Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/515 E. 2023/274 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/515 Esas – 2023/274
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/515 Esas
KARAR NO : 2023/274

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; müvekkili, İznik İcra Dairesinin 2022/398 E. Sayılı dosyasında davalıdan alacaklı olduğunu alacağımız 05.01.2022 Tarihli 18.800,00 TL Bedelli Fatura, 25.01.2022 Tarihli 277.500,00 TL Bedelli Fatura, 31.01.2022 Tarihli 84.000,00 TL Bedelli Fatura, 15.02.2022 Tarihli 454.200,00 TL Bedelli Fatura ve 11.03.2022 tarihli Cari Hesap Kayıtlarına dayanmakta olup 160.400,00 TL alacağımız (fatura) kesinleştiğini dolayısıyla davalının müvekkiline herhangi bir borcu olmadığına dair yapmış olduğu itirazı kabulümüz mümkün olmadığını ayrıca alacağımızın tahsili için Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/348 D.İş sayılı dosyasından takip sonrası ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş ve mahkemece borçlunun 160.400,00 TL tutarındaki borcunu karşılayacak miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişiler üzerindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verildiğini davalı borçlunun öncelikle borca, borcun tüm ferilerine ve faize yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının Sayın mahkemece reddolunarak iptaline ve İznik İcra Müdürlüğü 2022/398 numaralı icra dosyası üzerinden takibin 160.400,00 TL üzerinden devamına, icra takibi sürecini uzatmak maksadıyla yapılan bu haksız itirazdan dolayı davalı borçlu hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Cari hesap ekstresinde kayıtlı faturaların ödendiğini, nakliye bedelinin önceki alışverişlerde faturalar içine yansıtıldığını, bu şekilde ayrıca belirlenmesinen teamüllere ve süre gelen işleyişe aykırı olduğunu, yapılan ödemelerin nakliye bedeli ödemesinden mahsup etmesinin mümkün olmadığını, davacıya düzenlenen faturalara karşılık banka ve çek ile ödemeler yapıldığını toplamda 659.000 TL ödemenin olduğu bu aşamada borcun 156.400 TL olup sonrasında 15/02/2022 tarihli faturanın 1 nolu kaleminin 9 adet hidrolik kaydırmalı saplama parçalama makinesine yönelik anlaşma olduğunu makinelerden bir tanesinin müşteriye tesliminden sonra bozulduğunu, davacıya iletince bozuk olanı gönder yenisini göndereceğini dediğini bunun üzerine bozuk ürünü göndererek 30. 400 TL bedelli iade faturası düzenlediğini bu aşamadan sonra borcun 126.000,00 TL olduğunu, bu borca yönelik davalı tarafından Hundai Marka aracı davacının kardeşine devredileceği, davacı tarafından ise karşılığının mal olarak 14 adet Diskaro verilecek olup, aracın piyasa değeri ile, 14 adet diskaronun bayiye satış değerinin eşit olduğunu, davacı tarafından ise bu ürünlerin ilk teslimatta 5 Adet 20li Diskaro, 2. Teslimatta ise 4 adet 20’li Diskaro teslim edildiğini, 5 Adet 16’lı diskaro ise müvekkilimizin defalarca talebine rağmen teslim edilmediğini, teslim edilmeyen bu ürünlerin değerinin 126.000 TL olup bu miktarın mahsubu ile borcun kalmadığını belirterek haksız olarak açılan davanın reddi savunulmuştur.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; İznik İcra Dairesi 2022/398 Esas Sayılı İcra Dosyası incelendiğinde; Alacaklı olarak … CORAN, borçlu olarak … ‘nin görüldüğü, takibin 23/03/2022 tarihinde başlatıldığı, takip konusunun cari hesap alacağından kaynaklı 160.400,00 TL asıl alacak olduğu, görüldüğünü davalı …’in 2021yılları işletme defterinin açılış onayının, defterlerin kullamlacağı faaliyet döneminin ilk gününde Başkanlık tarafından elektronik olarak yapıldığı, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, 2022 yılı ticari defterinin açılış tasdikinin tasdikinin T.T.K’nun 64. ile 213. Sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, 2022 yılı kapanış tasdikinin süresi henüz dolmadığından yaptırılmamış olmasının olağan olduğu, Davalının ticari defter kayıtlarına göre, 23.03.2022 takip tarihi itibarı ile davalının davacıya 125.959,07 TL borçlu göründüğü, Davalı …’in Bursa Esnaf Sanatkarlar Odasından gelen cevap yazısında 29.04.2021 yılında Esnaf olarak kaydının olduğu bildirilmiş, 2021 ylında işletme defterine tabii iken İznik Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevap yazı ekinde; 2022 yılında bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiş olup, tacir vasfını taşıdığı sonuç ve kanaati ulaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerini mahkememiz yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu yerin yargı çevresi içindeki Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde 1 SMMM bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 19/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; davacının incelemeye konu ticari defteri açılış onayı işlemlerini, 2013 sayılı V.U.K. 221. maddesi ve 6102 sayılı TTK 64. maddesi hükümlerine göre kanuni süresi içerisinde yaptırdığı, davacı 2021 yılı yevmiye defterini 6102 sayılı TTK 64. Maddesi hükümlerine göre kapanış onayını yaptırmadığı, davacı 2021 ticari defterlerini TTK hükümlerine göre kapanış onayını yaptırmadığı, mahkemenin 2021 yılı ticari defterlerini delil olarak kabul etmesi durumunda; davacı, davalıya 2021 yılı sonunda 17.000,00 TL borçlu olduğu, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin bittiği 11.03.2022 tarih itibariyle davcı davalıdan 160.400,00 TL alacaklı olduğu, davalı Cevap Dilekçesi IV Bölümünde bahsettiği 10.03.2022 tarih 18 sayılı 30.400,00 TL lik İADE faturası davacının 2022 yılı ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davalının Cevap dilekçesi V Bölümünde bahsettiği araç ile ilgili davacının 2021 yılı ticari defterlerinin 254-TAŞITLAR hesabı kayıtlarında söz konusu araca ait herhangi bir kaydın bulunmadığı sonuç ve kanaati ulaşılmıştır.

Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında mal alım satımdan kaynaklı faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle 160.400 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 125.959,07 TL borçlu olduğu olduğu anlaşılmaktadır.
Taraf defterlerinde ihtilafın davalı tarafından düzenlenen 30.400 TL bedelli iade faturasın ve davacı tarafından davalıya yansıtılan 4.000 TL nakliye bedeli ödemesinden kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından iade edilen 10/03/2022 tarihli 30.400 TL bedelli iade faturasının, davacı tarafından düzenlenen 16/02/2022 tarihli 454.200 TL bedelli faturanın bir kısmına ait olduğu ve bu faturanın davalı tarafından 20/02/2022 tarihinde ticari defterlerine kaydedildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ise bu iade faturasının kabul edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının gönderdiği 16/02/2022 tarihli faturaya 8 gün içinde davalının itiraz etmediği ve ticari deftere kaydedilmekle içeriğinin kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından düzenlenen 10/03/2022 tarihli iade faturasınında davacı faturalarından çok sonra düzenlenmiş olması nedeniyle davalının borçtan kurtulmasının ve alacağı tartışmalı hale getirmesini sağlayıcı vasıta olmadığından iade faturasına itibar edilmemiştir.
Diğer yandan davalı tarafından ticari defter kayıtlarına göre 156.359,07 TL davacıya borçlu olduğu aksinin taraflar arasında araç devir sözleşmesine dair bir hukuki ilişki olduğu ve araç devredilerek karşılığında 5 Adet 16’lı diskaro makinesinin devrine yönelik anlaşma olduğunun, davacı tarafından usulune uygun yemin beyanı ile yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediğinden bu miktar 156.359,07 TL yönünden davalının itirazda haksız olduğu anlaşılmakla takibe itirazın kısmen iptali ve devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalıya yansıtılan 4.000 TL nakliye bedeli ödemesine ilişkin kaydın, davacı tarafından davalıya teslim edilen ürünlerin nakliye bedeli olduğunun ileri sürüldüğü ancak davalı ile bu yönde kurulmuş akti ilişkinin varlığının yazılı ve kesin delillerle davacı tarafından ispat edilmediği, davalının açık ikrarının da bulunmadığından bu bedeli davalıya yansıtamayacağından bu miktar yönünden davacının iddiasına itibar edilmeyerek davanın kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın faturaya ve belgeye dayalı alacak olduğu, likit olduğu, davalının alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilmiştir.

Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebi yönünden, davacının takip başlatılmasında kötü niyetli hareket ettiğinin ispat edilemediğinden reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabul ve reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddiyle, davalının İznik İcra Müdürlüğünün 2022/398 esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 156.359,07 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 31.271,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.680,88 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.937,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.743,64 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 2400,00 TL posta, talimat ve tebligat gideri 740 TL olmak üzere toplam 3.140 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 3060,89 TL yargılama gideri ve peşin alınan 1.937,24 TL harç olmak üzere toplam 4.998,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 24.453,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 4.040,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1560,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 1520 TL kısmının davalıdan, bakiye 40 TL kısmının davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
9-HMK’nun 333.Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı asil ve vekili, davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..07/03/2023

Katip 278859

¸e-imzalıdır.

Hakim 125958

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 278859
¸E-imzalıdır.