Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/27 E. 2023/547 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/27 Esas
KARAR NO : 2023/547

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Alp İş Merkezi Kat:5 D:17-20 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Odunluk Mah. Akpınar Cad. Efe Towers A Blok No:15 K:14 D:48 16110 Nilüfer/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren bir danışmanlık şirketi olduğunu, borçlu şirkete de 2016 yılında yalın üretim ve 2017 yılında da kalite yönetim sistemi konulu eğitim ve danışmanlık hizmeti verildiğini, bu hizmetlerin alındığına dair eğitim katılım formları, eğitim toplantı tutanakları, eğitim değerlendirme ve sonuç raporları gibi belgelerin bulunduğunu, söz konusu hizmet ilişkisi gereği cari hesaba göre müvekkil şirketin borçludan 17.487,58 TL alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlunun söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, ancak davalının itirazında haksız olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, itirazında haksız olan borçlu davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme içeriğine göre sözleşmenin 6. Maddesinin açık olup yalnızca gerçekleşen hizmetlerin ücretlerin ödeneceğinin düzenlendiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete verilmeyen hizmetlerin söz konusu olduğunu, mutabık kalınan ödemelerin bu sebeple ödendiğini ancak sonrasında gerçekleşmeyen hizmetlere ilişkin olarak icra takibine de konu edilen faturaların düzenlendiğini, faturaların iadesinin de noter kanalı ile sağlandığını, buna rağmen gelinen sürece bakıldığında da müvekkil şirketin her anlamda mağdur edilmiş ve kötü bir duruma düşürülmek istendiğini, davacının bütün iddialarının asılsız olup, davanın kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle esasa girilmeden reddine, davanın ayrıca her halükarda müvekkil yönünden esastan da reddine, kötü niyetli olduğu açıkca görülen davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Bursa BAM 5. HD’nin karar ilamı bilirkişi raporu, Bursa İl Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava dilekçesi ile eklerinin davalı yana usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşıldı.
Dava konusu uyuşmazlık Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalının borca itiraz neticesinde takibin durması sonucunda itirazın iptali ve icra inkar istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası celp edilmiş, duruşmada tanık beyanları alınmış, BA-BS formları celp edilmiş, dosya mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmek ve talimat yazılmak suretiyle bilirkişi raporu temin edilmiştir.
22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … Merkezi Yönetim Sistemleri Ltd. Şti. firmasının 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda Ticari Defterlerin açılış tasdikinin T.T.K. ile V.U.K.’nun ilgili maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdik zorunluluğu bulunan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasa! süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiğini, davacı tarafın incelenen defter ve kayıtlarına göre davalı taraf ile ticari ilişkisinin 2016 yılında başladığı, 29.12.2016 tanzim tarihli mutabakat mektubundan sonra da taraflar arasında ticaretin devam ettiği tespit edildiğini, davacı … Merkezi Yönetim Sistemleri Ltd. Şti.’nin davalı Tasfiye Halinde … Mak. San. ve Tic. A.Ş. firmasına yönelik 22.06.2018 tarihinde icra takibine başladığının görüldüğünü, ödeme emrinin davalı Tasfiye Halinde … Mak. San. ve Tic. A.Ş. firmasına 26.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünü, davalı tarafın 29.06.2018 tarihinde ödeme emrine ve takibe itiraz ettiği görüldüğünü, dava tarihinin 11.07.2018 olduğu görüldüğünü, davacı … Merkezi Yönetim Sistemleri Ltd. Şti. firmasının 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; Davalı Tasfiye Halinde … Mak. San. ve Tic. A.Ş. firmasından icra takip tarihinde 17.487,58 TL alacak bakiyesinin olduğu, bu bakiyenin icra takip tutan ile uyumlu olduğu, icra takip masrafı olarak 5.000,00 TL tutarı davalı hesabına alacak kaydederek alacağı tutarı 22.487,58 TL olarak kayıtlarına aktardığı tespit edildiğini, davalı Tasfiye Halinde … Mak. San. ve Tic. A.Ş. firmasının 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi son ucunda Ticari Defterlerin açılış tasdikinin T.T.K. ile V.U.K.’nun ilgili maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdik zorunluluğu bulunan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiğni, davalı Tasfiye Halinde … Mak. San. ve Tic. A.Ş. firmasının 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda ödeme emrinin tebliğ edildiği 26.06.2018 tarihinde davacı … Merkezi Yönetim Sistemleri Ltd. Şti. firmasına bakiye borcunun olmadığı tespit edildiğini, Bursa 19. icra Müdürlüğü’nün 29.06.2018 tarihli Haciz ve Muhafaza Tutanağında davalı tarafın borç tutarının 12.390,00 TL olarak belirtildiği, bu tutarın davalı tarafça aynı gün ilgili İcra Müdürlüğü hesabına aktarıldığı görüldüğünü, Cari hesap bakiyeleri arasındaki farklar İle ilgili tespitlerimiz raporumuzun – C Taraf Defter Kayıtları Farkları – bölümünde yer almaktadır. Cari hesap bakiyeleri arasındaki farkın; Davalı tarafın noterden ihtarname düzenleterek iade ettiği faturalardan kaynaklandığı tespit edildiğini, davacı ve davalı taraflara ait BA ve BS formlarının birbirleri İle uyumsuz oldukları fakat tarafların kendi defter kayıtları ile uyumlu oldukları tespit edildiğini, davacı, davalıya herhangi bir ihtarname düzenleyip temerrüde düşürmediğinden alacağı tutar için herhangi bir faiz hesaplaması yapılmadığını bildirmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine Bursa 5. Hukuk Dairesinin 2020/866 Esas ve 2022/1866 Karar sayılı kararı ile; ” Mahkemece;10/02/2020 tarihli kısa kararın; davacı tarafça asıl alacak miktarı olan 17.487,58 TL üzerinden dava açılıp bu miktar üzerinden harç yatırılmasına ve ihtiyati haciz masrafı ve gideri talebi olmamasına karşın ”1-Davanın kısmen kabulüne, Davalının 19. İcra müd. 2018/… e. Sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 12.390,00 TL asıl alacak, 94,95 TL ihtiyati haciz masrafı ve 485 ihtiyati haciz gideri ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek değişen oranlarda avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine, 2-Yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına, ” şeklinde tesis edildiği, Yine gerekçeli kararın ise “….tarihli iki adet fatura karşılığı hizmet verildiğini usuli deliller ile ispat edemediğinden davalı tarafından yapılan ödeme miktarı olan 12.390 TL üzerinden cari hesap alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş, (her ne kadar ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti hakkında kısa kararda hüküm kurulmuş ise de dava dilekçesinde sadece asıl alacak harçlandırıldığı anlaşılmakla bu miktarlar hakkında sehven karar verilmiştir) işlemiş faiz yönünden dava harçlandırılmadığından bu kısım için değerlendirme yapılmamış, ihtiyati haciz kararı ile depo edilen haciz baskısı altında ödenen 12.390 T.L lik bedel icra kasasında olduğundan ve davacıya henüz ödenmediğinden dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında dikkate alınmasına dair karar verilerek” oluşturulduğu, yerel mahkemece bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasında açıkça çelişki oluşturulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yine gerekçeli kararda ”BA-BS formlarının birbiri ile uyumsuz fakat tarafların kendi defterlerine göre uyumlu oldukları bildirilmiş olmakla davacı davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 11.05.2018 tarihli iki adet fatura karşılığı hizmet verildiğini usuli deliller ile ispat edemediği” şeklinde gerekçe kurulmasına karşın ihtiyati haciz aşamasında itirazi kayıtla ödenen miktar olan 12.390 TL. üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de hükümle gerekçe arasında açıkça çelişki oluşturmakta olup yine 6100 sayılı HMK. 297. maddesine uygun düşmemiştir. Yukarıdaki şekilde verilmiş bir karar; açıklanan yasa ve ilkelere uygun nitelikte olmayıp, yerel mahkeme tarafından, davaya ilişkin iddia ve savunmalar ile dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek usulünce bir gerekçe oluşturulması ve hüküm fıkrası ile gerekçe arasındaki çelişkinin de giderilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Yine kabule göre; davacının talep sonucunda icra takibine itirazın iptalini talep etmekle, takipteki asıl miktar üzerinden dava açıp harç yatırdığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.31 madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında talep sonucunun açıklatarak, gerektiğinde eksik harcın ikmali ile yargılamaya devam edilmesi gerekir. Yine davacı tarafça yemin deliline ayrıca ve açıkça dayanılmış olmasına karşın yemin delilinin hatırlatılmamış olması da usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, davacı ve davalı vekilinin esasa dair sair istinaf itirazlarının ise karar kaldırma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2020 tarih, 2018/919 Esas, 2020/97 sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,”gerekçesiyle mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Bursa BAM Karar ilamı doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir.Mahkememizce HMK’nın 31. Maddesi dikkate alınarak ilgili BAM ilamı doğrultusunda mahkememize yazılı beyanda bulunulması amacıyla davacı tarafa iki haftalık süre verildiği, davacı tarafça dava değerinin belirtildiği ve mahkememizce eksik nispi harcın tamamlatıldığı tespit edilmiştir.(BAM kaldırma ilamı öncesi) Taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisinin tespiti amacıyla dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, SMMM bilirkişi Ahmet Dalyan tarafından tanzim edilen 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda ticari defterlerin açılış tasdikinin TTK ile VUK’nın ilgili maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, kapanış tasdik zorunluluğu bulunan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davacı tarafın incelenen defter ve kayıtlarına göre davalı taraf ile ticari ilişkisinin 2016 yılında başladığı, 29/12/2016 tanzim tarihli mutabakat mektubundan sonra da taraflar arasında ticaretin devam ettiği tespit edildiği, davacı şirketin davalı şirkete yönelik 22/06/2018 tarihinde icra takibine başladığının görüldüğü, ödeme emrinin davalı şirkete 26/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği,davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davalı şirketten icra takip tarihinde 17.487,58 TL alacak bakiyesinin olduğu, bu bakiyenin icra takip tutarı ile uyumlu olduğu, icra takip masrafı olarak 5.000,00 TL tutarı davalı hesabına alacak kaydederek alacağı tutarı 22.487,58 TL olarak kayıtlarına aktardığı tespit edildiği, davalı şirketin 2016, 2017,2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda Ticari Defterlerin açılış tasdikinin TTK ile VUK’nun ilgili maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdik zorunluluğu bulunan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiğ, davalı şirketin 2016,2017,2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda ödeme emrinin tebliğ edildiği 26.06.2018 tarihinde davacı şirkete bakiye borcunun olmadığı tespit edildiği, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 29/06/2018 tarihli haciz ve muhafaza tutanağında davalı tarafın borç tutarının 12.390,00 TL olarak belirtildiği, bu tutarın davalı tarafça aynı gün ilgili İcra Müdürlüğü hesabına aktarıldığı görüldüğünü, cari hesap bakiyeleri arasındaki farkın; davalı tarafın noterden ihtarname düzenleterek iade ettiği faturalardan kaynaklandığı tespit edildiğini, davacı ve davalı taraflara ait BA ve BS formlarının birbirleri ile uyumsuz oldukları fakat tarafların kendi defter kayıtları ile uyumlu oldukları tespit edildiğini, davacı, davalıya herhangi bir ihtarname düzenleyip temerrüde düşürmediğinden alacağı tutar için herhangi bir faiz hesaplaması yapılmadığının bildirildiği, SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmakla birlikte, uyuşmazlığın 11/05/2018 tarihli 148059 nolu 1.685,04 TL bedelli faturadan ve 11/05/2018 tarihli …… nolu 15.802,56 TL bedelli faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir.Davacı tarafça işbu faturalara konu genel yönetim danışmanlığı ve üretim danışmanlığı hizmetinin verilip verilmediğinin tespiti amacıyla taraf tanıkları dinlenilmiş, davacı tanığı ……… ”ben davacı şirketten 14 yıldır yönetim danışmanı olarak çalışmaktayım. Davalı ile davacı firmanın ticari ilişkisi mevcuttur. 2017 yılı Aralık ayında ticari ilişki başladı. Nisan 2018 yılına kadar devam etti. Nisan 2018de yönetim konusunda danışmanlığımız verdik. 11 Mayıs 2018 tarihli faturalar Nisan ayında verilen hizmetlere ilişkindir. verilen hizmetlerin bir ay sonrasına fatura kesiyoruz, dava konusu hizmet te verilmiş, faturası kesilmiştir. Danışma ziyaretleri gerçekleştirildikten sonra fatura kesilir. Fatura bedelleri ödenmedi diye biliyorum.” şeklinde, davacı tanığı Hüseyin ” Ben davacı şirkette 2017 yılından beri eğitim uzmanı olarak çalışmaktayım. Davalı şirket ile davacının ticari ilişkisi ben işe girmeden önce başlamıştı. 2018 yılı Nisan-Mayıs aylarına kadar ilişki devam etti. Biz davalı şirkete eğitim ve danışmanlık hizmeti sunduk. Faturalarını kestik.Hizmet vermediğimiz sürece fatura kesilmez.Fatura kesildiği için hizmet verilmiştir.Mayıs ayının faturalarının nisan ayında verilen hizmete ilişkin olup olmadığını bilmiyorum. Son kesilen faturanın bedeli ödenmedi diye biliyorum ” şeklinde, davacı tanığı Oğuz ” Ben Sigma Merkezi Yönetim Sistem Ltd şti’nin eski ortağıyım. 2018 yılında bu şirketten ayrıldım. Şu an kendi şirketim olan Ztr Danışmanlık’ta çalışmaktayım. 2017 yılında sonunda başlayan taraflar arasında ticari ilişki mevcuttu. Danışmanlık hizmetleri verilmişti. 2018 yılının sonuna doğru ticari ilişki devam etti. Fatura kesilmesi genel müdürün kararı ile alınırdı. Genellikle danışman hizmeti verildikten sonra fatura kesilir. Bazen de fatura kesimi 1 ayı bulurdu. Fatura kesilmiş ise hizmet verilmiş demektir.Faturalar geç kesildiği için bu dönemde de davalı şirket tasfiye aşamasına girdiğinden davalı bu sebeple faturaları kabul etmedi. Uyuşmazlık bu nedenle ortaya çıktı. Mutabakat mektubundan sonra hizmet verilip verilmediğini bilmiyorum, fatura karşılıklarının tam bir şekilde ödenip ödenmediğini bilmiyorum, davalı şirketin başka firmalara olan cari hesap borçlarını ödeyip ödemediğini bilmiyorum, Nisan 2018 yılına ait faturalar davalı şirketin sahasında yapılan yalın üretim hizmetine ilişkindi. Fatura kesillmeden önce davalı şirketten onay almaya gerek yoktur, zaten sözleşme vardır. Ayrıca toplantı tutanakları da mevcuttur. Hizmet alındığı bellidir. Ayrıca firmalar arasındaki ilişki sebebiyle faturalar kesilmeden önce davalıyla görüşmeler yapılıyordu.”şeklinde, davalı tanığı Gözde” Ben davalı şirkette muhasebeci olarak çalışırım. Davacı ile 2016 yılından beri çalışıyoruz. Davacı bizim şirkete danışmanlık hizmeti veriyor. Faturalar hizmet verildikten sonra onay alınıp kesiliyor. 2016 yılından beri ödenmeyen bir fatura ya da itiraz edilen fatura olmamıştı. Ancak 2018 yılının Nisan ayında kesilen fatura bedelleri ödenmedi. Ve noter onayı ile itiraz edildi. Nisan 2018 faturaları daha önce ödendiği için ödemedik. Mayıs ayında davalı tasfiye aşamasına girdiği için onaysız bir şekilde faturalar gelmeye başladı. Nisan 2018 faturasına karşılık hizmet alınmadı, ödenmeyen fatura yoktur” şeklinde beyanda bulunulduğu tespit edilmekle birlikte davacı tanıklarının beyanlarına göre hizmet verilmeden davacı tarafça fatura kesilmeyeceğinin tespit edildiği, her ne kadar davalı tanığının beyanında 2018 yılının Nisan ayında kesilen fatura bedellerinin daha öncesinden ödenmesi neticesinde fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediği belirtilmiş ise de tüm dosya kapsamından davalı tarafça, işbu fatura bedellerinin daha öncesinde ödendiği hususunu ispatlanamadığı kanaatine varıldığı, kaldı ki iade edilen fatura tanzim tarihlerinin 11/05/2018 olduğu davalı tarafça, faturaların noterlik aracılığıyla 25/05/2018 tarihinde iade edildiği, yasal sürelere (TTK ‘nın 21. Maddesine göre) riayet edilmediğinin tespit edildiği, itiraz süresi geçtikten sonra noterlik aracılığıyla faturaların iade edildiğinin tespit edildiği, TTK’nın 18. maddesi uyarınca davalı tarafın basiretli tacir gibi davranmadığı, davacı tarafça tanzim edilen faturalara ve içeriğine ilişkin yasal sürede itirazın da olmadığı gözetilerek, davacı tarafın , davalı taraftan ilgili icra takibine konu 17.487,58 TL asıl alacak, 94,95 TL ihtiyati haciz mahkeme masrafı, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 18.067,53 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne; buna göre davalının Bursa 19. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.497,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 19. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin AYNEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.497,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 1.194,58 TL harçtan peşin alınan (tamamlama harcı ile birlikte) 308,65 TL nin mahsubu ile bakiye 885,93 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat-tebligat gideri 174,95 TL olmak üzere toplam 924,95 TL yargılama giderinin, 308,65 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.269,50 ‬TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.