Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/209 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/831 Esas
KARAR NO : 2023/209

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – … …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 3- … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 25/05/2015 tarihinde Bursa ili Yıldırım ilçesi Kurtuluş caddesi Kültür sokak üzerinde davalı … Durmuş’un sevk ve idaresindeki 16 M … plakalı minibüs vasfındaki araç ile vekil edenlerinin kızı …’a çarpmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, davalılardan Ömer Vural’ın 16 M … plakalı aracın maliki olduğunu, … Sigorta A.Ş’nin ise davaya konu aracı zorunlu trafik sigortası poliçesi ile sigortalayan olduğunu, olayın oluşunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davalı sürücü … aleyhine açılan kamu davası neticesinde cezalandırıldığını, kaza sebebiyle …’ın vücudunda kalıcı iz meydana geldiğini ileri sürerek davanın kabulü ile … için 50.000 TL, … için 5.000 TL ve … için 5.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 500 TL, … için 500 TL ve … için 500 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesi ile; 26/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapıldığını, müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, gerekli evraklarla başvuru yapılmadığını, müvekkilinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, kazanç kayıpları ile manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında /olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Durmuş ve Ömer Vural vekili cevap dilekçesi ile; trafik kazasından dolayı sigorta şirketine karşı açılan davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuru yapılmadığını, kazaya ilişkin kamera kayıtlarına göre sürücü …’un küçük Ece Su’ya çarpmadığını, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ceza dosyası, tedavi evrakları, kaza tespit tutanağı, ATK raporu, tanık beyanları, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 25/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların davalılardan maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/12 -121 E/K sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyası yukarıda esası belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Mahkememizce; Dava konusu kaza nedeniyle tarafların kusur oranın tespiti açısından dosya üzerinde trafik uzmanı bilirkişi tarafından incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 24/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’un, meyana gelen trafik kazasında Karayolları Trafik Kanunun sürücülere ait Asli Kusurlardan 53/1-a maddesini ihlal ettiğinden % 100 oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın meydana gelen trafik kazasında ” Atfı Kabil Kusuru” bulunmadığı, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti açısından dosyanın ATK 3.İhtisas kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Alınan 02/11/2018 tarihli ATK raporunda; Hasan kızı, 15/01/2008 doğumlu, …’ın 08/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce; Davacı tanıkları … ve …’in dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada ” ben … Poyraz’ın yengesiyim, ben kaza anlarında yanlarında değildim sonradan yaşadıkları bizleri çok etkiledi, …’nun şuan ayağından operasyon geçirmesi gerekmektedir, ayağında yanık izi gibi izler kaldı, izler derin bir şekildedir, çocuk pskolojik olarak çok yıprandı, kaza nedeniyle şuanda etek giyemediği için psikolojisi bozuldu, ben bu yarayı nasıl kapatabilirim şeklinde bize sözler söylemektedir, … kazanın meydana geldiği aylarda belirli bir süre okula gidemedi, arkadaşlarını gördüğü zaman utandığı için bacağını kapatıyor, …’ya çarpan şoförü bir ay kadar önce … ile beraber gördük, … kendisine çarpan şoförün bu şahıs olduğunu söyledi bende şoföre baktığımda kendisi bize karşı güldü, …’nun annesi kuaför olarak çalışıyordu, çocuğunu hastaneye götürmesi gerektiği için çoğu zaman kuaför dükkanını kapatmak zorunda kaldı, …’nun ailesi kredi ile ev aldıkları için zaten durumları çok iyi değildi, kaza nedeniyle de maddi olarak çok yıprandılar” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada ” …’nun annesi benim arkadaşım olur, aynı zamanda annesinin kuaför dükkanını üst katında oturmaktayım, kaza anında ben de kuaförde saçımı yaptırıyordum, biranda dışarıdan bağrışmalar duyduk, …’ya bir aracın çarptığını öğrendik, kaza sonrası …’nun ayağında iz meydana geldi, bu iz dışarıdan oldukça gözle görülebilir bir şekildedir, bu nedenle … Poyraz etek dahi giyememektedir, kaza nedeniyle … uzun süre kuaför dükkanını açamadı, çocuk psikolojik olarak çok etkilendi, … Poyraz ergenliğe geçiş döneminde olduğu için etek giyemediğinden dolayı psikolojik olarak problemler taşımaktadır, … Poyraz’ın ayağında bulunan iz büyük bir parça şeklinde deri büzüşmesi şeklindedir, bu iz dizinin alt kısmındadır, estetik operasyonla ancak büyüyünce bir tedavi sağlanabilir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce, dava konusu kaza nedeniyle davacının talep edebileceği tazminat miktarının tespiti, davacı çocuğun bacağındaki yara izlerinin kalıcı iz teşkil edip etmediği, estetik- cerrahi tedavi gerekip gerekmediği gerekiyor ise bu tedavilerin ve ameliyatların bedeli hususunda dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, Aktüerya uzmanı ile Adli Tıp Uzmanı bilirkişinin mahkemece resen seçilmesine, karar verilmiştir.
Alınan 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Yüksek Yargıtay’ın belirtilen görüşüne uygun olarak, kaza tarihinde gelir getirici bir işte çalışmayan kazalı çocuk için tazminat hesaplaması yapılmadığı, davacının talep etmiş olduğu, ulaşım giderlerinin zarar kapsamında olduğu ve davalılar tarafından tazmin edilmeleri gerektiği belirtildiği, bu sebeple, davacının 160,00-TL tutarındaki ulaşım zararı talebinin yerinde olduğu, davacının 964,48-TL toplam tedavi harcamasının belgeli olduğu görülmektedir. Yüksek Yargıtay’ın Yönetmelik İptali Sonrası almış olduğu ve istikrar kazanan kararları dikkate alındığında, davacının 964,48-TL toplam tedavi harcamasının SGK’nın sorumluluğunda olacağı sonucuna ulaşıldığı, davacı çocuğun bacağındaki 25×15 cm’lik hipertrofik olmayan “skar” olarak tariflenen yara izinin mevcut tıbbi belgelere göre kalıcı nitelikte olduğu, estetik cerrahi tedavi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa bu tedavilerin ve ameliyatların bedeli konusundaki değerlendirmenin Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı tarafından yapılmasının uygun olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce, Davacı çocuğun bacağındaki yara izleri kalıcı iz teşkil edip etmediği, estetik-cerrahi tedavi gerekip gerekmediği, gerekiyor ise bu tedavilerin ve ameliyatların bedeli hususunda alanında uzman Hekim bilirkişinin mahkemece resen seçilmesine karar verilmiştir.
Alınan 16/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; izlerin kalıcı olduğu, estetik cerrahi ile de olsa tamamen yok edilemeyeceği, izleri azaltmak, küçültmek amaçlı 2-3 seans doku genişletme ameliyatı yapılabileceği, bu tip ameliyatların kamu kurumlarında doku genişletici temini yapılamaması nedeniyle günümüzde gerçekleştirilemediği, ayrıca estetik operasyon olduğu için SGK’nın ödeme yapmadığı, özel ameliyat düşünüldüğünde her bir seansın yaklaşık 20.000-30.000 TL tuttuğu, seanslar arası hastanın seyrine göre 6 ay – 1 yıl arasında değiştiği, çocuğun 12 yaşında olması da dikkate alındığında 18 yaşına geldiğinde yeniden ameliyat gereksiniminin doğabileceği dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile kök rapora yapılan itirazlar değerlendirilmek suretiyle ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 29/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; söz konusu hususun kök raporda ve iş bu ek raporda değerlendirilmemesinin nedenleri; dava dilekçesinde bu konuda bir talep bulunmaması, Uzman Hekimin bu konuda bir tespitinin olmaması, zarar görenin ekonomik geleceği sarsılmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlâl fiili sonucunda gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç kabullerinin usulünce dosyaya sunulmaması olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 23/11/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunduğu, davalılara tebliğ edildiği görüldü.
Mahkememizin 2017/591 esas, 2020/881 karar sayılı kararı, Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 23/06/2022 tarih 2021/1321 esas, 2022/1102 karar sayılı kararı ile BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce, BAM ilamı doğrultusunda dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek önceki raporları irdeler ve raporlar arasında çelişkileri giderir şekilde kusur raporu aldırılmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 10/01/2023 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda, A) Davalı sürücü …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B) 2008 doğumlu yaya …’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; 25/05/2015 tarihinde davalı … Durmuş’un sevk ve idaresindeki 16 M … plakalı minibüs seyir halinde iken yaya olan davacı küçük …’a çarpmış olduğu, kaza neticesinde davacının yaralandığı, alınan kusur raporu sonucunda davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu bulunduğu, maluliyet oranının hesaplanması için İstanbul ATK’dan alınan raporda; fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Uzman hekim tarafından alınan bilirkişi raporunda; izlerin kalıcı olduğu, estetik cerrahi ile de olsa tamamen yok edilemeyeceği, izleri azaltmak, küçültmek amaçlı 2-3 seans doku genişletme ameliyatı yapılabileceği, özel ameliyat düşünüldüğünde her bir seansın yaklaşık 20.000-30.000 TL tuttuğu, seanslar arası hastanın seyrine göre 6 ay – 1 yıl arasında değiştiği, çocuğun 12 yaşında olması da dikkate alındığında 18 yaşına geldiğinde yeniden ameliyat gereksiniminin doğabileceği bildirilmiştir. Alınan raporların gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davacıların maddi tazminat yönünden talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin manevi tazminat talebi yönünden değerledirildiğinde; manevi tazminatın niteliği ve davacının kaza nedeniyle maluliyeti meydana gelmemiş olsa da, tedavi süresi, bacağında estetik operasyonla dahi tamamen giderilmesi mümkün olmayacak şekilde ve büyüklükte izlerin meydana gelmesi, izlerin sosyal yaşantısı ve psikolojisi üzerindeki etkisi, davacının yaşı, kaza tarihi, kazadaki kusur durumu olayın oluş şekli ve tarafların mali ve sosyal durumlarına, olay sonrası çekilen acı ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 2.500,00 TL, davacı … için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacıların maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 40.160,00 TL nin davalı … yönünden dava tarihi olan 10/01/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 25/05/2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 2.500,00 TL, davacı … için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin davalı … yönünden REDDİNE,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 4.451,08-TL harçtan peşin alınan 210,06-TL+132,05 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.108,97-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 4.740,5‬0-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 3.083,97-TL ile peşin alınan 210,06-TL+132,05 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden; Davacılar yararına ölçümlenen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden; Davacılar yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine
7-Manevi tazminat yönünden; Davalılar yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Davacı gideri ;
1.900,00 TL bilirkişi gideri,
2.062,00 TL ATK fatura bedeli
778,50 TL tebligat posta gideri
4.740,5‬0 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.