Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/519 E. 2023/403 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/519 Esas – 2023/403
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/519 Esas
KARAR NO : 2023/403

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … EĞİTİM TURİZM GIDA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … GIDA TARIM HAFRİYAT ENERJİ TURİZM İTHALAT İHRACAT SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkili şirket hakkında davalı tarafça Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/12322 esas sayılı dosyası ile haksız şekilde icra takibi başlatılmış olduğunu, bu takip ile müvekkiline hukuk ve sözleşme dışı fahiş bir borç yükletilmiş olduğunu ve elinde olmayan nedenlerle itiraz hakkını kaybeden müvekkili bu borç haciz tehdidi altında zorla ödettirilmiş olduğunu, takibe dayanak yapılan fiyat farkı faturasının geçersiz olduğunu, icra takibine dayanak belge yapılan fiyat farkı yasal olarak içermesi gereken unsurları içermemekte olduğunu, davalının fiyat farkı talebinde bulunma hakkı olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 12.639,74TL’nin ödeme tarihi olan 14.03.2022′ den itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket, davacı şirkete dondurulmuş meyve satmakta olduğunu, taraflar arasındaki alım satımlardaki fiyatalandırmada maksimum 60 gün vade uygulanmakta olduğunu, davacı tarafça, 31.08.2021 tarihi itibarıyla hesap mutabakat belgesi gönderilmiş, müvekkili şirket tarafından da 31.08.2021 tarihi itibarıyla mutabık kalındığı kabul edilmiş ancak bu tarih itibarıyla müvekkile ödeme yapılmamış olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkide yazılı sözleşme olmasa da sözel olarak 60 günlük ödeme süresinden sonra ödeme olması halinde, ürünün özelliğine göre kg. başına 5,00 ile 10,00 TL. ilave ödeme yapılacağı sözel olarak konuşulmuş ve kabul edilmiş olduğunu, 05.10.2021 tarihi itibarıyla kayısı da fiyat farkı kg başına 5,00 TL, böğürtlende de 10,00 TL. olarak fiyat farkı faturası kesilmiş olduğunu, davacı bu faturaya da süresinde itiraz etmemiş ve iade de etmediği gibi, 12.10.2021 tarihinde müvekkil şirkete, Anadolubank Antalya Şube, 9873101 hesap no, 8839343 çek no, 31.01.2022 vade tarihli 23.328,00 TL.lik çek keşide etmiş olduğunu, bu çekin ödemesi yapılmış, ancak fiyat farkına dair fatura ödemesi yapılmamış olduğunu, fatura alacağı için Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12322 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve yine davacı tarafından borca itirazda bulunulmamış olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/12322 sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporları, Gökdere Uludağ Vergi Dairesi’ne ,Kağıthane Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, dava dilekçesinde gösterilen ve geçersiz olduğu iddia edilen faturadan kaynaklı icra takibinin iptali , mahkeme aksi kanaatte ise , davacının borçlu olmadığı halde ödeme zorunda kaldığı iddia edilen 12.639,74 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davacı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için davacının adresinin bağlı bulunduğu İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir …’ nun 10/02/2023 tarihli raporunda özetle: Davacı tarafa ait 2021 yılı ticari defterler (Yevmiye, Kebir ve Envanter), B formları ve dosyadaki belgeler üzerinde yapılan inceleme ve tespitleri sonucunda, icra takip tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun/alacağının olmadığı, davalının, düzenlediği fiyat farkı faturasını düzenleme gerekçesi de anlaşılamadığından, faturanın yersiz ve gereksiz olarak düzenlendiği, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davalı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir Nesrin Beşe’ nin 14/12/2022 tarihli raporunda özetle: Davalının 2021-2022 yılı ticari defterinin açılış ve kapanış beratlarının öngörülmüş olan esaslara uygun olarak oluşturulduğu, 2022 yevmiye kapanış beratının süresi gelmediğinden oluşturulmamasının olağan olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre, 25.04.2022 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 151,00 TL (fiyat farkı faturasından dolayı) alacaklı göründüğü, fiyat farkından söz edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme olması ve sözleşmede fiyat değişimlerinin yansıtılacağından bahsedilmesi gerektiği, davada sunulan mail yazışmalarındaki, davacının fiyat teklifinde geçen ürünlerin “Kayısıs 1/2 -15 TL, Yaban mersini 60 TL Karadut – 15 TL Kuşburnu Püre 15 TL Ahududu şu an stoğumda mevcut değil” olduğu, faturadaki ürünler “Böğürtlen 600 KGx 25 TL – 15.000,00 TL , Kayısı 600 KG x 11 TL > 6.600,00 TL” ile aynı olmadığı, sadece Kayısı için verilen teklifin 15 TL/KG- faturanın 11 TL/KG – 4 TL/KG farklı olduğu, davacı tarafından alınan Böğürtlen için fiyat teklifinin görülmediği, ayrıca verilen fiyat teklifi tarihinin faturadan sonraki bir tarihe ait olduğundan fatura ile fiyat teklifi arasındaki ilişki kurulamadığı, fiyat değişimi ile ilgili davalının “ sözel olarak 60 günlük ödeme süresinden sonra ödeme olması halinde, ürünün özelliğine göre kg başına 5,00 ile 10,00 TL ilave ödeme yapılacağı sözel olarak konuşulduğunu” belirtiği, taraflar arasında fiyat farkı ile ilgili herhangi bir yazılı sözleşme veya anlaşma olmadığından kesilen FİYAT FARKI faturasının dayanağının ne olduğunun anlaşılamadığı, fiyat farkı faturasının kabulünün mahkememiz takdirinde olacağı, mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davalı tarafça davacı tarafa kesilen fiyat farkı faturasının geçersiz olduğu, davalının fiyat farkı talebinde bulunma hakkının olmadığı, davacı tarafça icra tehdidi altında ödenilen 12.639,74TL’nin istirdatına karar verilmesine ilişkindir.Taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin, davalı tarafça kesilen fiyat farkı faturasının geçerli olup olmadığının tespiti amacıyla dosya SMMM bilirkişilere tevdi edilmiş, davalı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde SMMM bilirkişi Nesrin Beşe tarafından tanzim edilen 07/11/2022 tarihli raporda özetle; 1davalının 2021-2022 yılı ticari defterinin açılış ve kapanış beratlarının öngörülmüş olan esaslara uygun olarak oluşturulduğu,davalının ticari defter kayıtlarına göre, 25.04.2022 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 151,00 TL (fiyat farkı faturasından dolayı) alacaklı göründüğü, fiyat farkından söz edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme olması, sözleşmede fiyat değişimlerinin yansıtılacağından bahsedilmesi gerektiği, davada sunulan mail yazışmalarındaki, davacının fiyat teklifinde geçen ürünlerin “Kayısı 1/2 -15 TL, Yaban mersini 60 TL Karadut – 15 TL Kuşburnu Püre 15 TL Ahududu şu an stoğumda mevcut değil” olduğu, faturadaki ürünler “Böğürtlen 600 KGx 25 TL – 15.000,00 TL , Kayısı 600 KG x 11 TL > 6.600,00 TL” ile aynı olmadığı, sadece Kayısı için verilen teklifin 15 TL/KG- faturanın 11 TL/KG – 4 TL/KG farklı olduğu, davacı tarafından alınan Böğürtlen için fiyat teklifinin görülmediği, ayrıca verilen fiyat teklifi tarihinin faturadan sonraki bir tarihe ait olduğundan fatura ile fiyat teklifi arasındaki ilişki kurulamadığı, fiyat değişimi ile ilgili davalının “ sözel olarak 60 günlük ödeme süresinden sonra ödeme olması halinde, ürünün özelliğine göre kg başına 5,00 ile 10,00 TL ilave ödeme yapılacağı sözel olarak konuşulduğunu” belirtiği, taraflar arasında fiyat farkı ile ilgili herhangi bir yazılı sözleşme veya anlaşma olmadığından kesilen fiyat farkı faturasının dayanağının ne olduğunun anlaşılamadığının bildirildiği, davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde SMMM bilirkişi Mehmet Faruk Habipoğlu tarafından tanzim edilen 10/02/2023 tarihli raporda özetle; davacı tarafa ait 2021 yılı ticari defterler , B formları ve dosyadaki belgeler üzerinde yapılan inceleme ve tespitleri sonucunda, icra takip tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun/alacağının olmadığı, davalının, düzenlediği fiyat farkı faturasını düzenleme gerekçesi de anlaşılamadığı, faturanın gereksiz olarak düzenlendiğinin bildirildiği, SMMM bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte, her ne kadar davalı tarafça, davacı tarafa fiyat farkı faturası kesilmiş ise de fiyat farkı faturasının kesilebilmesi için taraflar arasında sözleşme bulunması ve sözleşmede fiyat değişimlerinin yansıtılacağına dair ibarenin bulunmasının gerektiği, bu hususun davalı tarafça ispatlanamadığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarında kayısı, ahududu, yaban mersini, karadut kuşburnu püreye ilişkin fiyat sorulduğu, davalı tarafça bu ürünlere istinaden fiyat bilgisi verildiğinin tespit edildiği, fiyat farkı faturası içeriğinin ise böğürtlen ve kayısı ürünlerine ilişkin olduğu, mail yazışması içeriği ile fiyat farkı faturası içeriğinin uyuşmadığının tespit edildiği davalı tarafça ,fiyat farkı faturası kesilmesini gerektirir hususun ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne, buna göre 12.639,74 TL nin 14/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE, buna göre 12.639,74 TL nin 14/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 863,42 TL harçtan peşin alınan 215,86 TL nin mahsubu ile bakiye 647,56 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 2.500,00TL, posta, talimat-tebligat gideri 137,00 TL olmak üzere toplam 2.637,00 TL yargılama giderinin, 215,86 TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.933,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri, HMK’nın 341/2. Maddesi dikkate alınarak kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/04/2023

Katip 182779
¸E-imzalıdır.

Hakim 194065
¸E-imzalıdır.