Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/170 E. 2023/447 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/170 Esas
KARAR NO : 2023/447

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. …
VEKİLİ : Av. … – [16859-58073-02811] UETS
DAVALI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … – [16119-11487-24243] UETS

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlunun, Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2016/5059 Esas sayılı icra dosyasında asıl borçlu, müvekkillerinin de borç ilişkisinde müteselsil borçlu olarak taraf olduğunu, davalı … Otomotiv Traktör Tarım Mak. İnş.Taah.Day.Tük.Mal San. Ve Tic Ltd.Şti olan borcunu ödemeyince alacak için icra takibine geçildiğini, köy yerleşiminde bilindiği üzere genel olarak çiftçilikle uğraşan köylülerin tarım faaliyetlerinin devamı için birbirlerine kefil olduklarını, birbirlerine bu şekilde destek olduklarını, bu nedenle de müvekkilinin icra takibine konulan davalının bu alışverişinde kendisine kefil olduğunu, ancak davalının bu borcunu ödemeyince alacaklı şirket hem davalı hem de müvekkili hakkında icra takibine geçildiğini, tüm haciz işlemlerini müvekkili açısından da yaptığı ve hem davalı hem de müvekkilinin taşınmazlarına haciz koyarak satışa çıkarıldığını, bu satış işlemi Bursa 6.İcra Dairesinin talimatıyla Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2017/963 Talimat sayılı dosyasından yapıldığını, davalı borçlunun taşınmazının satış bedeli alacağını karşılamadığı için 12.06.2018 tarihinde aynı ihale ile müvekkiline ait Karacabey ilçesi Hamidiye Mah Akhanlar Mevkii 163 ada 69 parsel sayılı taşınmaz da 44.000TL muhammen bedelle ihale edildiğini, müvekkiline ait bu taşınmazın satışa esas olarak belirlenen rayiç değeri 25.1.2017 tarihli bilirkişi raporu ile 84.000TL olarak belirlendiğini, bu satışlar neticesinde davalıya ait işbu icra dosya borcunun ödendiğini, asıl borçlu olan davalı, kendi borcundan dolayı müvekkilinin alacaklıya karşı müteselsil sorumluluğu nedeniyle taşınmaz satışından kaynaklanan zararını bugüne kadar ödemediğini, ödeme ve zararını giderme için hiçbir girişimde bulunmadığını, müvekkilinin, davalıdan dolayı satışan taşınmazının o günkü değeri 84.000TL iken eğer satılmasaydı bugünkü değerinin çok daha fazla olacağını, müvekkilinin zararının çok olduğunu, davalının, kendine ait borcu nedeniyle müvekkilinin taşınmazının satılması nedeniyle uğradığı zararı ödemediği için rücuen bu zararın tahsili amacıyla Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2021/3037 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ancak davalının haksız olarak süresi içinde takibe itiraz etmiş ve takip durduğunu, davalının kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, işbu alacağa müvekkilinin zararının doğduğu tarih olan müvekkilinin taşınmazının ihale edildiği 12.06.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davalının hukuki dayanaktan yoksun olan Karacabey İcra Müdürlüğü 2021/3037 E. Sayılı dosyasın yapmış olduğu itirazın iptaline, takibe 84.000TL anapara borcu üzerinden tüm fer’ileriyle birlikte devamına karar verilmesine, %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, icra dosyasından yapılan icra takip giderleri, icra vekalet ücreti ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, ayrıca HMK 329.maddesi gereği haksız yere dava açılmasına sebebiyet verdiği için ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunduğu 15/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili … hakkında davacı alacaklı tarafından Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2021/3037 E. Sayılı dosyasında 84.000,00 TL Asıl alacak 23.632,77 TL faiz olmak üzere toplam 107.632,77 TL alacak için icra takibi başlattığını ve alacağın içeriği olarak da Bursa 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/5059 e. Sayılı dosyasında ödenen borçla ilgili rücuen alacak talebinin olduğunu, davaya konu yapılan takip talebinin incelenmesinde söz konusu icra dosya da 3 adet borçlunun olduğu her ne kadar müvekkilinin senet metninde borçlunun diğer ikisinde kefil olarak imzalarının olduğu görülse de söz konusu senedin başkasına ait bir borcun teminatı olarak bütün borçlular tarafından aynı anda imzalanmış ve bu dosyada alacaklı görünen … Otomotiv Sanayi Limited Şirketi teminat olarak verildiğini, davacı alacaklı vekilinin iddia ettiği şekilde asıl borçlunun müvekkili … olmadığını, Bursa 6.İcra Müdürlügü’nün 2016/5059 E. Sayılı dosyası incelendiğinde 21.000,00 TL Asıl alacak 2.723,58 TL avans faizi olmak üzere toplam 23.723,58 TL olarak takibe geçildiği ve söz konusu dosyada yapılan icra satışları sonucu dosya borcunun 12.06.2018 tarihinde 51.560,19 TL olarak hesaplandığı ve infazen kapatıldığını, Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2017/963 Tlmt. Hazırlanan 27.06.2018 tarihli talimat sonuç evrağının A bendinde müvekkile ait bir taşınmazın 40.100,00 TL bedelle satıldığı ve satış masrafları düşüldükten sonra 38.896,00 TL paranın esas icra dairesine gönderildiği , B bendin de ise davacı alacaklıya ait bir taşınmazında 44.000,00 TL bedelle satıldığını, masraflar düşüldükten sonra 42.583,92 TL nin esas icra dosyasına gönderildiğini, Bursa 6.İcra Müdürlüğü’nün 22.10.2018 tarihli reddiyat makbuzu ile 20.075,35 TL nin davacı alacaklıya iade edildiğini, dolayısıyla bu dosyadan davacının uğradığı zararın 22.508,57 TL olduğunu, kabul etmemek ile birlikte davacı alacaklının haklı çıkması durumunda müvekkilinden talep edebileceği rakam 22.508,57 TL olduğunu, öncelikle faiz talebi için müvekkilinin temerrüte düşebilmesi gerektiğini, müvekkilin temerrüte düşürülmeden faiz talep edilmesinini kabul etmediklerini ve işlemiş faize itiraz ettiklerini, davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıkça belirttiği gibi söz konusu senet köylüler arasındaki ticari alışverişler gereği birbirlerine yapılan kefilliklerden kaynaklandığını, taraflar başkasına ait bir borçtan dolayı söz konusu senedi asıl borçlu kefil sıfatı gözetilmeden imzaladığını, bu nedenle bu hususlarda davacı alacaklıya yemin teklif etme haklarını saklı tuttuklarını, bu olayda müvekkili ile davacının zarar gören durumda olduğunu, davacı vekilinin müvekkilinin itirazının kötü niyetli olduğundan bahisle dilekçesinde talep ettiği icra inkar tazminatınında alacağın nakit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi ve diğer sebeplerden dolayı reddi gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli takip ve dava nedeniyle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası’na, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na, Karacabey Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/5059 Esas sayılı dosyasınından rucuen alacak için ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz dava dosyası Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/635 Esas 2022/623 Karar sayılı görevsizlik kararıyla gelmiştir.
TTK’nın 4/1. Maddesinde ”  Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı isleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme isi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlıgının veya isletmenin devralınması ile isletmelerin birleşmesi ve sekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diger tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 incimaddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diger yerlere iliskin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına finansal kurumlara ve ödünç para verme islerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı isi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari isletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.
TTK’nın 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü yer almaktadır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; açılan davanın, davacı tarafça kefaletten kaynaklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkin olduğu, davanın mahiyeti gereği ticari bir dava olduğu, dava açılış tarihi itibariyle davacı tarafça arabuluculuğa başvuru yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmakla birlikte davanın TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Emsal nitelikte Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 2020/1258 Esas 2020/1408 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.434,51 TL ve tamamlama harcı 403,59 TL toplamı olan 1.838,10 TL den mahsubu ile bakiye 1.658,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.