Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/470 E. 2022/927 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/470 Esas – 2022/927

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2022/470
KARAR NO : 2022/927

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :Av.
DAVALI :……….. ATIK YÖNETİMİ GERİ DÖNÜŞÜM METAL AMBALAJ ATIKLARI NAKLİYE SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin maliki olduğu araç ruhsatından anlaşıldığı üzere 2006 model, Opel Corsa 1.3 CDTİ Marka , 16 BVU 39 plakalı aracıı eşi …’İN hakimiyetinde 23.09.2021 tarihinde seyir halindeyken Bursa İli Karacabey İlçesi sınırları içinde Balıkesir istikametine 45 Km mesafede 16 LJ … plakalı aracın sürücüsü …İN 8/8 kusuruyla meydana gelen kazaya karıştığını, müvekkilin aracı, söz konusu kaza sonucu perte ayrıldığını, aracın perte ayrılması sebebiyle, vekil edenin kasko sigorta şirketine (Anadolu Sigorta A.Ş) süresinde ihbar yapılmış – sigorta şirketince, pert araç hasar bedeli vekil edene ödendiğini, ancak aracın sigorta şirketine ve tamire gönderilmek üzere çekici ücretleri müvekkilim tarafından ödendiğini, İki defa 250,00 TL ve 350,00 TL toplamda 600,00 TL olmak üzere çekici ücreti ödendiğini, maliki olduğu aracınım pert işlemleri ile devamında ikame araç alıncaya kadar araç kiralamak zorunda kaldığını, 23.09.2021 – 22.11.2021 tarihleri arasında bedeli 250,00 TL KDV olmak üzere toplamda 17,700,00 TL araç kiralama masrafı yaptığını, bunun yanında bu süre boyunca işi sebebiyle kullandığı aracın yerine taksi masrafı yaptığını, kanun hükmüne göre olay yeri kaza tespit tutanağında da aracın sürücüsü …’İN kusursuz, sürücü …İN kusurlu bulunması sebebiyle haksız fiil kavramı oluşmuş olup, TRK ilgili maddelerine göre müvekkkilin, iş bu davayla kaza nedeniyle maddi zararını tazmin etme hakkına haiz olduğunu, motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebhüsün sahihi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracm sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, 16 LJ … plakale aracın kaza tarihi olan 23.09.2021 tarihindeki maliki-işleteni İtimat Atık yönetimi Geri Dönüşüm Metal Ambalaj Atıkları Nakliye San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, bu sebeple KTK m. 85 gereği müvekkilin uğramış olduğu zarardan müteselsilen sorumlu olacağını, bu nedenlerle davanın kabulü ile vekil edenin yaklaşık 2 aylık araç kiralamasından iş bu 17.700,00 TL maddi zararın, (Fazlaya İlişkin Talep ve Haklarımız Saklı Kalmak Üzere) çekici ve taksi masrafları için 600,00 TL olmak üzere müteselsil sorumlular İtimat Atık Yönetimi Geri Dönüşüm Metal Ambalaj Atıkları Nakliye San. Ve Tic, Ltd. Şti’ den dava tarihinden itibaren işleyecek tiçari faizi ile birlikte tahsil edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan araç kaza tarihinde Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından 1075451620 Poliçe Numarası ile sigortalı olup, davacının taleplerinin muhatabı sigorta şirketi olduğundan davanın Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketine ihbar edilmesini talep ettiklerini, kaza cereyan ettiği vakit araç sürücüsü İbrahim ŞAHİN ( TCKN.31912239820 ) olduğundan ve ileride her ihtimale karşı kendisinin de sorumluluğu bulunacağından davanın araç sürücüsü …e de ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacı süresi içerisinde hasarının karşılanması adına sigorta şirketine müracaat ettiğini belirttiğini, davacının taleplerini kabul etmemekle birlikte şayet maddi zararı var ise müvekkil şirkete ait 16 LJ … Plakalı aracın sigorta poliçesi maddi hasarları da karşılamakta olup, diğer bedellerin de tazminin sigorta şirketince yapılması gerekeceğini, davacının aracın perte ayrıldığını ve pert bedelinin de taraflarına ödendiğini belirttiğini, bu durumda davacının ikame araç bedeli talebinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, ikame araç bedeli maddi hasar gören araçların tamir süresinde kullanılamaması durumunda bu aracın yerine muadil özellikte başkaca bir aracın kullanılarak işin görülmesi sonucu muadil araç bedeli üzerinden talep edilebilen bir alacak kalemi olduğunu, 23.09.2021 tarihinde gerçekleşen kazada davacının sevk ve idaresindeki araç pert olmayıp, tamir ile giderilebilecek şekilde hasar almış olsaydı, o zaman 16 BVU 39 Plakalı aracın tamirde kaldığı süre zarfı için ikame araç bedeli talep edilebileceğini, söz konusu araç tamirden sonra davacı tarafından kullanılacağından ortada bir araç yoksunluğu oluşmuş olacağını, ancak pert olan araç hakkında davacının yeni araç alana kadarki geçen süre için ikame araç bedeli istenemeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenlerl HMK’nın 61. Maddesi uayrınca davanın Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi ve araç sürücüsü …e ihbar edilerek, dahili davalı olarak taraf teşkilinin sağlanmasına, davacının aracının pert olması nedeniyle bu durumda artık herhangi bir ikame araç bedelinden bahsedilemeyeceğinden davacının davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 23/09/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise bedelinin tespitine yöneliktir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılarak,BTSO’ya, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na, Türkiye Noterler Birliği’ne,Osmangazi Vergi Dairesi’ne, Anadolu Sigorta’ya müzekkere yazılarak yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 13/04/2022 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, davacı tarafın maliki olduğu 16 BVU 39 plakalı araç ile davalı şirketin maliki olduğu 16 LJ … plakalı aracın 23/09/2021 tarihinde karışmış oldukları trafik kazası neticesinde, davacının iki aylık araç kiralamasından kaynaklı 17.700,00 TL maddi zararının, çekici ve taksi masrafı 600,00 TL nin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesi talebine ilişkindir. İşbu dava dosyası her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış ise de davacının aracının hususi araç niteliğinde olduğu, Osmangazi Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında davacının 2. Sınıf tacir olup işletme hesabına göre defter tuttuğu belirtilmiş ise de davacının aracının ticari işleri için kullanıldığına dair herhangi bir beyan-evrak bulunmadığı, davalı taraf şirket olsa da uyuşmazlığın TBK 49 a göre haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği dikkate alınarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/09/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.