Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/833 E. 2023/384 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/833
KARAR NO : 2023/384

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16148-41587-56712] UETS
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; … ve … ile birlikte adi ortaklık kurarak dava dışı … Resort…Tic. AŞ.’nin yaptıracağı otellerin arıtma, proje ve imalatları, pis su katı atık ana kollektör hatları, proje imalatları işini aldıklarını, daha sonra sözleşmeye uygun olarak bu işi kurdukları MZZ İnş…Ltd. Şti’ne devrettiklerini, ancak daha sonra dava dışı şirket tarafından sözleşmenin fesih edilmesi üzerine davalı şirketin 700.000 Euro alacağı hususunda dava dışı şirketle anlaştıklarını ve bu alacağı teminen dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmaza … adına ipotek konulduğunu, dava dışı şirketin 700.000 Euro borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrildiğini ve bu paraya çevirme işlemi sonucunda tahsil edilen 2.626.078,36 TL.’nın davacı … ve … arasında paylaşıldığını, ancak bu paranın şirket kayıtlarına intikal ettirilmemesi sebebiyle şirkete ileride kesilebilecek vergi ve sigorta cezalarından dolayı müvekkilinin sorumlu tutulma ihtimali bulunduğundan., davalı şirketin feshine, kabul edilmediği takdirde ayrılma akçesi karşılığında müvekkilinin ortaklaktın çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın zamanaşımına uğradığını, icra müdürlüğünden tahsil edilen paranın şirket ortakları arasında paylaştırıldığını, şirketin haklı nedenle feshi koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini ayrıca davacının 21/07/2016 tarihli protokol uyarınca kendi payını aldığı kabul edilerek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Davalı şirketin Ticaret Sicil Dosyası, bilirkişi incelemesi,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava hukuki niteliği itibarıyla şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payının tahsili davası davasıdır.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın Bursa Bam 5.HD’nin 16/06/2022 tarih, 2019/2104 E. 2022/899 K.sayılı ilamı ile “…Ancak ortaklıktan çıkmaya izin verilen davacının ayrılma akçesinin hesaplanması gerekir.Şirket ortaklığından çıkan ortağın ayrılma payının hesaplanmasında şirket malvarlığının rayiç değerlere göre haklar hesaplanması gerekir. Tarafların geçmişte yapmış olduğu anlaşma ve satışlar değer tespitinde esas alınamaz. Taşınmazların rayiç değerleri belirlenirken özellikle emsal taşınmazların serbest piyasadaki fiyatları belirlenerek dava konusu gayrimenkul ile kıyaslama yapılmak suretiyle şirket gayrimenkullerin serbest piyasadaki rayiç bedeli belirlenmelidir. Yerel mahkeme tarafından yukarıda açıklanan ilkeler ve yine usuli kazanılmış haklar göz önüne alınarak davacının ayrılma akçesinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile davacıya 21/07/2016 tarihli protokol ile paylaştıkları para haricinde şirketin başka bir malvarlığı olmadığından bahisle ayrılma akçesi verilemeyeceği kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. ”
Gerekçesiyle kararımız kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmekle yukarıda esası belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı şirketin ticari sicil dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, davalı şirketin feshi, davacının şirket ortaklığından çıkma taleplerinin değerlendirilmesi yönünden, dosya üzerinde ve davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, konusunda uzman SMMM ve Ticaret Hukuku konusunda uzman üniversite öğretim görevlisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan 25/05/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; beş yıldızlı oteller ve birinci sınıf tatil köyleri arıtma projesi ve imalatları, pis su ve katı atık ana kollektör hatları proje ve imalatları hususunda dava dışı … Resort Trz.Yatırım Tic.A.Ş. ile …, … ve … arasında 24/11/2011 tarihli sözleşme yapıldığı, bu sözleşme gereğince davalılar tarafından adi ortaklık olarak şirketin 24/11/2011 tarihli eser sözleşmesi düzenlenerek, yeni şirket kurulduğu takdirde bu eser sözleşmesinin yeni kurulacak şirkete devretmeyi taahhüt ettiklerini, davalı şirketin 29/11/2011 tarihinde ,üç ortaklı olarak kurulduğu ortaklarının davacı ile … ve … oldukları, yazılı bir sözleşme yapılmamasına rağmen tarafların mutabık olarak 24/11/2011 tarihli sözleşme gereğince adi ortaklık haklarının bu şirkete devredildiğini, yüklenicinin inşaat maliyetinin %10 ‘u kadar tutarı teminat olarak işverene tevdi etmesi şartı gereğince dava dışı … …A.Ş. tarafından talep edilen 200.000 EURO’nun davalı şirket hesabından dava dışı şirkete ödendiğini, dava dışı şirketin yatırım kararından vazgeçmesi üzerine dava dışı şirket ile davacı ve davalı arasında 05/03/2014 tarihli Borç Kabulü ve Ödenmesine İlişkin Protokolün düzenlendiği, söz konusu protokol gereğince borcu teminen İzmir -Dikili, … 5 pafta, 4948 parseldeki taşınmazın ipotek verileceği, ipotek lehtarının davacı …, … ve … olduğu, ancak bunlardan herhangi birinin eksikliğinin ipotek verilmesine engel teşkil etmediği her birinin (alacaklının ) buna rıza gösterdiği, ipotek tesisi esnasında hepsinin bulunmasının gerekip gerkememesinin iç ilişki ile ilgili olduğu, ipotek tesisis esnasında 3 kişiden birinin eksikliği gerekçe gösterilerek dava dışı … …A.Ş.’den diğerlerinin talepe bulunmayacağı, borcun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrilereceği ifade edildiği, sözleşme hükümleri uyarınca ipoteğin … lehine tesis edildiği, ipotek tesisi ile de nizanın hallolmaması üzerine ipotek alacaklısı …’in talebi üzerine ipoteğin paraya çevrildiği, …, … ve … ‘nun isminin yer aldığı 21/07/2016 tarihli protokole göre Bursa 8.İcra Müd. 2014/… esas sayılı dosyaya ipoteğin paraya çevrilmesi işlemi sonucunda elde edilen 2.137.000.00- TL tahsilatın şirket ortaklarının bildirecekleri hesap numarasına harcamalardan sonra … 864.000,00 TL , … 766.000,00 TL ve … 406.000,00 TL almayı kabul ettikleri, davalı şirketin temsil yetkisi 5 yıl süre ile davacı ile davalıya verildiği, dava dışı … .. A.Ş. Tarafından yapılan borç kabulü ve ödenmesine ilişkin protokolün davalı şirket hesabına yapıldığının kabulüne göre şirket ortaklarının borç kabulü ve ödenmesine ilişkin protokolü imzalayan ortakların bu protokolden kaynaklanan hakları ve borçları davalı şirkete devretmesi gerektiği, şirket ortakları arasında tek ihtilafın dava dışı …. A.Ş. ile yapılan protokolden elde edilen bedelin şirkete iade edilip edilmemesinden kaynaklandığı, bunun dışında şirket ortakları arasında bir ihtilafın bulunmadığı bu durumda şirketin haklı sebeple fesih şartlarının oluşmadığı, 05/03/2014 tarihli dava dışı … A.Ş. şirketi ile yapıldığı belirtilen Borç Kabulü ve Ödemesine ilişkin protokolde bahsedilen 700.000,00 EURO alacak ile ilgili davalı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, bu miktarın davalı şirkete iadesine karar verilmesi halinde , tahsil edilen tutarın şirket hesaplarına aktarılması olması, bu aktarılan tutar üzerinden verilen avansın mahsubu, kalan tutardan geçmiş yıllarında oluşan zararların ve ilgili yıl genel giderlerinin mahsubu sonucunda şirket karının belirlenmesi, oluşacak şirket karının dağıtılması yönünde şirket genel kurulunca karar alınması halinde ortaklara kar payı dağıtımında vergi hesaplamaları yapılıp kalan tutarın ortaklara ödenmesi yoluna gidilmesi gerekeceği görüş ve kaanatinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının açıklığa kavuşturulması yönünden, bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmıştır.
Alınan 06/03/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı vekili hesabına yatırılan 2.626.078,36 TL tutar ile … hesabına aktarılan 2.137.000,00 TL ‘lik kısım arasında avukatlık makbuz bedelini düştükten sonra 403.947,26 TL’lik açıkta kalan tutar hakkında dava dosyası üzerinde bir tespitin yapılamadığı, taraflar arasında yapılan protokol gereği tutar ne ise tahsil edilen bu tutarın şirket hesaplarına aktarılmış olması, bu aktarılan tutar üzerinden verilen avansın mahsubu, kalan tutardan geçmiş yıllardan oluşan şirket zararlarının ve ilgili yıl genel giderlerinin mahsubu sonucunda şirket karının belirlenmesi, oluşacak şirket karının dağıtılması yönünde şirket genel kurulunca karar alınması halinde ortaklara kar payı dağıtımında vergi hesaplamaları yapılıp kalan tutarın ortaklara ödenmesi yoluna gidilmesi gerektiği görüş ve kaanati bildirilmiştir.
Mahkememizce Bam kararı doğrultusunda mahalinde 16/01/2023 tarihinde 1 İnş. Müh. ve 1 SMM bilirkişi refakatinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 16/01/2023 havale tarihli beyan dilekçesi ile davalı şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen son adres bilgisi ile haricen yaptıkları araştırma, söz konusu adreste davalı şirketin bulunmadığının öğrenildiğini, bu nedenle keşfin ertelenmesini talep ettiği, mahkememizce keşfin yapılamadığı görüldü.
05/04/2023 tarihli duruşmada davacı vekili beyanında; dava dışı şirketin adresini değiştirmiş olduğunu, zaten şirketin herhangi bir taşınır veya taşınmaz mal varlığının olmadığını, şirketin dava dilekçesinde belirttikleri iş için kurulduğunu ancak daha sonra bu işin yarım bırakılarak karşı tarafla imzalanan protokol sonucu işin tasfiye edildiğini, şirketin atıl bir vaziyette olduğunu, önceki bilirkişi raporunda ticari defterlerin incelendiğini belirterek davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Hernekadar istinaf dairesi kaldırma kararı gerekçesinde, davacının ayrılma akçesinin, şirket malvarlığının rayiç değerlere göre belirlenerek hesaplanması gerektiğini belirtmiş ise de, kaldırma kararından önce aldırılan bilirkişi raporlarında ve mahkememiz gerekçesinde de belirtildiği üzere, şirketin kurulduktan sonra sadece dava dışı … A.Ş ile yaptıkları işten dolayı aldıkları paranın defterlerinde kayıtlı olduğu, bunun dışında şirketin herangi bir faaliyeti olmadığı için gelir elde edemediği gibi, kayıtlı taşınır/taşınmaz herhangi bir malvarlığının da olmadığı,bu hususların taraf vekillerinin de kabulünde olduğundan yeni bir keşif/bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Davacının öncelikli talebi davalı şirketin feshidir.Şirketin feshi müessesesi TTK 636 maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre haklı nedenlerin bulunması gerekmektedir.Bu haklı nedenler tahdidi olarak sayılmamış,yargıtay uygulamalarına göre,ortaklık anlayışını ortadan kaldıran,ortaklar arasında kişisel ve gurupsal çıkarların ön plana çıktığı ve ortaklık amacanın gerçekleşme olanağının bulunmadığı durumların varlığı halinde haklı nedenlerin var olduğu kabul edilmiş ancak bu nedenlerin ortaya çıkmasnıda davacının kusurlu olmaması şartı getirilmiştir.
Davacının ileri sürdüğü şirkete yapılan ödemenin şirket kasasına kaydedilmediği ve dolayısıyla vergi cezasına muhatap kalacakları iddiası, kendisinin de imzaladığı 21/07/2016 tarihli protokol uyarınca paranın şirket kasasına aktarılmamasına rıza göstermesi nedeniyle hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilerek şirketin feshi için haklı neden olarak kabul edilmemiştir.
Davacı vekilinin ,Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasına 2.626.078,36 TL yatırıldığı,ortaklara 2.137.000,00 TL ödendiği, avukatın 85.131,10 TL tutarında serbest meslek makbuzu kestiği, aradaki 403.947,26 TL’nin kayıp olduğu iddiası doğru olsa bile,bu iddia bu dava da incelenemez. Zira kaybolduğu iddia olunan bu para şirket parası olup, şirket genel kurulunda ilgililer hakkında sorumluluk davası açılmasına kararı alındıktan sonra ilgililere karşı açılacak sorumluluk davası sonucunda şirket kasasına girdikten sonra davacının çıkma payı olarak hesaba katılabilir. Bu para bu aşamada davacının çıkma payına dahil edilemez.
Davalı şirketin, ortakların 21/07/2016 tarihli protokol ile paylaştıkları para haricinde başka bir malvarlığı olmadığından davacıya ayrılma akçesi verilememiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davacının şirket ortaklıktan çıkma talebinin kabulüyle davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2- Davacının ayrılma akçesi talebinin ve diğer taleplerinin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.035,00- TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.017,50-TL yargılama gideri ile peşin alınan 31,40- TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden davalı vekili yararına ölçümlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 05/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

Davacı gideri;
36,00 TL ilk gider,
127,10 TL tebligat ve posta gideri,
571,90 Keşif harcı
1.300,00 TL bilirkişi ücreti,
2.035,00 TL toplam gider