Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/594 E. 2023/97 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/594 Esas – 2023/97
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/594
KARAR NO : 2023/97

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ – .. [25969-11174-…] UETS
VEKİLİ : Av………. – [16316-13259-..] UETS
DAVALI : … – ….. 23 Nisan Mah. 247. Sk. No:2 İç Kapı No:31 Nilüfer/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil ile davalı arasında elektrik kullanımı kaynaklı icra takibi başlatıldığını ancak davalı borçlu tarafından kötü niyetle icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalının itirazında haksız olup, icra dosyasını sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle yapıldığını, borçlunun yaptığı itiraz üzerine takip durduğundan, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmuş durumda olduğunu, alacak likit alacak olup borçlu tarafından tutarı bilinmekte ve muayyen olduğunu, tüm bu nedenlerle Bursa 14. İcra Müdürlüğü 2012/… E. sayılı dosyasıyla ilgili olarak, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin işlemiş ve işleyecek faiz ve masraflarıyla birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 20.05.2022 tarihli dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, yasal mesnedi bulunmayan ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usul ve esasa aykırılık nedeniyle reddinin gerektiğini, öncelikle alacaklı tarafa, herhangi bir borcum bulunmamakta olup, söz konusu borcu kabul ettiğim anlamına gelmemek kaydıyla takip dayanağı belgeler incelendiğinde yasal mevzuat gereği işbu borçta zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı def’i ve itirazında bulunduklarını, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, yargılama masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına, ileride kendimi vekil ile temsil ettirmem halinde vekalet ücretinin da davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlgili icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından 28/03/2012 tarihinde davalı hakkında ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İşlemsiz kalan icra dosyasında alacaklı vekilinin 17/02/2015 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu anlaşıldı.
Dosyamız temin edilen evraklarla ile birlikte konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi 26/10/2022 tarihli raporunda özetle: Davacı elektrik şirketince düzenlenen faturalarda yer alan bilgilere göre davalı … Ürünlü Mah. Ürünlü Sok. No:17 (Lukoil aralığı) Nilüfer/Bursa adresi olarak yazılı taşınmaz için … Elektrik Perakende Satış A.Ş. Kayıtlarında1138459 tekil kod üzerinden 0049577 KHL sayaç seri numarası ile 4 nolu Tek zamanlı Kamu ve Özel Hiz. ( Diğer OG / Orta gerilim ) abone grubunda elektrik abonesi olarak işlem gördüğü, davacı elektrik tedarik şirketi şirket kayıtlarında işlem gören abonelik üzerinden elektrik alım-satımı faturalar ile sabit olup davalının aksi yönde teknik olarak denetime açık delil olmadığı, İcra takibine konulan ve itiraza uğrayan elektrik faturaları ; 2009/10 döneme dair son ödeme tarihi-16/11/2009 yazılı 2.563,50 TL tutarında Normal Tahakkuk Faturası, – 2009/11 döneme dair son ödeme tarihi-15/12/2009 yazılı 2.246,20 TL tutarında Normal Tahakkuk Faturası, – 2009/12 döneme dair son ödeme tarihi-15/01/2010 yazılı 2.388,10 TL tutarında Normal Tahakkuk Faturası olmak üzere ceman 3 adet dönemsel normal tüketim faturası olarak tespit olunduğu, İhtilaf konusu faturalar davacı elektrik şirketince yapılan endeks okuma işlemleri sonrası tahakkuk ettirilerek aboneye ait sözleşmede yazılı tebligat adresine tebliğ olunmuş, itiraza uğramamış ancak son ödeme tarihleri itibariyle ödenmeyerek temerrüde uğradığı, dava konusu uyuşmazlık konusu fatura tarihlerinde yürürlükteki mevzuat uyarınca 5/Eylül/2002 tarih ve 24887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ELEKTRİK PİYASASI MÜŞTERİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ “Zamanında Ödenmeyen Borçlar “ başlıklı Madde 24 — Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlendiği, müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebildiği, perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamayacağı, aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez. “hükümleri yer aldığı, oiğer yandan yerleşik uygulamada kural olarak abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden o kişi yani eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Taraflar arasındaki abonman sözleşmesi taşınmazın mülkiyetinden bağımsız olarak taraflara hak ve mükellefiyetler yükleyeceği, sözleşme iptal edilmedikçe abonman yönünden tüketilen elektrik bedelinin sorumluluğu devam edeceği, abonman Sözleşmesinin dayanağı ve vazgeçilmez ekleri olarak kabul edilen ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin rapora kapsamına aktarılan ve fatura tarihlerinde yürürlükte olan hükümleri uyarınca dava konusu faturaların tahakkukunda yönetmelik hükümleri yönünden her hangi bir usulsüzlük görülmediği, davalı şirketin icra tabibine konulan 3 adet tahakkuk faturasından davalı abonenin sorumlu olduğu yönünde hüküm kurulması halinde; raporun icra takip tarihine göre hesaplama başlıklı bölümde görüleceği üzere; ( 2009/10 dönem ) 2.563,50 (asıl alacak ) + 328,30 (gec. faizi) + 68,82 ( KDV ) = 3.014,70 TL ( 2009/11 dönem ) 2.246,20 (asıl alacak ) + 219,00 (gec. faizi) + 39,42 ( KDV ) = 2.504,62 TL ( 2009/12 dönem ) 2.388,10 (asıl alacak ) + 184,71 (gec. faizi) + 33,24 ( KDV ) = 2.606,05 TL olmak üzere ceman 8.125,37 TL olarak hesaplandığı, davacı taraf talebi 10.762,57 TL olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda, elektrik abonesi olan davalının 2009 yılı 10,11,12. Aya ait üç ayrı elektrik fatura bedelinin tahsili için davacı kurum tarafından davalı aleyhine 28.03.2012 tarihinde başlatılan icra takibi ile toplam 10.762,57TL alacağın tahsili istenmiştir.
Davalı taraf, zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava tarihi itibariyle dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
TBK.nun 146.maddesinde ( 818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Zamanaşımı süresi her alacak için o alacağın istenebileceği tarihte başlar. Bu nedenle somut olay özelinde, faturalarının her biri yönünden son ödeme tarihleri bu sürenin başlangıcıdır.
Zamnaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun ve alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin başlaması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir.
Zamanaşımını kesen sebepler BK’nun 133-136. maddeleri ( TBK. m.154-157) ‘de gösterilmiştir. BK’nun 133/2.( TBK. 154/2) maddesi uyarınca borçlu aleyhinde icra takibi başlatılması halinde , zamanaşımı süresi kesilir ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.
Ancak burada, uyuşmazlığın çözümü bakımından icra takibinin işlemden kaldırılmasını düzenleyen İİK’nun 78. maddesi üzerinde durmak gerekmektedir.
Belirtilen hüküm uyarınca ; “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.
Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil edilmez.( Yargıtay 3. HD 2016/19122 Esas ve 2018/7610 Karar sayılı Karar)
Somut uyuşmazlıkta; davacının dava konusu faturalar nedeniyle davalı aleyhine 28/03/2012 tarihinde Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı icra takip dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, takip dosyasının işlemden kaldırıldığı, takibin 17.02.2015 tarihinde yenilendiği ve Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün2012/… sayılı takip dosyası üzerinden takibe devam olunduğu anlaşılmaktadır. Alacağın faturaların son ödeme tarihinden itibaren muaaccel olduğu hususunda ise taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Yukarıda yazılı yasal hükümler ve açıklamalar ışığında uyuşmazlık ele alındığında; BK’nun 133/2. maddesi ( TBK. m.154/2) gereğince icra takibine başlanılması zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmakla, davacı tarafından takibin yapıldığı 28/03/2012 tarihinde zamanaşımı süresi kesilmiştir. Takip dosyasının işlemden kaldırılması halinde takip derdest kalmaya devam edeceğinden takip dosyasının işlemden kaldırılması ile takibin zamanaşımını kesici etkisinin ortadan kalktığından söz edilemeyecektir. (HGK’nun 18.09.2013 gün2013/15-169 E., 2013/1365K., sayılı ilamı )
Bu itibarla ; takibin başladığı 28/03/2012 tarihinden arabuluculuk sürecinin başladığı 14/04/2022 tarihine kadar 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğundan davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın zaman aşımı defi sebebiyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak maliye hazinesine gelir olarak kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliğine göre kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.