Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/589 E. 2022/1193 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/589 Esas – 2022/1193
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/589 Esas
KARAR NO : 2022/1193

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … FİNANS KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı bankada bulunan şahsi hesabından davalının kusur ile müvekkilinin bilgisi ve izni dışında kimliği belirli başka kişiler adına hesaptan farklı hesaplara para aktarıldığını, başka hesaba bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile havale edilmiş olduğunu, bu durumun davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağını, olay tarihinde müvekkilin hesabında bulunan 73.5 gram altın değerindeki paranın güvenlik zafiyeti ile tanınmayan şahıslara aktarılan 37.250,00-TL ‘nin iadesini, 04/08/2021 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte alacağın tespitini, gecikmeden doğan zararın tespitini, müvekkilinin olay tarihinde telefon hattının ele geçirilmesi ve banka hesabının ele geçirilmesi, bankada mevcut olan mevduatın başka hesaplara aktarılmasında rızası ve bilgisi dışında güvenlik zafiyeti ile haksız fiiller neticesinde kişilik haklarının zedelenmesine sebebiyet verilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı 30.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddiaları davacı tarafından yaklaşık olarak dahi ispatlanmamış olduğunu, usul, yasa ve bankacılık uygulamalarına uygun olarak gerçekleşmiş işlemlerden dolayı müvekkiline kusur ve sorumluluk yükletilmeye çalışılması, hukuki dayanaktan ve iyiniyetten yoksun haksız ve hukuksuz bir talep ve çaba olduğunu, manevi zarar için, bir kimsenin kişilik haklarının zedelenmesinden zarar görmesi gerektiğini, manevi zararın da uygun nedensellik bağıyla ispat edilmesi gerektiğini, somut olayda, salt bankacılık işleminin söz konusu olması nedeniyle manevi zarardan söz edilmesi, hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde 73,5 gram altından bahsedilse de dava dilekçesinin tümü ve dava dilekçesindeki talep kısmı incelendiğinde, dava konusu edilen hususun yalnızca davacının hesabından transfer edilen 37.250,00 TL olduğunu, davacı tarafından uyuşmazlık konusu edilen hususun 37.250,00 TL olduğunun mahkememizce dikkate alınmasını ve 73,5 gram altın iddiasının/beyanının dikkate alınmaması gerektiğini, bu nedenler davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, davalı bankanın davacının hesabında bulunan 37.250,00TL’ nin rızası dışında başka bir hesaba aktarıldığının tespiti ve 30.000,00TL manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/578 Esas, 2022/602 karar ve 17/05/2022 tarihli gönderme kararı ile mahkememiz esasına kaydedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 4/1. Maddesinde ”  Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı isleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme isi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlıgının veya isletmenin devralınması ile isletmelerin birleşmesi ve sekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diger tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 incimaddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diger yerlere iliskin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına finansal kurumlara ve ödünç para verme islerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı isi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari isletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.
TTK’nın 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü yer almaktadır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; açılan dava; davacının banka hesabına bulunan 73.5 gram altın değerindeki paranın güvenlik zafiyeti ile tanınmayan şahıslara aktarıldığı iddiasıyla aktarıldığı iddia edilen 37.250,00 TL nin iadesine ve 30.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın bankacılık uyuşmazlığından kaynaklandığı, mahkememizce yapılan incelemeler neticesinde dava açılış tarihi itibariyle davacı tarafça arabuluculuğa başvuru yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmakla birlikte davanın TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Emsal nitelikte Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 2020/1258 Esas 2020/1408 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 636,14 TL’den mahsubu ile artan 555,44 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Dava tarihinden sonra arabulucuğa başvurulduğundan, Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davalının davada kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihindeki AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2022

Katip 182779
¸E-imzalıdır.

Hakim 194065
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.