Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/696 E. 2022/1186 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/696
KARAR NO : 2022/1186

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait 16 … 97 plakalı araçların ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından dosyaya itirazda bulunulduğunu, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5/A Maddesine ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” ibaresi eklenmiş ve ticari davalara da dava şartı olarak arabuluculuk başvurusu şartı getirildiğini, bu nedenle tarafımızca 2022/1129 başvuru (Bursa) – 2022/45751 arabuluculuk (Bursa) numaralı başvuruda bulunulmuş ve 10.05.2022 tarihli “ANLAŞAMAMA TUTANAĞI” düzenlenmiş olup, ilgili tutanak dilekçemiz ekinde takdirinize sunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, bu aşamada hgs ve ogs sisteminin kime ait olduğu, kim tarafından işletildiği gibi hususlarda bilgi verme zorunluluğu bulunduğunu, açıklamalardan önce bazı tanımlar hakkında bilgi vermek gerektiğini, provizyon; Bankacılıkta, bir banka hesabı bulunan kimsenin, o bankanın başka bir şubesinden para çekmek istediğinde, çekilmek istenen bu para mi ktarının, karşılığının bulunup bulunmadığının, ilgili şubeye sorulması durumu olduğunu, provizyon aşamasında müvekkil şirket tarafından sadece hgs/ogs hesabında para olup olmadığı sorulduğunu, 3 saniye içinde olumlu veya olumsuz yanıt gelmemesi durumunda bu sorgu işlemi iptal edildiğini, provizyon aşamasında henüz bir tahsilat yapılmadığını, valor; işlemin yapılış tarihi ile gerçekleşme tarihleri arasındaki farkı tanımlamak için kullanılan finansal bir terim olduğunu, valör tarihi, işlemin karşılıklı olarak muhasebe hesaplarına alacak ve borç olarak geçtiği, özetle işlemin (ödemenin) fiilen gerçekleşmesi işlemi olduğunu, HGS sistemi müvekkil şirkete ait olmayan tamamen PTT işletim ve kontrolünde olan , OGS sistemi ise Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olup KGM tarafından işletilip denetlenen sistemler olduğunu, bu açıdan nasıl geçiş yapan araçlar hgs/ogs sistemi kullanıcıları olarak sistemin ödeme yapan tarafı olan banka ile sistemin bir ucunu temsil etmekte ise, müvekkil şirket ise sistemin diğer tarafında geçiş ücretini sadece talep eden taraf olduğunu, bu şekilde geçiş ücreti talebinde bulunan ile geçiş ücreti ödeme yükümlülüğü bulunan araç sahipleri arasındaki bu talep/provizyon/ödeme sürecini yürüten,yöneten ve işleten kurum, HGS sistemi açısından PTT, OGS sistemi açısından ise KGM olduğunu, talep edilen geçiş ücretinin müşterileri adına ödemesini yapacak olan bankalarda bu denklemin bir ayağı olarak kabul edilirse toparlamak gerekirse; müvekkil şirket hgs ve ogs sistemlerinin kurucu, sahibi, işleticisi, denetleyicisi olmayıp sadece bu sistem üzerinden ödeme talep eden şirket durumund olduğunu, HGS/OGS sisteminde geçiş anında tahsilat yapılamaması hallerinden süresi içerisinde provizyon alınamaması durumu yukarıda özetlendiğini, bunun yanında HGS/OGS etiket-cihazının doğru konumlandırılmadığını, araç ön camına yapıştırılmamış olması, cihaz veya etiketin kendisinin yırtık veya arızalı bulunması, provizyon verecek banka veya sistem sahibi PTT sisteminde ve internet erişiminde anlık olarak gerçekleşebilen sorunlar, HGS/OGS etiket-cihazının alındığı plakadan başka plakalı araca takılarak kullanılması sebebiyle sistemsel eşleştirme yapılamaması halleri gibi daha birçok sebeple anlık tahsilat yapılamaması mümkün olabildiğini, bu durumda araç sürücüsünün HGS/OGS sisteminden para çekilemediğinin farkına varmaksızın gişeden geçisişinin mümkün olmadığı, zira her gişede bir görevlinin ve bariyerlerin bulunduğu, bariyer açılmadığı için gişe görevlisi tarafından araç sürücüsüne bilgilendirme yapılarak nakit veya kredi kartıyla geçiş ücretinin ödenme imkanı sağlandığını, 6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu oldugu anlaşıldığını, davalı geçiş ücretini ödediğini iddia etmediğini, sadece HGS veya OGS kartlarında banka hesabında yeterli bakiye oldugunu iddia ettiğini, ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmediğini, OGS ve HGS kartlarından para çekilememesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorunda olduğunu, geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bildiğini, on katı (yasal değişiklik sonrası 4 kata indirilmiştir) oranındaki ceza alacağı ise kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerektiğini, yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamayacağını, tespitleri önemli olup istinaf merciince vurgulandığı üzere dava konusu olayda sadece davalı borçlunun ödeme iddiası halinde araştırma yapılması mümkün olup diğer iddialar istinaf merciince yerinde görülmediğini, yukarıda belirtilen sebepler ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle davalının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket aleyhine, davacı şirketin işletmiş olduğu köprü ve otoyoldan müvekkile ait araçla ihlalli geçiş nedeniyle doğan ve süresinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezası bedeli ödenmediğinden bahisle Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyasında ilamsız takip başlatılmış olup tarafımızca bu haksız talebe itiraz edilmesi üzerine takip durdurulduğunu, işbu icra dosyasına ilişkin itirazın iptali ve takibin devamı talepli dava açıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar gerçeğe ve hukuka aykırı olup kötü niyetli olduğunu, davanın müvekkil şirket yönünden reddi gerektiğini, yasal düzenleme gereğince takibinde haksız ve kötü niyetli bir şekilde takip yapan alacaklıya %20’den aşağı olmamak üzere aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedileceğini, huzurdaki davaya konu durumda müvekkilin hesabında yeterli bakiye varken dahi tahsil edilmeyen ücret için davacı şirket tarafından hiçbir bildirim yapılmadan müvekkili cezalandırma yoluna gidilip bu ceza bedeli 6502 sayılı kanun gereği haksız şart olup kesin hükümsüz nitelikte olmasına rağmen takip yapılması, icra takibine vekil olarak itiraz etmemize rağmen dava dilekçesinde tarafımıza yer verilmemesi ve dava dilekçesinin yalnızca müvekkil asile tebliğe çıkarılması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın kötü niyeti açıkça ortada olduğunu, davacının haksız kazanç elde etme saiki içerisinde olduğu aşikar olduğunu, alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, ihlalli geçişlere ait kamera, fotoğraf kayıtları, ihlalli geçiş tablosu, bildirim, ihtarname yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıya ait 16 … 97 plakalı aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süre içinde ödenmeyen yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacak ve cezai tutara itiraz üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından yasal sürede itirazın iptali takibin devamı amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından görev itirazında bulunmuş ise de tarafların sermaye şirketi olup alacağın ticari işletmeyi ilgilendirdiğinden TTK 4 ve 5. Maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava sayılmakla görev itirazına itibar edilmemiştir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 16 … 97 plakalı aracın ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
Ancak davanın açıldığı tarihten sonra 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin bir ve beş fıkrasında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu aracın geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, davalı tarafından borca itirazda aracın OGS kartlarının olduğunu ve OGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğu, ayrıca sonradan OGS kartına yükleme yapıldığı ve geçiş ücretinin temin edilmemesinin davacının sorumluluğunda olduğunu savunmakla davalı tarafın ihlalli otoyoldan geçişten sonra 15 gün içinde geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu sebeple davalının bu savunmalarına itibar edilmeyerek davacının asıl alacak ve cezai tutar alacağının olduğu anlaşılmaktadır. (Bursa BAM 5. Hukuk Daires 2018/290 Esas ve 2018/504 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Diğer yandan dört katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur.
6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, davacının ceza tutarı talebine yönelik alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarının cezai tutar kısmının yasa değişikliği sebebiyle asıl alacağın dört katı sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davanın Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulların oluştuğundan alacağın %20 si olan 195,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 50,50 TL yargılama gideri ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 131,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 977,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin v yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlık miktarının 8000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan HMK 341. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.