Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/68 E. 2023/344 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/68 Esas – 2023/344
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/68 Esas
KARAR NO : 2023/344

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … İNŞAAT İTHALAT İHRACAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/01/2023
KARAR TARİHİ : 27/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket tarafından borçlu … ve … aleyhine Bursa 13. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/3244 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinden müvekkili bankaya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili bankanın icra dosyası borçlusu …’na (T.C.:21394847996) borcu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, icra dosyasından müvekkili bankaya tebliğ edilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri usulsüz ve hükümsüz olup bu hususta dava açma ve diğer kanuni yollara başvuru haklarını saklı tuttuklarını, Bursa 13. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen 07.11.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin, müvekkili bankaya 09.11.2022 tarihinde UETS E-Posta kanalı ile tebliğ olduğunu, müvekkili banka tarafından düzenlenen 11.11.2022 tarihli, cevap yazısında borçlu “… adına tüm şubelerimiz nezdinde 11/11/2022 tarih, 11:55 saat itibariyle herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından hacziniz tatbik edilmiştir” ve borçlu “GÜREL KÖSEOĞLU adına NİLÜFER BURSA ŞUBESİ nezdinde 79434669 TL numaralı hesabı tespit edilmiştir. Bu hesaba MAAŞ ÖDEMELERİ yapılmakta olup hacziniz tatbik edilememiştir” şeklinde cevap verilmiş olduğunu, müvekkili bankanın takip dosyasındaki alacağa ilişkin sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, müvekkili bankanın Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2020/3244 Esas sayılı icra takip dosyası borçlusu …’na (T.C.:21394847996) borcu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, mahkememizin görevsiz olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı bankanın haciz ihbarnamelerine cevap verdiği beyanları gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davacı bankaya 20.01.2022 tarihinde 89/1. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu ve davacı banka dava dilekçesinin aksine (dava dilekçesinde maaş hesabından bahsedilmektedir) herhangi bir hak ve alacağının olmadığını belirtir cevap dilekçesi sunmuş olduğunu, davacı yan işbu davayı derdest ettikten sonra 23.01.2023 tarihinde ilgili haciz ihbarnamelerine süresi geçtikten sonra cevabını vermiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2020/3244 sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 3. Şahıs tarafından açılan Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2020/3244 esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 18/01/2023 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2020/3244 Esas sayılı icra takip dosyasında davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
Her ne kadar işbu dava dosyası Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış ise de Yargıtay 15. HD’nin 2015/15365 Esas 2016/6425 Karar sayılı ilamında, güncel tarihli Bursa BAM 1. HD’nin 2022/677 Esas 2022/1022 Karar sayılı ilamında, Bursa BAM 5. HD’nin 2022/713 Esas 2022/1563 sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacının ilgili icra dosyasında üçüncü kişi konumunda olduğu, davanın niteliği itibariyle taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, tarafların tacir olup olmamasının ya da davalı alacaklının alacağının kambiyo senedine dayalı olmasının davayı davacı yönünden ticari kılmadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı için davacının icra takibine konu senette borçlu ya da alacaklı olarak yer almadığı hususu göz önünde bulundurularak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle, mahkememizin görevsizliğine,Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/03/2023

Katip 182779
¸E-imzalıdır.

Hakim 194065
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.