Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/4 E. 2023/319 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/4 Esas
KARAR NO : 2023/319

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin yurt dışından mal tedarik ederek Türkiye veya başka ülkelerin iç piyasalarına distribütör veya anlaşmalı şirketler ile hammadde veya mamul ihraç eden ve bu işle iştigal eden bir şirket olduğunu, davalının Türkmenistan’da yapmış olduğu işlere karşılık Türkemenistan’daki alacaklarına karşılık Türkmen hükümeti borsası tarafından kendilerine ödeme karşılığı verilen pamuk ipliğinin Türkiye’de satışını yaptığını, davalı tarafından müvekkiline satılan 180.000 kg pamuk ipliğine karşılık fatura kesildiğini, kesilen faturaların tamamının tek seferde davalıya ödendiğini, davalının 7 farklı kamyon ile ortalama 20’şer bin kilo almak üzere toplamda 138.747 kg olarak müvekkiline gönderdiğini, taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yaşanmadığını ancak daha sonra 41.253 kg bakiye iplik konusunda sıkıntı yaşandığından siparişin tamamlanmadığından bu gün kadar ürünler konusunda herhangi bir teslimat yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin gönderilmeyen pamuk ipliğinin yerine bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalının iade edilecek toplam bedeli 1 ay geçmeyecek periyotlarla kısım kısım ödemeyi kabul ettiğini, bu kapsamda 01/07/2013 tarihinde 14.950,00 USD , 05/07/2013 tarihinde 25.400 USD ve 07/08/2013 tarihinde 36.000 USD olmak üzere toplam da 76.350,00 USD geri ödeme yaptığını, gelen ürünlerden oluşan dara kaybı , missing yarn ( yüklemede noksan teslim edilen ) kayıpların da davalının carisine borç olarak işlendiğini, bütün olarak tüm ticari hareketlerin incelenmesi sonucunda geri ödemesi yapılan bedeller ile birlikte teslim edilen ürünlerin dara kilo kaybı dahil tüm ticari ilişkideki cari alacağın 31/12/2013 tarihi itibarıyla 50.824,24 USD olup , 24.850,00 USD ‘nin ödenmesi için davalı aleyhine Bursa 11.İcra Müd. 2014/444 esas sayılı dosyasında daha sonra cari hesabın geriye kalan kısmı için Bursa 9.İcra Mürd. 2014/1857 esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, davalının Bursa 11.ve 9.İcra Müdürlüğündeki icra dosyalarında başlatılan icra takiplerine itiraz edilmesi üzerine takiplerin durduğunu belirterek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla Bursa 11.İcra Müd. 2014/444 ve Bursa 9.İcra Müd. 2014/1857 esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazların iptali ile, davalı hakkında her dosya için ayrı ayrı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin Türkmenistan’da inşaat işi ile iştigal etmediğini, müvekkilinin sadece pamuk ipliği alım satımını yaptığını, müvekkili tarafından davacıya satışı yapılan ürünlerin sadece faturasının tanzim ettiğini, davacıya satışı yapılan ürünlerin gümrüklenmesinin davacı tarafından yapıldığını, davacı ile müvekkili arasında yürütülen cari hesap ilişkisi içerisinde tüm ürünlerin davacıya bu şekilde satıldığını, davacının dara kilo kaybı iddiasında bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ürünleri bizzat gümrükten çektikten sonra hiçbir tespit yaptırılmaksızın ürünlerin eksik olduğunu iddia edemeyeceğini, bu hususun basiretli tacir anlayışına aykırı bulunduğunu, 180.000 kg pamuk ipliği satıldığını, parasının faturadan 3 gün önce ödendiğini, iplikliklerin 138.747 kg olarak teslim edildiğini, bakiye 41.253 kg ipliğin teslim edilmediğinden yerine bedel iadesi olarak müvekkilinin farklı tarihlerde 76.350 USD geri ödeme yaptığını, bir kısım bedelin iade alınmadığını, ticari defterlerde davacının davalıya 12.095 USD borcu bulunduğu, müvekkilinin alacağıyla ilgili her türlü dava ve talep haklarını saklı tuttuğunu belirterek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyaları, bilirkişi raporları, ticari defterler,vs
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı şirketin davalı şirketten olan cari hesap alacağının ilk bölümünü Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2014/444 esas sayılı dosyasında 24.850 USD olarak bakiye kalan alacağını da Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2014/1857 esas sayılı dosyasından 25.974,24 USD olarak takibe geçildiği , davalının itirazı üzerine takibin durması üzerine takibe vaki itirazların iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
HMK 36/d, 38 maddeleri uyarınca davadan, Hakim … ‘nun çekilmesi üzerine, davaya Bursa 1.Asl.Tic.Mah. Hakimi … tarafından bakılmasına karar verilerek , yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, icra takip dosyaları getirtilerek incelenmiştir.
Davacı tarafından tanık dinletilmek istenilmiş ise de; dava değeri ve niteliği itibarıyla tanık ile ispatı mümkün olmayan hususlarda tanık dinletilmesi mümkün olmadığından tanık dinletme isteminin reddine karar verilmiştir.
Dara kilo kaybı, missing yükleme noktası eksikliği bulunduğunu iddia ettikleri faturalı mallar ile ilgili gümrük kayıtlarının celbi ve gümrüklemesinin hangi firma tarafından yapıldığı bilgi ve belgeler ile bu ticarete ilişkin beyannameler Aşkaabat Gümrük Müdürlüğünden istinabe yoluyla Türkmenistan’dan talep edilerek dosyaya sunulması sağlanmıştır.
Dosyadaki bütün bilgi ve belgeler ile birlikte konusunda uzman Mali Müşavir , Uluslararası Taşımacılık ve Gümrük Mevzuatı konusunda uzman bir ticaret hukukçusudan oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmak üzere İstanbul Nöb.Asl.Tic.Mah.talimat yazılmış, İstanbul 4.Asl.Tic.Mah.2017/11 Tal.sayılı dosyasından rapor tanzimi sağlanmıştır. Aldırılan 14/07/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı tarafa ait 31/12/2013 tarihli cari hesap dökümünde, davacı tarafın , davalıdan 50.824,24 USD alacaklı olduğu, dosyada mevcut belgeler arasında davaya konu emtianın satımı ve taşınmasına yönelik sözleşmeler bulunmadığından eksik teslim ve bundan kaynaklanan sorumluluğun tespit edilemediği, davaya konu iddiaya yönelik tek belge olması nedeniyle aksi ispat edilene kadar davacı tarafından sunulan cari hesap hakeretlerine göre, davacının davalıdan 50.824,24 USD alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafa ait ticari defter ve dayanağı kayıtların da incelenmesi yönünden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak konusunda uzman SMM bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan 23/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirkete ait 2012-2013 ve 2014 yılarına ait ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreler içinde yaptırıldığı, ticari detferlere göre, 31/12/2013 tarihi itibarıyla bakiyenin sıfır olduğu, 2014 yılında herhangi bir işlem olmadığı, 31/12/2014 tarihi itibarıyla borç /alacak bakiyesinin olmadığı, davalı firmaya ait 2015-2016 yıllarına ticari defterlerin sunulmadığından herhangi bir inceleme yapılamadığı , defter kayıtlarına göre özellikle 2012 yılı tahsilat kayıtlarının açıklamalarında USD tutarları ile ilgili açıklamalar yazılmış olduğu , ticari defterlerde kur değerlemesi yapıldığı, bunun taraflar arasındaki ticari ilişkinin USD üzerinden yapılmış olduğunun tespit edildiği, ancak davalı firmada mali müşavir değişikliği nedeniyle defter ve belgelere ulaşmada sıkıntı yaşandığı, taraflar arasında dava konusu iplik siparişi dışında öncesinde ve sonrasında da ticari ilişkilerinin olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde TL olarak cari borç/alacak bakiyesinin olmadığı tespit edilmiş ise de; davacının icra takibine konu ettiği USD üzerinden alacak talebinin detaylı incelenebilmesi için tüm ticari ilişkiye ait fatura ve ödeme belgelerini de dosyaya sunması gerektiği bildirilmiştir.
Taraf vekillerine bilirkişi raporu içeriğinde belirtildiği üzere , ticari ilişki için tüm fatura, tahsilat , ödeme kayıt ve belgelerin sunulmasına karar verilmiş, sunulan belgelerin incelenmesi yönünden bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır. Alınan 12/01/2018 tarihli ek raporda; davacı tarafından dosyaya sunulan borç/ alacak tablosu sonucunda en 07/08/2013 tarihli tahsilat sonunda 50.284,24 USD bir alacak bakiyesinin kaldığı, 23/10/2017 tarihli kök raporda davacının icra takibine konu ettiği USD üzerinden alacak talebinin detaylı incelenebilmesi için tüm ticari ilişkiye ait fatura ve ödeme belgelerinin de dava dosyasına sunulması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen dava dosya içeriğinde sadece 8 adet belge sunulduğu ve sunulan belgeler ile davacının alacak tablosu olarak sunduğu belgede yer alan 50.824,24 USD alacağına nasıl ulaştığının hesaplanmasının ve denetiminin yapılamayacağının görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına göre, taraf vekillerince dosya içirisine ibraz olunan bilirkişi raporlarına karşı itiraz ve beyan dilekçeleri ile daha önce taraflarca ibraz olunan ticari defterler ve dayanağı kayıtlar ile ibraz olunan tüm deliller üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen rapor içeriklerininde beraraberce irdelerenek taraflar arasındaki alacaklılık ve borçluluk durumunun icra takip tarihi itibarıyla belirlenmesi amacıyla İstanbul Nöb.Asl.Tic.Mahkemesine talimat yazılmış, İstanbul 10.Asl.Tic.Mah. 2018/41 Tal. Sayılı dosyasında alınan 27/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı tarafından sunulan hesap hareketleri tablosunun her zaman düzenlenmesi ve değiştirilmesi mümkün bir belge türünde olup, üzerinde belgenin davacı şirkete ait kayıtların birebir örneği olduğunu ispat edici bir onay, apostil, şerh içermediğinden ispat edici delil niteliğine haiz olmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan CMR örnekleri ile davacı tarafından dosyaya sunulan bilgiler arasında tutarsızlıkların olduğu, CMR ‘lerin iddia olunan davadaki olaya ait eksik ağırlık durumunu ispat edemediği, sunulan CMR’lerin üzerinde eksik ağırlıkla teslim alındığına dair bir şerhin mevcut olmadığı, bu nedenle davacı tarafın delil olarak dosyaya sunduğu belgelerin davayı ispat edici nitelikte olmadığı, üzerinde şerh olmayan CMR’ler haricinde eksik ağırlık durumunu ispat edici tutanak veya belgeye rastlanılmadığı, davacı tarafından sunulan mevcut belge ve raporlara göre, davacı tarafın alacaklı olduğu yönünde bir kaanat oluşturmadığı, davalı tarafın ticari defter kayıtları incelenerek oluşturulan rapora göre davalı tarafın kendi ticari defter kayıtlarında davacı tarafa borçlu olmadığı, davacı tarafın ödemelerinin TL olarak mı yoksa döviz cinsinden mi yapıldığı anlaşılamadığından davalı tarafın kur farkı alacağının doğup doğmadığının değerlendirilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı ticari detterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, yasal süreler içerisinde açılış-kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve sahipleri lehine delil olma niteliğini taşıdıkları tespit edilmiştir.
Usulüne uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliğini taşıyan ticari defter kayıtlarının aksi, ancak aynı nitelikte yazılı delille kanıtlanabilir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, alınan asıl ve ek bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin, cari hesabının tahsili için davalı aleyhine Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2014/444 esas sayılı dosyasında 24.850 USD’nin, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2014/1857 esas sayılı dosyasında 25.974,24 USD’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış ise de; davacı yan, davalıdan alacaklı olduğunu yazılı delil , kanıt,delil ve sair belge ile ispatlamayadığı gibi, usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıyan davalı ticari defter kayıtlarının aksini ispata yarar nitelikte ödeme belgesi, kanıt ve delil vesair herhangi bir belge sunmamıştır.Bu durumda davalının icra takibine yaptığı itirazı yerinde görülmüştür.
Davacı vekilince her ne kadar , CMR belgelerinin Apostil şerhli olarak yeniden dosyaya sundukları ve incelemenin bu belgeler üzerinden yeniden yapılmasını talep etmiş ise de; davacı tarafça daha önce dosya içine örnekleri sunulan ve incelemesi yapılan belgeler ve CMR belgeleri üzerinde davacı yanın dara-kilo kaybı , mising,- yükleme noktası eksikliği iddialarını ispata yarar herhangi bir şerh -beyan bulunmadığı gibi, malın gümrüklemesini yapan davacı tarafın malın gümrükten geçişi esnasında ise söz konusu malda dara -kilo kaybı, mising yükleme noktası eksikliği bulunduğuna dair herhangi bir resmi girişim, yada tespit yapılmadığı anlaşılmakla, dosya içine ibraz edilen tüm delillerin yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesi ile davacı yanın,davalıdan alacaklı olduğuna dair iddialarını ispata yarar başkaca bir delil ibraz edilmediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı ve koşulları oluşmadığından , davalının kötü niyet tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz bu kararına karşı davacı vekili 16/11/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
Mahkememiz kararı, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2018/2244 E., 2020/1234 K. Sayılı ilamı ile incelenmiş 09/11/2020 tarihli karar ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili bu kez istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.11.2020 tarih ve 2018/2244 E. – 2020/1234 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi yönünde talepte bulunmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8510 E, 2022/5902 K. Sayılı ilamı incelenen mahkememiz kararı 15/09/2022 tarih ve “Davacı yan, taraflar arasında pamuk ipliği satışına ilişkin yapılan sözleşme gereğince davalıya mal teslimi öncesinde 126771 numaralı faturaya istinaden, 455.400 USD avans ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme gereğince 180.000 kg mal teslim edilmesi gerekirken 138.747 kg teslimat yapıldığını, teslim edilmeyen kısma (41.253 kg) tekabül eden satım bedelinin davalıdan iadesinin talep edildiğini, bunun üzerine 01.07.2013 tarihinde 14.950 USD, 05.07.2013 tarihinde 25.400 USD ve 07.08.2013 tarihinde de 36.000 USD olmak üzere toplam 76.350 USD ödeme yapıldığını ancak 28.064 USD ‘lik bakiye kısmın ödenmediğini iddia etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, 455.000 USD’lik ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bunun mal teslim edildiğinin karinesi olduğu, aksinin davacı tarafça ispat edilemediği görüşü benimsenmiş ise de; 76.350 USD’lik iade ödemesine ilişkin havale belgelerinde ‘’70: Havale Bilgileri’ başlığı altında ‘’ RFP 126671 SAYILI FATURANIN KISMİ İADE ÖDEMESİ’’ açıklaması bulunmakta olup, bu belgelerden taraflar arasındaki alım satım ilişkisinde davacının avans mahiyetinde ödeme yaptığı, teslimatın daha sonra gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yasal karinenin aksi davacı tarafça ispat edilmiş olup, bundan böyle ispat yükünün avans ödemesi sonrası mal teslimi yapan davalı tarafta olduğu gözetilerek taraf delillerinin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünün davacıda olduğu şeklindeki hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararı sonrasında yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında taraf teşkili sağlanmış, yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, ticari satım sözleşmesinde eksik teslim iddiasına dayalı bakiye avans bedelinin istirdatı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK.nun 207/2 maddesinde ise satım sözleşmesinde alıcı ve satıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü bulunduğu belirtilmiş bulunmaktadır. Bu madde hükmünde malın müşteriye teslimi ile birlikte bedelinin peşin olarak satıcıya ödendiği yolunda kanuni bir karine kabul edilmiştir. Bu kanuni karinenin aksini yani satışın veresiye olduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını ispat etmesi gerekir. Dolayısıyla bu halde ispat yükü kanuni karinenin aksini iddia eden taraftadır.
Davacı yan taraflar arasında pamuk ipliği satışına ilişkin yapılan sözleşme gereğince davalıya mal teslimi öncesinde 126771 numaralı faturaya istinaden 455.400 USD avans ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme gereği 180.000 kg mal teslim edilmesi gerekirken 138.747 kg teslimat yapıldığını, teslim edilmeyen kısma 41.253 kg isabet eden satım bedelinin davalıdan iadesinin talep edildiği, bunun üzerine 01.07.2013 tarihinde14.950 USD, 05.07.2013 tarihinde 25.400 USD ve 07.08.2013 tarihinde de 36.000 USD olmak üzere toplam 76.350 USD ödeme yapıldığını ancak 28.064 USD.’lik bakiye kısmın ödenmediğini iddia etmiş ve buna göre inceleme konusu yapılan ticari kayıt ve belgelerden 76.350 USD.’lik havale ödemesine ilişkin belgede “70: Havale Bilgileri başlığı altında RFP 126671 sayılı Faturanın Kısmi İade Ödemesi ” açıklamasının bulunduğu görülmüş olup iş bu belgeden davacının avans mahiyetinde ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yasal karinenin aksi davacı tarafça ispat edilmiş olup bundan böyle avans ödemesi sonrası mal teslimi iddiasını davalı yan ispat etmesi gerekmekte olup, mal teslimine ilişkin ispat yükünün ise yerine getirilemediği anlaşılmakla davacı yanın bakiye tutar ile ilgili talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla icra takibine yapılan itirazın bu nedenle iptali ile icra takiplerinin kaldığı yerden devamına, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın % 20’si tutarında hesap edilen icra inkar tazminatlarının da davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile,
50.824,24 USD alacak yönünden davalının Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2014/444 E. Sayılı icra takibi dosyasında itirazının 25.511,76 USD üzerinden, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2014/1857 E. Sayılı icra takibine itirazının 26.836,73 USD üzerinden iptali ile icra takiplerinin aynı tutar ve koşullar ile birlikte devamına,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla her bir dosya alacağının %20 oranında hesap edilen 10.926,04 TL + 11.365,18 TL olmak üzere 22.291,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.613,57 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.294,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.319,37 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 3.400,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 602,10 TL olmak üzere toplam 4.002,10 TL yargılama gideri ve 1.294,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.296,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 17.718,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Temyiz yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/03/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.