Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/160 E. 2023/555 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/160 Esas – 2023/555
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/160 Esas
KARAR NO : 2023/555

HAKİM : .
KATİP : .

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. ……… UETS
DAVALI : ……… VARLIK YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ – …….. UETS
VEKİLİ : Av. ………. UETS

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili …(ELİBOL), eski eşi …’e ait … plakalı aracı alırken kullanılan otomobil kredisine kefil olduğunu …’e ait olan aracın kredisi ödenmediği için, … aleyhine Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından Bursa 11. İcra Müdürlüğü tarafından 2010/… esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Aynı anda da, Müvekkil … (Elibol) hakkında Bursa 11. İcra Müdürlüğü tarafından 2010/… esas numaralı dosyası ile -kefil olduğu için- Kredi taahhüdü nedeniyle İlamsız takip 10.06.2010 tarihinde başlatıldığını …’e ait … plakalı araca Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2010/… E. dosyasından 09.06.2010 tarihinde “REHİN ŞERHİ” konulmuş (EK-2 Rehin Şerhi), ayrıca söz konusu dosyada araç üzerinde rehin olduğu için araç satılmış ve DOSYA BORCU “REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE” TAMAMEN ÖDENMİŞTİR. Araç rehnin paraya çevrilmesi yoluyla satılmış ve 2010/… ile 2010/… Esas Numaralı dosyalara dayanak teşkil eden BORÇ ÖDEndiğini bu nedenle öncelikle kötü niyetle açılan Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2010/… E. (2022/5880 Yeni Esas No.) Sayılı takipten dolayı Müvekkilimin davalıya hiç ya da takipte belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitine, ayrıca menfi tespit davası sonuçlanana kadar icra takibinin TEMİNATSIZ OLARAK DURDULMASI akabinde İPTALİNE, zamanaşımı sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle hareket ederek takip başlatan davalı tarafa alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle : temlik eden bankadan kullanılan kredinin tüketici kredisi olduğunu, 6502 sayılı Yasa kapsamında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu izah ettiğimiz nedenlerle ve sayın mahkemece resen değerlendirilecek sebeplerle , haksız ve mesnetsiz davanın REDDİNİ, dava konusunun en yüzde 20 si kadar kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmitir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İİK 72.. Maddesine göre itirazın menfi tespit istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 28.05.2014 tarihinde sonradan yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda; davacı tarafından eşi …’ ın ait … plakalı aracın satın alınması sırasında kullanılan taşıt kredi sözleşmesine kefil olduğunu, araç üzerine taşınır rehni konulduğunu bedelinin ödenmesine rağmen rehnin kaldırılmadığı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip başlatıldığından bu takipte davacı tarafından, bankadan temlik alan davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Davacının taşıt kredi sözleşmesinde kefil olduğu, davalının banka olduğu, taraflar arasında düzenlenen taşıt kredi sözleşmesinin 6502 sayılı Kanunun 3. Maddesi uyarınca tüketici işlemi olup uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve eldeki davada, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. maddesi nazara alındığında diğer kanunlardaki görev kuralları bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra (28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda) tüketici sıfatına haiz işbu menfi tespit davasında görevli mahkeme aynı yasanın 73.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu itibarla dava tarihi itibariyle TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla 6502 sayılı TKHK) 3/1-(k-l), 73/1., 83/2.maddeleri gereğince görevli mahkemenin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Yargıtay 19. HD 2019/2542 Esas ve 2020/871 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere tüketici kredisi sözleşmesi niteliğinde olması sebebiyle taşıt kredisi sözleşmesinden kaynaklanan davanın da tüketici mahkemesinde açılması gerekir.)
H Ü K Ü M : Açıklanan nedenlerle, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre;
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip

¸e-imzalıdır.

Hakim

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip
¸E-imzalıdır.