Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/246 Esas – 2023/638
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/246 Esas
KARAR NO : 2023/638
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : ……. – ……
VEKİLİ : Av. ………… UETS
DAVALI : … YATIRIM MENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ – ………. UETS
VEKİLLERİ : Av. ………. UETS
Av. ……… UETS
DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ……. pay piyasalarında işlem yapan genç bir yatırımcı olduğunu müvekkili, piyasa gözlemlerinde, analizlerinde ve tahminlerinde çoğu kez isabetli olmuş; yatırım yapacağı payların ve piyasanın gidişatını öngörerek yatırımlarından kar elde ettiğini bunun yanında müvekkil pay piyasalarında işlem yapan kişilerin tamamına yakını tarafından tanınan, başarılarıyla adından söz ettiren başarılı bir değer yatırımcısı olduğunu müvekkili bahsi geçen pay yatırımlarının çoğunluğunu yatırım hesabının bulunduğu … Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin Bursa Şubesi aracılığıyla yaptığını müvekkilinin … Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ndeki müşteri numarası 1364.. olduğunu müvekkili işbu alımlardan mütevellit DOGUB pay hissesinden yeterli miktarda alım yapamamış, bilginin sızdırılmasından mütevellit büyük bir maddi kayıp yaşadığını müvekkilinin bahsi geçen zaman dilimindeki pay senedi alım satım işlemleri davalıdan celp edildiğinde bu zarar daha net bir şekilde tespit edilebildiğinin zira müvekkilin alım yaptığı hisse sızdırılarak müvekkilin hedeflediği miktarda pay alımı yapması engellenmiş ve müvekkilin elde edebileceği kar engellendiğininden fazlasını ıslah etme hakkımız saklı kalmak kaydı ile müvekkilin kazanç kaybı olan şimdilik 300.000 TL maddi tazminatın fazlasını ıslah etme hakkımız saklı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde özetle: müvekkili … Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi (“… Yatırım” veya “Aracı Kurum”), 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na (“SPKn”) göre 1997 yılından itibaren sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet göstermekte ve yetki belgeleri çerçevesinde yatırımcılara alım satıma aracılık ve saklama gibi çeşitli yatırım hizmetleri sunduğunu yetkisiz Mahkemede açılan davanın öncelikle usul yönünden reddine, müvekkil’inin davaya konu olaylara ilişkin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle Davacı’nın haksız davasının esas yönünden reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, sermaye piyasasına ilişkin kurulan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, HMK.nun 317.maddesinde belirtilen cevap süresi içerisinde tarihinde cevap dilekçesi verdiği ve HMK.nun 317.maddesine uygun olarak yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkeme ve 14/1. maddesinde ise “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” denilerek şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı”nı “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; “ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, taraflar arasında sermaye piyasası faaliyetlerine dair sözleşme ilişkisinin olduğu, davacı tarafından davalının sözleşmeye aykırı davranarak DOGUB isimli paydan satın alınması talimatının üçüncü kişilerle paylaşılması sebebiyle zarara uğradığı belirtilerek tazminat talep edildiği anlaşılmakla, taraflar arasında sermaye piyasası faaliyetlerine dair sözleşme ilişkisinin olduğu, davacı tarafından bu sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediği ve sözleşmenin 44. maddesinde yetki sözleşmesinin düzenlendiği İstanbul Mahkemesinin yetkili mahkeme olarak ifade edildiği, yetki sözleşmesinde kanunen genel veya özel yetkili mahkemenin yetkisi ayrıca belirtilmediğinden bu yetki sözleşmesinin münhasır yetki sözleşmesi olduğu ve tarafları bağladığı açık olup davalı tarafın usulune uygun yetki ilk itirazında bulunduğundan yetki ilk itirazının kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine İstanbul, Asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın İstanbul nöbetçi Asliye Ticrate Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili Mahkemece değerlendirilmesine, taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin talebi halinde Mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023
Katip ……..
¸e-imzalıdır.
Hakim ……
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ……..
¸E-imzalıdır.