Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/65 E. 2022/1089 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/65 Esas – 2022/1089
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/65
KARAR NO : 2022/1089
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av
DAVALI : … TURİZM OTELCİLİK İNŞAAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil tarafından davalı/borçlu hakkında, Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10958 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, davalı-borçlu tarafından takip dosyasına itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz incelendiğinde, alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle, takibe, takip türüne, takibe konu edrilen asıl alacağa, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıç tarihine, takibe ilişkin tüm asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiği görüldüğünü, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazların iptali ile takibin devamını teminen dava açmak gerektiğini, davalı/borçlunun itirazları haksız ve dayanaksız olduğunu, 7155 sayılı (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun) Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari uyuşmazlıklarda Kanun’da belirtilen konularda (konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda) dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirildiğinden, düzenleme gereğince gerekli başvuru yapıldığını, Ancak taraflar arasındaki müzakereler sonucunda uyuşmazlık konusunun çözümünde bir anlaşma sağlanamadığını, buna dair Bursa Arabuluculuk Bürosunun Büro Dosya No. 2021/3483, Arabuluculuk No. 2021/140522 dosya no sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı aslı dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı/borçlunun itirazları haksız ve dayanaksız olduğunu, alacağın Mevcudiyeti Bakımından müvekkili tarafından otel, konaklama yerleri gibi işletmelere temizlik ürünleri, dekorasyon ürünleri ve sair ürünlerin satışı/pazarlaması yapıldığını, müvekkili ile davalı Şirket arasında cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı tarafa da özellikle otellerde kullanılan temizlik ürünlerinin satışı gerçekleştirildiğini, davalı tarafa da özellikle otellerde kullanılan ve dayanak faturada belirtilen şampuan, duş jeli, saç kremi, havlu terlik, makyaj/kulak pamuğu, kutulu sabun, çamaşır poşeti, klozet bandı, dikiş seti,duş bonesi gibi ürünleri nin satışı gerçekleştirildiğini, söz konusu ürünler davalı Şirkete teslim edildiğini, takibin ve alacağın dayanağını da oluşturan taraflar arasındaki mutabakat mektubu, Cari hareket raporu, 17.08.2021 tarihli BEF2021000000154 nolu fatura, üürünlerin teslimine dair belge örnekleri ekli olarak sunulduğunu, müvekkili tarafından satılan ürünler karşılığı ve cari hesaba uygun olarak olarak düzenlenen 17.08.2021 tarihli, BEF2021000000154 nolu fatura davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafından faturaya karşı bir itirazda bulunulmadığını, davalı taraf faturayı ticari defter ve kayıtlarına işlemiş bulunduğunu, ancak buna rağmen bir ödeme yapılmadığı gibi kötüniyetli olarak borca da itirazda bulunulduğunu, icra takibi başlatılmadan önce davalı Şirket yetkilileri ile yapılan ve ödemenin yapılacağı şeklindeki beyanlar nedeniyle uzayan görüşmelerden olumlu sonuç alınamamıştır. Son görüşmede ise zaten şirket hakkında konkordato talebinde bulunulacağı, borçların ödenmeyeceği bildirildiğini, bütün bunlar borçlunun haksız olduğu gibi aynı zamanda kötüniyetli de olduğunu gösterdiğini, başkaca delil ibrazına, bu anlamda davalının icra dosyasında ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin değiştirilmesine ve genişletilmesine de muvafakatımız bulunmadığını, takip konusu alacak likid ve muayyen olduğunu, yerleşik Yargıtay kararları gereğince; takip konusu alacak belirli, borçlu tarafından tayin ve tespit edilmesi mümkün nitelikte ise alacak likid sayıldığını, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu tartışmasız olduğunu, itirazın müvekkilimize olan borcu ödememek veya alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığı ortaya çıktığını, bu nedenle de, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı bulunması, müvekkilimizi mağdur etmesi nedeniyle alacak aslının %20’ından aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/10958 esas sayılı icra takip dosyası, BA-BS formları, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 29/11/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 02/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 24/08/2022 tarihli raporunda özetle: Davacı şirkete ait 2020
ve 2021 yılı fiziki (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin incelenmesi sonucu; Davacı tarafın 2020-2021 Yılları (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin ve (yevmiye) defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu, Davacının defter kayıtlarının birbirini doğruladığı sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, Dava konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu faturaların açık fatura olduğu, Faturaların davacı tarafından BS formu ile bildirilmiş olduğu V.U.K.’nu 396 sıra nolu vergi usul kanunu genel tebliğine göre, Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir firmadan aylık Kdv hariç toplam 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve hizmet alışlarını BA formu, bir firmaya aylık Kdv hariç toplam 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve hizmet satışlarını BS formu ile bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeye mecbur olduklarını, davacı tarafından 2020/06 Dönemi BS formu ile, satış | adet faturanın Kdv hariç 10.815,00 TL olarak bildirildiği, davacı tarafından 2021/08 Dönemi BS formu ile satış, 1 adet faturanın Kdv hariç 33.756,10 TL olarak bildirildiği, İade faturası olmadığı, Taraflar arasında cari hesap ilişkisinin 2020 yılında başladığı, açık hesap şeklinde çalışıldığı, ancak dosyada herhangi bir sözleşme olmadığı, Davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafin ticari defterlerine göre; davacı şirketin, davalı şirketten 38.740,20 TL alacaklı gözüktüğü, Davacı tarafından, davalı şirkete takip tarihinden önce borcun ödenme bir ihtarın olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerini mahkememiz yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından davalı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu yerin yargı çevresi içindeki Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde 1 SMMM bilirkişi tarafından rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Talimat mahkemesince davalı şirket adına bilirkişi incelemesine esas davaya konu defter, kayıt ve belgeleri sunmak üzere 2 haftalık kesin süre içerisinde ibraz etmeleri hususunda tebligat çıkarılmış olup, tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmamış olduğundan talimat kapatılarak bila ikmal mahkememize iade edilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturanın düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 24/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 6. İcra müdürlüğünün 2021/10958 esas sayılı icra takip dosyasını yapılan itirazın asıl alacak 38.740,20 TL yönünden iptali ile takibin asıl alacak 38.740,20 TL üzerinden ve bu alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 ‘si olan 7748TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.646,34 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 458,64 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.187,70 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 390,00 TL olmak üzere toplam 1.390,00 TL yargılama gideri ve 458,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.848,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.