Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/846 E. 2023/507 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/846 Esas – 2023/507
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/846 Esas
KARAR NO : 2023/507

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … MAKİNE ENERJİ İNŞAAT MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ………..
VEKİLİ : Av. ………….
DAVALI : …….. MÜHENDİSLİK ELEKTRİK ELEKTRONİK MAKİNA İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …………. UETS
VEKİLİ : Av. ……….. UETS

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; müvekkilini alacaklı olduğu … Mimarlık San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borca mahsuben olmak üzere, Vakıfbank-Erikli- Bursa Şubesinin 15.04.2020 keşide tarihli, 24.367.-TL bedelli TR50000158007303119827 hesaptan keşideli 0011578 seri, keşidecisi davalı ….. Müh. Elektrik Elektronik Mak. İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan çeki verildiğini çek müvekkil çalışanı tarafından teslim alınıp Ankara’ya gönderilmek üzere kargo işlemleri yapılacağı esnada kaybolduğunu müvekkili elinde kaybolması nedeni ile tahsilatı mümkün olmamış ve müvekkilin mağduriyeti doğduğunu çekin kaybolması nedeni ile tarafımızdan Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019-736 E. nolu dosyasından çekin zayi nedeni ile iptali talep edilmiş ve 17.07.2020 tarihli iptal kararı verildiğini davalının Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2022-… Esas nolu icra dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağımızın avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalının itirazı kötü niyetli olup alacağı sürüncemede bırakmak maksatlı olduğundan ve alacak likit olduğundan itiraz edilen asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Bursa 10. İcra Müdürlüğü 2022/… E sayılı takip dosyasında alacaklı … MAK.ENERJ.İNŞ. MÜH.SAN VE TİC.LTD.ŞTİ tarafından Müvekkilim ….. Müh. Elek. Elektr. Mak. İnş. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti ‘ye karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını müvekkilinin dosya alacaklısı … MAK.ENERJ.İNŞ. MÜH.SAN VE TİC.LTD.ŞTİ.’ye herhangi bir borcu yoktur. … MAK.ENERJ.İNŞ. MÜH.SAN VE TİC.LTD.ŞTİ. İle her hangi bir ticari ilişkisi de bulunmadığını bu nedenle alacağın esası da olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini , mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, çek iptali kararı, yazılı beyanlar bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, zayi olmuş çek hakkında verilen iptal kararına istinaden yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından çek iptali kararından kaynaklı alacağa dayalı olarak davalı hakkında 15/03/2022 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında davacı tarafın ticari defterlerini mahkememiz yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu yerin yargı çevresi içindeki Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, çekin kayıtlı olup olmadığı, ödenip ödenmediği yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde SMMM bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; yapmış olduğum incelemelere göre; Davalı şirkete ait 2020,2021 ve 2022 yıllarına ait başlangıç ve bitiş defter beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiğini, Davalı şirkete ait 2019 yılı defterleri sunulmadığından 001578 nolu 24.367,00 TL. bedelli çekin Tuna Utku İnş. Ltd.Şti’ne veriliş kaydının defterlerden tespit edilemediğini ancak dava dosyasına sunulan çek fotokopisinden davalı ….. Ltd.Şti’ne ait çekin ilk olarak 2019 yılında Tuna Utku İnş. Ltd.Şti. verildiği ve en son … Mimarlık Ltd.Şti’ne ciro edildiğinin tespit edildiğini, davalı şirkete ait defter incelemesinden 001578 nolu çekin 15.04.2020 vade Tarihinde ve sonrasında ödemesinin yapılmadığının tespit edildiğini kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı tarafından 2019 yılı ticari defterlerin ibraz edilmesi celse sırasında talep edilmiş ancak 2019 yılı ticari defterleri ibraz etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/736 Esas ve 2020/349 Karar sayılı kararının incelenmesinde, “Davacının davasının kabulü ile ;Vakıfbank Erikli Bursa Şubesine ait 0011578 nolu, keşidecisi ….. Müh.Elektrik Elektronik Mak.İnş.Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti.,ve lehtarı Tuna Utku İnşaat Taah. San.ve Tic.Ltd.Şti., cirantaları Ulay …Tgic.Ltd.Şti., … Mimarlık Sanayi ve Tic.Ltd.Şti. İle son cirantası … Makina San. Ve Tic.Ltd.Şti. olan 15/04/2020 keşide tarihli ve 24.367,00 TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline,” karar verildiği tespit edilmiştir. Kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali kararı ve bu kararın hükümleri TTK’ nın 563. ve 564. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 563/1. maddesine göre; “Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.“ Aynı yasanın 564/1. maddesinde ise; “İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını talep edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.İptal kararının niteliğinden doğan iki önemli sonucu vardır. Bunlar, iptal kararının olumsuz ve olumlu sonuçları olarak belirtilmektedir. İptal kararının verilmesiyle kıymetli evrakın en önemli özelliklerinden biri olan senedin hak sahibini teşhis fonksiyonu ortadan kalkar. Bu, iptal kararının olumsuz sonucudur. İptal kararını alan davacı, borçludan, kendisine senedi ibraz etmeden ödemede bulunmak hakkını kazanmaktadır. Borçlu da hile ve ağır kusuru bulunmadıkça iptal kararını ibraz edene karşı ödemede bulunmakla borcundan kurtulmaktadır (TTK md.558/2). İptal kararının olumlu sonucu ise davacının hak sahipliğini borçluya karşı göstermesi yani hak sahibinin teşhisine imkan vermesi olarak karşımıza çıkar. Buna göre, iptal kararı davacının (iptal kararını elde eden kişinin) senette mündemiç bulunan ve iptal ile artık senetten ayrılan hakkın sahibi olduğuna ilişkin bir karine yaratır. İptal kararının her iki etkisi de hak sahipliğinin teşhisi (hak sahipliğinin tespiti) meselesine ilişkindir. Başka bir anlatımla, iptal kararı sadece senedi zayi eden hamilin senette mündemiç hakkı senetsiz olarak borçluya dermeyan edebilmesini ve borçlunun da iptal kararını alan kişiye ifada bulunmak suretiyle borcundan kurtulabilmesini sağlar. Kararın maddi hukuk yönünden bir etkisi yoktur. Maddi hukuk yönünden mevcut durum aynen kalır. Başka bir deyişle, iptal kararı hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmez. İptal kararı, iptal olunan senet yerine kaim olan bir senet niteliği taşımamaktadır. Sadece, elden çıkmış bulunan senedin teşhis fonksiyonunu ifa etmekte ve iptal kararı hamiline senetsiz olarak alacağı talep hakkı vermektedir. Görüldüğü gibi, borçlu, iptal kararı hamilinin sadece kararı ibraz etmesi ve kararda adı geçen alacaklının kendisi olduğunu ispatlaması üzerine, ağır kusur ve hilesi bulunmaksızın borcunu ifa ederse, borcundan kurtulmaktadır. Borçlu, iptal kararını alan kişiye karşı bazı def’ileri ileri sürebilir. Örneğin, borçlu, iptal kararını alan kişinin aslında senet üzerinde herhangi bir hakkının olmadığı (hiç hak sahibi olmadığı veya belirli nedenlerle hak sahipliği sıfatının sona erdiği) def’ini ileri sürebilir. Ancak, iptal kararı hamili, hak sahibi olduğunu iptale ilişkin yargılamada az çok ispatladığından bunun aksini iddia eden borçlu bu yöndeki iddialarını ispat etmek zorundadır. Borçlunun, iddialarını ispat etmesi ile zayi nedeniyle iptal kararı etkisini kaybeder yani sonuç doğurmaz. İptal kararının olumlu etkisi nedeniyle borçlunun karar hamiline yapacağı ifa onu borcundan kurtaracağı için senede zilyet olan üçüncü kişi borcun sona erdiği def’i ile karşılaşabilir. Bu durumda üçüncü kişi, kendisine ifada bulunulan iptal kararı hamili aleyhine sebepsiz zenginleşme davası açabilir (BK. md. 61). Başka bir anlatımla böyle bir durumda senede zilyet olan üçüncü kişi, iyi niyetli iptal kararı hamiline ödemede bulunan borçluya başvuramaz (Bu açıklamalar için bakınız: ……..(……) -Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, Ankara ,1990, s. 84 vd.; Prof. Dr. Fırat Öztan-Kıymetli Evrak Hukuku 2. Bası, Ankara, 1997, s. 274 vd.; Poroy-Tekinalp-Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 19. Bası, İstanbul, 2010, s. 97 vd.; Prof. Dr. ………-Kıymetli Evrak Hukuku 5. Baskı, Ankara, 1999, s. 57 vd.) (Yargıtay 19. HD 2016/11763Esas, 2017/6962 Karar sayılı kararı) Bu açıklamalar ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde; davacı dava konusu çekle ilgili olarak açmış olduğu dava sonucunda aldığı iptal kararı ile hak sahibi olduğunu ispatlamıştır.
Davalı taraf ise çekte imzaya itirazda bulunmuş ise de çek iptali dosyasında muhatap banka yazısı ile dava konusu çekin keşidecisinin davalı olduğu ibraz edilmemiş olup çekin ödenebilir durumda olduğunun belirtildiği, yine davalı tarafın ticari defterlerinde çekin kayıtlı olup olmadığına dair inceleme yönünden davalı tarafından 2019 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden çekin kayıtlı olup olmadığının davalı tarafça engellendiğinden HMK 222/3. Maddesi uyarınca davacı taraf beyanı kabul edilerek dava konusu çekin varlığının ispat edildiği kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davalının çek bedelini ödediğini ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceği, dava konusu çek bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı da olduğu, ispat külfeti kendisinde olan davalı, dava konusu çek bedelinin ödendiğini ispatlayamadığı gibi davalının bu yönde bir iddiasınında olmadığından, çek bedeli olan 24.367 TL davacının alacağının olduğu ve bu miktar yönünden yapılan itirazda davalının haklı olmadığından davanın kısmen kabulüne, davacının işlemiş faiz talebi yönünden takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, dava konusu alacağın likit olduğu ve davalının itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminat talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 10. İcra müdürlüğünün 2022/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 24.367 TL kısmı yönünden iptali ile takibin asıl alacak 24.367TL yönünden takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatını koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 4.873,4 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.664,5 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 317,69 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.346,81 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 1.445, TL kısmının davalıdan, bakiye 115 TL kısmının davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 2.000 TL posta, talimat ve tebligat gideri 242 TL olmak üzere toplam 2.242 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 2.076,91 TL yargılama gideri ve peşin alınan 317,69 TL harç olmak üzere toplam 2.394,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1936,84TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip

¸e-imzalıdır.

Hakim

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip
¸E-imzalıdır.