden, yaklaşan vasıtaya rağmen yakın mesafede kaplamaya girerek can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olup korunma tedbiri alamadığı otomobilin sadmesine maruz kalarak meydana geldiği kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı davranmış olmakla asli derecede kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının davalılara yönelik maddi tazminat talebinin …Sigorta A.Ş ile yapılan 25.06.2020 tarihli sulh protokolü gereğince konusuz kaldığından mahkememizce maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan o, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 20.000,00 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı sürücü- işleten yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek davanın kısmen kabulune ,dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılara yönelik maddi tazminat talebinin …Sigorta A.Ş ile yapılan 25.06.2020 tarihli sulh protokolü gereğince konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalılar … ve …’ya yönelik manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 20.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 21/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.366,20-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 444,02-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 922,18-TL’nin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafça yapılan 567,92-TL harç, 453,80 -TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.021,72-TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre 825,23-TL’sinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalılar … ve …’dan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü gereği, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davalıların yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2020

Katip ….
✍e-imzalı

Hakim….
✍e-imzalı