Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/129 E. 2022/1137 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/129
KARAR NO : 2022/1137
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile dava dışı … A.Ş. arasında 01.01.2014 tarihinde Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi düzenlendiğini ve bu sözleşme kapsamında müşterinin faaliyette bulunduğunu. Mekanlarda özel güvenlik hizmetlerinin müvekkili firma tarafından yerine getirileceği hususunda anlaşma sağlandığını, bu sözleşmenin her yıl mutabakat ile 01.02.2019 tarihine kadar geldiğini, davalı taraf ile yapılan 20.12.2019 tarihli protokol sonrası eski sözleşme hükümleri korunarak müvekkili tarafından hizmet sağlanmasının devam ettirildiğini. Davalı ile yapılan protokolün 3. Maddesinde ” devri gerçekleştirilen personelin, tüm özlük haklar korunacak ve ilk işe giriş tarihlerinden itibaren hesaplanacak kıdem tazminatları kesinleşmiş mahkeme kararı kapsamında … sorumluluğunda olacaktır. 1453’e hiçbir şekilde rücu ettirilmeyecektir. ” yine ” EK’i liste kapsamında yer alan personellerin 4857 sayılı kanun kapsamında 1453’e kıdem tazminatı talebi ile başvurması ve kesinleşmiş mahkeme kararı veya icra tehdidi altında 1453’ün kıdem karşılığını ödemesi durumunda, 1453 ödenen kıdem tazminatı bedelini …’ye faturalandırılacak, faturanın tebliğine müteakip 30 (otuz) gün içerisinde kıdem tazminatı karşılığı … tarafından 1453’e ödenecektir. “hükmünün yer aldığını. Söz konusu çalışanlardan …, … ve Muhammed Güney’in müvekkili firmaya dava açıp akabinde icra takibi yaptıklarını ve bu bedellerin müvekkili şirket tarafından ödendiğini. Davalıya bu durumun bildirildiğini. Ancak davalının bir ödeme yapmadığını. Bunun üzerine davalı şirkete fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini, ödeme yapılmaması nedeni ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun bu takibe haksız itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu. Bu nedenle Bursa 18. İcra Müdürlüğü ‘nün 2019/ 3545 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini. %’20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına
Hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 20.12.2018 tarihli fesih ve devir protokolü ile davacının personelinin kıdem yükünün müvekkili şirkete devralmasına rağmen bu protokolün yalnızca “işyeri devri kapsamında müvekkili şirkete devralan personeli kapsadığını, takibe konu tazminatların ödendiği işçilerin devir kapsamındaki müvekkili şirkete devir olan işçiler olmadığını, ayrıca müvekkiline rücu edilmek istenen alacaklar içinde yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretinin de istendiğini bu hususun yasal olmadığını, bu nedenle davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Derdest dava taraflar arasındaki iş sözleşmelerinin devri sonrasında işçilerin talep ettiği işçilik alacaklarından kaynaklı hangi tarafın sorumlu olduğuna ilişkin 21.473,50.-TL miktarlı itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce dosya iş mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek davacının iddia ettiği …, Muhammed Güney ve Musta Aybey’in devredilen personellerden olup olmadığı, kıdem tazminatı ödemelerinden davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise hangi miktarda ve ne tarihler için sorumlu olduğu hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişi Yıldırım TİMUR’un 12/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda,
“a) Dava Dışı Muhammet Çevik Açısından Yapılan Hesaplama sonucunda: Dava dışı işçinin kıdem tazminatının brüt 4.293,82TL, net 4.261,23TL olacağı hesaplanmıştır. Dava dışı işçiye 3.02.2017- 5.11.2018 dönemi için 3.855,35TL kıdem tazminatı ödendiği dikkate alındığında tavan hesabının aşılmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, Davacının 3.855,35TL tutarındaki kıdem tazminatı ödemesinin tamamından Davalı … SERVİS VE YÖNETİM A.Ş.’nin sorumlu tutulması mümkün bulunmuştur.
b) Dava Dışı … Açısından Yapılan Hesaplama sonucunda: Dava dışı işçinin kıdem tazminatının brüt 5.886,70TL, net 5.842,02TL olacağı hesaplanmıştır. Dava dışı işçiye 10.11.2015-10.07.2018 dönemi için 5.838,02TL kıdem tazminatı ödendiği dikkate alındığında tavan hesabının aşılmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, Davacının 5.526,34TL tutarındaki kıdem tazminatı ödemesinden Davalı … SERVİS VE YÖNETİM A.Ş.’nin sorumlu tutulması mümkün bulunmuştur.
c) Dava Dışı … Açısından Yapılan Hesaplama sonucunda:…’e 3.150,00TL Bursa 5. İş Mahkemesinin 07.01.2019 tarihli, 2017/1268E, 2019/4K. kararı gereği İzin Ücreti ödemesi yapıldığı görülmüştür. Alacağın, Bursa 5. İş Mahkemesinin 07.01.2019 tarihli, 2017/126BE, 2019/AK. kararı gereği oluştuğu tespit edilmiştir. Ödenen 3.150,00TL İzin Ücreti açısından yapılan incelemede; İzin ücretinin, işçilik ücretleri arasında yer alması, Davalı … SERVİS VE YÖNETİM A.Ş. ile akdedilen sözleşme gereği izin ücretinin mahkeme kararına dayanması sebebiyle Davalı … SERVİS VE YÖNETİM A.Ş.’nin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı düşünülmektedir.
d) Davacının Klepierre (Eski unvanı: …… Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Ticaret A.Ş.) Yeni unvanı: …… Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Ticaret A.Ş. şirketini sorumlu tutan beyanları bulunduğu görülmüştür. Klepierre Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Ticaret A.Ş. ile davacı arasında imzalanan akdin 6.9 maddesi gereği böyle bir rücu alacağının doğması mümkün görünmemektedir.
e) Davacının, davalı … SERVİS VE YÖNETİM A.Ş. ile düzenledikleri fesih sözleşmesinin düzenlenme tarihi ise 20.12.2018’dir. Üç iş akdinin fesih tarihleri, taraflar arasındaki anlaşmanın fesih tarihinden öncedir. Bu açıdan bakıldığında, “Davalı … Şirketi, Davacı Firma 1453 Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş. ile Klepierre Şirketleri arasında yapılan 3’lü sözleşme hükümleri” dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlıkta DAVACININ DAVA DIŞI CORİO ŞİRKETİ ile imzalamış olduğu sözleşmenin uygulanması mümkün görünmektedir. Söz konusu sözleşmenin (bir önceki bölümde incelenmiştir.) 6.9. Maddesi gereği, Davacı Firmanın Davalı … Şirketine rücu hakkı bulanamayacağı” sonucuna ulaşıldığını bildirilmiştir.
Özet olarak davacı şirket ile dava dışı Klepierre (eski unvanı Corio) şirketi arasında özel güvenlik hizmetinin sağlanması amacıyla 01.01.2014 tarihli bir sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmenin 6.10 maddesi ile çalıştırılan tüm güvenlik görevlilerinin işçilik alacaklarından davacı sorumlu olacağı öngörülmüş, dava dışı şirket tarafından ödeme yapılması halinde davacıya rücu etme imkanı getirilmiştir.
Devamında 27.11.2017 tarihinde alışveriş merkezinin yönetimini yürüten Klepierre şirketi ile davalı arasında bir sözleşme yapılmış ve alışveriş merkezinin yönetim hizmetlerinin davalı … şirketi tarafından yerine getirileceği kararlaştırılmıştır. Sonrasında davacı ile dava dışı Klepierre arasında 25.01.2018 tarihinde yapılan protokol ile dava dışı Klepierre şirketinin 01.01.2014 tarihli sözleşmenin tarafı olmaktan çıktığı hüküm altına alınmış, konsorsiyumdaki tüm sorumlulukları davalı … şirketinin üstlendiği açıkça yazılmıştır. Yine 25.01.2018 tarihinde davacı ile davalı arasında bir protokol daha yapılmış ve 2014 tarihli sözleşmenin tarafının 25.01.2018 tarihinden itibaren … olduğu , davacının dava dışı Klepierre’den hiç bir hak ve alacağının kalmadığı öngörülmüştür.
20.12.2018 tarihinde ise davacı ile davalı arasındaki sözleşme feshedilmiş, davacının özel güvenlik hizmetlerinin yürütülmesini İş Kanunu 6. Madde uyarınca işyeri devri suretiyle bir başka şirkete devredeceği kararlaştırılmıştır. Bu devir sırasında halihazırda bir kısım personelin devredileceği, bir kısmının ise devredilmeyeceği öngörülmüş ve işçilik alacaklarından her iki durum yönünden ikili ayrım suretiyle değerlendirme yapılmıştır.
Bu noktada davacının dava dışı üç işçiye ödediği rücu davasına konu ettiği alacağın bu devir protokolüne göre rücuunun mümkün olup olmadığı hususu uyuşmazlık konumuzu oluşturmaktadır.
Her üç işçinin iş akitlerinin fesih tarihi imzalanan işyeri devri protokolü olan 20.12.2018 tarihidir. Yani bu üç işçi, ilgili protokolün yapıldığı sırada zaten ilgili şirketin çalışanı değillerdir. Dolayısıyla taraflar arasındaki protokolün yapıldığı sırada çalışan personellerden olmadıklarından 20.12.2018 tarihli protokole göre devredilen yahut devredilmeyen personel olarak sınıflandırılmaları mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla bu üç işçinin davacı tarafından ödediği işçilik alacaklarına yönelik isteme, taraflar arasında 20.12.2020 tarihindeki feshe kadar geçerli olan ve 25.01.2018 tarihinli protokol ile hizmet alan müşterinin davalı … olarak değiştirilmesi kabul edilen 01.01.2014 tarihli sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Bu sözleşmede de yukarıda zikredildiği üzere tüm işçilik alacaklarından davacının sorumlu olacağı öngörülmüş ve sözleşmenin 6.9 ve 6.10 maddeleri uyarınca davacının, davalıya rücu edemeyeceği, davalının ise davacıya rücu imkanının olduğu açıkça yazılmıştır. Dolayısıyla, bu davaya konu işçilik alacaklarının davacı tarafından davalıya rücuu imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötü niyetli takip yaptığı ise ispatlanamadığından davalının haksız takip tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Haksız takip tazminatı talebinin REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcı ile arabuluculuk masrafı 1.320,00.-TL’nin toplamı olan 1.400,70.-TL’nin peşin alınan 366,72.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.033,98.-TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekiline e-duruşma ortamında, davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/11/2022

İş bu kararın gerekçesi 09/12/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı