Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/125 Esas – 2020/370
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/125 Esas
KARAR NO : 2020/370
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : …ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : … (TCN: ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/09/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; Davalı aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/…sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalının borçlu sıfatıyla imzasının bulunduğu kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, kat ihtarnamesi düzenlenerek tebliğ edildiği halde ödeme yapılmadığını, başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 22/10/2019 tarihli cevap dilekçesi ile özetle;Takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın davalı eli ürünü olmadığını, davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, davacı tarafından müvekkiline usulüne uygun ve süresi içinde hesap özetleri ve ihtarname keşide edilip gönderilmediğini, bu nedenle takip konusu alacak muaccel olmadan müvekkili aleyhine icra takibine başlatıldığını, bu şartlar altında temerrüt de oluşmadığı için davacı yanın takip yapma ve faiz talep etme hakkının doğmadığını, müvekkiline tebliğ edilmiş bir ihtar da olmadığından davaya konu alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin de haklı olmadığını belirterek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde, “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-L maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan Yasanın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesinde ise, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, dava ticari olmayan kredi kartı alacağına ilişkin itirazın ipali davası olup, 12.02.2020 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere dava konusu uyuşmazlığın davalının bireysel kredi kartı ile yapılan harcamalardan kaynaklandığı, bu nedenle dava konusu alacağın dayanağı işlemin , 6502 Sayılı Yasa’nın 3. maddesi uyarınca , bir tüketici işlemi niteliğinde olup, aynı yasanın 73. maddesine göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla aradaki ilişkinin tüketici ilişkisi olması hasebiyle görevsizlik kararı vermek gerekmiş, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemenin değerlendirmede bulunmasına ,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere karar verildi. 03/09/2020
Katip….
¸e-imzalıdır
Hakim ….
¸e-imzalıdır