Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2023/459 K. 24.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/818 Esas – 2023/459
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/818 Esas
KARAR NO : 2023/459

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1- ………… – ……….. Gemlik/ BURSA
2- ………….. – ……….. Gemlik/ BURSA
3- ……………. – ……..
VEKİLİ : Av. …………..
DAVALI : …….. SİGORTA A.Ş. – Kozyatağı E-5 Yan Yol Üzeri S.Armutlu Sok. Şaşmaz Plaza No.6 Kat 3-5 Kadıköy/ İSTANBUL
VEKİLLERİ : Av…………… Kadıköy/ İSTANBUL
Av……………….. Kadıköy/ İSTANBUL

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil davacıların ………….. ve…………., 24/04/2016 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki ……… plakalı araçta seyahat ederken trafik kazası geçirdiğini, davaya konu kazada davacı………….’nın ise yaralandığını, kaza ardından hastaneye kaldırılan Çağla Toprakçı’nın birçok hastanede tedavi olduğunu geçirdiği ameliyat ile beline platin takıldığını, fizik tedavisi halen devam eden davacının kaza neticesinde kısıtlılık yaşadığını, davacının bu hali ile manevi anlamda büyük sıkıntılar yaşadığını, kazaya karışan ……… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle 10420761 poliçe no’lu trafik sigortası, davalı şirket tarafından yapıldığından, adı geçen şirketten sorumluluk sınırı içerisinde maddi tazminat istenildiğini, bu nedenlerle bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere…………. için 1.000,00 TL ve ………….. için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 24/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafrı müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapmadan işbu davayı açtığını, 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmanın zorunlu hale getirildiğini, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmlasına gerek olmadan, davanın usulden reddine gerektiğini, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarı, maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmeyeceğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinden geçerli poliçe teminatının 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davacının davasını ispatı halinde müvekkilin şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulması, olmaz ise alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısım açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, ATK raporu, Bursa BAM 13. HD’nin karar ilamı yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklı iş gücü kaybı maddi tazminat ve tedavi masraflarının istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Bursa CBS’nin 2016/1809 soruşturma sayılı dosyası, Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/791 E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, ilgili sağlık kuruluşlarına müzekkere yazılmak suretiyle davacıların tedavi evraklarının tamamı, dava konusu araca ilişkin sigorta ve hasar poliçesi, dosya mahkememizce Atk’ya sevk edilmek ve ayrıca trafik konusunda uzman bir bilirkişiye ve aktüerya bilirkişisine tevdi edilmek suretiyle bilirkişi raporu raporları tanzim ettirilmiştir.
12/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; Halil İbrahim kızı, 17.09.2004 doğumlu … Topakçı’nın 24.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 X(2……….33)A %37 E cetveline göre %30,2 (yüzdeotuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
26/12/2018 tarihli trafik bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda izah edilen şartlarda meydana Yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; ……… plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 1-Hızıngerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı 52 Maddesinde belirtilen; Sürücüler: a)Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, donemeçli yollarda İlerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b)Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, Zorunludurlar. 2-Karayolları Trafik Kanunu 47. Maddesinde Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu başlıklı d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, Uymak zorundadırlar. Kurallarını İhlalleri nedeniyle kazada %100(YÜZDEYÜZ) kusurlu olduğunu bildirmiştir.
18/06/2019 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; 24.04.2016 Tarihli kaza neticesinde yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda; 1. Davacı…………. hakkında belirlenmiş bîr maluliyet oranı bulunmadığından hakkında zarar hesaplaması yapılmadığı, 2» Davacı …………..’nın 2.a. Dosyadan alınan Adli Ttp Kurumu Raporu ile belirlenen 9 aylık geçici iş göremez dönem zararları ile 18 yaşından itibaren %30r2 oranında daimi iş göremezlik zararları TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz ile hesaplanarak aşagtda yer alan özet sonuç tablosu (A) seçeneğinde gösterildiği,2.b. Dosyadan alınan Adli Tıp Kurumu Raporu İle belirlenen %30,2 oranında daimi iş göremezlik zararları 13 yaşından İtibaren ve TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz ile hesaplanarak aşağıda yer alan özet sonuç tablosu (B) seçeneğinde gösterildiği, bu seçenekte geçici ş göremez dönem zararlarının yer almadığı,2.C. Her iki seçenekte de %2Û hatır taşıması indirimi yapılarak aşağıda yer alan özet sonuç tablosunda gösterildiği, ………….. (A) 317.203,46 10.907,26 65.622,14 100%(B) 262.488,58 317.203,46 0,00 63.440,69 100% 253.762,77 Hangi seçeneğe itibar edileceğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, Hesaplamaların bilinen asgari ücret devresi 2019 yılı esas alınarak yapıldığı,4. Davalı tarafından dosyada Örneği sunulan Zeyilnamede 10420761 poliçe nolu ……… plakalı araç içfn 13.03.20İ6-2G17 tarih aralığında geçerli olmak üzere düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mail Sorumluluk Sigorta Poliçesinin 05.05.2016-18.03.2017 tarih aralığrnda geçerli olmak üzere zeyil nam ey e konu edildiği, Türk Sigorta Birliği tarafından dosyaya gönderilen 21.11.2017 tarihli cevabi yazıda, ……… plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ve Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçeleri kaydına rastlanmadığının bildirilmiş olduğu, delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla ……… plakalı aracın kaza tarihinde davalı tarafından ZMM Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunun kabulü halinde yukanda yapılan zarar hesaplamasından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davalı Sigorta şirketinin poliçe gereğince zarardan sorumlu olduğunun kabulü halinde, iki seçenek halinde hesaplanan davacı zararlarının 310,000. TL olan poliçe limiti içinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine üzerine Bursa 13. Hukuk Dairesinin 2021/1134 Esas ve 2022/1034 Karar sayılı kararı ile; “Yerel mahkemece, 12/09/2018 tarihli ATK raporu doğrultusunda davacı …………..’da %30.2 maluliyet olduğu kabul edilerek karar verilmişse de, hükme dayanak ATK raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira, maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, kazanın 24/04/2016 tarihinde meydana geldiği, göz önüne alındığında davacı hakkında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında düzenlenmesi gerekirken, hesaba ve hükme esas alınan ATK 14/08/2018 tarih ve 66773 sayılı raporda,11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak davacı küçüğün maluliyetinin tespiti ile yetinilmesi isabetsiz olup, buna yönelik davalı vekilinin istinaf istemi kabul edilmiştir. Yine mahkemece, aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanan seçenekli raporda (A) seçeneğine göre, davacı Hayriye’nin 9 aylık geçici iş göremezlik zararının da tazminata dahil eden rapor esas alınarak hüküm kurumuşsa da ; karar gerekçesinde, neden (A) seçeneğine göre hüküm kurulduğuna ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bilindiği üzere HMK 297.madde hükmüne göre mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekir.Bu hususa riayet edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi kamu düzenine aykırı olduğundan, mutlak kaldırma nedenidir. Kabule göre de, geçici iş görmezlik tazminatının yaralanma nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan (daha fazla güç sarfeden) kişilerce de talep edebileceği, kazanç getiren bir işte çalışması yahut çalışma imkanı bulunmakla beraber, yaralanması nedeniyle iyileşme süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle uğranılan zararlara karşı talep edilebileceği göz önüne alındığında, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacı ………….. lehine geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, kaza tarihindeki maluliyete esas sürekli iş göremezlik oranı belirlendikten sonra, belirlenen maluliyete göre yeniden aktüerya raporu alınmalıdır. Diğer yandan, aktüerya bilirkişice kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde doğru olarak TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, fakat 1.8 teknik faiz ugulanarak hesap yapılması doğru olmamıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile;2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın,tazminatın hesaplanması gerekecektir. (Yargıtay 17 HD 2019/3292 E-2021/1848 K sayılı ilam). Yaşam tablosu olarak 1.8 teknik faize göre hesaplama yapılması istinaf eden davalının sıfatına göre lehine olduğu gözetildiğinde bu husus kaldırma sebebi olarak değerlendirilmemiş ise de alınacak maluliyet raporuna göre aktüerya bilirkişiden ek rapor alınması halinde TRH 2010 tablosunun esas alınarak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılarak tazminat hesabı yapılması ile davalının kazanılmış haklarının korunması gerekecektir. HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek,Bursa BAM Karar ilamı doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmıştır.
Mahkememiz dosyasının yargılanması sırasında Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verildi.Adli Tıp Kurumunun 02.12.2022 tarihli raporunda özetle:Davacı …’nın kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Lomber omurganın yaralanması, kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %23 olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.Mahkememiz dosyasının yargılanması sırasında bir aktüerya bilirkişinin rapor düzenlemesine karar verildi. Aktüerya bilirkişisinin 03/04/2023 tarihli raporunda özetle;24.04.2016 Tarihli kaza neticesinde davacı …………..’nın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 28.11.2022 Tarih ve 17046 sayılı raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde belirlenen Tüm Vücut Engellilik oranının %23 olduğu, toplam yüzde 23 maluliyet zararları 355.740,84 , davalı kusur oranı yüzde 100, hatır taşıması yüzde 20, 71.148,17, istenebilecek yüzde 23 maluliyet zararı 284.592,67, toplam geçici iş göremezlik zararları 10.905,24, davalı kusur oranı yüzde 100, hatır taşıması yüzde 20, 2.181,05, istenebilecek geçici işgöremezlik zararları, 8.724,19, toplam efor kaydı zararları, 26.777,10, davalı kusur oranı yüzde 100, hatır taşıması yüzde 20, 5.355,42, istenebilecek efor kaybı zararları, 21.421,68, toplam istenebilecek maluliyet zararları 314.738,54, istenen (fazlaya saklı ıslah ile) 262.488,58, hesaplamaların usuli kazanılmış haklar nazara alınarak bilinen asgari ücret devresi 2019 yılı esas alınarak yapıldığı, davalı Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen poliçe limitinin 310.000.TL. Olduğu, hesaplanan 9023 kalıcı maluliyet zararlarının poliçe limitini aşmadığı, hesaplanan 9023 kalıcı maluliyet zararlarına geçici iş göremez dönem ve 18 yaşına kadar efor kaybı zararlarının eklenmesi halinde toplam davacı zararının 314.738,54 TL. olduğu 310.000. TL. olan poliçe limitini aştığı mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; açılan dava trafik kazasına dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.İlgili BAM ilamı dikkate alınarak davacı … hakkında yeniden maluliyet raporu tanzim ettirilmiş, ATK tarafından tanzim edilen 02/12/2022 tarihli raporda özetle; davacı …’nın tüm vücut engellilik oranının %23 olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları,farklı tüzük ve yönetmeliklerin,farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği hususunun belirtildiği, ilgili BAM ilamı dikkate alınarak dosya yeniden aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen 03/04/2023 tarihli ek raporda özetle; davacı …………..’nın talep edebileceği daimi iş göremezlik zararının 284.592,67 TL, geçici iş göremezlik zararının 8.724,19 TL, efor kaybı zararının 21.421,68 TL olarak belirtildiği, hesaplamaların usuli kazanılmış haklar nazara alınarak bilinen asgari ücret devresi 2019 yılı esas alınarak yapıldığı, davalı Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen poliçe limitinin 310.000.TL Olduğu, hesaplanan %23 kalıcı maluliyet zararlarının poliçe limitini aşmadığı, hesaplanan % 23 kalıcı maluliyet zararlarına geçici iş göremez dönem ve 18 yaşına kadar efor kaybı zararlarının eklenmesi halinde toplam davacı zararının 314.738,54 TL olduğu 310.000 TL olan poliçe limitini aştığının bildirildiği ,ATK ve bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte, mahkememizin bir önceki kararı için (2016/1424 Esas 2020/543 Karar) davalı …….. Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu göz önünde bulundurularak, ilgili BAM ilamında davacı … hakkında efor tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerektiği hususunun belirtildiği, davacı …’nın usuli kazanılmış haklar gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak 262.488,58 TL daimi iş göremezlik maddi tazminatı talep edilebileceği kanaatine varılarak; davacı…………. yönünden davanın reddine, davacı ………….. yönünden davanın kabulüne, buna göre (usuli kazanılmış haklar gözetilerek) 262.488,58 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 11/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan alınarak davacı …………..’ya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere
1-Davacı…………. yönünden davanın REDDİNE,
2-Davacı ………….. yönünden davanın kabulüne, buna göre (usuli kazanılmış haklar gözetilerek) 262.488,58 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 11/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan alınarak davacı …………..’ya verilmesine,
3-Alınması gerekli 17.930,59 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL’nin ve 1.116,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 16.784,99 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından sarf edilen toplam 3.518,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre hesap edilen 3.504,63 TL yargılama gideri, 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı,1.116,40 TL ıslah harcı toplamı olan 4.679,43 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı ………….. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 39.748,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak Davacı …………..’ya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı………….’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı24/04/2023

Katip
¸E-imzalıdır.

Hakim
¸E-imzalıdır.