Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/104 E. 2019/12 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/104 Esas – 2019/12
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/104
KARAR NO : 2019/12

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2019

Öncesinde Bursa Mudanya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/06/2019 tarih 2019/213 esas 2019/265 sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının başkanlığını yürüttüğü kooperatif adına davacı ile davalı tarafın karşılıklı olarak borç altına girdikleri 12.05.2015 tarihli bir protokol imzaladıklarını, bu protokoldeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi neticesinde ise davaya konu olan icra takiplerinden feragat edileceği, doğmuş ve doğacak olan tüm borçların ödenmiş sayılacağı, icra dosyalarından feragat edileceğinin hüküm altına alındığını, protokolün 2. Maddesinde; “taraflar arasında hiçbir alacak kalmadığı gibi, taraflar bundan sonra da doğmuş ve doğacak hak, alacak, vekalet ücreti ve sair masraf gibi başkaca hiçbir talepte bulunmayacak ve karşılıklı olarak birbirlerini ibra etmiş sayılacaktır.” denilmek sureti ile, tarafların birbirlerini ibra edeceklerinin hüküm altına alındığını, protokolün 3. Maddesinde ise, 1. ve 2. Maddelerinde yazılı olan doğmuş ve doğacak tüm borçlara karşılık olarak kooperatif adına kayıtlı olan 1269 ada parsel 1,C Blok 2 Nolu bağımsız bölümün Mehmet Yeter’e devredileceği yazılmış olmakla, kooperatif tarafından bu edim yerine getirildiğinden davalı tarafın davacıya ibra etmesi, dava konusu icra dosyalarından feragat edilmesi elde bulundurulan senetleri ise iade etmesi konusunda yükümlülüğü doğduğunu , ancak davalı tarafın dava konusu icra dosyalarından feragat etmediğini, davacının ibra etmemiş ve bu icra dosyalarına konu senetleri ise davacıya iade etmediğini, davacının başkanlığını yürüttüğü kooperatif tarafından protokolde yazılı 1269 ada parsel 1,C Blok 2 Nolu bağımsız bölüm davalı …. ‘e devredilmiş olduğundan, Mehmet Yeter’in protokoldeki diğer yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu doğduğu halde bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, ancak protokolde yazıldığı şekilde daire devrinin gerçekleştirilmesi ile birlikte davaya konu icra dosyaları ile dosyalara konu senetlerin hükümsüz kaldığını, bu nedenle davacının da bu borçtan şahsen bir sorumluluğu kalmadığını, edimlerin yerine getirilmediğini ve bu nedenle icra dosyalarının konusuz kalmış olduğu halde kooperatif başkanı olarak çift imza ile imzalamış olduğu senetler nedeni ile halen şahsen icra tehdidi altında olduğunu belirterek davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A – (9) maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL maktu harç, peşin olarak alındığından; başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2019

Katip 221547
✍e-imzalı

Hakim 150129
✍e-imzalı