Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/469 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/564 Esas – 2023/469
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/469
HAKİM : ……….
KATİP : ………

DAVACI : …………. – ………
VEKİLİ : Av. ………. UETS
DAVALI : ……… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …….. UETS
VEKİLİ : Av. ……………… – […………] UETS
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin oğlu olan …. yaşanan trafik kazası sonrasında ciddi bir şekilde yaralanmış, arkadan gelen ve kazayı görev araç sürücüsü tarafından alınarak hastaneye götürülmüş ve bir gün süreyle hastanede müşahede altında tutulduğunu olay gerçekleştikten sonra olay yerine gelen kolluk görevlileri tarafından sürücü firar olarak maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini müvekkili tarafından trafik kazası tespit tutanağı, hastane evrakları ve sair evraklar ile araçta oluşan hasarın karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ……. hasar dosya numaralı dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda sigorta şirketi tarafından olay yerinin terk edildiğinden bahisle zarar karşılanmadığını müvekkilinin araçta oluşan hasarın karşılanması amacıyla yapmış olduğu çabalar karşılıksız kaldığını DAVANIN KABULÜ ile müvekkile ait ….. plakalı Renault marka Megane model araçta oluşan zarar bedeli olan fazlaya ilişkin talep, dava ve ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00-TL’nin sigorta şirketine hasarın ihbar edildiği tarih olan 03/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle somut olayda hasarın iddia edildiği yer ve şekilde meydana gelmediği yapılan araştırmalar ile ortaya konduğundan ispat yükünün yer değiştirdiği açık olduğunu bu nedenle başvuranın yukarıda yer alan tespitlere aykırı iddiasının bulunması ve bunu ispatlayamaması durumunda huzurdaki başvurunun reddedilmesi gerektiğini, belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararı bulunmadığından davanının usulden reddini, kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5 maddesi uyarınca teminat dışı kalan hasara ilişkin haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, her halükarda alkol raporlarının konusunda uzman bilirkişiler tarafından incelenmesine karar verilmesini, her halükarda başvuruya konu araçtaki hasarın ve kazanın oluş şeklinin yukarıda belirttiğimiz hususlar dikkate alınarak alanında uzman Makine Mühendisi ve Otomotiv Uzmanı bir bilirkişi tarafından incelenmesini, başvuran tarafın haksız delil tespiti davasına ilişkin yargılama giderlerine dair taleplerinin reddini, mobese kamera kayıtlarının dosyaya celp edilmesini, her halükarda müvekkil şirketin yargılama masraflarından ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, kasko poliçesine dayalı olarak sigortacıdan alacak istemine ilişkindir.Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır.Davacının aracının kasko poliçesi kapsamında davalı tarafından sigortalandığı, dava konusu aracın ticari bir araç olmadığı gibi davacının da tacir olmadığından, davacı ile davalı arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi bulunduğu anlaşılmakla dava tarihi olan 12/05/2022 tarihi itibarıyla, yürürlüğe girmiş olan, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/11759 Esas ve 2016/11296 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerinin Bursa Tüketici Mahkemeleri olduğundan, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Açıklanan nedenlerle, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre;
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/04/2023

Katip

¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip
¸E-imzalıdır.