Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/635 E. 2023/518 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/635 Esas
KARAR NO : 2023/518

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16768-67883-60189] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [16766-67877-20993] UETS
Av. … – [16494-94085-87436] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle ; Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile: Müvekkil şirket ile takibe itiraz eden davalı arasında cari ilişkiye /faturaya konu olan alacak sebebiyle borçlu/davalıdan 67.320,24 TL’sı asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla Bursa 15.İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine yasal takip yapıldığını, yapılan takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini, davalı, söz konusu ödeme emrine süresinde ” borca, asıl alacağa, işletilen ve işleyecek faize, takibin tüm ferilerine İTİRAZ ediyor ve takibin DURDURULMASINA karar verilmesini talep ediyoruz. ” demek suretiyle takip konusu alacağa ve talep olunan ferilerine itiraz etmiş ve müvekkil şirkete herhangi bir borçlarının olmadığını dile getirdiğini, söz konusu takibe karşı yapılan itiraz haksız ve kötü niyetle yapılmış bir itiraz olup sürresi içinde yapılan itiraz nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından takip durdurulduğunu, Bursa 15.İcra Dairesi 2022/… sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali konusundaki uyuşmazlığın çözümü için karşı tarafla görüşmeler yapılmış ancak çözüm olmaması nedeniyle dava açmadan önce arabulucuya başvurulduğunu, farkı tarihlerde yapılan telekonferans ve yüz yüze görüşmeler sonucunda arabuluculuk süreci anlaşmazlıkla sonuçlandığını, müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasındaki cari hareketler /faturalar incelendiğinde, tarafların uzun bir süredir ticari ilişki içerisinde olduğu görülecektir. Her iki taraf arasında bir ticari ilişkinin varlığı ve bu ticari ilişkiden dolayı da bir cari hesap ilişkisi olduğu her iki yanında kabulünde olan bir husus olduğunu, buna karşın borçlunun yapmış olduğu itirazda müvekkile karşı bir borcun olmadığını ileri sürmesi hakkaniyetten uzak olduğunu, icra dosyası kapsamında bulunan cari hesaba /faturaya ilişkin bakiyenin ödendiğine dair de itiraz dilekçesine eklenmiş hiçbir evrak ve/veya belgede sunulmadığını, davalı, söz konusu cari ilişki /fatura alacağı mevcutken; haksız olarak icra takibine itiraz etmiş ve ödemelerini yapmama hakkındaki kötü niyetini bir kez daha ortaya koyduğunu, İcra İflas Yasasının 147 ve 63. maddeleri gereğince borçlu/davalı icra dosyasına ileri sürdüğü itiraz nedenlerini değiştiremez ve genişletemez. İtiraz nedenlerinin değiştirilmesine ve genişletilmesine de bu nedenle muvafakatimiz bulunmadığını, müvekkil şirket ticari defteri ile borçlu/davalının ticari defterleri incelendiğinde mevcut bir alacağın olduğu açıkça ortaya çıkacağını, ancak devam eden dava sürecinde borç ödemede aciz durumunda olan davalının mal varlığını eksiltme ve kaçırma tehdidi mevcut olduğundan müvekkilin alacağını temin etmesi amacıyla (Gerekli görülmesi halinde teminat karşılığında) borçlu hakkında ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı talep etmek zarureti olduğunu, bu nedenlerle dava süresi içerisinde borçlunun aciziyet içinde olduğu ve/veya mal varlığını eksiltme ve kaçırma tehdidinin bulunması nazara alınarak tensiple beraber (Gerekli görülmesi halinde taminat kaşılığında) tedbiren ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, borçlunun haksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin ferileri ile beraber (Ticari avans faiziyle) aynen devamına karar verilmesini, kötü niyetli olarak dosyaya itiraz eden davalı aleyhine, takip konusu olan tutarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmakla, dosya ele alındı. İncelendi.Davalı vekili cevap dilekçesini özetle ; müvekkili Şirket adına, başlatılmış söz konusu takibe karşı süresi içerisinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 58/3. Maddesi uyarınca eksik evraka dayanması ve alacakların teyit imkanının bu nedenle bulunmaması ve söz konusu alacağın likit olmaması dolayısıyla likit olmayan alacağa işletilen ve işlemiş faizlere itiraz edilerek takip durdurulduğunu işbu itirazımızı takiben Davacı tarafından Sayın Mahkeme nezdinde yukarıdaki esas numarası ile itirazın iptali davası ikame etmiştir. Söz konusu davaya karşı cevap ve itirazlarımızı sunma gereği hasıl olduğunu Bursa 15. İcra Müdürlüğünce düzenlenen 2022/… E. ilamsız takipte ödeme emri İcra ve İflas Kanunu’nun 58. Maddesi 3. fıkrasına açıkça aykırı haksız, mesnetsiz ve mevzuata aykırı açılan davanın esastan reddine karar verilmesi, itirazın kaldırılmasına konu edilen alacak likit bir alacak olmamasına rağmen temerrüt oluşmadan takip öncesine faiz işletilmesi mevzuata aykırı olmakla işlemiş faize ve işleyecek faize itiraz ettiğini haklı olarak (davalı firma konkordato komiserinin temsilinde olduğundan dolayı) kötü niyetli olmadan, likit olmayan alacağa dair itiraz yapılması sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi, Açılan haksız dava sonucunda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, icra dosyası, ticari defterler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı tarafından faturalara dayalı olarak 10/03/2022 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 16.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; Bursa 15.İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas Sayılı İcra Dosyası incelendiğinde; Alacaklı olarak … Turkey Ambalaj San. ve Tic. A.Ş , borçlu olarak … Tekstil San. ve Ticaret A.Ş’nin görüldüğü, takibin 10/03/2022 tarihinde başlatıldığı, takip konusunun 5 adet fatura alacağından kaynaklı 67.320,24 TL asıl alacak olduğu, Davacının 2020,2021,2022 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 219. 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara Uygun olarak süresinde oluşturulduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, 2022 yılı kapanış tasdik süresinin henüz gelmediği, Davacının ticari defter kayıtlarına göre, 10.03.2022 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 67.320,24 TL alacaklı göründüğü, Davalının 2020,2021,2022 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 219. 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara Uygun olarak süresinde oluşturulduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, 2022 yılı kapanış tasdik süresinin henüz gelmedi; Davalının ticari defter kayıtlarına göre, 10.03.2022 takip tarihi itibarı ile davalının davacıya 67.320,24 TL borçlu göründü; Taraf kayıtlarına göre hesap bakiyelerinde mutabakatsızlık olmadığı, Cari hesap muavini incelendiğinde; 2020-Ekim ayından sonra davalı tarafından alınan Malların ödemelerinin düzenli olarak yapıldığı, 2020-Ekim ayına kadar oluşan 67.320,24 TL bakiyenin 2022-Ocak ayına kadar tekerrür ettiği, bunun sebebinin de Davalının Konkordato Mühletinde olmasından dolayı, mühlet başlangıcı tarihinden önceki dönemlere ait borçların ödemesinin durmasından kaynaklı olabileceği, davalı vekilinin de bu hususta 24/10/2022 tarihli beyan dilekçesinde de görülmüştür. Bursa 15.İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas Sayılı İcra Dosyası incelendiğinde; Davacının takip tarihine kadar faiz talebi olmadığından ve temerrüde düşürdüğüne dair ihtarına rastlanmadığından tarafımdan faiz hesaplaması yapılmadığı kanaatine varılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu kapsam ve nitelik itibarıyla hüküm vermeye yeterli görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davalı vekili tarafından konkordato davasına ilişkin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/827 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de konkordato davasının alacağın esasına ilişkin olmadığı, infaz aşamasına ilişkin olup bekletici mesele yapılmasının fayda sağlamayacağından itibar edilmemiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından faturaların düzenlendiği, fatura konusu malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, taraflarca tutulan ticari defterlerin usulune uygun tutulduğu ve davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacının davalıdan 67.320,24TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla HMK 222. Ticari defterlerin uyumlu olduğundan defter deliline itibar edilerek 67.320, 24 TL yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa15. İcra müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 13464 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3–Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.598,64 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.149,67 TL, mahsubu ile bakiye 3.448,97 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti 1.200 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 114 TL yargılama gideri, 1.149,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.463,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 10.771,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/05/2023
Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.