Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/85 E. 2023/169 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/85 Esas
KARAR NO : 2023/169

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – [16946-49580-85124] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [16762-67479-51542] UETS
Av. … – [16238-32468-18882] UETS
Av. … – [16893-98186-71382] UETS

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … tarafından müvekkil … aleyhine 250.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayalı icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip alacaklısı – davalıya, takibe konu olan miktarda bir borcu bulunmadığını, müvekkil murisi Osman Nuri KARATEKE, halen davalının ikamet ettiği Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Avdancık Köyü, Köy içi mevkii, 188 ada 21 parselde kain taşınmazdaki 1/2 hissesini davalıya 9.500,00 TL karşılığında satmış, ancak taşınmazın Tapuda devri sırasında 1/2 hisse sahibi Nebahat ÇALIM hissesinin satılmasına rıza göstermediği için söz konusu satış gerçekleştirilemediğini, muris Osman Nuri KARATEKE ise 9.500,00 TL’lik bedeli harcamış olması nedeniyle iade edemediğini ancak …’e parayı sonradan ödemek niyetiyle ve tanıklar huzurunda açık senet (teminat vasfında bono) verdiğini, müvekkil murisi Osman Nuri KARATEKE 24.02.2019 tarihinde vefat ettikten sonra davalı kendisine boş ve teminat olarak verilen senedi 250.000,00 TL (BURSA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI 2020/55824 SAYILI SAVCILIK DOSYASINDA 22.09.2020 TARİHLİ ŞÜPHELİ EKTE SUNULU İFADE TUTANAĞINDA İKRAR ETTİĞİ ÜZERE BEYANI .”… Ben Osman Nuri KARATEKE isimli şahıstan yaklaşık 12 yıl önce Avdancık mah.’de bulunan evini o yılın parası ile 22.000 TL karşılığında Osman Nuri KARATEKE’den aldım. Aldığım bu evi yaz aylarında kullanmaktayım. Ancak bahse konu evin tapusunu üzerime almak için tapu kadastro müdürlüğüne gittiğimizde hisse sahibi olan Nebahat ÇALIM hissesinin satılmasına razı olmadığı için devir teslim işlemi gerçekleşmedi. Ben halen aynı evde otırmaya devam ettim. Daha sonra ben yaklaşık 5 yıl önce Osman Nuri KARATEKE’nin yanına giderek “ölüm var kalım var biz bunu resmiyete dökelim aramızda bir güvence olsun dedim” ve bunun üzerine Osman Nuri KARATEKE’de bana boş senedi Avdancık mahalle kahvehanesinde imzalayarak verdi. … evin hissedarları bana tapuyu devretmedikleri için bende Osman Nuri KARATEKE’den öldükten sonra aldığım boş senede 250.000 TL yazarak avukata verdim …” beyanıyla icra takibi yaptığını ikrar ettiğini, davalı boş ve teminat olarak verilen belgeyi anlaşmaya aykırı olarak dolduduğunu, kötüniyetli olarak murisin mirasçıları aleyhine Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2019/8098 sayılı icra takibi başlatmış, işbu dosya kapsamında müvekkillerin tüm hak ve alacaklarına, muristen intikal eden çok sayıda taşınmaza haciz konulmasını talep ettiğini ve haciz konulduğunu, bu nedenlerle Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2019/8098 sayılı dosya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili 68 yaşında olup ciddi derecede kronik hastalığı bulunmadığını müvekkilinin karakolda avukatı olmaksızın, baskı ile alınmış olan ifadeye müvekkilin muvafakati bulunmadığını salt bu ifadeye bağlı olarak da işbu davanın açılması da usule ve yasaya aykırı olduğunu müvekkilinin ifadesinde müdafii bulunmadığından ve ifade de Savcı huzurunda alınmadığından hükme esas alınabilecek nitelik ve özellikte bir ifadeden de söz edilebilmesi mümkün olmadığını bu bağlamda ispat külfeti belge düzeyinde delillerle davacı tarafta olup, davacı tarafın salt usule aykırı şekilde alınmış bir kolluk ifadesinden yola çıkarak huzurdaki davayı ikame edebilmesi mümkün olmadığını öncelikle usule itirazların kabulü ile işbu davanın usulden reddine, mahkememizin 24/01/2022 tarihli İhtiyati Tedbir kararının iptaline, haksız ve kötü niyetli işbu davanın esastan reddi ile haksız ve kötü niyetli işbu dava nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/830 esas sayılı dosyası, Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2019/8098 esas sayılı dosyası, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığın 2020/55824 Soruşturma dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İİK 72. Maddesine göre icra takibinden sonra kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafından görev, zaman aşımı ve arabuluculuğa yönelik itiraz ve def-ilerde bulunmuştur.
Davalının görev , zaman aşımı ve arabuluculuğa yönelik itiraz ve def-ilerin 22/11/2022 tarihli celse ile yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı alacaklı tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2019/8098 esas sayılı dosyasında keşidecinin davacıların murisi Osman Nuri Karateke olduğu, lehtarın davalı olduğu 01/12/2017 keşide tarihli, 11/08/2018 vade tarihli 250.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinde imzaya itiraz edilmediği ve borcun ödenmediği görülmektedir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacılar tarafından davalıya murisi tarafından verilen bononun boş ve teminat olarak verildiğini, içeriğinin murisin ölümünden sonra anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş davalı ise savunmasında taşınmazın tamamına yönelik satışı konusunda davalı ile davacıların murisi arasında anlaşmaya varıldığı ve satış bedelinin ödendiği ancak tapusunun verilmediğini, düzenlenen bononun teminat bonosu olmadığını, davalının kolluktaki beyanının baskı alındığı, bu ifadenin usule aykırı alınmadığından geçerli olmadığın savunmuş olup uyuşmazlık noktasının, davacıların murisi tarafından düzenlenen bononun teminat olarak düzenlenip düzenlenmediği, içeriğinin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Borçlu bononun tarafların iradesi dışında düzenlendiğini veya teminat bonosu olduğunu yazılı delil ile ispatlamalıdır.
Davacılar tarafından davalının kolluktaki beyanı ile bononun boş olarak verildiğini murisin öldükten sonra hissedarların tapuyu vermediklerinden boş senede 250.000 Tl yazarak avukata verildiğine dair beyanına delil olarak dayandığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından ise bu beyanın usule aykırı olduğunu, baskı ile alındığını, kronik rahatsızlığı olduğunu, esas kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir.
Davalının kolluktaki beyanında müdafi istemediğini, okuyup anlamadığının kendi el yazısı ile düzenlendiği görülmekle beyanını usule uygun olduğu, zorlama ile alındığının sabit olmadığından beyanın usule uygun olmadığı savunmasına itibar edilmemiştir
Davalının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığın 2020/55824 Soruşturma dosyasındaki kolluk beyanı değerlendirildiğinde yapılan beyanın ikrar olduğu anlaşılmıştır.
İkrarın ispat kuvveti, yapıldığı yere göre belirlenir. Buna göre; ikrarın mahkeme içinde veya mahkeme dışında yapılmasına farklı hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır.
Kural olarak mahkeme dışı ikrar, kesin bir delil olmayıp, takdiri delildir. Bununla ancak takdiri delillerle ispat edilebilen hususlar ispat edilebilir. Bu bakımdan kesin delille ispatı gereken bir hukuki işlemin varlığı mahkeme dışı ikrar ile ispat edilemez. Ne var ki mahkeme dışı ikrar bir belge ile ispat edilebilirse kesin delil hükmünde olur.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, savcılıkta, haciz sırasında ya da polis önünde yapılan ikrar, mahkeme dışı ikrar olup; bir belge ile ispat edilebilirse, kesin delil hükmünde olacağı ve ikrarda bulunanı bağlayacağı açıktır. ( İzmir BAM 21.HD 2021/1704 Esas ve 2022/2136 Karar sayılı Kararı, İstambul BAM 16 HD 2020/1335 Esas ve: 2022/1282 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 11. HD 2020/4423 Esas ve 2021/5625 Karar sayılı Kararlarda açıkça vurgulandığı üzere)
Davalı tarafa yemin delili hatırlatılmış süresi içinde yemin teklifinde bulunulmadığı ve yemin metinin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davalı tarafından cevap dilekçesinde davacının ileri sürdüğü hususlar kabul edilmemiş ise de, davalının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığın 2020/55824 Soruşturma dosyasındaki yazılı ve imzalı kolluk beyanında bononun açık ve boş olarak verildiği, keşideci murisin ölümünden sonra hissedarların taşınmazı devretmediklerinden senedin 250.000 TL olarak düzenlendiğinin ikrar edildiği, bu itibarla bononun murisin ölümünden sonra düzenlendiği, bono bedelinin kararlaştırılmadığı ve bononun miktarının keşidecinin bilgisi dışında ve aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun davalı ikrarı ile sabit olduğundan davanın kabulüne, bu bono sebebiyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, taraflar arasında temel ilişki olup bononun murisin ölümünden sonra düzenlenerek davacılar hakkında kötü niyetli olarak takip başlattığının anlaşıldığından davacıların kötü niyet tazminat taleplerinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, Bursa 8. İcra müdürlüğünün 2019/8098 esas sayılı icra takip dosyasında davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK 72. Maddesi uyarınca kötü niyet tazminatının koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20 si olan 50.000 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 19.984,41 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama olarak alınan 4.996,10TL’nin mahsubu ile bakiye 14.988,31 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 78,50 TL yargılama gideri ve 4.996,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 5074,6 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 43.957,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.