Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/31 E. 2023/986 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/31 Esas
KARAR NO : 2023/986

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16765-67975-…] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın kambiyo senedi nilteiğindeki belgenin icra takibine konulması nedeniyle menfi tespit talepli dava olduğu, davacının tedbir talebinin teminat mukabilinde kabul edildiği, ancak teminatın yatırılmadığı, söz konusu kambiyo senetlerinin alkollü olarak irade fesadı içerisinde imzalattırıldığından bahsedildiği ve ayrıca kambiyo senedinde malen veya nakden hükmünün bulunmaması nedeniyle senetlerin kambiyo senedi niteliğinin bulunmadığının beyan edildiği, senetlerin kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı hususunun ihtilaflı olduğu, bu hususu değerlendirme görevinin de asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren senede karşı borçlu olmadığını ispat yükü davacı borçluda olduğunu, Davacı borçlunun beyan ettiği üzere Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına dayanak kambiyo senetleri üzerinde nakden veya malen kaydı bulunmadığını, ancak davacı buna istinaden senetlerinin geçersiz olduğu iddiasında bulunmuş ise de bono niteliğindeki kambiyo senedinin üzerinde ihtiyari nitelikteki nakden veya malen ibaresinin bulunmamasının senedin geçerliliğine etki eden bir durum olmadığının açık olduğunu, dava konusu Bursa ili, Karacabey ilçesi Uluabat Köyü 2197 parsel sayılı taşınmaz üzerine, tüm masrafları müvekkili tarafından karşılanmak suretiyle prefabrik yapı ve eklentileri kurulduğunu, akabinde davacı ortak olarak yürütülen emlak işinden beklediği karı elde edemediğini düşündüğünü, bu işi tek başına sürdürmek istediğini ve bu amaçla söz konusu taşınmaz üzerine kurulan prefabrik yapının mülkiyetinin bedeli karşılığında kendisine bırakılması talebini müvekkiline ilettiğini, müvekkilinin davacının bu talebini kabul ettiğini, taraflar arasında kurulan ortaklığın karşılıklı olarak feshedildiğini ve davacıya bırakılan prefabrik yapı ve eklentileri karşılığında 125.000,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, davacının bu bağlamda söz konusu malları teslim aldığını ve daha sonrasında bunları kullanmak suretiyle taşınmaz üzerinde eşiyle birlikte pastane işletmesi açtığını, davacı tarafından kambiyo senetlerine bağlı borçların vadesinde ödenmemesi dolayısıyla tüm senetler muaccel hale geldiğini bu nedenle Bursa 14. İcra Dairesinin 2019/… E. Sayılı dosyasında davacıdan talep edildiğini, davacının müvekkili ile defalarca iletişime geçerek borcu kabul ettiğini ve borcu ödemeye çalışacağını sözlü ve yazılı olarak bildirdiğini, davacının senetlerini iradesi dışında imzaladığı yönündeki iddiasının kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, fesih protokolü, tanık beyanları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının saptanması istemine ilişkindir.
Mahkememize Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas – 2019/585 Karar sayılı görevsizlik kararı ile tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 2021/431 esas, 2021/742 karar sayılı kararı, Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesi Başkanlığının 14/12/2022 tarih 2021/2653 esas, 2022/1923 karar sayılı kararı ile bozulmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilerek duruşmada tanıklık beyanları alınmıştır.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Bonoda şekil şartları TTK’nın 688. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir.
Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir
Bonolar kayıtsız şartsız borç ikrarını içermektedir.
Bononun tanzim edilerek alacaklıya verilmesi mevcut bir borcun ödemesi olarak kabul edilmektedir. Bunun aksini yani bononun teminat amacıyla veya avans mahiyetinde yani ilerde oluşacak borcun ödemesi olarak verildiğini iddia eden bu iddiasını ispat edecektir. Senede karşılık senet ile ispat kuralı gereğince; ispatın yazılı olarak yapılması gerekir. Buna göre, bu iddiada bulunan borçlunun iddiasını yazılı olarak ispat etmesi gerekir.
Kambiyo senetlerinden olan bono, sebep yönünden illi’dir (mücerret). Bonolarda ihdas sebebinin gösterilmesi zorunlu değildir. Ancak ihdas sebebi gösterildikten sonra bunun aksini iddia eden senedi talil etmiş olur ve ispat yükünü üzerine alır.
Bonolardan dolayı açılan menfi tespit davalarında; ispat yükü borçlu olan davacıdadır.
Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Bir yıllık hak düşürücü süre hileye maruz kalan kimsenin bunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Öğrenme tarihi işlem tarihi olabileceği gibi, somut olayın özelliğine göre işlem tarihinden ileri bir tarihin de olabilecektir. Bir başka ifadeyle işlem tarihinde fark edilemeyen bir hilenin çeşitli nedenlerle sonraki bir tarihte öğrenilebileceği açıktır. Bu durumda, hak düşürücü sürenin hesabında davacının öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınması gerekir. Diğer tarafın, öğrenmenin hileye maruz kalanın beyan ettiği tarihten önce olduğunu iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 1. HD 2021/6599 Esas, 2021/7978 Karar sayılı kararı)
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davalı tarafça davacı aleyhinde başlatılan icra takibine konu beş adet senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı tarafça bonoların kandırılarak bir takım belgelerin toplu halde hile imzalattırıldığı ile irade sakatlığı iddiasının davacı tarafça ispat edilemediği, davacı tarafça icra takibine konu senetlerin nakden-malen olduğu belirtilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfında olmadığı iddia edilmiş ise de TTK’nın 776. Maddesi uyarınca senedin ‘nakden-malen’ olduğunun belirtilmemesinin senedin kambiyo senedi vasfından çıkarmayacağı, icra takibine konu senet suretleri incelendiğinde, zorunlu unsurları ihtiva ettiklerinin tespit edildiği, davacı tarafça icra takibine konu beş adet senet karşılığının davalıya ödendiği hususunun ispatlanmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.134,69 TL’den mahsubu ile artan 1.864,84 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 20.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.