Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/651 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/166 Esas – 2023/651
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/166 Esas
KARAR NO : 2023/651

HAKİM : …
KATİP : ……

DAVACI : … TARIM ALETLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …….
VEKİLİ : Av. ……..- [15696-96675-….] UETS
DAVALI :… – ……. [15795- 97179- …..] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2023
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirket tarafından davalıdan Sumatik su dozajlama cihazı satın alındığını, su dozajlama cihazının amacı suyu litre bazında otomatik olarak alan dozajlama olmasına rağmen cihazdan 50 litre su istendiği halde her defasında farklı su miktarı verdiğini, cihazın su saatinde bulunan sensörden kaynaklı olarak ölçüm yapmama gibi problemlerde ortaya çıktığı görülmüş bunun üzerine davalı ile iletişime geçilmiş, davalıya cihazdaki sorunlar anlatıldığını bunun üzerine davalı tarafından öncelikle cihazın ayarlarını kontrol etmemiz istenmiş ve kontroller sonucu ayarlarda problem olmadığını, cihazın eski nesil bir cihaz olduğu ve optimum sonuç için kalibresinin bu kadar olduğu, sensörden kaynaklı ölçüm yapılamamasının sebebi olarak da sensörün ya da kontrol panelinin arızalanmış olabileceği söylendiğini, davalı tarafından yeni nesil cihazın özellikleri olarak 100 ml hataya kadar kalibre ayarının yapılabildiğini, 2 yıl garantili olduğunu ve tedarik süresi olarak da siparişin ertesi günü kargoya verileceği söylendiğini, davalının beyanları üzerine müvekkil şirket yetkilileri cihaz alımının gerçekleştirilmesine karar vermiş ve yeni Sumatik su dozajlama cihazı 13.08.2022 tarihli GIB2022000000013 numaralı fatura ile davalıdan  5.900,00 TL bedel ile satın alındığını, aynı tarihte davalı tarafından cihazda ekstra özellik istenip istenmediği sorulmuş, müvekkil şirket çalışanı tarafından ekstra özellik istenmediğini belirtilmiştir. 15.08.2022 tarihinde tekrar çalışanımız ile iletişime geçirilerek montajda kolaylık ve problem yaşamamak adına eski cihazın kontrol panelinin iç resminin istendiğini, cihaz 22.08.2022 tarihinde kargodan teslim alındığını, cihazın montajı ise 05.09.2022 tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkil şirket tarafından montajdan sonra gerçekleştirilen testlerde 5 LT’ye kadar yapılan kalibrede 100 ML kadar hata payı olduğu ancak 5 LT üzerinde kalibre ayarı yapıldığında kalibrede hata payı artmakta olduğu gözlemlendiğini, müvekkil şirket bu durumu da davalıya bildirmiş ancak davalı tarafından satın alım sürecindeki taahhütlere rağmen yüksek litrelerde bu ürünün nasıl tepki verdiği bilinmediği beyan edilerek her sefer için kalibre ayarı yapıp tekrar deneme yapılması söylendiğini, fakat müvekkil şirket bünyesinde üretilen depoların litre birimleri ve kalibrasyonu için litre ölçer cihaz kullanması gerektiğini bu sebeple sabit bir litre değerinde kullanılamayacağı bu yüzden her seferinde kalibre ayarının yapılmasının uygun olmadığı iletildiğini, bunun üzerine davalı tarafından cihazda su pompası ile su sayacı arasında basınç kontrol valfinin olmadığını söylemiş ve müvekkil şirketten bu cihazı temin edip çalıştırılmasını yine hata olursa üzerinde çalışma yapılacağı söylendiğini, ancak müvekkil şirkete yeni nesil olduğu ve kalibrede yalnızca 100 ml ye kadar hata payı olduğu beyan ve taahhüt edilen cihaz mevcut olan hatalar nedeniyle kullanılama bu sebeple müvekkil şirket ayıplı olan cihazın iade sürecini başlatarak 06.09.2022 tarihinde iade faturası düzenlemiş ve cihazı davalıya iade etmek üzere kargoya verdiğini, ancak davalı tarafından ciihazın müvekkil şirkete özel olduğu gerekçesiyle hiçbir dayanağı olmadan kargo iadesi yapıldığını, müvekkil şirket tarafından satın alınan Sumatik su dozajlama cihazının ayıplı olmasından kaynaklı olarak düzenlenen iade faturası sebebiyle oluşan alacağa dayalı olarak Bursa 18. İcra Dairesi Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle borçlunun Bursa 18. İcra Dairesi 2022/… Esas sayılı dosyası kapsamında yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sindan az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, Harçlar Kanunu 29/3’e göre icra takibindeki peşin harcın işbu davadaki harçtan mahsubuna, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nde açılmış olan itirazın iptaline yönelik haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, 3.yargılama masrafları , ticari itibar zedelenmesi ve manevi tazminat dava haklarının saklı kalması ve yüzde yirmiden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2022/… sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasındaki mal alım satımdan kaynaklanan ticari ilişkide ayıplı olduğu iddia edilerek alacağa dayalı itirazın iptali talep edilmiş olup alacak davasının mutlak ticari dava olmadığı gibi davacı tacir ise de davalının tacir kaydının olmadığı, esnaf kaydının olduğu, Vergi Dairesinin yazılarında davalının işletme defteri tuttuğu, VUK 177. Maddesi uyarınca gelir gider ve harcamalarında ikinci sınıf tüccar olup esnaf işletmesi sınırlarında kaldığından davanın nispi ticari dava da sayılamayacağı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlığın miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 01/06/2023
Katip …..
¸E-imzalıdır.

Hakim ..
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ……
¸E-imzalıdır.